İskenderiye Kütüphanesi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Khutuck Bot (mesaj | katkılar)
k Bot v3: Kaynak ve içerik düzenleme (hata bildir)
MidatKalem (mesaj | katkılar)
4. satır:
 
== Tarihçe ==
[[İskenderiye]] şehri [[MÖ 332]] yılında, Makedonyalı [[Büyük İskender]] tarafından kuruldu. Onun ölümüyle imparatorluğun dağılışı sonunda kumandanlarından Lagus’un oğlu [[Ptolemaios I Soter]]'in eline geçti. O da [[Mısır]]’da krallığını ilan etti. Mısır’da 300 yıl devam eden bu hanedanın ilk hükümdarı olup, 323 yılında 24 yaşında iken 24 yıl hüküm sürmüştür. Savaşı sevmeyen [[Ptolemaios]], hiçbir zaman ülkesinin sınırlarını genişletmek hevesine kapılmadı. Bilim ve edebiyata düşkünlüğüyle, Mısırlılar'ın gelenek ve göreneklerini, dinlerini benimseyerek halkın sevgisini kazandı. Eski kanunları, dini törenleri muhafaza etmekle kalmayıp, eski Mısır hükümdarlarının lakabı olan [[Firavun]] unvanını aldı ve onları taklit ederek öz kız kardeşiyle evlendi.{{Kaynak belirt}}
 
Bu yeni devletin merkezi İskenderiye şehriydi. Yeni firavun burayı baştan başa onarıp, genişleterek o devrin en meşhur başkenti haline getirdi. Burada meydana getirdiği en önemli eser ise müze ve buna bağlı olan kütüphane idi. Kurulması için saray civarında ve güzel bir yer seçildi. Müzede o devirde bilinen bütün ülkelerdeki hayvan ve bitkilerin bir örneği vardı. Ayrıca [[botanik bahçesi]] ve bir rasathane bulunuyordu. Otopsi yoluyla insan vücudunun incelenmesi için bir [[anatomi]] salonu açılmıştı. Bu bilim sitesinde [[fizik]], [[kimya]], [[tıp]], [[Gökbilim|astronomi]], [[matematik]], [[felsefe]], [[edebiyat]], ve [[fizyoloji]] bilgileri için evler yapılmıştı.
 
İskenderiye Kütüphanesi 900.000 el yazmasıyla Antikçağın en büyük dermesine sahip bir kütüphanesiydi. Kütüphanede büyük bir çalışan kadrosu da görev yapıyordu. Eserlerin papirüslere yazılarak rulo şeklinde saklandığı belirtilmektedir. Kral tarafından desteklenen bu kütüphane yayınevi işlevini de görüyordu. Bu kütüphane büyük bilim insanlarına da ev sahipliği yapmıştır. Matematik bilgini Öklides, mekanik bilimci [[Arkhimedes]], tıp bilimci Herofilos, gök bilimci Eratosthenes, [[Batlamyus]] gibi isimler bu kütüphanede çalışmışlardır.
 
Müzenin en önemli bölümü kütüphanesiydi. Kütüphanenin müdürü, bulabileceği her yazılı eseri alma yetkisine sahipti. Mısır’a giren her kitabın buraya götürülmesi mecburiyeti vardı. Kitabın burada bir nüshası çıkarılıp sahibine verilir, kitabın aslı ise kütüphanede kalırdı. Bir taraftan da yurt dışına gönderilen memurlar, başka ülkelerde buldukları kitapları satın alıp, getirirlerdi. Böylece, o zamana kadar birçok bilime ait dağınık halde ve kaybolmaya mahkûm durumda olan eserler emin bir yerde toplanmış oldu.
17. satır:
Bu görüşe göre 391 yılında [[Bizans İmparatorluğu|Bizans]]'ın Mısır Valisi Theophilos, İskenderiye’de Mısır’ın eski din mensuplarına ait Osiris tapınağında olan bir arsayı, kilise inşa edilmesi için Hristiyanlara verdi. Burada yapılacak kilisenin temel kazıları sırasında üzerinde eski dine ait yazılar bulunan bir taş çıktı. Hristiyanlar bunu bir alay konusu yaptılar. Bu olay şehirde oldukça kalabalık halde bulunan Pagan inancına mensup olanları kızdırdı ve sonunda İskenderiye’de dini bir ayaklanma çıktı. İki taraf çarpıştı, insanlar kitle halinde kılıçtan geçirildi. İskenderiye Kütüphanesi’nin olduğu bölge yerle bir edildi. İmparator I. Theodosius, valiye başka büyük şehirlere göre eski dinin İskenderiye’de hala neden bu kadar canlı olarak devam ettiğini sorunca, buna sebep olarak İskenderiye Kütüphanesi’nin eski putperestlik kültürünü devam ettiren kitaplarını ileri sürdü. İmparator, bunun üzerine hepsinin yok edilmesini emretti. İskenderiye Kütüphanesi’ndeki tüm eserler şehrin hamamlarına dağıtılarak yaktırıldı ve böylece insanlık tarihinin bu bilim ve kültür hazinesi yok oldu.
 
Daha önceleri bu kütüphanenin şehrin [[Müslüman]]lar tarafından alınmasından kısa bir süre sonra ikinci İslam Halifesi [[Ömer]]’in emriyle [[Mısır]] Fatihi [[Amr İbnül-As]] tarafından yakılarak yok edildiği ileri sürülmüştür. [[Bernard Lewis]] konu hakkındaki makalesinde, kütüphanenin Müslümanlar tarafından yok edildiği hikâyesinin doğruluğunu Alfred J. Butler, [[Victor Chauvin]], [[Paul Casanova]] ve [[Eugenio Griffin]] gibi Batılı ilim adamlarının reddettiğini yazmaktadır.<ref>Mostafa El-Abbadi ve Omnia Mounir Fathallah, What Happened to The Ancient Library of Alexandria?, Brill, 2008, sayfa 214</ref>
 
Kütüphanenin [[Sezar]] tarafından, İskenderiye'yi kuşattığı sırada yok edildiği görüşü de çeşitli tarihi eserlerde yer almaktadır. Kütüphanenin varlığını 4. yüzyıla kadar sürdürdüğü bilinmektedir. Sezar'ın kuşatmasında sadece bir bölümünün zarar görmüş veya yıkılmış olduğu da düşünülmektedir.