İnsülin: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
→‎Keşfi ve nitelendirilmesi: düzeltme, değiştirildi: 1869 → 1869 (14) AWB ile
9. satır:
== Keşfi ve nitelendirilmesi ==
[[Dosya:Human-insulin-hexamer-3D-ribbons.png|thumb|200px|[[Çinko]] etrafında [[Oligomer|heksamer]] oluşturan insülin [[hormon]]unun kurdeleler kullanılarak üç boyutlu çizimi. İnsülin hormonunda bulunan altı [[monomer]] farklı renkler ile gösterilmiştir.]]
[[1869]] yılında [[Berlin]]'de bir [[tıp]] öğrencisi olan [[Paul Langerhans]], [[mikroskop]]la [[pankreas]]ın yapısını incelerken, pankreasın [[dış salgı bezi|dış salgı (ekzokrin) dokusunun]] içinde yayılmış ve daha önce belirlenememiş [[hücre]] kümelerine rastlamıştır. Bir süre sonra [[Eduard Laguesse]], daha sonraları "Langerhans adacıkları" diye adlandırılacak olan ve o dönemde işlevleri bilinmeyen bu hücreler için, [[sindirim]]de rolü olan bir salgı üretiyor olabilecekleri fikrini öne sürmüştür.
 
[[Dosya:Insulincrystals.jpg|sol|200px|frame|İnsülin kristalleri]]
 
[[1889]]'da [[Polonya]] asıllı [[Almanlar|Alman]] tıp doktoru [[Oscar Minkowski]], [[Joseph von Mehring]] ile birlikte yürüttükleri bir çalışmada, pankreasın sindirim üzerindeki bu öngörülmüş rolünü gösterebilmek için sağlıklı bir köpeğin pankreasını çıkarmıştır. Bundan birkaç gün sonra, Minkowski'nin hayvan bakıcısı tarafından köpeğin idrarının üzerinde sineklerin uçuştuğunu fark edilmiş ve köpeğin idrarı test edildiğinde de içinde [[şeker]] olduğu ortaya çıkmıştır. Bu, pankreas ve şeker hastalığı arasındaki ilişkiyi ortaya koyan ilk bulgu olmuştur. [[1901]] yılında ise, [[Eugene Opie]]'nin Langerhans adacıkları ile şeker hastalığı arasındaki ilişkiyi "''Şeker hastalığının nedeni, Langerhans adacıklarındaki harabiyettir ve yalnızca bu adacıkların kısmen ya da tamamen harabolmasıyla gelişir''" cümlesi ile açıkça ortaya koymasıyla, bir başka önemli adım atılmıştır.
 
Ondan sonraki 20 yıl boyunca, adacıkların salgılarını toplayıp, ilaç olarak kullanmak için birçok çalışma yapılmıştır. [[1906]] yılında, [[George Ludwig Zuelzer]] köpeklerin pankreas özütüyle iyileştirilmesinde kısmen başarı sağlamış, fakat çalışmalarını sürdürememiştir.
 
[[1911]]'le [[1912]] yılları arasında, [[Chicago Üniversitesi]]'nden [[E. L. Scott]] sulandırılmış pankreas özütlerini kullanmış ve [[glikozüri]]de hafif bir azalma gözlediğini not etmiştir ama şefini ikna edememiş ve araştırması da durdurulmuştur.
 
[[1919]]'da ise [[Rockefeller Üniversitesi]]'nden [[Israel Kleiner]] benzer etkileri göstermiştir ama o da [[I. Dünya Savaşı]] nedeni ile kesilen çalışmalarına bir daha dönememiştir.
 
[[Rumen Tıp Okulu]]'nda ([[:en:Carol Davila University of Medicine and Pharmacy|en]]) [[fizyoloji]] profesörü olan [[Nicolae Paulescu]], [[Fransa]]'da sürdürülüp [[Romanya]]'da da [[patent]]i alınmış benzer bir çalışmayı [[1921]]'de yayımlamıştır ve o zamandan beri de Rumenler, insülini keşfeden kişi olma unvanının Nicolae Paulescu'ya ait olduğunu savunagelmişlerdir.
 
