Bektaşîlik: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Nanahuatl (mesaj | katkılar)
k düzeltme
Khutuck Bot (mesaj | katkılar)
k Şablon yönlendirmesi kaldırma
6. satır:
== Bektâşî Tarikatı ==
[[Dosya:Qendra Botërore Bektashiane.jpg|thumb|245px|Günümüzde [[Arnavutluk]]- [[Tiran, Arnavutluk|Tiran]]'da bulunan Bektaşilik [[Tarikat]]ı merkezi.]]
{{anaAna madde|Baba Haydar|Ebu'l Vefâ|Hacı Bektaş Veli|Hoca Ahmed Yesevî|Yesevîlik}}
[[Türkiye]]’de [[Alevilik]] denildiğinde ilk akla gelen isim Bektâşîliktir. Bektâşîlik, aslında [[Hacı Bektaş-ı Veli]] tarafından kurulduğuna inanılan bir [[İslâm]]î [[tarikat]]tır. Bu [[tarikat]] mensupları ''(el alarak ya da diğer bir deyişle nasip alarak bu örgütlenmeye katılan kişiler)'' ise ''Bektâşî'' olarak adlandırılırlar. Ancak [[Ali]] ve [[Ehl-i Beyt]] sevgisi, [[tevella]] ''(Ehl-i Beyt’i sevenleri sevme)'' ve [[teberra]] ''(Ehl-i Beyt’i sevmeyenleri sevmeme)'' gibi [[Alevî]]liğin temel esaslarına bağlı oluşları dolayısıyla Bektaşiliğe [[Alevilik]] de denilebilir. [[Anadolu]], [[Azerbaycan]], [[Balkanlar]] ve [[İran]]'daki tüm [[İmamiyye#Alev.C3.AEler|Alevî tarikat]] mensupları [[On İki İmam]] inancına bağlıdır. Başlangıcından günümüze kadar kökenleri [[Horasan Melametîliği]]ne dayanan bu [[tarikat]]lar, tarihî gelişim süreci içerisinde [[Ebu'l Vefâ el-Bağdâdî|Vefâ'îyye]]<ref>Dursun Gümüşoğlu: Tâcü'l Arifîn es-Seyyid Ebu'l Vefâ Menakıbnamesi - Yaşamı ve Tasavvufi Görüşleri, Can Yayınları, 2006, s. 48</ref>/[[Babailer|Bâbâ'îyye]] ''([[Baba İlyas]]/[[Baba İshak ayaklanması|Baba İshak]])'', [[Yesevîlik]]/[[Ahiler|Âhilik]], [[Kalenderîlik]]/[https://web.archive.org/web/20060322164910/http://www.alevibektasi.org/tbaki.htm Haydarilik,] [[Rufâîlik]]/[[Gâlibîlik]], [[Sarı Saltuk|Saltuk'îyye]]/[[Barak Baba|Barak’îyyûn]], [[Hurûfîlik]]/Bektâşîlik, [[Nimetullahi Tarikatı|Nîmetullahîlik]]/[[Javad Nurbakhsh|Nûrbakşîlik]], [[Şahkulu İsyanı|Şahkulu Baba]]/[[Baba Zünnun İsyanı|Zünnun'îyye]], [[Kalender Çelebi İsyanı|Çelebî'yye]]/[[Celali|Celâl'îyye]], [[Gül Baba]]/[[Dedebabalık|Dedebabalık ''(Bektaşi Babagan)'']], ve [[Demir Baba Tekkesi|Alicilik]]/[[Harabati Baba Tekkesi|Harabatî]]lik olarak sıralanabilir.
 
