Nûreddin Mahmud Zengî: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Hiroşi (mesaj | katkılar)
Gerekçe:Zengiler maddesiyle birlikte okuyunuz
Khutuck Bot (mesaj | katkılar)
k Tarih bağlantısı düzenleme
34. satır:
}}
[[Dosya:Zengid Dynasty 1127 - 1250 (AD).PNG|350px|sağ|thumb|Zengîler Devleti, Nûreddin Mahmud Zengî zamanında en geniş sınırlarına ulaşmış, onun ölümüyle dağılmıştır.]]
'''Nûreddin Mahmud Zengî''' ({{dil|dil_adı=e|ar|نور الدين محمود زنگي}}, Şubat [[1118]], [[Musul]] - Mayıs [[1174]], [[Şam]]), [[Büyük Selçuklu İmparatorluğu|Büyük Selçuklular]]'ın [[Haleb]] [[Atabeg|Atabeyi]].
 
==Hayatı==
 
[[Zengîler|Zengî hanedanın]]ın bir üyesi olan Nûreddin 1118 yılında dünyaya geldi. [[1146]] yılında babası [[I. İmâdüddin Zengî]]'nin ölümü üzerine devlet eski [[Türkler|Türk]] geleneklerine göre varisler arasında bölündü, bu paylaşım sonunda Musul [[Seyfeddin Gazi]]'ye bırakılırken, Nûreddin Mahmud'a da [[Haleb]] ve çevresi bırakıldı. [[1150]] yılında Türkiye Selçuklu Sultanı [[I. Rükneddin Mesud]]'un kızıyla evlendi. Oğuzların Avşar boyundandır.
 
== Haçlılarla mücadelesi ==
[[Dosya:Orta Dogu 1135.png|sol|190px|thumb|I. ve II. Haçlı seferleri arası Anadolu, Suriye ve Filistin.]]
 
I. İmâdüddin Zengî [[1144]]'te [[Urfa]]'yı fethetti ve [[I. Haçlı seferi]] sonunda kurulan [[Urfa Kontluğu]]'na son verdi. Bu zafer Haçlılara karşı kazanılmış ilk önemli başarıdır. Urfa'nın kaybedilmesi üzerine Avrupa [[II. Haçlı seferi|ikinci bir Haçlı seferine]] hazırlanmıştır. Ortaçağ İslam dünyasının en parlak simalarından olan Nûreddin Mahmud Zengî, babasından devraldığı [[Haçlılar]] ile mücadelesinde ağabeyi ve Musul Atabeyi Seyfettin Gazi'yle ve [[1148]]'de ağabeyinin ölümünden sonra yerine geçen küçük kardeşi [[Kudbeddin Mevdud]]'le birlikte hareket ederek, Haçlılara karşı [[İslam]] cephesini birleştirmiş, II. Haçlı seferinin etkisizleştirilmesine çalışmıştır. Zengîlerin bu fedakarlıkları sonucu Haçlılar daha fazla ilerleme imkânı bulamayarak sahil şeridine sıkışıp kalmışlardır.
 
Nûreddin, kısa süreliğine Haçlıların eline geçen Urfa'yı ani bir baskınla [[1146]]'da tekrar fethetti, böylece Urfa Kontluğu'nu tekrar diriltme çabası başarısız oldu. Ertesi yıl da Artak ve civarını ele geçirdi. Seyfeddin Gazi ile birlikte [[Şam Kuşatması (1148)|Şam'ı kuşatan]] Haçlılar ile savaştı ve II. Haçlı seferinin başarısızlıkla sonuçlanmasını sağladı. Harim kalesini ele geçirdi, Haçlıları Yağra'da bozguna uğrattı. [[1149]]’da1149’da [[Antakya Prensliği|Antakya Prensi]] Raymond'u öldürdü.<ref>Christopher Tyerman, ''God's War: A New History of the Crusades'', 195. {{en}}</ref> Daha sonra Famiya kalesini zaptetti. [[Böriler]]in elinden Şam'ı aldı. [[1153]]'te Yukarı Mezopotamya, Güneydoğu Anadolu ve Suriye’yi tek hakimiyet altında toplayarak sultanlığını ilan eden Nûreddin Mahmud'un prestiji [[Selçuklu hanedanı]]'nı gölgede bırakacak kadar arttı.
 
[[1152]] yılında Urfa kontu [[II. Joselin]]’i esir adı ve Halep'te hapsetti. 1154 yılında Şam’a taarruz ederek [[Mucireddin Abak]]'in elinden Şam’ı aldı. 1156 yılında [[Kudüs Krallığı|Kudüs Kralı]] [[III. Baudouin]] ile bir barış yaptı. Fakat Baudouin'in Türk ve Arap çadırlarına saldırması sonucu bu barış bozuldu. Şam yakınlarında cereyan eden muharebeleri Nûreddin kazandı ve Hristiyan esirleri [[Banyas]]'ta öldürülenlere karşılık kılıçtan geçirildi.<ref>Karl Vilhelm Zetterstéen, ''Nûreddin Zengî'', '''MEB İslam Ansiklopedisi''', İstanbul 1964, c. IX, s. 360.</ref>
 
Nûreddin Mahmud daha sonra [[1157]]'de Kudüs Kralı III. Baudouin'i yenilgiye uğrattı. [[1158]]'de Haçlılara yenildiyse de onları [[1164]]'te Harim’de ağır bir bozguna uğrattı.
 
Mahmud Zengî, Mısır'daki [[Fatımiler|Fatımi Halifesi]] 'nin kaypak tutumunun farkına varmış ve [[Esedüddin Şirkuh]] ve Şirkuh'un yeğeni [[Selahaddin Eyyubi]]’yi [[Mısır]]’a göndermiş ve Fatımilerin Haçlılarla işbirliğine girmelerinin önüne geçmiş ve dolayısıyla Mısır'ın Kudüs Krallığı'nın kontrolüne girmesinin önünü kapamış, bilahare İslam dünyasında ikiliğe sebep olan Fatımi Halifeliği'nin [[1171]]'de yıkılmasını sağlayarak Selçukluların hayalinin yani İslam birliğinin gerçekleşmesine önayak olmuştur. Selahaddin Eyyubi, Nûreddin Zengî'nin ölümüne kadar Mısır'da naiplik yapmış ve O'nun emirleri dışına çıkmamıştır.
 
== Vefatı ==
[[Dosya:ضريح نور الدين الشهيد.JPG|sağ|thumb|200px|Şam'daki mezarı]]
Nûreddin Mahmud [[1173]]’te1173’te [[Maraş]] ve [[Göksun]]’u [[Anadolu Selçukluları]]'ndan aldı, ancak [[II. Kılıç Arslan]] ile anlaşarak şehirleri geri teslim etti. Nûreddin [[1174]]’te1174’te [[Şam]]'da boğaz iltihabından vefat etti.<ref>''Nur al-Din Mahmud b. Zanki'', N. Elisseeff, '''The Encyclopaedia of Islam''', Vol. VIII, ed. C.E.Bosworth, E. van Donzel, W.P.Heinrichs and G. Lecomte, (Brill, 1995), 132. {{en}}</ref>
 
Yerine oğlu [[el-Melikü's-Sâlih İmâdüddin İsmâil]] geçti. Bu dönemde [[Selahaddin Eyyubi]] ülke topraklarını yavaş yavaş ele geçirmeye başladı. Selahaddin ile mücadele eden [[Zengîler]] başarılı olamadı. İsmail, hastalanınca ülkesinin Musul hakimi İzzeddin Mesud'a verilmesini vasiyet etti. [[1181]]’de1181’de ölünce Halep kolu sona erdi.
 
Zengîlerin Oğuzların [[Avşar boyu]]ndan geldiği biliniyor. Zengî devleti dağılınca buradan göç eden bir kısım Avşar boyları [[Karamanoğulları Beyliği]]ni kurmuşlardır.