Ancak, [[1923]]'te Nobel ödülleri komitesi, insülinin elde edilmesine yönelik kullanışlı bir yöntem buldukları için [[Toronto Üniversitesi]]'nden bir ekibi ödüllendirmeyi uygun bulmuştur. Bu ödülü getiren gelişmelerin oluşu şöyledir:
 
----
{{Sütun-baş | tüm en = 90% | harf büyüklüğü = 90% | satır yüksekliği = 1.2 | sütun eni = 50% | zemin rengi = #f0f0f0 }}
* Kasım [[1920]]'de, Minkowski'nin makalelerinden birini gözden geçirmekte olan [[Frederick Banting]], Minkowski'nin üzerinde çalıştığı sindirim salgılarının kendi kendini yıktığı ve bunun sonucunda da başarılı bir özüt elde etmenin imkânsız hale geliği sonucuna varır, kendisine de bir not yazar: "''Köpeğin pankreas kanallarını bağla. Salgı bezleri dejenere olana ve adacıklar kalana dek köpeği yaşat. Elde ettiğin adacıkların salgılarını ayırmaya çalış ve glikozüriyi tedavi et''."
* Banting [[Toronto]]'ya, [[John James Richard Macleod|J. J. R. Macleod]] ile görüşmeye gider ama Macleod Banting'in fikrinden pek etkilenmez. Yine de Banting'e üniversitede bir laboratuvar, bir asistan, [[Charles Best]] adlı bir tıp öğrencisi ve 10 da köpek sağlar ve kendisi de [[1921]] yazı boyunca tatile çıkar. Banting ve ekibinin uygun salgı eldesi için kullandığı yöntem şöyledir:
:# Köpeklerin pankreas kanalını bağlar ve birkaç hafta beklerler.
:# Bu süreç içerisinde, pankreasın dış salgı bezlerinden salgılanan ve bağırsağa akamayıp, pankreas içinde hapsolan sindirim salgısı bezlerin kendisini yıkar, artıklar bağışıklık sistemi tarafından temizlenir ve geriye binlerce adacık kalır.
35. satır:
{{Sütun-orta | ara en = | sütun eni = 50% | zemin rengi = #f0f0f0}}
* Gerekli salgının bolca eldesi sorunu ortadan kalkınca, sıra bir sonraki önemli adım olan protein saflaştırılmasına gelir. Bunun için, Aralık 1921'de Macleod, biyokimyacı [[James Collip]]'i yardıma çağırır ve o da bir ay içinde deney yapmak için hazır duruma gelir.
* 11 Ocak [[1922]]'de, 14 yaşında bir şeker hastası olan [[Leonard Thompson]]'a ilk enjeksiyon yapılır. Ancak, elde edilen özütün yeterince saf olmaması nedeniyle, hastada ciddi bir [[anaflaksi|allerjik reaksiyon]] gelişir ve sonraki enjeksiyonlar ertelenir. Ondan sonraki 12 gün boyunca gece gündüz çalışan Collip, özütü daha saf hale getirmeyi başarır ve 23 Ocak'ta ikinci doz enjekte edilir. Bu enjeksiyon, yalnız belirgin [[yan etki]]lerin görülmemesi açısından değil, şeker hastalığının belirtilerini tamamen gidermesi ile de çok başarılı olur. Ancak, Collip'i araya giren biri olarak değerlendiren Banting ve Best, onunla başından beri iyi çalışamazlar ve Collip de kısa süre sonra ayrılır.
* Best, 1922 yılı ilkbaharı boyunca, tekniklerini istenildiğinde büyük miktarlarda insülinin ayrıştırılabileceği hale geliştirir ama elde edilen özüt hala yeterince saf değildir. Ancak, 1921'deki ilk yayınları üzerine kendilerine yardım önerisi ile gelmiş olan [[Eli Lilly]]'nin bu önerisini Nisan 1922'de kabul ederler ve Kasım 1922'de büyük bir adım atan Eli Lilly, büyük miktarlarda insülini saflaştırmayı başarır. Bundan kısa bir süre sonra da insülinin satışına geçilmesi önerilir.
* Tüm bu büyük buluş için, Macleod ve Banting'e 1923 yılının [[Fizyoloji]] ya da [[Tıp]]'ta [[Nobel Ödülü]] verilir. Best'in ödüle dahil edilmemesini eleştiren Banting, ödülünü Best ile paylaşır; Macleod da geçikmez ve kendi ödülüne Collip'i dahil eder. İnsülinin patenti ise 1 dolar karşılığında Toronto Üniversitesi'ne satılır.
41. satır:
----
 
İnsülin molekülünü oluşturan [[aminoasit]]lerin tam dizilimi ([[birincil yapı]]) ise İngiliz [[moleküler biyoloji|moleküler biyolog]] [[Frederick Sanger]] tarafından belirlenmiştir ve yapısı tamamen çözümlenebilen ilk protein insülin olmuş, Sanger de bunun için [[1958]] yılının [[Kimya]]'da Nobel Ödülü'ne layık görülmüştür. [[Dorothy Crowfoot Hodgkin]] ise, yıllar süren uğraşlardan sonra [[1967]]'de, molekülün 3 boyutlu yapısını [[X ışını saçılımı]] çalışmaları ile belirlemiş ve o da Nobel Ödülü'ne layık görülmüştür.
 
== Yararlı bağlantılar ==
"https://tr.wikipedia.org/wiki/İnsülin" sayfasından alınmıştır