Hierapolis: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Baybarslı (mesaj | katkılar)
Bağlantı eklentileri yapıldı
kDeğişiklik özeti yok
13. satır:
| Link = http://whc.unesco.org/en/list/485
}}
'''Hierapolis''' ([[Yunanca]]: Ἱεράπολις 'kutsal şehir'), [[Pamukkale]] ([[Denizli]]) yakınlarında bulunan bir antik kenttir. Antik coğrafyacı Strabon ile Ptolemaios verdikleri bilgilerde, Karia bölgesine sınır olan Laodikeia ve Tripolis kentlerine yakınlığı ile Hierapolisin bir [[Frigya]] kenti olduğunu ileri sürülmektedir.
 
Antik coğrafyacı Strabon ile Ptolemaios verdikleri bilgilerde, Karia bölgesine sınır olan Laodikeia ve Tripolis kentlerine yakınlığı ile Hierapolisin bir [[Frigya]] kenti olduğunu ileri sürülmektedir. Kentin kuruluşu hakkında bilgilerin kısıtlı olmasına karşın; [[Pergamon Krallığı]] zamanında [[II. Eumenes]] tarafından MÖ 2. yüzyıl başlarında kurulduğu ve Bergama'nın efsanevi kurucusu Telephos'un karısı Amazonlar kraliçesi Hiera'dan dolayı, Hierapolis adını aldığı bilinmektedir. Hierapolis, Roma İmparatoru Neron dönemindeki MS 60 yılındaki büyük depreme kadar, Hellenistik kentleşme ilkelerine bağlı kalarak özgün dokusunu sürdürmüştür.

Deprem kuşağı üzerinde bulunan kent, Neron dönemi depreminden büyük zarar görmüş ve tamamen yenilenmiştir. Üst üste yaşadığı bu depremlerden sonra kent, tüm [[Helenistik Dönem|Hellenistik]] niteliğini kaybetmiş, tipik bir Roma kenti görünümünü almıştır. Hierapolis Roma döneminden sonra Bizans döneminde de çok önemli bir merkez olmuştur. Bu önem, MS 4. yüzyıldan itibaren Hıristiyanlık merkezi olması (metropolis), MS 80 yıllarında, [[İsa]]’nın havarilerinden [[Filipus]]'un burada öldürülmesinden kaynaklanmaktadır.

MS 395 yılında Bizans yönetimine geçen Hierapolis, Piskoposluk merkezi oldu. Hierapolis, 12. yüzyıl sonlarına doğru [[Anadolu Selçuklu Devleti|Anadolu Selçukluları]]'nın sınırları dahilinde kalmıştır. Hierapolis antik kentinde; Nekropol, Domitiyan yolu ve kapısı, kare alan içine oturtulmuş Oktokonus tapınağı, tiyatro, Frontinus caddesi ve kapısı, Agora, Kuzey Bizans Kapısı, Güney Bizans Kapısı, Gymnasium, Tritonlu Çeşme Binası, Apollon Kutsal Alanı, su kanalları ve [[nymphaeum]]ları, Surlan, Filipus Martynonu ve köprüsü, Direkli Kilisesi, [[Nekropol]] Alanı, Katedral ve Roma Hamamı kalıntıları bulunmaktadır.<ref name= "hierapolis">{{Web kaynağı |url=http://www.goturkey.com/tr/pages/content/1874 |başlık=Denizli Hierapolis Pamukkale |erişimtarihi=13 Ocak 2015 |arşivurl=https://web.archive.org/web/20150113164150/http://www.goturkey.com/tr/pages/content/1874 |arşivtarihi=13 Ocak 2015 |ölüurl=yes }}</ref><ref name= "hierapoliss">{{Web kaynağı |url=http://www.pamukkale.gov.tr/tr/content.asp?id=584 |başlık=Denizli İl Kültür Turizm Müdürlüğü |erişimtarihi=13 Ocak 2015 |arşivurl=https://web.archive.org/web/20150113164214/http://www.pamukkale.gov.tr/tr/content.asp?id=584 |arşivtarihi=13 Ocak 2015 |ölüurl=yes }}</ref>
 
Tedavi amacıyla da kullanılan [[Pamukkale]] yeraltı suları (''travertenler'') sayesinde tarih boyunca [[turist]] çekmiştir.
Satır 52 ⟶ 56:
 
== Antik Havuz ==
Antik Havuz, Pamukkale’nin en önemli simgelerinden biridir. Özellikle sağlığa faydalı olan suyu ile dünyanın sayılı havuzlarından biri olarak kabul edilir. Yılda binlerce kişinin yüzdüğü bu havuz, birçok hastalığa da iyi gelmektedir. Özellikle Roma İmparatorluğu Dönemi’nde Hierapolis ve çevresi tam bir sağlık merkezi durumundaydı. O yıllarda kent ve etrafına kurulan 15’ten fazla hamama binlerce insan gelir ve sağlıklarına kavuşurlarmış. Bugün antik havuzu meydana getiren MS VII. Yüzyılda oluşan depremdir. Sütunlu caddenin yanında yer alan sivil agoraya ait ionİon düzeninde yapılmış olan (MS I. yüzyıl) portik bu deprem sonucunda oluşan kırık içinde meydana gelen havuzun içine yıkılmıştır.

