Ermeni Kırımı: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Filanca (mesaj | katkılar)
Geleceğe dönüş! Mithridates tarafından yapılan 2007-10-19 15:52:22 tarihli değişiklik geri getirildi.
Zenci fil (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
11. satır:
 
===Öncesi===
Doğu Anadolu üzerindeki Ermeni talepleri 1870'lardan beri Osmanlı Devleti için siyasi bir sorun olmuştu. [[Hınçak]] ve [[Ermeni Devrimci Federasyonu|Taşnaksutyun]] gibi Ermeni militan örgütleri 1894'ten itibaren bazı tedhiş eylemlerine giriştiler. 1895'te Ermenilerin ayaklanma teşebbüsü sertlikle bastırıldı. 1909'daki [[Adana olayları]]nda çok sayıda sivil Ermeni öldürüldü.
 
Birinci Dünya Savaşı başlangıcında iktidardaki [[İttihat ve Terakki]] yönetimi, Doğu'daki Ermenilerin muhtemel bir Rus istilasından önce ayaklanarak Ruslara destek olacağı kaygısını taşıyordu. Bunun yanısıra iktidara yakın bazı fikir adamları, Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin parçalanması halinde Anadolu'da bir Türk ulusal devleti kurulmasını, bunun için de ülkenin [[gayrımüslim]] unsurlardan arındırılmasını savunmaktaydı. <ref>[[Celal Bayar]]'ın [[Teşkilat-ı Mahsusa]] şefi Eşref Kuşçubaşı'ya atfen belirttiğine göre Mayıs-Ağustos 1914'te "Harbiye Nezaretinde [yapılan] toplantıların başlıca konusu stratejik noktalarda kümelenmiş ve dış tesirlere bağlı gayrı Türk yığınlarının tasfiyesi idi." (Bayar, ''Ben de Yazdım,'' C. 5, s. 1573.) İttihat ve Terakki sözcülerinden [[Hüseyin Cahit]] (Yalçın)'a göre yurdun Ermenilerden arındırılması "müthiş ve memleket için zaruri olduğu sarahatle anlaşılan" bir karardır. (''Yakın Tarihimiz,'' C. I, s. 89.)</ref>
18. satır:
[[Image:Armeniangenocidemap.gif|thumb]]
 
[[1915]] Şubat ayından itibaren Osmanlı ordusundaki Ermeniler silahsızlandırıldı. Birçok kentte Ermeni toplumunun ileri gelenleri tutuklandı; bir kısmı sorgusuz idam edildi. [[24 Nisan]] 1915'te İstanbul'da Ermeni toplumunun önde gelen 2,345 ismi tutuklanarak Anadolu'ya sürüldü. Bunlar arasında siyasi militanların yanında milletvekilleri, tanınmış yazar ve şairler, sanatçılar, din adamları ve iş adamları da vardı. Sürülenlerin çoğu sürgünde öldü veya öldürüldü. 24 Nisan, günümüzde dünya Ermenileri tarafından Soykırım Günü olarak anılmaktadır.
27 Mayıs 1915'te çıkarılan bir Kanun-ı Muvakkat (geçici yasa) ile yerel mülki ve askeri yöneticilere, uygun görecekleri kişileri geçici olarak başka yere naklettirme yetkisi verildi. 10 Haziran'da çıkarılan bir kararname ile, nakledilen kişilerin mallarınına nasıl tasarruf edileceği açıklandı. Bunu izleyen aylarda Anadolu'nun Ermeni nüfusunun büyük bir kısmı kafileler şeklinde yola çıkarılarak Suriye Çölü'e sevkedildi. Çöldeki bir kampın bu büyüklükte bir kalabalığı barındırması sözkonusu olmadığından, Deyrizor'a varanların bir bölümü de açlık veya hastalıktan öldü. 4 Ağustos'ta yayımlanan bir hükümet emriyle Katolik ve Protestan Ermenilerin sevki durduruldu ise de bu emrin bir etkisi olmadı.
 
24 Nisan hadisesi, İtilaf ordularının her an Çanakkale'ye çıkmasının beklendiği, çok kısa bir süre içinde İstanbul'un düşman eline geçeceğine ve Osmanlı Devleti'nin çökeceğine neredeyse kesin nazarıyla bakıldığı günlerde gerçekleşmiştir. Aynı günlerde Osmanlı sarayı ve hükümetini Eskişehir'e taşıma hazırlıkları yapılmıştır. İttihat ve Terakki hükümetinin Ermeni politikasını bu çerçevede değerlendirmek doğru olur.<!-- bu kısım tamamen yorumdan ibaret... düzeltilmesi şart-->
 
27 Mayıs 1915'te çıkarılan bir Kanun-ı Muvakkat (geçici yasa) ile yerel mülki ve askeri yöneticilere, uygun görecekleri kişileri geçici olarak başka yere naklettirme yetkisi verildi. 10 Haziran'da çıkarılan bir kararname ile, nakledilen kişilerin mallarınına nasıl tasarruf edileceği açıklandı. Bunu izleyen aylarda Anadolu'nun Ermeni nüfusunun büyük bir kısmı kafileler şeklinde yola çıkarılarak Suriye Çölü'endeki Deyrizor'da kurulan toplama kamplarına sevkedildi. Kafilelere katılanların önemli bir bölümü yolda öldü veya öldürüldü. Çöldeki bir kampın bu büyüklükte bir kalabalığı barındırması sözkonusu olmadığından, Deyrizor'a varanların bir bölümü de açlık veya hastalıktan öldü. 4 Ağustos'ta yayımlanan bir hükümet emriyle Katolik ve Protestan Ermenilerin sevki durduruldu ise de bu emrin bir etkisi olmadı.
 
Mardin ve Diyarbakır bölgesindeki [[Süryaniler]] ile Hakkâri'deki [[Nasturiler]] de tehcire tabi tutuldular.
 
===Sayılar===
1914 Osmanlı nüfus sayımına göre imparatorluk topraklarında yaşayan Ermeni sayısı 1,295,000'dir <ref>''Memalik-i Osmaniye'nin 1330 [1914] Senesi Nüfus İstatistiki,'' Dahiliye Nezareti Sicil İdare-i Umumiyesi, Hilal Mat. 1336 [1920]. Bu rakamın ayrıntılı analizi için Esat Uras, ''Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi,'' Belge Y. 1987, s. 142 vd. </ref>. (Bu nüfusun tamamına yakını bugünkü Türkiye sınırları içindedir.) <ref> Suriye ve Beyrut vilayetlerindeki toplam 7500 Ermeni ile, Halep vilayetindeki 49,000 Ermeninin 10,000 kadarı bu toplamdan çıkarılmalıdır. Buna karşılık Rus idaresinde bulunan Kars, Ardahan ve Artvin Ermenileri buradaki toplama dahil değildir.</ref> Ermeni Kilisesinin vergi kayıtlarına dayalı 1913 istatistiğine göre bu rakam 1,914,000 olmalıdır. <ref>1913 patrikhane sayımının son derece detaylı bir analizi için Raymond H. Kevorkian and Paul B. Paboudjian, ''Les Arméniens dans l'Empire Ottoman à la vielle du génocide,'' Ed. ARHIS, Paris, 1992.</ref>Batılı kaynaklarda genellikle 1,600,000 ile 1,800,000 arası sayılara rastlanır. <ref>Çeşitli kaynaklarda nüfus tahminleri 1,050,000 ile 2,400,000 arasında değişir. Encyclopedia Britannica'ya göre sayı 1,750,000'dir ([http://www.britannica.com/eb/article-9117457 "Armenian massacres" (2006).])</ref>
 
