Newton'un evrensel kütleçekim yasası: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
k imla ve tag düzeltmesi
Abecesel (mesaj | katkılar)
k Türkçe.
1. satır:
[[Dosya:NewtonsLawOfUniversalGravitation.svg|thumb|sağ|300px|Newton'ın evrensel kütleçekimi yasasının mekanizması; bir nokta kütle (''m''<sub>1</sub>) diğer bir nokta kütleyi (''m''<sub>2</sub>) iki kütlenin çarpımı ile doğru, aralarındaki (''r'') uzaklığının karesi ile ters orantılı olacak büyüklükteki bir ''F''<sub>2</sub> kuvveti ile çeker. Kütlelerden ve bu kütlelerin aralarındaki uzaklıktan bağımsız olarak <nowiki>|</nowiki>''F''<sub>1</sub><nowiki>|</nowiki> ve <nowiki>|</nowiki>''F''<sub>2</sub><nowiki>|</nowiki> kuvvetlerinin büyüklükleri her zaman birbirine eşittir. ''G'' kütleçekim sabitidir.]]
 
'''[[Newton]]'un evrensel çekim kanunuyasası''' ([[klâsik mekanik|klâsik mekaniğin]] bir parçasıdır) aşağıdaki gibi ifade edilir;
<blockquote>
Her bir noktasal kütle diğer noktasal kütleyi, ikisini birleştiren bir çizgi doğrultusundaki bir kuvvet ile çeker. Bu kuvvet bu iki kütlenin çarpımıyla doğru orantılı, aralarındaki mesafenin karesi ile ters orantılıdır:
20. satır:
''G'' ilk kez İngiliz bilim adamı [[Henry Cavendish]] tarafından, "[[Philosophiae Naturalis Principia Mathematica]]"nın basımından 111 ve Newton’un ölümünden 71 yıl sonra ölçülmüştür; bu yüzden Newton’un hesaplamalarının hiçbirinde “G” sabiti kullanılmamış, bunun yerine bir kuvvete bağıl başka bir kuvvet hesaplamıştır.
 
Newton’un çekim kanunuyasası [[Coulomb Kanunu|Coulomb yasası]]’na benzer. Newton’un kanunuyasası iki kütle arasındaki çekim kuvvetini hesaplamak için kullanılırken, benzer şekilde, [[Coulomb Kanunu|Coulomb yasası]] yüklü iki iletkenin arasındaki elektriksel kuvvetin büyüklüğünü hesaplamak için kullanılır. [[Coulomb Kanunu|Coulomb yasası]]’nun denkleminde [[Isaac Newton|Newton]]’un denklemindeki kütlelerin yerine yüklerin çarpımını içerir. Böylece [[Coulomb Kanunu|Coulomb yasası]]’na göre elektriksel kuvvet yüklerin çarpımının aralarındaki mesafeye bölümüyle doğru orantılıdır.
 
== Yerçekimi ivmesi ==
 
''a''<sub>1</sub>’e birinci kütleye etkiyen yerçekimi [[ivme]]si diyelim. Newton’un ikinci kanununayasasına göre ''F'' = ''m''<sub>1</sub> ''a''<sub>1</sub>, ''a''<sub>1</sub> = ''F'' / ''m''<sub>1</sub>’dır. ''F''i önceki denklemden yerine koyarsak:
 
: <math>a_1 = G \frac{m_2}{r^2}</math> olur.
59. satır:
[[Dosya:Gravityroom.svg|thumb|222px|Bir odadaki çekim:Dünyanın eğriliği bu ölçekte göz ardı edilebilir, ve kuvvet çizgileri paralele yaklaşık ve dünyanın merkezini gösterir şekilde kabul edilebilir.]]
 
Newton’un evrensel çekim kanunuyasası, hem çekim kuvvetinin büyüklüğünü hem de doğrultusunu gösteren bir vektör olarak yazılabilir. Bu formülde '''kalın''' yazılar vektörleri göstermektedir:
 
: <math>
114. satır:
burada ''r''<sub>orbit</sub> dünyanın güneş etrafındaki yörüngesinin yarıçapıdır.
 
Boyutsuz değişkenlerden biri büyük olduğu durumlarda, sistemi tanımlamak için genel görelilik kullanılmalıdır.Genel görelilik, küçük potansiyel ve düşük hız sınırlarında Newton'un çekime dönüşür bu yüzden, Newton’un çekim kanunuyasası için sıklıkla genel göreliliğin düşük çekim limiti denir.
 
=== Teorik Kaygılar ===
130. satır:
=== Newton'un Şüpheleri ===
 
Newton kendi anıtsal çalışmasında çekim kanununuyasasınu formüle edebiliyorken, kendi eşitliklerinin öne sürdüğü uzaktan etkileşim(action at a distance) kavramı yüzünden kendini derin şekilde rahatsız hissediyordu.Kendi sözleriyle “ bu gücün sebebini hiçbir zaman tespit edememişti”.Tüm diğer durumlarda, kütleler üzerine etkiyen çeşitli kuvvetlerin sebebini açıklamak için hareket olgusunu kullanmıştır, fakat, çekimle ilgili durumda, çekim kuvvetini üreten hareketi deneysel olarak tanımlayamamıştı. Dahası, yer üzerindeki bu kuvvetin sebebine gelince bir hipotez önermeyi dahi reddediyordu.
 
“Filozoflar şimdiye kadar çekim kuvvetinin kaynağı için boşuna doğa araştırmasına girişmişlerdir” diye pişman olmuştur, çünkü “birçok sebepten dolayı”, doğa olgusunun temeli olan, “şimdiye kadar bilinmeyen sebepler”in varlığına ikna olmuştur.Bu temel olgular hala araştırılmaktadır ve hipotezler çok olsa da tanımlayıcı yanıt henüz bulunamamıştır.Newton’un 1713 tarihli ve “Principia”nın ikinci baskısı olan “General Scholium”unda: