Vikipedi:Şikâyet: Revizyonlar arasındaki fark

İçerik silindi İçerik eklendi
Nihan (mesaj | katkılar)
k +
PhilippoBruno (mesaj | katkılar)
84. satır:
 
===Savunma===
 
*Şikâyet edilen kişi hakkını bu kısımda savunabilir.
Merhaba,
 
Sanıyorum ki burada sistemi kötüye kullanmaktan önce, PKK propagandası yapmak, ya da PKK sempatizanı olmak suçlamaları nedeniyle adım geçiyor. Böylesi bir tarihsel dönemde garip bulmuyorum bu durumu. Hatta Vikipedi'de her PKK adı geçen yere "AB, ABD ve NATO tarafından terörist olarak kabul edilen" eklemesinin yapılması ve dünya üzerinde kurulu 200'e yakın devletten hangisinin PKK'yı terörist ilan edip, hangisinin ilan etmediğinin bir listesini çıkartıp, bütün PKK sözcüklerinin önüne eklemek gibi bir absürdlüğe varabilecek bu durumun, bir iki kişi dışında kimse tarafından garip karşılanmaması bile, aslında savunmaya 1-0 yenik başladığımı gösteriyor. Hakkımdaki suçlamalar arasında sadece tartışma yaratan maddeye değil, başka maddelere yaptığım katkılar da yer alıyor. Hatta tartışmalar sırasında internette bambaşka bir sitede yazdığım şeyler bile gündeme getirildi. Yani burada bir anlamda Vikipedi kurallarına uymamaktan çok, PKK'lı olma zannıyla yargılanıyorum. Tartışmalarla ilgili "savunma"larıma geçmeden önce, yine propaganda olarak anlaşılmazsa, kendi siyasi konumumu açıklamak sanırım yerinde olacak. Bunları tartışmak için değil, hakkımda karar verecek olanların ellerindeki malzemeyi genişletmek için yapıyorum. PKK yandaşı değilim. Kürt bile değilim. Milliyetçiliğin ve şovenizmin her türüne karşı çıkan, dolayısıyla Türk milliyetçiliğine de, Kürt milliyetçiliğine de taraf olmayan bir komünistim. İnsanlığın kurtuluşunu, insanları birbirinden ayıran kimliklerin aşılarak ortaklıkların ön plana çıkartılmasında görüyorum. Bununla birlikte herkesin eşit ve özgür olduğu, dinsel, etnik, cinsiyete veya cinsel kimliğe dayalı nedenlerle ayrımcılığa maruz kalmadığı, bu nedenlerle hukuk dışı uygulamalara uğratılmadıkları bir dünya özlüyorum. Kürt sorunu konusunda algılarımın açık olmasının nedeni bu. Eğer Filistin'le ilgili bir maddenin İsrail resmi kaynaklarıyla, Filistinli tarafların (örneğin ABD, AB ve NATO tarafından terörist olarak kabul edilen HAMAS'ın) görüşlerine hiç değinilmeden yazılmış olduğuna denk gelseydim, orada da hiç düşünmeden benzer müdahaleler yapardım. (Ve sanıyorum, İbranice bilseydim ve bunu İbranice Vikipedi'de yapmış olsaydım, burada yazdıklarımın benzerlerini, şu anda orada da yazmak zorunda kalacaktım.)
 
Şimdi geçelim tartışmalara ve suçlamalara:
 
