Uluğ Bey: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
k düzeltmeler ve imla
düzeltme, değiştirildi: 27 Ekim → 27 Ekim, 1394 → 1394 (6) AWB ile
28. satır:
}}
 
'''Uluğ Bey''' ({{Dil|uz|Mirzo Ulug'bek|dil_adı=e}}, [[Türkçe]]: الغ‌بیگ Ulug Beg; asıl adı: میرزا محمد طارق بن شاه رخ - Mīrzā Muhammed Ṭaragay bin Şāh Ruḫ; d. 22 Mart [[1394]]<ref name= "uluğbey1">{{kitap kaynağı | soyadı=Golubev | ad=Gleb | yazar-bağ=Gleb Golubev | başlık="Uluğ Bey", tercüme Abdrasul İsakov | yayıncı=Türk Tarih Kurumu | yıl=2011 | yer=Ankara | dil=Türkçe | sayfa=1 |isbn=978-975-16-2395-9}}</ref> - ö. [[27 Ekim]] [[1449]]), [[Timur İmparatorluğu]]'nun 4. sultanı ve [[Türk halkları|Türk]] [[matematikçi]] ve [[astronomi]] bilgini.
 
Babası [[Timur]]'un küçük oğlu [[Şahruh]], annesi [[Gevher Şad Begüm|Gevher Şâd]]'dır. [[1393]] yılında Azerbaycan'ın Sultaniye kentinde doğmuştur. Asıl adı Muhammed Taragay olup Timur tarafından sevilmesi nedeniyle [[Timurlular]]'daki ''"emîr-i kebîr"'''in Türkçe karşılığı olan "Uluğ Bey" unvanıyla anılmaya başladı. 1394-1405 yılları arasında sarayda dinî ilimlerin yanısıra mantık, matematik ve [[hey'et]] ''(astronomi)'' tahsili gördü. 1404’te Timur tarafından Muhammed Sultan’ın kızı Öge Begüm ''(Öge Biki)'' ile evlendirildi.<ref name="emir-i kebir">[https://islamansiklopedisi.org.tr/ulug-bey TDV İslâm Ansiklopedisi, Uluğ Bey maddesi]</ref> Timur’un Çin üzerine gerçekleştireceği sefere katıldı. Ancak Timur’un 18 Şubat 1405 tarihinde Otrar’da ölmesi üzerine onun naaşıyla birlikte [[Semerkant]]’a geri dönmek üzere harekete geçti. Timur ölmeden önce torunlarından Pir Muhammed’i varisi seçmesine rağmen Timur’un diğer torunlarından [[Halil Sultan]], taht üzerinde hak iddia etmeye başladı. Semerkant savunucuları Uluğ Bey ve beraberindeki emirleri şehre sokmayınca Buhara’ya geçmek zorunda kaldı. Buhara'da da can güvenliği kalmayınca gizlice babası Şahruh’un bulunduğu Herat’a kaçtı. 1406 yılında babası ve kuzeni Pir Muhammed’in ordularının başında Ceyhun dolaylarında Sultan Halil ile karşılaştı. Ancak meydana gelen savaşta Sultan Halil’in galip gelmesi üzerine Herat’a kaçmak zorunda kaldı. 1409 yılında Şahruh, Sultan Halil’i ele geçirerek Semerkant’a hakim oldu. Uluğ Bey de emir Şah Melik’in gözetiminde buranın hükümdarı oldu. Sonrasında Emir Nureddin isyanının bastırılması, Emir Şah Melik’in Herat valisi olmasıyla da Semerkand merkezli [[Maveraünnehir|Mâverâünnehir]] bölgesinde tek başına hüküm sürmeye başladı.<ref name="emir-i kebir"/>
 