30. satır:
 
=== Anadolu Selçukluları devrinde “Şîʿa-i Batıni” hareketleri ===
{{anaAna madde|Anadolu Selçuklu Devleti}}
Bu devirde Anadolu’da Bâtınîliğin en önemli propaganda merkezini Sultan Mes’ud evvel tarafından yaptırılmış olan Mes’udiye tekkesi temsil ediyordu. [[Anadolu Selçukluları]]’nın nüfuz ve hâkimiyet sahaları tamamen Moğollar’ın denetim ve müsaadesine tâbi bulunuyordu. Birçok şehirlerde [[İlhanlılar]]’ın himâyesi altında [[Şiî]]liği neşreden “Bâtın’ûl-Mezhep Babalar” tarafından açılan zâviyelerin sayıları da gün geçtikçe artmaktaydı. Moğollar’ın nüfuzuyla Mes’udiye Medresesi müderrisi [[Sünnî]] alimlerden “Şeyh Mecd’ed-Dîn İsâ” azledilerek yerine [[Şîʿa-i Batıni]]’nin en değerli dâîlerinden “Şems’ed-Dîn Ahmed Baba” atandı.
==== Bâtınîliğin Türkler arasında yayılması ====
57. satır:
 
=== Hacı Bektaş-ı Veli Dönemi ===
{{anaAna madde|Hacı Bektaş-ı Veli|Horasan Melametîliği|Dört Kapı Kırk Makam|Kaygusuz Abdal|Balım Sultan}}
Bu [http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0mamiyye#Alev.C3.AEler ''Alevilik Tarikatı''’nın] kurulmasında etkin görev üstlenmiş olan kişi [[Hacı Bektaş-ı Veli]]’dir. [[Hacı Bektaş-ı Veli]], [[Horasan Melametîliği]]’nden aldığı “Dört Kapı” anlayışının her kapısına “onar makam” eklemek suretiyle, “[[Dört Kapı Kırk Makam]]”’dan oluşan Tarikat altyapısını kurar. Buna, “Bektaşi [[Seyru Süluk|Seyr-î Sülûğü]]” de denir. [[Kaygusuz Abdal]], Bektaşi erkannâmesi üzerinde bazı düzenlemeler yaparak Bektaşiliğin ilk "erkannâmesini" yazar. Böylece Bektaşi Tarikatı’nın ilk “tüzük yapıcısı” [[Kaygusuz Abdal]] olmuş olur. [[Balım Sultan]]’sa bu erkannâmeyi sonradan geliştirmiş ve kurumlaştırmıştır. [[Hacı Bektaş-ı Veli]]’den sonra Tarikatın başına Abdal Musa geçmiştir. Bektaşilik; [[Horasan Melametîliği]], [[Nakşibendilik]], [[Yesevilik]], [[Ahilik]], [[Kalenderîlik]], [https://web.archive.org/web/20060322164910/http://www.alevibektasi.org/tbaki.htm Haydarilik], [[Ebu'l Vefâ|Vefâilik]], [[Babâîlik]], [[Bâtınîlik]] ve [[Hurufîlik]] gibi akımlardan etkilenmiş, hatta bazılarını kendi içinde harmanlayarak şekillenmiştir.
 
==== Hacı Bektaş Veli'nin hüviyeti ====
{{anaAna madde|Ebû'l-Bekâ Baba İlyâs|Kutb'ûd-Dîn Haydar|Hacı Bektaş Veli|Baba İshâk Kefersudî|Barak Baba}}
Meşhur [[Velâyet-nâme-i Hacı Bektaş-ı Veli|Velâyet-Nâme]] onu [[Şiî]]liğin unvan mezhebini taşıyan [[Cafer es-Sadık|Câ’fer-i Sâdık]]’tan [[Beyazid Bistâmî]]’nin getirdiği hırkayı giymiş olan “Lokman Perende” vasıtasıyla [[Hoca Ahmed Yesevi]]’ye bağlar. [[Velâyet-nâme-i Hacı Bektaş-ı Veli|Velâyet-Nâme]] üzerinde uzmanlaşmış yazarların nakletiklerine göre [[Hacı Bektaş Veli|Hacı Bektaş]]’ın [[Tarikat]] silsilesi önce [[Kutb'ûd-Dîn Haydar]]’a, ondan da Lokman Serhasî’ye, ve oradan da [[Baba İlyas|Şücâ’ed-Dîn Ebû’l Bekâ Baba İlyas el-Horasanî]] vasıtasıyla [[Hoca Ahmed Yesevi]]’ye bağlanmaktadır. [[Âşık Paşa]] tarihinde ise “[[Hacı Bektaş Veli|Hacı Bektaş]]” [[Horasan]]’dan “Menteş” adındaki kardeşiyle beraber Sivas’a gelerek [[Baba İlyas|Baba İlyas Horasanî]]’ye mürid oldular. Bu intisaptan sonra Hacı Bektaş önce Kayseri’ye oradan da Kırşehri’ne geldi, sonra da Karacahöyüğe yerleşti. Buna göre [[Hoca Ahmed Yesevi]] müridlerinden olduğuna dâir rivayetin doğru olmadığı anlaşılıyor.<ref>[[Fuad Köprülü]], ''Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar'', Sayfa 75. ([[Kutb'ûd-Dîn Haydar]]’ın vefât tarihinin M. 1222, [[Hacı Bektaş Veli|Hacı Bektaş]]’ın ise doğum tarininin M. 1209 olduğu göz önüne alınacak olunursa [[Kutb'ûd-Dîn Haydar]]’ın vefâtında [[Hacı Bektaş Veli|Hacı Bektaş]] henüz on üç yaşındaydı. Daha evvel müridi olması halinde bu rivâyetin mümkün aksi takdirde ise zayıf olduğu aşikârdır.)</ref>
[[Dosya:Turkey-1683 (2215851579).jpg|thumb|175px|Hacı Bektaş nâmıyla ün salan Hünkâr [[Seyyid Muhammed bin Seyyid İbrâhim Ata]] Heykeli.]]
110. satır:
 