1. Maddeye ilk itirazım maddenin ansiklopedik olmadığı, kayda değer olmadığı yönündeydi. VP:Kd'den yaptığım ve yanlış anlaşılmalara yol açan alıntının ilk kısmı şöyle: "Tarafsız bir maddeye sahip olabilmek için, konunun, hakkında yansız ve bağıntısız kaynaklardan bilgi edinilebilir olması... gerekir". Bu maddede tarafsız kaynaklardan bilgi elde etmek mümkün değildir. Bunun nedeni basit ve yasal. Günlük gazeteler çatışma anında olay yerinde değildir ve pratik olarak TSK'nın bildirilerini yayınlamak zorundadırlar. Eğer bunun yerine PKK'nın açıklamalarını yayınlarlarsa, terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan Özgür Gündem'in başına geldiği gibi, yayın durdurma ve internetten erişim engeli cezası alırlar. Bunu (yapmaz ama) Milliyet gazetesi, hatta Bulvar gazetesi bile yapsa başına aynı şey gelir. Terörle mücadele yasası, yasadışı örgütlerin açıklamalarına yer vermeyi propaganda suçu kabul ediyor. Diğer yandan mevcut durumda haber kaynağı ya TSK, ya da PKK olmak zorundadır. Bu yüzden sadece yerli basın değil, uluslararası olan ve bize nedense daha tarafsız görülen yayın organları da "taraflı kaynaklardan" haber almaktadır. Oysa taraflardan biri Kuzey Irak'tan gelen PKK'lıların saldırılarından bahsederken, diğeri Kuzey Irak'a girmeye çalışan askerlerle çatışmaya giren PKK'lılardan bahsetmektedir. Bugün hangi iddianın kesin olarak doğru olduğunu bilebilmemiz mümkün değil. Ama birini mutlak doğru, diğerini salt propaganda olarak kabul etmeyi tarafsızlıkla bağdaştırmak da zor. Her iki iddiaya da yer vermek ve hangisine inanacağı konusunda okuyucuyu özgür bırakmak daha doğru değil mi?
 
2. Maddenin tartışma sayfasında Die Welt'in adı geçti (daha doğrusu o gazeteyi örnek almam söylendi) ve ben de tartışma sayfasına Die Welt'in haberinden bir paragraf ekledim. Almancası olanlar baksınlar. Ciddi ve tarafsızlık derdi olan Avrupalı referans gazeteleri böylesi durumlarda, "TSK bu açıklamayı yaptı, ama PKK'ya yakın kaynaklar da bunu iddia ediyor" gibi bir dil kullanır ve hangisine inanacağı konusunda okurunu özgür kılar. Die Welt o günkü sayısında adını anmadan, "PKK'ya yakın duran medya" diyerek Özgür Gündem'in kayıp askerlerle ilgili haberinde yer alan açıklamayı aktarmış. Bu benim "konunun, hakkında yansız ve bağıntısız kaynaklardan bilgi edinilebilir" olmadığı durumlarda bile bir madde yazmakta ısrarcıysak, bunu tarafsız habercilik derdi olan gazeteler gibi yapmalıyız diye düşünmeme yol açıyor. Ben de PKK tarafının açıklamalarına Özgür Gündem gazetesindeki haberleri referans göstererek yer verdim. Bu tavrımın hala daha Vikipedi'nin esas düşüncesine aykırı olmadığını düşünüyorum.
 
