I. Baybars: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Madrox (mesaj | katkılar)
InternetArchiveBot (mesaj | katkılar)
6 kaynak kurtarıldı ve 0 kaynak ölü olarak işaretlendi.) #IABot (v2.0.7
39. satır:
Zaten güçlü durumda olan memluk emirleri artık devlet yönetimi üzerinde karar sahibidirler. Ancak sultan tayini için hepsi de gergindir. Hanedandan birinin değil de bir Memluk emirinin tahta geçmesi halk arasında huzursuzluk yaratacaktır. Sultan belirlenmesi üzerine Memluk emirleri bir süre görüştükten sonra [[Salih Eyyub]]’un eşi [[Şecerüddür]]’ü sultan seçmeye karar vermişlerdir. Bunda hanedandan birlinin dul eşi olması, devlet işlerinden anlaması ve Memluklara yakın bir tutum izlemesi kuşkusuz etken olmuştur. Lakin kısa bir süre sonra bir kadının Müslüman bir toplumda hoş karşılanamayacağı anlaşılmıştır. Hem ülke halkı arasında, hem de diğer Müslüman ülke yöneticilerinden tepkiler yükselmeye başlamıştır. Özellikle Bağdat’taki Abbasi [[Mustasım Billâh]]’ın biraz ölçüsüz mektubu durumu içinden çıkılmaz hale getirmiştir. Halife mektubunda “İçinizde sultan olacak erkek yoksa size Bağdat’tan erkek göndereyim” demektedir. Bunun üzerine Şecerüddür Memluk emiri [[Aybeg]] ile evlenip tahtı ona bırakmıştır. Böylece devletin başına bir Memluk geçmiş, Memluk Devleti resmen kurulmuştur.<ref>Gülay Çalık, sh.: 12, 13</ref>
 
Aybeg’in Şecerüddür ile evlenerek Memluk tahtına oturması, Bahri Memluklar’ı rahatsız etmiştir. Salih Eyyub ailesine güçlü bağlılıkları olan bir grup memluk, Aybeg’in devletin başına Eyyubiler’den bir meliki getirmesini şiddetle tercih ediyorlardı. Sonuçta memluklar içinde Bahrim Memluklar ile Oğuz grubu arasında bir anlaşmazlık ortaya çıkmıştı. Aybeg’in kendine bağlı kölelerden bir memluk grubu oluşturması ve kendisine muhalefet eden Bahri Memlukları cezalandırması, bu memlukların Mısır dışına, Suriye’deki Eyyubi meliklerinin yanına, [[Kerek]], Şam ve Filistin'e, 130 kadarı ise Anadolu Selçuklu’ya kaçmasına yol açmıştır. Bir süre sonra Aybeg’in, kendi pozisyonu için bir tehlike olarak gördüğü Memluk emiri [[Fariseddin Aktay]]’ı [[Seyfeddin Kutuz]]’a öldürtmesiyle Aktay’ın yandaşı olan kalabalık bir Memluk grubunu çok daha zor bir duruma düşürmüştür. Bir süredir Bahri Memlukları emiri olan Baybars, onlarla yaptığı bir toplantıda Aybeg’e karşı mücadele edilmesi gerektiğini anlatmış, ama çoğunluk tarafından desteklenmeyince Suriye Eyyubi sultanı [[Nasır Yusuf]]’a yazarak adamlarıyla birlikte emrine girmeyi önermiştir. Kabul edilince de Suriye’ye gitmiştir. Aybeg’in hamamda öldürülmesinde parmağı olduğu ileri sürülen Kutuz tahta hakim olmuş, oğuz ve Kıpçak memluklar arasında bir denge kurmuştur.<ref>M. C. Şehabeddin Tekindağ, [http://dergipark.gov.tr/download/article-file/101713 Memluk Sultanlığı Tarihine Toplu Bir Bakış] {{Webarşiv|url=https://web.archive.org/web/20190319211257/http://dergipark.gov.tr/download/article-file/101713 |tarih=19 Mart 2019 |date=19 Mart 2019 }} sh.: 8</ref><ref>Gülay Çalık, sh.: 17</ref>
 