Cumhuriyet döneminin ilk sayımı olan 1927 Nüfus Sayımında Türkiye'nin Ermeni nüfusu 100,000 civarında gösterilmiştir<ref>''Umumî Nüfus Tahriri'' (Türkiye Cumhuriyeti Başvekalet İstatistik Umum Müdürlüğü 28 Teşrinievvel 1927), Ankara, 1929. Sayımda Ermenice konuşanların sayısı 64,745 olarak gösterilmiştir. Ancak "din" hanesinde Ermeni, Katolik ve Protestan olarak sayılanların toplamı 100,000'i bulur. Justin McCarthy'nin verdiği 140,000 tahmini, gerçekçi olmayan bir varsayıma dayalıdır. Karş. Justin McCarthy, ''Muslims and Minorities: The Population of Ottoman Anatolia and the End of the Empire,'' New York, London 1983, s. 123.</ref>.Ayrica 1922 tarihli İngiliz kaynaklarina gore 817.873 Ermeni ülke toprakları dışına göç ettirildiği için o dönem Türkiye toprakları içerisinde sayılmamışıtır. <ref>http://www.ttk.org.tr/index.php?Page=Sayfa&No=184</ref>
Satır 33 ⟶ 37:
* Soykırımın resmi Osmanlı makamları tarafından değil, [[İttihat ve Terakki]] Cemiyeti'ne bağlı gizli bir örgüt olan [[Teşkilat-ı Mahsusa]] eliyle yürütüldüğünü; <ref>Vahakn N. Dadrian, The History of the Armenian Genocide, New York 2nd paperback ed. 2004, s. 235-243.</ref>
* Teşkilat-ı Mahsusa ve İttihat ve Terakki arşivlerinin Ekim-Kasım 1918'de, yani Osmanlı Devletinin savaşta yenildiği ve Talat Paşa hükümetinin düştüğü günlerde, yakılarak imha edildiğini; <ref>Örneğin Taner Akçam, ''İnsan Hakları ve Ermeni Sorunu,'' İmge Y. 1999, sf. 308-309. Şevket Süreyya Aydemir de Talat Paşa'nın 7 Kasım 1918'de yurt dışına kaçmadan önce Arnavutköy'de bulunan bir dostunun yalısına bavullar dolusu evrak götürdüğünü ve bu evrakların yalının alt katındaki ocakta yakıldığını anlatır. Aydemir, ''Makedonya'dan Orta Asya'ya Enver Paşa,'' III.468. Teşkilat-ı Mahsusa şefi Hüsamettin Öztürk'e göre, 14 Ekim 1918'de kurulan İzzet Paşa hükümeti, Teşkilat-ı Mahsusa çalışmalarının derhal durdurulması ve arşivlerin yokedilmesi emrini vermiştir. Akt. Bilge Criss, İşgal Altında İstanbul, s. 147.</ref>
* Resmi arşivlerde bulunabilecek olan bazı belgelerin de çoktan ayıklanıp yokedildiğini ileri sürerler.
 
 
===Literatür===
Satır 44 ⟶ 48:
 
==Türk Tezleri==
Soykırım iddiaları karşısında [[Türkiye Cumhuriyeti]] resmî politikasında, Ermenilerce öldürülen birçok Türk'un yanısıra, tehcir sırasında ve sonrasında birçok Ermeninin öldüğünü kabul etmekle birlikte, bu ölümlerin sebebinin sistemli bir soykırım değil, savaş koşulları, hastalıklar ve Ermeniler'in zorunlu göçünü kolaylaştıracak imkânların bulunmaması olduğunu öne sürmektedir. ve bu tez doğrulukla sonuçlanmıştır<ref>. http://http://www.ntvmsnbc.com/news/321123.asp.</ref>
 
Türk tarafının tezine göre bu yerdeğiştirme (tehcir), bir soykırım ya da katliam değil, düşmanla işbirliği yapan ve ülkenin birliğine zarar veren bir topluluğun zararlı faaliyetlerinin engellenmesi amacıyla ve iç güvenlik nedeniyle başka topraklarda yerleşime zorlanması yönünde alınmış bir önlemdir. <ref>. Şifre Kalemi., nr. 45/115 .</ref>
 
Osmanlı arşivlerinde (Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık arşivi) göçe tabi tutulan Ermeniler için yolculuk sırasında rahatlarının sağlanması, can ve mallarının korunması için buyruklar olduğu görülmektedir. <ref>. Şifre Kalemi.,nr. 54/406; nr. 54-A/73; nr. 54-A/248. .</ref>
 