3. Özgür Gündem gazetesinin de, DTP'nin de iddialara karşın PKK'nın uzantısı olduklarına inanmıyorum. Bu kurumların içinde PKK'lılar çalıyor olabilir. Bir zamanlar Dev Solcular da CHP gençlik kolarında çalışırlardı. Ama bu CHP'yi Dev Sol'un partisi yapmaz tabii ki. Ancak Türk milliyetçilerinin Kürt meselesini dillendiren herkesi PKK'lı ilan etmek gibi bir alışkanlıkları var. Solla tanışık olanlar bilirler ki, Özgür Gündem'in köşe yazarları içinde her zaman PKK'yla belli bir mesafede durmaya özen gösteren yazarlar vardır. Ama bu önemli değil. Üzerinde durmak istediğim iki nokta var.
a. Devletin Özgür Gündem'in erişimini engellemesi, onu güvenilmez yapar mı? Özgür Gündem Türkiye'de devletin yasakladığı ilk yayın organı değildir. Türkiye'de yasaklanan yazarlar listesine bakarsak, Türkçe edebiyatın önemli isimleriyle karşılaşırız. 12 eylül döneminde Cumhuriyet gazetesinin Atatürk'e hakaret nedeniyle yasaklandığını hatırlıyorum. Lakin Terörle Mücadele Kanunu yasadışı örgüt açıklamalarına yer vermeyi (bir anlamda haber alma özgürlüğünü) terör suçu kapsamına almış olabilir. Ancak bu, o haberleri veren yayın organlarının tümünü güvenilmez referanslar olarak kabul etmemiz anlamına gelmez.
b. Özgür Gündem'in PKK'nın yayın organı olduğunu ve propaganda amaçlı yayınlandığını kabul etsek bile, [[Vikipedi:Güvenilir kaynaklar]] sayfasında şöyle bir ifade var: "Geniş anlamıyla "aşırı" olan organizasyon ve kişiler sadece birinci kaynak olarak kullanılmalıdır, yani sadece kendileriyle ve aktiviteleriyle ilgili maddelerde kullanılabilirler." Yani örneğin PKK'nın yaptığı ileri sürülen bir saldırıyla ya da rehin aldığı söylenen askerlerle ilgili olarak PKK'nın açıklamasının onun yayın organı olduğu kabul edilen bir gazeteden alıntılanması gibi.
c. Eğer bu referansı vermek TCK'ya ya da Terör Yasası'na aykırıysa ve Vikipedi genel olarak bu durumdan zarar görecekse, ve "tarafsızlık uğruna maceraya girmeyelim" görüşü hakimse, bunu anlayışla karşılarım ve itirazım etmem. Kimsenin Vikipedi uğruna hapis yatmasını ya da "kötü muamele" görmesini istemem. Ama Türkçe Vikipedi ve Türkiye'nin vikipedi'si ayrımlarına tekrar dikkat çekmek istiyorum. Bir maddenin tarafsızlığını Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre belirlersek, tarafsızlık konusunda fazla ısrarcı olmamayı öneririm. Bu aynı zamanda Türkiye Vikipedisi olmayı ilan etmek anlamına da gelecek.
 
4. Gelelim Kürdistan İşçi Partisi sayfasındaki tartışmaya. Burada Vikipedi kurallarına aykırı bir şey görmüyorum. Bölücü yerine ayrılıkçı ifadesinin daha tarafsız olduğunu düşündüğümü ifade ettim. Bu yüzden taraflı olmakla suçlandım ve mesele buraya kadar yansıdı. Eğer benim bilmediğim bir "Vikipedi'de savunulması yasak olan düşünceler" listesi yoksa bunu burada tartışmaya gerek yok bence. Meseleyi ilgili bir yöneticiye devrediyorum.
 
5. [[Portal:Sosyalizm]]'deki Devrim Tarihi bölümüne ilişkin: tabii ki sosyalizmin farklı yorumları var. Hatta Nasyonal Sosyalizm'in bile bir tür sosyalizm olduğunu ileri sürenler var. Tuhaftır ve yazıktır ki milliyetçilik sıklıkla solculukla bir arada anılır hale geldi. Dolayısıyla benim gibi komünistleri gülümsetse de "asla sosyalist olmadığı"nı her fırsatta ileri süren Ecevit'in partisi DSP'nin de buraya yakıştırılmasına şaşmamak lazım. Ama galiba burada sosyalist devrim tarihiyle ve Kürt hareketleriyle ilgili bilgi eksikliğinden, ya da sosyalizmin biraz "marjinal" bir yorumundan kaynaklı olarak suçlanıyorum. Geleneksel sosyalist anlayış, Kürt siyasal hareketlerini Türkiye Devrimi denilen şeyin bir parçası olarak görme eğilimindedir. Örneğin Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedi'nin Türkiye ciltlerinde Kürt hareketi geniş bir bölümde ele alınır. Kürdistan İslami Partisi dışında, ayrılıkçı olan ya da olmayan neredeyse bütün Türkiyeli Kürt grupları bir şekilde sosyalist olduklarını ileri sürerler. Hatta PKK'nın da kendisini marksist-leninist olarak gördüğü bir dönem vardır. DTP'nin ilk hali olan HEP bir çok sendikacıyı barındırıyordu. DTP bugün Kürt meselesini ön plana çıkartmakla ve bir çok Kürt milliyetçisi barındırmakla birlikte, programı itibariyle halen solda kabul edilmesi gereken bir partidir. Şu anda parlamentoda oturan iki sosyalist milletvekili DTP'nin desteğiyle oraya girebildi örneğin. Dolayısıyla Türkiye'de devrim tarihinden bahsederken Kürtlerden bahsetmenin eğer tuhaf bir yanı yok. Lakin o sayfaları hazırlarken geniş ölçüde yararlandığım Evrensel gazetesi de PKK'ya oldukça uzak bir siyasi anlayışa yakın bir gazete. Tabii bir de cezaevinde jandarmaların öldürdüğü PKK'lılar haberi var. Jandamanın öldürdükleri tutuklu kapkaçcılar bile olsaydı, herhalde bir insan hakları trajedisi olarak "devrim tarihi" kısmında yerini alması gerekirdi. Ama tabii insan hakları sorununu Sosyalizm Portalı'yla ilişkisiz görüyorsak, ona diyecek sözüm yok.
 