===== Osmanlılar üzerindeki Bektaşi etkisi =====
{{anaAna madde|Hurûfîlik|Barak Baba|Melâmîlik|Şeyh Edebali|Hacı Bektaş Veli}}
{{Ayrıca bakınız|Osman Gazi|Orhan Gazi|Velâyet-nâme-i Hacı Bektaş-ı Veli|Abdal Musa|Kaygusuz Abdal}}
[[Orhan Gazi]]’nin cülûsuna kadar geçen süre zarfında kendilerini mutasavvıf olarak tanıtmış olan bazı babaların nüfuzları, bunların Osmanlı Devleti tarafından rehberlikleri kabul edilecek derecede artmıştı. [[Osman Gazi]]’ye elifli taç giydirdiği rivayet edilen [[Hacı Bektaş Veli|Hacı Bektaş]] ile [[Orhan Gazi]]’nin kardeşi Âlâ’ed-Dîn Paşa’nın [[Şeyh Edebali]] hankahına mensup birer derviş olmaları bu etkinin ne kadar kuvvetli olduğunun bir delilidir.
119. satır:
 
=== Şiîliğin Hurûfîlik mezhebinin Bektaşilik Tarikatı üzerindeki etkileri ===
{{anaAna madde|Hurûfî-Bektaşi inancı}}
14. Asrın sonlarında ortaya çıkan [[Şiî]]liğin [[Hurûfîlik]] mezhebinin Bektaşilik Tarikatı üzerinde 15. yüzyılda hissedilir tesirleri meydana gelmişti. [[Hurûfîlik]] akımı İranlı bir [[Şiî]] [[mutasavvıf]] olan “Fadl’Allah Ester-Âbâdî” tarafından kuruldu. Helep sınırlarından Batı Anadolu’ya doğru hareket eden “[[Hurûfîlik|Hurûfîler]]” [[Nesîmî|Seyyid Nesîmî]]’nin H. 820 / M. 1417 yılında Halep’te i’damından sonra Irak’tan [[Azerbaycan]]’a, ve oradan da Doğu Anadolu’ya kadar olan bölgelerde [[Hurûfîlik|Hurûfî]]liği yaydılar.<ref>''Keşf’ûz Zû-Nûn'', Cilt 1, Sayfa 401.</ref> [[Nesîmî]]’nin Divânı ve menâkıbnâmesi birçok mutasavvıf için iyi bir kaynak ve sermaye teşkil etti. [[Nesîmî]], daha Fadl’Allah Yezdânî’nin “[[Hurûfîlik]]” mezhebinin ortaya çıkmasından beş asır önce yaşayan [[Hülul|Hulûl]] ve ilhada yönelik söylemleri nedeniyle de aynı âkıbeti paylaşmış olan [[Hallâc-ı Mansûr]]’un muıkibi olarak telâkki edildi. Aslen [[İbahilik|İbâh’îyyûn]] olan “[[Hurûfîlik|Hurûfîler]]”, aynı zamanda [[Mücessime]]’den olduklarından ötürü [[Allah]]’ı cisim olarak, [[Bâtınî]]liğin esas umdesi olan [[hülul|hulûl]]e olan inançları nedeniyle de “Fadl’Allah Hurûfî” şeklinde tecelli ettiğine i’tikat ederler.<ref>İbn-i Hacer, ''Enbe’ül-Gumur.'' [Köprülü Mehmet Paşa Kütüphanesi, No: 1005-1009].</ref>
{{Ayrıca bakınız|İbahilik|Hurûfîlik|Hülul|Bektaşilik|Tenasüh}}
162. satır:
 
