Merkantilizm: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Buzancar (mesaj | katkılar)
Buzancar (mesaj | katkılar)
11. satır:
 
O dönem için paralar zaten değerli madenlerden basılmaktadır. Değerli madenler hem işletmeler hem bireyler hem de devletler için gücün temel ölçütüdür. Coğrafi keşiflerle birlikte Avrupa Devletleri değerli madenlere ulaşabilmek için sömürgecilik hareketlerine daha fazla önem vermiştir. Böylece sömürge ülkelerden Avrupa’ya altın, gümüş ve elmas gibi değerli madenler taşınmıştır. Ancak buralarda kurulan koloniler bir süre sonra elde edilen zenginliği göndermek yerine kendi ellerinde kalmasını istemişler ve bağımsızlıklarını ilan ederek kendi devletlerini kurmuşlardır ve bunun için gerektiğinde silahlı mücadeleler yaparak ve isyan ederek Avrupa ile sömürgeci bağlarını koparmışlardır. Ayrıca ABD ve Kanada bölgesinde yaşanan “Altına Hücum” hareketi bu altın arayışının en ilginç örneklerinden birisidir.
 
2. Devletler ithalat hiç yapmamalı (sıfır ithalat) ama olabildiğince çok ihracat yapmalıdır. Böylece hazinede altın (o dönem için para) birikmeye devam edecektir. Mal satıldığında yurtdışına ürün çıkacak ama içeriye para girecektir. Bu nedenle Merkantilistler ihracatı teşvik etmektedirler. İthalatta ise tersi olacaktır. Bu nedenle Merkantilistler ülke içinde değerli maden biriktirilmesini ama dışarıya asla çıkartılmamasını savunan bir görüşe sahiptirler.
 
O dönemde bile bu iddiaya şiddetle karşı çıkılmıştır. Her şeyden önce her ürün her ülkede doğal olarak bulunmaz. Bazı şeyler alınmak zorundadır. Üstelik bu anlayışı her ülke benimsediği takdirde kimse birbirinden bir şey almayacak dış ticaret durma noktasına gelecektir. Gerçekten de bu görüşün mutlak olarak işlemeyeceği daha sonraları anlaşılmıştır. Fakat sağladığı sermaye birikimi ve mantığı Kapitalizmin bugünkü biçiminin ilk örneklerinin netleşerek ortaya çıkmasını sağlamıştır.
 
Günümüzde bu anlayış ihracatın ithalattan belirli bir oranda fazla olmasının doğru olduğu şeklinde düzeltilmiştir.
 
3. Protestan Ahlakı da o dönem içerisinde (1600-1800’lü yıllar) Merkantilizmi desteklemiştir. “Biriktir ama harcama” şeklinde özetlenebilecek bir görüş Tanrı’nın emri olarak kabul edilmiş ve Protestanlar tarafından uyulmuştur. Lüks tüketim dinen yasak sayılmıştır.
 
Protestanlık, Hristiyanlığın en büyük üç ana mezhebinden biridir (ilk ikisi Ortodoks Mezhebi ve Katolik Mezhebi). Protestanlık 16. yüzyılda Martin Luther ve Jean Calvin'in öncülüğünde Katolik Kilisesine ve Papa'nın otoritesine karşı girişilen Reform hareketinin sonucunda doğmuştur. Luther ilk kez İncil’i kutsal sayılan Latince’den başka bir dile (Almanca’ya) tercüme etmiş ve herkesin anlamasına olanak sağlayan yolu açmıştır. Papazlara ihtiyaç duymaksızın İncil’i okuyabildikleri için dini farklı biçimde yorumlamışlardır. Protestanlık diğer Hristiyan mezheplerinden bazı ayrımlar gösterir. Örnek vermek gerekirse Katolik ve Ortodokslar gibi ruhanî başkanları yoktur. Katoliklerin tersine Protestan rahipler evlenebilirler.
 
==Tarihçe==
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Merkantilizm" sayfasından alınmıştır