Antik Havuz, suyun sıcaklığı nedeni ile rahatlatıcı bir etkiye sahip olmasının yanı sıra, birçok hastalığın geçmesi konusunda da etkilidir. Bu konuda yapılan araştırmalara göre Antik Havuz’un suyu, kalp hastalığı, damar sertliği, tansiyon, romatizma, deri, göz, raşitizm, felç, sinir ve damar hastalıklarına, içildiğinde de spazmlı midelere çok iyi gelmektedir. Bu da Roma Dönemi’nden itibaren Antik Havuz’un etrafında sürekli olarak sağlık merkezlerinin kurulmasının nedenini açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
 
== Kleopatra Havuzu ==
Satır 86 ⟶ 92:
 
== Hamam Kilise ==
Çok eski olan bu yapı İmparatorluk Çağı’nın ortalarına tarihlenir. Traverten dikdörtgen bloklardan inşa edilmiş bu yapının, yan duvarlarındaki büyük kemerler görülebilmektedir. Kentin merkezindeki tönözlütonozlu Büyük Hamam yapısı ile kıyaslanabilecek bir mimariye sahiptir. Hamam yapısı Vİ. yüzyılın I. yarısında, Hierapolis, Phrygia Paçatiana’nın başkenti olduğu zaman, kilise olarak yeniden düzenlenmiştir. Kiliseye dönüştürülmüş olan bu yapıda, girişin kuzeyinde yer alan bir mekanın duvarını, dört sütunlu bir potiği çevirmek için kullanmışlardır. İki büyük kemer ile oluşturulmuş olan kilisenin girişi, Bizans Kapısında olduğu gibi bir kemere sahip diğer bir küçük kapıya yaslanmıştır. İyi durumda korunmuş olan büyük mekanda, kemerlerle oluşturulan 6 adet nis yer alır. Bu kemerleri taşıyan duvarlar eklenmiş ve duvarlara açılan geçitlerle de tonuzlu geçişler elde edilmiştir.
 
== Bizans Hamamı==
Satır 94 ⟶ 100:
Bugün Hierapolis Arkeoloji Müzesi’nin kurulu olduğu Büyük Hamam yapısı, kentin güney batısında, traverten kanallara açılan bir bölgede yer alır. MS 60 yılında Nero döneminde yaşanan büyük depremden sonra, kentteki inşaat faaliyetleri sırasında önemli bir su kaynağından yararlanmak üzere, MS II. yüzyılda yapılmıştır. Kaynaktan çıkan sular vadiye akmadan önce hala bu hamamın yıkıntıları üzerinden geçmektedir.
 
Hamam, bölgede bol miktarda bulunan traverteni çalışmakta usta olan, yerel işçilerin bir taş yapıtıdır. Akan suyun kalker oluşturma gücü nedeniyle, bugün orijinal tabanı 4 metre kalker altında kalmış olan yapı, iki mekanda korunmuş, diğerlerinde ise onarım yapılmıştır. Bugün müze olarak kullanılan mekanlar antik çağda hypokaust sistemi ile ısıtılmaktaydı. Türkiye Kültür Bakanlığı, Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından, mekanların orijinal tabanını bulmak üzere kazı ve onarım çalışmaları yürütülmektedir. Ortaçağ’da Roma Dönemi mekanları değiştirilmiş, duvarlarla bölünmüş ve yola kadar yayılmıştır.

MS X. yüzyıldan Xİİİ. yüzyıla kadar olan evrede, yerleşim merkezi ve etkisi antik çağdakini aşmıştır. Bizans ve Selçuklu dönemlerine ait kazılar sırasında bulunan, birçoğu ithal sırlı kapılar, Hamamı kullananların bu dönemdeki zenginliğine dikkat çeker. 18. yüzyılın sonunda, Choisy tarafından belirtilmiş olan, biri kaburgalı beşik tönöz çatı ile örtülü sütunlar izlenebilmektedir. T salonunda yapılan yeni kazılarla batı tarafta korniş ile sınırlandırılmış üç büyük pencereli, apsisli, orijinal bir mekanı gün ışığına çıkartmıştır.
 
Genellikle mekanların yan cephelerinde, dörtgen ya da yuvarlak planlı mekanlar ile iç mekanı hareketlendiren tipik Roma mimarlığı çözümleri kullanılmış, Roma’nın gücünü gösteren mermer heykellerin yerleştirilmesi ile bina süslenmiştir. En büyük mekan D, 20X32 metre ölçülerindedir ve uzun kenarında üç adet, biri dörtgen diğerleri yarım daire planlı exedralar yer almaktadır. Exedralar, bezemeli stükolar ile süslü kemerlerle örtülüdür. Bezemelerde ortada deniz kabuğu, kenarlarda volüt, yaprak ve çiçek motifleri tanınabilmektedir. Duvarlar, yüzeylerinde görülen metal kenet deliklerinden de anlaşılacağı gibi çok renkli mermer levhalar ile kaplı olmalıydı. Girişte bulunan iki ayak üzerinde bir kapı ve yapının çatısına çıkan merdivenlerin yer aldığı bir boşluk görülür. Bu bölümün doğusundaki büyük alan palestraya ayrılmıştır. Palestraya açılan dörtgen büyük mekanlar, yerel, beyaz ve pembe lekeli bresten yapılmış, sütunlü cephelere sahiptirler.
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Hierapolis" sayfasından alınmıştır