=== Balım Sultan Dönemi ===
{{anaAna madde|Hurufîlik|hülul|tenasüh|teslis|ibaha}}
[[Balım Sultan]], [[Alevilik|Alevi]]-Bektaşilere göre [[Pir|Pîr]]-î Sanî ''(İkinci [[Pir|Pîr]])''’dir. [[Alevilik]]-Bektaşilik araştırmacısı İngiliz J. K. Birge bu süreci [[Alevilik|Alevi]] toplumunun yorumuna göre yapar. Ona göre; “XIII. yüzyıldan başlayarak Küçük Asya’dan ismen ait oldukları çeşitli dinlerden karışmış öğeler içeren bir tür halk dini gelişti. [[Hacı Bektaş-ı Veli]]’nin harekete yardımcı olan gezginci ruhanî önderlerden biri olarak giderek artan bir biçimde üstünlüğü tanındı. Sadece [[Kırşehir]] yakınındaki köy adını ondan almakla kalmadı, fakat tüm Küçük Asya’da sayısız köyde onun adı [[Pir|Pîr]] olarak ünlendi. [[Balım Sultan]]’la kent içi ve yakınlarındaki tekkelerde daha yetkinleştirilmiş bir ritüel ve örgütlenme başladı. Bu örgütlenme, belirli ölçülerde çok benzer inanç ve uygulamaları sürdüren, fakat Bektaşiliğin düzenlenmiş sisteminin dışında kalan köy gruplarından farklılaşarak daha biçimsel olarak örgütlenmiş ''“Bektaşi Tarikatı”'' haline geldi”.
[[Dosya:Beyazid II.jpg|thumb|sağ|240px|[[Balım Sultan]]'ı [[Tarikat]]a post-nişîn olarak atayan Osmanlı Pâdişahı [[II. Bayezid|Sultân Bayezid-i Veli]].]]
169. satır:
 
==== On İki İmâm inancının Tarikata girişi ====
{{anaAna madde|On İki İmâm|Onikicilik|Onikiciler}}
[[On iki imam]] inancı [[Alevilik|Alevi]]-[[Şii]]lik’te başından beri olmasına karşın, Bektaşilik Tarikatı’nın temel töreleri arasına [[Balım Sultan]]’la girer. Tarikatın “temel direği” olur. Her bağlının, müridin temel inanışları içerisinde yer alan bir ilke olur. Bu temel ilke [[Alevilik|Alevi]]-Bektaşi edebiyatının temel çeşnisi ve zenginliği olacaktır. Hemen hemen tüm [[Alevilik|Alevi]]-Bektaşi ozanları [[On iki imam]] çeşnisini şiirlerinde malzeme olarak kullanacaklardır. [[Alevilik|Alevi]]-Bektaşi edebiyatı bu zenginlik üzerine kurulmuştur.
[[On iki imam]] anlayışına paralel olarak yaşam “on iki” rakamı üzerine sistemleştirilmiştir. On iki sayısı eski Türk törelerinde de mevcuttur. Özellikle [[Şamanizm|Şamanist]] dönemde [[Şaman]]ların tacı da on iki ayrı hayvanın postundan yapılan parçalarla yapılmaktaydı. Bu da [[Zodyak]] çemberini simgelemekteydi. Yani, Kainatı başına Tac etmekteydi.. Bu inanış ile [[On iki imam]] inanışı harmanlanarak Bektaşi kültüründe on iki terkli tac kullanımı ve [[On iki imam]] inancının yansımaları görülmektedir. Cemlerde simgesel olarak on iki çerağ yakılır. Kemer üzerine [[On iki imam]]ı simgeleyen on iki köşeli “palheng taşı” denilen taş takılır. Bu dervişlerin gönüllerini Tanrı’ya bağlayan bir simge olarak algılanır. “Eline, diline, beline sahip olmayı” gerektirir. Bektaşi tacı on iki dilimlidir. Tekkelerin meydan yerleri, tekke üstündeki baca ve kubbeler hep on iki dilimli olur. Bektaşi tekkelerinde [[Pir|Pîr]]e hizmet görevlerinin her biri bir post ile simgeleştirilir ve temsil edilir. Bu anlayışı [[Balım Sultan]] “on iki post” biçiminde biçimleyerek tarikatın töreleri arasına kazandırmıştır. Postlardan her biri, Bektaşiliğin en büyük adlarından birine bağlanarak anılmış ve böylece o kişiler ölümsüzleştirilmiştir. [[On iki imam]] “sırrı” olan “On iki Post” şunlardır:
190. satır:
 