1414 baharında amcası Şeyh Ömer’in oğlu Ahmet denetimindeki Fergana’ya sefer düzenledi. Semerkand'da hüküm sürerken genel olarak avcılık, eğlence ve alimlerle sohbetlerle geçiren Uluğ Bey, şeyh, molla ve dervişlerle iyi ilişkiler sağlayamamıştı. Bu dönemde saray kuşçularından [[Ali Kuşçu|Alaaddin Ali bin Muhammed]] ''(Ali Kuşçu)'' ile dostluk kurmaya başladı. 1425 yılında Moğollar üzerine sefer düzenleyerek [[Issık Göl]]ü dolaylarına kadar geldi. Moğolları dağıtarak önemli miktarda ganimetle [[Semerkant]]'a döndü. Sonrasında babasından aldığı destek kuvvetlerle Özbekler üzerine sefer düzenlese de yenilerek Semerkant'a çekilmek zorunda kaldı. Şeyhler, mollalar ve dervişler tarafından şehre sokulmak istenmese de kendisine sadık adamlarının desteğiyle Semerkant’a girerek düzeni yeniden sağladı. Daha sonra yeniden Özbekler’e sefer düzenleyerek [[Taşkent]]’e kadar ilerledi. Buradan Semerkant’a döndükten sonra av ve eğlence yaşantısını bırakan Uluğ Bey, ilim çalışmalarıyla uğraşmaya başladı. İlmî sohbetler, matematik ve astronomi konularında kendini eğiterek kendini geliştirmeye başladı. Bu dönemde önemli alimler [[Bursalı Kadızade Rumi|Kadızade Rumî]], [[Gıyaseddin Cemşid]] ve [[Ali Kuşçu]] ile çalışmalar yaptı. Semerkant yakınlarında rasathane kurulması çalışmaları başlattı. 1429 Ekimi'nde rasathaneyi tamamladı.
37. satır:
 
== Çalışmaları ==
Uluğ Bey, Semerkant'ta bir medrese ve bir de rasathane yaptırmıştır. [[Bursalı Kadızade Rumi|Kadızade Rumi]] bu medreseye başkanlık etmiştir. Rasathane için yörede bulunan tüm mühendis, alim ve ustaları Semerkant'a çağırmıştır. Kendisi için de bu rasathanede bir oda yaptırarak tüm duvar ve tavanları gök cisimlerinin manzaralarıyla ve resimleriyle süsletmişti. Rasathanenin yapım ve rasat aletleri için hiçbir harcamadan kaçınmamıştır. Bu gözlemevinde yapılan gözlemler, ancak on iki yılda bitirilebilmiştir. Gözlemevinin yönetimini [[Bursalı Kadızade Rumi]] ile Cemşid'e vermiştir. Cemşid, gözlemlere başlandığı sırada ve Kadızade' de gözlemler bitmeden ölmüştür. Gözlemevinin tüm işleri o zaman genç olan [[Ali Kuşçu]]'ya kalmıştır. Bu gözlem üzerine Uluğ Bey, ünlü "Zeycini" düzenlemiş ve bitirmiştir. ''Zeyç Kürkani'' veya ''Zeyç Cedit Sultani'' adı verilen bu eser, birkaç yüzyıl doğuda ve batıda faydalanılacak bir eser olmuştur. Zeyç Kürkani, bazı kimseler tarafından açıklanmış ve Zeyç'in iki makalesi [[1650]] yılında Londra'da ilk olarak basılmıştır. Avrupa dillerinin birçoğuna, çevrilmiştir. [[1839]] yılında cetvelleri Fransızca tercümeleriyle birlikte, asıl eser de [[1846]] yılında aynen basılmıştır. Zeyç Kürkani'nin asıl kopyalarından biri Irak ve İran savaşlarından sonra Türkiye'ye getirilmiş ve halen Ayasofya kütüphanesindedir. Uluğ Bey'in yönetimi zamanında fetihlerden çok babası zamanında olduğu gibi yönetim güçlendirilmiş ve önemli bilimsel gelişmeler yaşanmıştır.
 
== Galeri ==
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Uluğ_Bey" sayfasından alınmıştır