Büyük Selçuklu İmparatorluğu: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Kelpo11 (mesaj | katkılar)
k bayrak ve arma eklemesi
Khutuck Bot (mesaj | katkılar)
k Tarih bağlantısı düzenleme
124. satır:
[[Kınık boyu]] [[Orta Asya]]'daki [[Oğuzlar|Oğuz boyları]]ndan biriydi. Büyük Selçuklu İmparatorluğunun çekirdeğini oluşturan boy, ittifak ile bu boy olarak kabul edilmesine karşın elimizde bunu gösteren net bir kanıt yoktur. Devlete ve hanedana adını veren [[Selçuk Bey]]'in bilinen en eski atası babası Dukak'dır. Dukak [[Yengikent]] [[Oğuz Yabguluğu]]'nda [[subaşı]] (ordu/birlik komutanı) olarak görev yapmış ve daha sonra adı kaynaklarda “Salcuk”, “Salçuk”,”Selcük”, “Selçuk”, “Sarçuk” gibi farklı şekillerde yazılan oğlu Selçuk bu göreve gelmiştir. Selçuk Bey’in torunlarının kurduğu devlet devrin kaynakları tarafından, onun adına nisbetle Selçukiyyan, Selaçıka, Al-i Selçuk (Selçuklu ailesi) olarak verilir. Oğuz Yabgularının [[Hazar Kağanlığı]] veya [[Karahanlılar]]’a bağlı oldukları ileri sürülür. Oğuzlar’ın Karahanlılar ile bazen mücadele, bazen de ittifak halinde bulundukları ve onlara paralı asker olarak hizmet ettikleri tespit edilmiştir. Selçuk Bey’in oğullarına Mikail, İsrail, Musa, Yusuf gibi isimler vermesi nedeniyle de Hazarlara bağlı olduğu ve Musevi olduğu ileri sürülmektedir<ref>Büyük Selçuklu Tarihi, Anad. Üniv. yay. Sayf 6</ref>.
 
10. yüzyılın ikinci yarısında, [[Kıtaylar]] Moğolistan’dan çıkartılınca Kıpçak boy birliği dağıldı ve Oğuzlar kuzey komşuları olan Türk boylarının birleşmesi ve göçleri sebebiyle ciddi baskıya maruz kaldılar. Bu da Yabguların otorite ve güçlerini etkilemeye başladı. Bu etki ve belki de bazı kaynaklarda belirtilen Selçuk Bey'in iktidar mücadelesine girdiği Yagbu karşısında başarılı olamaması sonucu (tahminen 960~985) Selçuk Bey boyu ile beraber [[Maveraünnehir]] yönüne göç ettiler ve yine bir Yabgu'ya bağlı [[Cend]]'e yerleştiler. Bu bölge o sıralarda özellikle [[Samaniler]] tarafından yoğun biçimde islam propogandası uygulanan bir bölgeydi ve Selçuk Bey de ailesi ile islamiyeti seçti. İslamiyeti seçmesinden sonra da kısa süresinde etrafındakiler ve özellikle silahlı Oğuzlar onun önderliğinde topladılar. Bu göçebe topluluk [[Karahanlılar]]a ve [[Samanîler]]e savaşlarda asker vererek karşılığında geniş otlaklar elde etti ve Samanîler Devletinin yönetiminde söz sahibi oldu. Samanîler Devleti yıkılınca Selçuk Bey, Müslüman halkıyla birlikte Horasan bölgesine yerleşti. Selçuk Bey'in [[1009]]'da ölümünden sonra daha da güneye indiler.
 
Selçuk Bey'in oğlu [[Arslan Yabgu|Arslan Bey]]'in yönetiminde, [[Karahanlılar]]ı ve [[Gazneliler]]i endişelendirecek kadar güçlendiler. Arslan Bey'in Gaznelilerce tutuklanması ve [[1032]]'de ölmesinden sonra, Selçuk Bey'in torunları [[Tuğrul Bey]] ve [[Çağrı Bey]] bağımsızlıklarını elde etmeye giriştiler. Selçukluların teşkilatlı devlet düzenine girmesi bu dönemde oldu. Devletin ilk yöneticisi [[Tuğrul Bey]]'di. Selçuklular [[1035]]'te büyük bir Gazneli ordusunu yenerek Horasan içlerine doğru ilerlediler. [[1037]]'de de, bugünkü [[Türkmenistan]]’da yer alan [[Merv]] kentini ele geçirdiler. [[1038]]'de Gaznelileri ikinci kez yendiler ve [[Nişabur]] kentine girerek bağımsızlıklarını ilan ettiler. Tuğrul Bey sultan sanıyla hükümdar ilan edildi ve Büyük Selçuklu Devleti de böylece kurulmuş oldu.
 
