III. Mustafa: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Mavrikant Bot (mesaj | katkılar)
Kaynaksız şablonuna tarih eklendi. Kaynak
InternetArchiveBot (mesaj | katkılar)
3 kaynak kurtarıldı ve 0 kaynak ölü olarak işaretlendi.) #IABot (v2.0.7
44. satır:
 
==== Avrupa ile İlişkiler ve Osmanlı-Rus Savaşı (1768-1774) ====
III. Mustafa, Prusya’nın Avusturya ve Rusya ile kalkıştığı zorlu mücadelede Osmanlı Devleti’ni yanına çekmek ve resmî ilişkiler kurmak üzere giriştiği faaliyetleri yakından takip etmiştir. Bu devletlere karşı Prusya ile bir ittifak içinde bulunma isteği, sadrazam Koca Ragıb Paşa’nın takip ettiği tedbirli politika ve onun ileri sürdüğü fikirler ile engellenmiştir. Buna rağmen III.Mustafa, Râgıb Paşa’nın ihtiyatlı yaklaşımına bir savaş için yeterli hazineye sahip olduklarını söyleyerek karşı çıkması olaylara bakış açısını göstermesi bakımından önemlidir.<ref>{{Web kaynağı | url = https://islamansiklopedisi.org.tr/mustafa-iii | başlık = MUSTAFA III - TDV İslâm Ansiklopedisi | erişimtarihi = 14 Ağustos 2020 | dil = en | çalışma = islamansiklopedisi.org.tr | arşivurl = https://web.archive.org/web/20190716125644/https://islamansiklopedisi.org.tr/mustafa-iii | arşivtarihi = 16 Temmuz 2019 | ölüurl = yes }}</ref> Prusya’nın düşmanları ile olan savaşı başarılı bir şekilde bitirmiş olmasına rağmen 15 Şubat 1763'de Ragıb Paşa’nın vefatından sonra 7 Nisan 1763'de Ahmed Resmi Efendi’yi Berlin’e yollaması ve kralın eski tekliflerinin hala geçerli olup olmadığının tahkiki, verilen “artık çok geç” tarzındaki cevaptan da anlaşılacağı üzere siyaset bakımından da zayıf bir devlet adamı olduğu görülmektedir. Bu tutumu dikkate alındığında III.Mustafa’nın 1768’de başlayan Rus savaşının açılmasında büyük bir sorumluluk taşıdığı anlaşılır. Savaşa taraftar olmakla beraber rical ve ulemanın karşı görüşü savunması halinde bunda ısrarcı olmayacağı ise kuvvetle muhtemeldir. Ancak burada da son sözü söyleyecek bir hükümdar olarak belirleyici rolünü iyi oynamamış ve hadiselerin gelişmesini kendi arzusunun tahakkukuna bırakmıştır. Bu anlamda, önce sınır kalelerinin takviye edilmesini ve sefer hazırlıkları görülmeden savaşa hemen girişilmemesini tavsiye eden Sadrazam Muhsinzade Mehmed Paşa’nın gerekçelerini dikkate almamıştır.<ref>{{Web kaynağı | url = https://islamansiklopedisi.org.tr/mustafa-iii | başlık = MUSTAFA III - TDV İslâm Ansiklopedisi | erişimtarihi = 14 Ağustos 2020 | dil = en | çalışma = islamansiklopedisi.org.tr | arşivurl = https://web.archive.org/web/20190716125644/https://islamansiklopedisi.org.tr/mustafa-iii | arşivtarihi = 16 Temmuz 2019 | ölüurl = yes }}</ref> Ciddi hiçbir askerî hazırlık yapılmadan ve altı ay öncesinden ilan edilen savaşın baştan itibaren kötü bir gidiş izlemesi, ordunun ehil olmayan kişilere teslimi<ref>{{Web kaynağı | url = https://islamansiklopedisi.org.tr/mustafa-iii | başlık = MUSTAFA III - TDV İslâm Ansiklopedisi | erişimtarihi = 14 Ağustos 2020 | dil = en | çalışma = islamansiklopedisi.org.tr | arşivurl = https://web.archive.org/web/20190716125644/https://islamansiklopedisi.org.tr/mustafa-iii | arşivtarihi = 16 Temmuz 2019 | ölüurl = yes }}</ref>, Rus donanmasının Akdeniz’e gelmesi ve Çeşme’deki Osmanlı filosunu yakması, Rus kuvvetlerinin Memleketeyn’i ve Kırım’ı istilâ etmesi, Tuna’yı aşması, yaşanan bozgun ve ağır yenilgiler, askerin içinde bulunduğu düzensiz haliyle savaşmaktan kaçınması, yağmacılığı ve isyanı bir dizi felakete yol açmıştır. Memleketeyn’in Rusya’nın işgaline uğramasından tedirginlik duyan Avusturya ile 6 Temmuz 1771'de nakdî ödemeler dışında Küçük Eflak’ın bırakılmasını öngören bir ittifak antlaşmasının yapılması ise bu devlete külliyetli para kaptırılmasından, Rusya-Avusturya ve Prusya arasında Lehistan’ın paylaşılmasını kolaylaştırmaktan başka bir işe yaramamıştır. Savaş esnasında yapılan Fokşan ve Bükreş görüşmelerinde ortaya çıkan, barışın az kayıplarla yapılması fırsatlarından da istifade edilememiştir. Çünkü Rusya ele geçirdiği Kırım’ı ilhak etmek istemekte ve bunu barışın vazgeçilmez şartı diye ileri sürmekteydi. Alınacak siyasi kararların belirlenmesinde güçlü bir etkisi olan ulema da esasen Rusya’nın öne sürdüğü şartlar dahilinde barış yapılmasına kesinlikle karşı çıkmaktaydı. Kırım’daki müslüman halkın aynı zamanda dinî lideri durumunda olan III. Mustafa’nın halifelik sıfatının Rus temsilcileriyle yapılan görüşmelerde gündeme gelmesi ve siyasette tartışma konusu yapılması önemli bir süreç başlatmıştır. Bu sıfat, önce bağımsız hale getirilecek olan Kırım için 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması’nda resmen yer alacak olmakla beraber savaş sırasında Ruslar’la yapılan görüşmelerin başarısız kalmasının en önde gelen sebebini teşkil etmiştir. Vaktiyle Ragıb Paşa’ya, İstanbul’dan Rusçuk’a iki sıra halinde para keseleri dizebilecek kadar maddi yönden bir savaşa hazır olduğunu söyleyen III. Mustafa, Rus seferinin daha ilk yıllarında iç ve dış hazinedeki bütün birikimlerin tükendiğini görüp savaş masraflarını karşılamak için oğlu Selim ile kızı Şah Sultan’dan borç almak zorunda kalmıştır.
 
III. Mustafa, savaşın ilk aşamasında Ruslar’ın Hotin’i muhasara etmesi esnasında kazanılan bazı başarılar üzerine “Gazi” olarak ilan edilmiştir. Fakat ilerleyen zamanda savaşın bir felakete dönüşmesi sebebiyle Ayasofya Camii’nde selamlık sırasında okunan bir hutbede bu unvanla anılması içlerinde Mevleviler’in de bulunduğu bazı dervişler tarafından yüksek sesle protesto edilmesine yol açmıştır.
"https://tr.wikipedia.org/wiki/III._Mustafa" sayfasından alınmıştır