Altın Orda Devleti: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Khutuck Bot (mesaj | katkılar)
k Bot v3: Kaynak ve içerik düzenleme (hata bildir)
Etiket: Geri alındı
Telifli eklenti geri alınıyor
Etiket: Elle geri alma
137. satır:
== Dini Hayat ==
Altın Orda'da diğer Moğol devletlerindeki gibi tek ilah inancı vardı. Tanrı adına tabiat kuvvetlerine hükmediyorlardı, içtikleri suyun bir kısmını ateş için güneye, hava için doğuya, su için batıya ve ölüleri yad etmek için kuzeye serperlerdi. Altın Orda'da Tanrı resmine çok nadir rastlanır. Moğollarda hükümdarın tanrılaşma eğilimi yoktur. Batu da, [[Cengiz Han]] ve [[Ögedey]] gibi halkının Şamanist inancını paylaşıyordu. Hristiyanlık İdil boyunda önemli rol oynamıştır. Hristiyanlığın tesiri, Batu'nun oğlu Sartak'ın kısa süreli hakimiyeti döneminde (1256-1257) biraz önem kazanmıştır. Ondan sonra tahta geçen Berke ise Müslümandır, bunda Seyfettin el-Buhari'nin büyük rolü vardır. Berke Müslümanlığı kabul edince Müslümanlık Altın Orda'da hızla yayılmıştır. Hatta Mısır'da askerlik yapan Altın Ordalı askerler bile bu olaydan sonra Müslümanlığa girmişlerdir. Tatarlar arasında İslamiyet bu kadar hızla yayılmasına rağmen, eski inançlarına sadık kalan bir hayli Türk ve Moğol vardır. Tohtu (Tokta), kendisi Şamanist iken oğlu Müslümandı, bunun Altın Ordu'daki hoşgörüyü gösterdiği iddia edilir.
 
== İlim Ve Edebiyat <ref>{{Kitap kaynağı|url=https://ekampus.anadolu.edu.tr/|başlık=Altın Orda'da İlim Ve Edebiyat|erişimtarihi=16 Aralık 2020|tarih=16 Aralık 2020|dil=TR|sayfa=104|sayfalar=104|çalışma=|yayıncı=Anadolu Üniversitesi Yayınların}}</ref> ==
Arap ve Farsça kaynaklardan Altın Orda’da astronomi, tıp, coğrafya ve dinî alanlarda büyük çalışmaların yapıldığı anlaşılmaktadır. Tabip Abdurrahman İbn Nasru’l-Mausılî (1254-1330), Saray’da tıp başta olmak üzere birçok ilimle uğraşmıştır. Kaynaklarda Bulgar şehrinde Mesud adlı birinin astronomi ile uğraştığı, namaz saatlerini belirlemeye çalıştığı kaydedilmiştir. 1354’te Gülistan şehrinde Kemaleddin Türkmenî, ünlü Harezmli ilim adamı Mahmud İbn Ömer el-Çagminî’nin astrolojiye dair eseriyle ilgili kendi yorumlarını kaleme almıştır. Arap tarihçisi el-Ömerî, kendi eserinde coğrafya ilmi ile uğraşan Harezmli tüccar Nugman el-Harezmî’den bahsetmektedir. Mahmud el-Bulgarî ise 1358’de Nahcu’l-Faradis adlı din ve tıpa dair bir çalışma kaleme almıştır. İslam alimlerinden Ebu’rRecai Muhtar İbn Mahmud ez-Zahidî ise 1259’da yapmış olduğu çalışmasına Berke Han’ın unvanı olan “Nasreddin” münasebetiyle “Risaliyet-i Nasriye” adını vermiş ve Berke Han’a takdim etmiştir. 1310’da Rabguzî’nin kaleme aldığı Kısasu’l-Enbiya, 1369’da Hisam Katib’in yazdığı Cümcüme Sultan ve Kisekbaş Kitabı (Destanı) gibi eserlerin nüshaları, dünyanın birçok kütüphanesinde mevcuttur. Yine XIII.-XIV. yüzyıllarda Saray’da Gülistan bi-t-Türki ile Suheyl ve Güldürsün adlı eserlerin yazarı Seyfi Sarayı, hukuk kitapları kaleme alan Sad etTaftazanî, meşhur fakih el-Bazzazî yaşamıştır. XIV. yüzyılda el-Harezmî Muhabbetname, Kutb Hosrev ve Şirin adlı edebî eserlerini kaleme almışlardır. Bu çalışmaların çoğu Türkçe kaleme alınmıştır. Tatar araştırmacılar, söz konusu Türkçe’nin Uygur ve Çağatay lehçelerinden farklı ve günümüz Tatarcasına yakın olduğunun altını çizmektedirler.
 
=== Cuci ulusunun soyağacı ===