Osmanlı Bakanlar Kurulu'nun [[30 Mayıs]] [[1915]] tarihli kararıyla, Ermenilerin canlarının ve mallarının korunmasını, göçmen ödeneğinden geçimlerini sağlayabilmeleri için yardımın yapılmasını, ihtiyaçlarına göre mal ve toprak dağıtılmasını, hükümet tarafından evler yapılmasını, alet ve teçhizat temin edilmesini, yiyecek ve diğer ihtiyaçlarının sağlanmasını, sağlık durumlarının hergün doktorlar tarafından kontrol edilmesini, hasta, kadın ve çocukların trenle gönderilmesini ve alınması gereken daha pekçok önlemi bildiren emirler yayınlamıştır. <ref>. Şifre Kalemi., nr. 55/291; nr. 55/341; nr. 57/345; nr. 57/351.(Bu belgelere göre tehcirde Ermeniler'in ihtiyaçlarının karşılanması için toplam 2.250.000 kuruşun tahsis edildiği görülmektedir) .</ref>
 
Ayrıca, tehcir sırasında Ermenilere karşı herhangi bir saldırıda bulunanların tevkif edilerek, [[Divan-ı Harp Mahkemesi]]ne sevk edilmesi ve en ağır şekilde cezalandırılmaları da karara bağlanmıştır.<ref>. Şifre Kalemi(Osmanlı Arşivlerinde Dahiliye Nezaretine Bağlı Bir Kalem) ., nr. 58/278; nr. 58/141; nr. 55-A/156; nr. 55-A/157; nr. 61/165; nr. 57/116; nr. 57/413; nr. 57/416; nr. 57/105; nr. 59/235; nr. 54-A/326; nr. 59/196..</ref>
 
Tehcire tabi tutulan Ermeniler'in sayıları Halep'ten gelenlerle birlikte 438.758 kişiydi. Açlık, tifo ve dizanteri gibi hastalıklar, iklim koşulları, Arap aşiretleri ve eşkıyaların saldırıları sonucu ancak 382.148 kişi iskan sahasına varabilmiştir. <ref>. Ermeni Tehcirine Dair Gerçekler (1915), Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara 2001 .</ref> Yani toplam Ermeni kaybı 56.610'dur.
 
Bunların yanında Türk tezine göre Ermeniler [[1. Dünya Savaşı]] sırasında büyük bir isyan başlatmış ve bir çok yerde katliamlar yapmışlardır. Buna dair Ermeniler'e(Bir Ermeni'nin Fransız Horizon Gazetesi'nde yayınlanan mektubu) ve Ruslar'a(Rusya'nın Paris Büyükelçisi Sazanov'a ait bir yazı) ait önemli vesikalar mevcuttur. <ref>. http://www.ttk.org.tr/index.php?Page=Sayfa&No=184 (Belgelerin orijinal şekli mevcuttur).</ref>
Satır 65 ⟶ 69:
Günümüzde [[İsviçre]]'de Ermeni soykırımının reddedilmesi suçtur. Benzer bir yasa taslağı da [[Fransa|Fransız]] meclisinden geçmiş, yasalaşmak için senatoda onay beklemektedir. Bunun dışında 20 kadar ülke, parlamentolarında, Ermeniler'in soykırıma uğradığı iddialarını tanıyan yasaları kabul etmişlerdir. Amerika federal anlamda böyle bir yasayı kabul etmemesine rağmen yasa, eyaletler bazında 50 eyaletten 36 sında kabul görmüştür. Kimi ülkelerde ise (İsrail, İngiltere) soykırım kelimesi yerine "katliam " kelimesi yeğlenmiştir.
 
Ermeni Soykırımı iddiası son yıllarda bazı devletlerin parlamentoları tarafından "resmen" tanınmıştır. Bu ülkeler arasında [[ABD]], [[Arjantin]], [[Almanya]], [[Belçika]], [[Fransa]], [[Hollanda]], [[Güney Kıbrıs Rum Kesimi]],[[İsveç]], [[İsviçre]], [[İtalya]], [[Kanada]], [[Lübnan]], [[Rusya Federasyonu]], [[Slovakya]], [[Uruguay]], [[Yunanistan]], [[Polonya]], [[Venezuela]] ve [[Şili]] bulunur. <ref>. http://www.yerkir.am/eng/index.php?sub=news_arm&id=30536.</ref>
 
== Kaynaklar ==