İstanbul Şehir Tiyatroları: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
k →‎top: düzeltme
Lokomotifk (mesaj | katkılar)
68. satır:
İstanbul Belediye Reisi Cemil (Topuzlu) Paşa, İstanbul şehrinin kültür hayatına yakışır bir konservatuvar kurmak istemiş, teklifini belediye meclisi üyelerine kabul ettirmişti. Bunun için 3000 liralık bir ödenek ayrıldı. Fransız tiyatro adamı [[André Antoine]], Fransa'dan çağrıldı ve kendisiyle üç aylık bir sözleşme yapıldı. Konservatuvar öğrenimi iki ana konuya ayrıldı, müzik ve tiyatro bölümleri kuruldu. 28 Haziran 1914'te İstanbul'a gelen Antoine, bir süre kuruluşla uğraştı, alınacak öğrenci adaylarının seçilmesinde bulundu. Birinci Dünya Savaşı'nın çıkması üzerine İstanbul'dan ayrıldı. Dârülbedayi'nin kuruluşunda yönetici, alaturka ve alafranga müzik öğretmeni olarak görev alanlar Reşad Rıdvan, Ali Rıfad, Zekaizade Ahmet Efendi, [[Rauf Yekta|Rauf Yekta Bey]], Ahmed Kadir Kemali Bey, Saadeddin Bey, Hafız Yusuf Efendi, İsmail Hakkı Bey, Viktor Radeglia, Jean Avolio, Albert Braun, Furlani, Paul Lange, Aram Sinanyan, Halo Selvelli, C. Carihioponlo, Mescemes ve Silvio Kenssy adlı şahıslar oldu. Tiyatro bölümünün öğretmenleri Minakyan, Burhanettin (Tepsi), Ahmed Fehim Efendi, Rıza Tevfik, Şahap Rıza, Salih Fuat, Mösyö Rioti, Sadık Bey, Arif Hikmet, Kemal Emin; yardımcı öğretmenler Muhsin Ertuğrul, Celal Tahsin, Halit Fahri Ozansoy ve Hakkı Tahsin idi.
 
Dârülbedayi'nin ilk oyuncularının bir kısmı kuruluştan önce çeşitli sahnelerde çalışmış (Behzat Butak [Haki], Nurettin Şefkati, Rıza Fadıl, Fikret Sadi, Ahmet Muvahhit, [[Muhsin Ertuğrul]], Raşit Rıza, İ. Galip Arcan), bir kısmı ise kuruluşla birlikte sahne hayatına atılmıştır ([[Hazım Körmükçü]]-1915, [[Vasfi Rıza Zobu]]-1917, Hüseyin Kemal Gürmen-1918). Diğer bir kısmının ise ([[M. Kemal Küçük]]'ün-1920, Emin Beliğ Belli'nin -1920, [[Mahmut Moralı]]'nın-1923) tiyatro çalışmaları çeşitli topluluklarda başlamış, Dârülbedayi'e katılışları daha sonra olmuştur. Öğrenci adaylığı için verilen ilan üzerine, Dârülbedayi'e 197 kişi başvurdu. İlk elemede 63'ü başarı gösterdi. Kadın olarak yalnız sekiz Hristiyan başvurdu. Bu yüzden, kadın oyuncu bulmak, uzun süre önemli bir mesele olarak kaldı. Müslüman kadınların Dârülbedayi'e ilk girişleri Kasım 1918 tarihlerine rastlar. Bunlar Behire, Memduha, Beyza, Refika ve [[Afife Jale|Afife]] adlarındaki genç Türk kızlarıydı. Sahnede ilk görüneni Afife oldu (1919, [[Hüseyin Suat Yalçın}]'ın ''Yamalar'' oyunu]). Başlangıçta sahneye çıkan Ermeni kadın sanatçıların (Eliza Binemeciyan, Kınar Sıvacıyan) yerini Türk kadınlarının alışı ise Atatürk'ün ilgisiyle gerçekleşti ve 1923'ten sonra [[Bedia Muvahhit]] ve [[Neyyire Neyir]] sahne hayatına atıldılar. Antoine gittikten sonra Reşad Rıdvan, Dârülbedayi tasarısının unutulmaması için basında ve kamuoyunda yankı yapacak bir açılış töreni düzenledi (Kasım 1914). Bir süre sonra, bu sanat kurumu kapanma tehlikesiyle karşı karşıya geldi. Zamanın belediye başkanı [[İsmail Canbulat|İsmail Bey]] bir yönetmelik hazırlanmasını istedi. Kasım 1914'te başlayan çalışmalar, 1915 yılının Ocak ayında bitti. Dârülbedayi için hazırlanan ilk yönetmelik otuz yedi maddeden ibarettir. Bu yönetmelikle Dârülbedayi, yalnızca bir okul değil, aynı zamanda profesyonel temsiller veren bir topluluk oldu. "Güzellikler Evi" anlamına gelen adı da [[Ali Ekrem Bolayır|Ali Ekrem Bey]] tarafından bulundu.
 
Dârülbedayi, temsil hayatına [[Hüseyin Suat Yalçın|Hüseyin Suat]]'ın Fransız yazar Emile Fabre'dan adapte ettiği ''[[Çürük Temel]]'' ile girdi. İlk temsiller 1890 yılında Rıdvan Paşa'nın yaptırdığı [[Tepebaşı Tiyatrosu|Tepebaşı'ndaki ahşap binada]] verildi; daha sonra Şehzadebaşı'ndaki [[Ferah Tiyatrosu]] ve diğerleri kullanıldı. 20 Ocak 1916 Perşembe günü, ikindi zamanı kadınlara, o günün gecesi erkeklere oynandı. Bu temsilden kısa bir süre sonra para sıkıntısına düşen Dârülbedayi, 14 Mart 1916'da musiki bölümünü kapattı. 1917 yılında, yardım niteliğindeki 3000 lira, 1000 liraya indirildi. Bu sırada, Dârülbedayi ilk yerli piyesi olan [[Halit Fahri Ozansoy]]'un ''Baykuş'' adlı manzum dramını oynadı (2 Mart 1917). Muhsin Ertuğrul'un sahneye koyduğu ve oynadığı bu oyun halkça tutuldu. İkinci yerli oyun [[Yusuf Ziya Ortaç]]'ın ''Binnaz'''ı oldu (1919). Bu sırada, parasızlıktan kapatılmış olan okul bölümü tekrar çalışmaya başladı ve Dârülbedayi Şehzadebaşı'ndaki [[Letafet Apartmanı]]'ndan Hamalbaşı'ndaki (Beyoğlu) bir eve taşındı.