Adam Mickiewicz: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Evrifaessa Bot (mesaj | katkılar)
k Bot: Kozmetik değişiklikler
k düzeltme
84. satır:
"Beyoğlu'nun çamurlu yolları arasında, bir çift öküzün çektiği, sade bir tabut vardı. Polonyalılar'dan başka, kimse yok sanıyordum. Yanılmış olduğumuzu biraz sonra anladık. Arkamızda, sokağı kaplamış, başlarına siyahlar sarmış, sel gibi bir kalabalık akıyordu. Cenaze alayında, her ulusu temsil eden kişiler vardı. Sırplar, Dalmaçyalılar, Karadağlılar, Arnavutlar, Italyanlar, özellikle Bulgarlar çoğunluktaydı. Ölenin şahsında, Slav şairin dehasına duydukları saygıyı böylece gösterdiler".
 
Adam Mickiewicz'in çıkartılan iç organları, bugün sessiz bir ev olarak duran, binanın bodrumuna gömüldü. O zamanki usule göre, tahnit edilen cesedi, Fransa'nın Türkiye'deki elçiliği vasıtasıyla Paris'e gönderildi. Çünkü şair, her yerde [[III. Napolyon]]'un misafiri sayılıyordu. Mickiewicz'in cesedi Paris'teki [[Madlen Kilisesi]]'nde yapılan hüzünlü bir merasimden sonra, oracıkta toprağa verildi. 1890 yılında da [[Paris]]'teki mezarı açılarak, kemiklerinin bakiyesi Polonya'ya gönderildi. [[KrakowKraków]]'da bulunan Wawel Kraliyet Şatosu Kilisesinin mezarlığına gömüldü. Bu suretle, Şair'in bugün, Istanbul'da, Paris'te ve Polonya'da olmak üzere üç ayrı yerde, hatırası yaşamaktadır.
 
Adam Mickiewicz'in ölümünden sonra Kalenci Kulluk sokağındaki bu bina Istanbul'a gelenler veya Istanbul'da devamlı oturan Polonyalılar tarafından sık sık ziyaret edilmektedir. 1861 yılında Şairin oğlu Wladyslaw da burayı ziyaret etmiştir. Öğrendiğimize göre sonra bu binada "Babamın son günlerini geçirmiş olduğu yeri görmeme izin vermiş çok anlayışlı müslüman bir aile oturuyordu" demiştir.
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Adam_Mickiewicz" sayfasından alınmıştır