Baybars Suriye’de Nasır Yusuf’u Mısır’a saldırmaya teşvik ediyordu, bu arada kendi adamlarıyla Mısır hakimiyetindeki bölgelere talan akınlarında bulunmaktaydı. Aybeg, Abbasi halifesinde yardım istemiş, yardım göremeyince bir ordu hazırlayarak Suriye’ye göndermiştir. Nasır Yusuf ve Baybars yenilgiye uğramış, Abbasi halifesinin araya girmesiyle iki taraf arasında ateşkes sağlanmıştır. Bu antlaşmada Bahri Memlukların Mısır’a teslim edilmesi şartı bulunuyordu, diğer yandan Baybars’ın arası Nasır Yusuf’la açılmıştır. Bu yüzden Baybars Suriye’den ayrılarak Kerek ([[Ürdün]]'de bir bölge) naibinin himayesine girmiştir. Buradan aldığı bir takviye kuvvetiyle yakınlarda bir Mısır birliği üzerine gitmiş, fakat çatışmada yine yenilgiye uğramıştır. Mısır’da ise Aybeg Bahri Memluklar’a karşı tutumunu sürdürmekte, durumdan fazlasıyla rahatsız olan emirler ise Kerek’e, Baybars’ın yanına gitmektedir. Bir yandan da Aybeg’e karşı yürümek için Baybars’a baskı yapmaktadırlar. Baybars yine bir kısım takviyeler alarak Mısır üzerine yürümüştür. Aybeg ise [[Kutuz]] komutasında bir ordu sevk etmiş, Baybars bu kez de yenilgiye uğrayıp çekilmiştir. Kutuz, esir alınan Bahri Memlukları oyalanmadan kılıçtan geçirmiştir. Baybars ve yanındakiler bu kez de Kerek naibi tarafından kente almayınca tekrar Nasır Yusuf’a sığınmışlardır. Bahri Memlukları Aybeg’in baskısından kurtaran, Mısırlı tarihçi [[İbn Tağrıberdî]] tarafından <ref>”en-Nücûmü'z-Zâhire fî Mülûki Mısr ve'l-Kâhire” sh.: 102 - 273</ref> “güzel, dindar ve akıllı bir kadın” olarak tanıtılan [[Şecerüddür]] olmuştur. Aybeg, hamamdayken görevlendirildiği bir adamı tarafından 1257 yılı içinde öldürülmüştür. Ne var ki hep desteklediği ve desteğini gördüğü Bahri Memluklar artık eski güçlerini yitirmişlerdi, Şecerüddür’ü korumayı başaramadılar ve bir süre sonra öldürüldü. Ardından Aybeg’e bağlı memluklar, onun 15 yaşındaki oğlunu tahta oturtmuşlar, yaşının küçük olması yüzünden Kutuz’u sultan naibi yapmışlardır. Çok geçmeden Kutuz genç sultanı ve annesini hapsettirmiş, ileri gelen Bahri Memluk emirlerini öldürtmüş ve tahta geçmiştir.<ref>Gülay Çalık, sh.: 20, 21</ref>
45. satır:
Moğollar 1258 yılında Bağdat’ı ele geçirerek Abbasi halifesi [[Müstasım (Abbâsî-Memlûk halifesi)|Müstasım]] ve ailesini öldürmüş, ardından yayılmaları Kuzey Suriye’ye kadar ilerlemişlerdi. Moğol istilası 1259 yılında [[Halep]]’i kuşatmış ve ele geçirmiştir. Daha sonra ilerleme yönünü 1260’da Mısır’a çevirmişlerdir. Nasır Yusuf’un ordusu ise Moğol ilerlemesini haber alınca dağılmıştır. Bu sırada Baybars, Sultan Kutuz’un savaş hazırlıkları içinde olduğunu öğrenmiş, haber göndererek emrine girmek istediğini bildirmiştir. Moğol yayılması karşısında