6. Hassasiyetler meselesi: Bir maddenin konu edindiği bir maddenin kısa bir süre sonra öneminin kalmayabileceğini, dolayısıyla kayda değer bir madde olmadığını düşünmenin herhangi bir hassasiyete dokunmayacağına, en azından böyle bir niyeti içinde barındırmadığına inanıyorum. Bununla birlikte Kullanıcı:Nihan'la yaptığımız tartışma sırasında, çatışmada ölen askerlere "şehit" derken, ölen PKK gerillalarına yönelik olarak "etkisiz hale getirilen terörist" gibi insanı yabancılaştırıcı resmi söylemleri maddeye koyarsak, o zaman o "etkisiz hale gelen teröristlerin" annelerinin hassasiyetini dikkate almamış oluruz demeye çalıştım. Kendisinin buna yanıt olarak benim tartışma sayfama yazdığı "Haaaa ayrıca ETKİSİZ HALE GETİRİLEN TERÖRİSTLERİN ANALARININ.... Hassasiyetlerini önemsiyorsan onlarla ilgili bir madde açabilirsin..." cümlesine (ya da arka arkaya gelen ve ilki yarım kalmış iki ardışık cümleye) bu hassasiyetler konusuyla ilgili olarak dikkat çekmek istiyorum. Bana yönelik saldırgan dili bir kenara koyarsak bile "anaların" yanına konmuş olan noktaları ne yazık ki, ne herhangi bir hassasiyetle, ne de terbiyeyle bağdaştıramıyorum. Ayrıca aynı kullanıcının madde ve kaynaklar üzerine tartışma devam ederken, tartışmanın sonuçlanmasını beklemeden yaptığım değişiklikleri ısrarla iptal etmesini de Vikipedi kurallarının ihlali olarak yorumluyorum.
 
7. Son olarak: VP:Kd alıntısı: "Tarafsız bir maddeye sahip olabilmek için, konunun, hakkında yansız ve bağıntısız kaynaklardan bilgi edinilebilir olması ve maddeyle ilgilenenlerin yalnızca partizan veya fanatik editörler olmaması, gerekir." Maddenin tartışılması sırasında da söylemiştim. Bu maddenin yukarıda da belirttiğim gibi ilk yarısını vurgulamak istedim. Maddeyi ortadan bölmek istemediğim için de tümünü alıntıladım. Ancak tartışmanın hararetinden, saldırıya uğramışlık hissinin vermiş olabileceği bir savunma refleksinden, ya da "PKK'lı bulduk vuralım" gibi bir psikolojiden olabilir, bilemiyorum, benim vurguladığım kısım değil de, ikinci kısım üzerinde duruldu. Bu yanlış anlamada payım varsa Nihan ve Hasan Sami'den özür dilerim. Alıntı aslında kimseyi hedef almıyordu. Sadece maddenin tarafsız kaynaklara dayandırılamayacağını, dolayısıyla tarafsız bir madde elde etmenin zor olduğunu vurgulamıştım. Eğer sayfadaki tartışma soğuk kanlılıkla okunursa bu zaten anlaşılacak.
 
Türkiye'nin yaşadığı bu zor zamanlarda, herkese barış dolu günler diliyorum. Sevgilerimle.
[[Kullanıcı:PhilippoBruno|PhilippoBruno]] 00:47, 26 Ekim 2007 (UTC)
 
===Diğer kullanıcıların yorumları===