== <small><u>Bektaşi Tarikatı’nın Anadolu Aleviliği içerisindeki konumu ve alâkalı diğer etkileşim grupları ile arasındaki yakınlıkları şeması:</u></small> ==
{{anaAna madde|İslamiyet|Anadolu Aleviliği|Safevîler|Kızılbaşlık|Arap Aleviliği}}
 
{{Bektaşilik}}
199. satır:
 
=== Bektaşilik Tarikatı, Yeniçeri ve Ahi Ocaklarının kapatılması ===
{{anaAna madde|I. Murad|Yeniçeriler|Ahiler|II. Murad|Vaka-i Hayriye}}
[[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı Devleti]], özellikle [[I. Murad|Sultan I. Murad '' (Hüdavendigâr)'' Han]] döneminden itibaren, [[Rumeli]] ve [[Balkan]]lar’da hızlı bir yayılma süreci içine girdi. [[Balkan]] topluluklarıyla yapılan savaşlar, mücadeleler bitmek bilmiyordu. Bu durumda yeni, düzenli ve dâimî bir savaşçı orduya ihtiyaç duyuldu. Bir yandan da, savaşlarda kazanılan zaferler neticesi esir alınan Hıristiyan ailelerin çocukları, İslamî terbiye ile yetiştirilerek orduya dahil ediliyordu. Sonunda ise, sırf bu devşirilerek terbiye edilmiş kimselerden müteşekkil bir askeri birlik kurulmasına karar verildi. Bu arada [[I. Murad|Sultan I. Murad ''(Hüdavendigâr)'' Han]], [[Çandarlı Kara Halil Hayreddin Paşa]]’yı yeniçeri ve [[Acemi Ocağı|Acemi Ocakları]]’nı kurmakla vazifelendirdi. (1324)
 
207. satır:
 
==== Vaka-i Hayriye ====
{{anaAna madde|Vaka-i Hayriye}}
15 Haziran 1826 günü, devlet memurları İstanbul sokaklarında dolaşarak halkı [[Sancak-ı Şerif]] altında toplamaya başladı. Bunun üzerine [[Yeniçeri]] elebaşları da, ocak mensuplarını ayaklanmaya çağırdı. Hazırlıklarını tamamlayan hükûmet yönetimi ise, [[Sultanahmet Camii]]’ni karargâh yaptı ve halka silah dağıttı. [[Beyazıt Meydanı]] ile [[Divanyolu]] tarafını tutan [[Yeniçeriler]], çarpışmanın başlamasıyla birlikte geri çekilerek ''(Meydan-ı Lahm)'' [[Etmeydanı]]ndaki karargâhlarına kapandılar. Sadrazam [[Benderli Mehmed Selim Sırrı Paşa]], tam bu esnada kışlanın etrafını çevirerek top ateşini başlattı. Top ateşi sonrasında koca kışla birkaç saat zarfında içindeki binlerce [[Yeniçeri]]yle birlikte yakılıp yıkıldı. Bu kanlı hadiseden sonra, [[Yeniçeri Ocağı]]’nın tarihe karışması üzerine, Keçecizâde İzzet Molla da şu tarihî mısraları döktürdü:
 
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Bektaşîlik" sayfasından alınmıştır