sadece kendisine bağlı memluklarla tutunmasının olanaksız olduğunun, Bahri memlukları da seferber etmekten başka çaresi olmadığını anlayan Kutuz, onlar üzerinde güçlü bir otoritesi olduğunu bildiği Baybars’ın bu teklifini kabul etmiştir. Bunun üzerine 1260 yılının mart ayında Baybars can güvenliği için Kutuz’dan söz alarak Mısır’a dönmüştür. Kutuz, Baybars’ı Memluk ordusunun öncü birliği komutanlığına getirmiş ve savaşın kazanılması durumunda kendisine Halep’i ikta edeceğini vaat etmiştir. [[Hülagu Han]] Memluk Sultanı Kutuz’a haber göndererek Mısır’ın “il olmasını” istemiştir. Tabi bu istek red edilmiştir.<ref>Gülay Çalık, sh.: 22, 23</ref>
=== Ayn Calut Muharebesi ===
Baybars’ın askeri kariyerindeki en parlak ikinci başarısı 3 Eylül 1260 tarihinde [[Ayn Calut Muharebesi]]’deki Memluk ordusunun öncü birliği komutanı olarak oynadığı roldür. Ordu hazır olunca sefere çıkılmış [[Akka]]’ya gelindiğinde Moğol ordusunun [[Ölü Deniz]]’in doğusundan güney yönünde ilerlemekte olduğu haberi alınmıştır. Bunun üzerine Kutuz, Moğol ordusunu karşılamak için ordunun yönünü güneydoğuya, Ölü Deniz’in güneyinde yer alan Ayn Calud’a sevk etmiştir. Bir süre sonra Moğol ordusu görünmüş ve muharebe girilmiştir.<ref>Gülay Çalık, sh.: 23</ref> Mısır’dan ayrıldıktan sonra bu bölgeyi iyi tanımış olan Baybars’ın asıl savaş planını hazırlamış olduğu ileri sürülmektedir. Bu plana göre ordunun büyük kısmı ağaçlıklar arasında gizlenirken Baybars kendi birliğiyle Moğol ordusu karşısında art arda vur-kaç taktiğiyle birkaç saat savaşmış, ardından Moğolları ordunun büyük kısmının pusuda beklediği bölgeye çekmiştir. Memluklar kısa sürede Moğol ordusunu çevirmiştir. Şiddetli bir muharebenin sonunda aralarında Moğol komutan [[Ketboğa Noyan]]’nın da olduğu Moğol ordusu çok büyük bir kısmıyla imha edilmiştir.<ref>[{{Web kaynağı |url=https://www.britannica.com/event/Battle-of-Ayn-Jalut |başlık=Encyclopaedia Britannica - Battle of Ain Jalut] |erişimtarihi=18 Nisan 2019 |arşiv-url=https://web.archive.org/web/20191118065235/https://www.britannica.com/event/Battle-of-Ayn-Jalut |arşiv-tarihi=18 Kasım 2019 |ölüurl=no }}</ref>
 
Baybars, muharebeden bir süre sonra Kutuz’dan Halep iktasını istemiştir. Kutuz ise vaadini yerine getirmeyerek Halep’i kendisine yakın olan bir adamına ikta etmiştir. Zaten aralarında bir süredir devam eden ve derinleşen bir husumet vardır. Bu son olay üzerine, Baybars Kutuz’un Bahri Memlukların etkinliğini kırmak çabalarını artık katlanılmaz bularak yakın arkadaşlarına Kutuz’u öldürmeye karar verdiğini anlatmıştır. Bu arada Kutuz, muharebenin ardından Suriye’de düzeni yeniden tesis ettikten sonra ordu Mısır’a yola çıkılmıştır. Gecelemek için kamp kurulan bir yerde Kutuz ava çıkınca, Baybars kolladığı fırsatı bulmuş oldu ve 22 Ekim 1260’ta birkaç yoldaşıyla birlikte Kutuz’u öldürdü.<ref>Gülay Çalık, sh.: 24, 25</ref>
134. satır:
Sultan Baybars son derece başarılı bir hükümdar olmuştur. Dönemi, Memluk tarihinde yeni bir dönem olarak görülmektedir. Baybars, bir bakıma Memluk Devleti’nin gerçek kurucusudur. Memluk Sultanlığı’nın Baybars tarafından şekillendirilen sınırları, devletin tüm tarihi boyunca hemen hemen hiç değişmeden kalmıştır. Devletin kuruluşunun ilk on yılında beş sultanın hükümran olduğu göz önüne alındığında ülkenin siyasi olarak ne denli çalkantıda olduğu dikkati çekmiştir. Oysa Baybars’ın hükümdarlı süresi ölene kadar, 17 yıl olmuştur. Memluklar’ın en uzun süre yönetimde kalan ikinci sultanıdır. Bu, ne denli yetenekli bir hükümdar olduğunu gösterdiği gibi ülkede her alanda sağladığı istikrarı da işaret eder.<ref name="ad1"/><ref>R. Stephen Humpreys, sh.: 374</ref>
 
[[Ayn Calut Muharebesi]]’nden sonra yeni bir Moğol saldırısı olasılığına karşı ülkesinin en önemli iki şehri olan [[Kahire]] ve [[Şam]] arasında atlı ulak sistemi kurmuş ve bu sistem için yollar, köprüler, at değiştirmek için menzil istasyonları kurmuştur. Böylelikle haberleşmenin ve ulaşımın çok yavaş olduğu bir dönemde Kahire ile Şam arasındaki bir mesajın dört günde gitmesini sağlamıştır. Diğer ulaştırma projeleri olarak ülkesindeki köprüleri, su ulaşım kanalları ve limanları yenileştirmiş ya da yeniden inşa ettirmiştir. Haçlılara karşı bir güç ve komuta birliği sağlamak için Suriye’yle Mısır’ı birleştirmiş, Suriye’de Moğollar tarafından tahrip edilmiş kale ve şehir surları onartmıştır. Ülkesinin tarımını geliştirmek amacıyla eski sulama yollarını tamir ettirip, yeniletip, yeni sulama kanalları açtırmıştır.<ref name="eb"/><ref>[http://i-cias.com/e.o/baybars1.htm Looklex Encyclopaedia]</ref><ref>[{{Web kaynağı |url=http://jeru.huji.ac.il/eg31.htm |başlık=Sultan Baybars |erişimtarihi=6 Nisan 2004 |arşiv-url=https://web.archive.org/web/20040406230315/http://jeru.huji.ac.il/eg31.htm Sultan|arşiv-tarihi=6 Baybars]Nisan 2004 |ölüurl=yes }}</ref> Kahire'de ismini taşıyan [[Baybars Camii]]'ni yaptırmıştır. [[Şam]]'da bulunan türbesi ve yanındaki ''Zekeriya Medresesi'' onun adına yapılan ünlü mimari eserlerdendir. ''Zekeriya Medresesi'''ne bağlı olan ''Zekeriya Kütüphanesi'' günümüze kadar gelen çok sayıda önemli bilimsel yazma eserleri içinde bulundurmaktadır.
 
Esas çabası Moğol ve Haçlı varlığını bölgeden atmaktı. Bu yönde, Moğollara karşı [[Altın Ordu Devleti]], Haçlılara karşı da [[Bizans İmparatorluğu]]’yla anlaşmıştır. Öte yandan İslam dünyasının desteği için Moğol hanı [[Hülâgû Han]]’nın 1258 yılında [[Bağdat]]’ı almasından hemen sonra son Abbasi Halifesi’ni öldürmesiyle yaşanan boşluğu, aynı soydan birini Kahire’de halife yaparak sağlamıştır. İlhanlılar’ın Bağdat katliamından sağ kurtulmayı başaranlar Kahire’ye sığınmışlardı.<ref name="ad1"/>
"https://tr.wikipedia.org/wiki/I._Baybars" sayfasından alınmıştır