==Tarihi==
167. satır:
 
=== Gerileme ve Dağılma Dönemi ===
Melikşah'tan sonra sırasıyla başa geçen [[I. Mahmud (Selçuklu)|I. Mahmud]] ([[1092]]-[[1094]]), [[Berkyaruk]] (1094-[[1105]]), [[Müizzeddin Melikşah]] ([[1105]]-[[1105]]) ve [[Mehmed Tapar]] ([[1105]]-[[1118]]) dönemlerinde Büyük Selçuklu Devleti gücünü ve eyaletlerdeki merkezi denetimini giderek yitirdi. [[1118]]'de tahta çıkan [[Ahmed Sencer]]’in ülke topraklarını yeniden birleştirme çabası da başarılı olduysa da devlet hiçbir zaman Melikşah dönemindeki sınırlarına ve otoritesine kavuşamadı. 1128 yılında Doğudaki [[Doğu Karahanlı Devleti|Doğu]] ve [[Batı Karahanlı Devleti]]ne boyun eğdiren [[Karahitaylar]] Büyük Selçuklu Devleti ile komşu oldular ve Selçuklulara baskı yaratmaya başladılar. 1141 yılında Karahitay ve Selçuklu orduları arasındaki [[Katvan Savaşı]]'nda yenilgiye uğrayan Büyük Selçuklu Devleti hızlı bir dağılma sürecine girdi. Karahitayların devletin en verimli toprakları olan [[Maveraünnehir]]'i işgal etmeleri Büyük Selçuklu Devleti'nin [[ekonomi]]sini ve ordusunu iyice sıkıntıya soktu. Sultan Sencer, giderek artan ekonomik buhran nedeniyle ayaklanan göçebe [[Oğuzlar]]a [[1153]]'te tutsak düştü. İki yıl sonra kaçarak kurtulduysa da ülkede iktidarını yeniden sağlayamadan [[1157]]’de1157’de öldü. Büyük Selçuklu Devleti böylece sona erdi. Bu tarihten sonra Büyük Selçukluların toprakları büyük ölçüde [[Harezmşahlar|Harzemşahlar]]ın denetimi altına girdi.
 
Hanedan üyeleri yönettikleri bölgelerde bağımsız davranmaya başladılar. Daha önce bağımsızlıklarını ilan etmiş olan Selçuklu hanedanın kurduğu devletlerden yalnızca [[Anadolu Selçuklu Devleti]], yüz yılı aşkın bir süre daha ayakta kalabildi. Ayrıca devletin gerilemesinin sebepleri arasında [[Haçlı Seferleri]], [[Fâtımîler]] ile olan çatışmalar, [[Hasan Sabbah]]'ın [[Bâtınîlik]] propogandaları ve [[Oğuz boyları]]nın ayaklanmaları sayılabilir. Bunun sonucunda ise [[Abbâsî]] [[halife]]leri Selçuklu egemenliğinden kurtulmak için bir takım çalışmalar yürütmüştür. Bunlar Selçuklu Devleti'nin yıkılmasına neden olan etkenler ve nedenlerdir. Özet olarak Büyük Selçuklu Devleti'nin yıkılma nedenleri olarak aşağıdaki nedenler sayılabilir:
213. satır:
[[Dosya:Borj-toghrul.jpg|thumb|İran'ın Rey kentinde bulunan Selçuklu devletinin kurucusu Tuğrul Bey'in anıt mezarı]]
 
Büyük Selçuklular, kendilerinden önce var olan [[medrese]]lerde öğretimi sürdürdüler, ama bununla yetinmediler. Vezir Nizamülmülk’ün öncülüğünde ve onun adını taşıyan yeni medreseler kurdular. Nizamiye medreselerinin ilki [[1067]]’de1067’de [[Bağdat]]'ta açıldı. Daha sonra [[İsfahan]], [[Rey]], [[Merv]](selçukluların başkenti), [[Belh]], [[Herat]], [[Basra]], [[Musul]] gibi kentlerde yeni Nizamiye medreseleri kuruldu. Medrese sisteminde programlı ve belli bir yönteme dayanan eğitim ilk kez bu medreselerde verildi. Medreselerde din konularının yanı sıra matematik, felsefe, dil ve edebiyat gibi dersler de okutuluyordu ve medreselerde zengin kitaplıklar vardı. Medreselerin dışında da ülkenin çeşitli yerlerinde kurulmuş kitaplıklar bulunuyordu. Melikşah döneminde önce Isfahan'da, sonra Bağdat'ta birer gözlemevi kuruldu. Büyük Selçuklular Arapça'yı din ve bilim dili, Farsça'yı edebiyat ve devlet dili, Türkçeyi ise saray ve orduda günlük konuşma dili olarak kullanıyorlardı.
 
Büyük Selçuklular, var olan kentleri bayındır hale getirirken yeni kentler de kurdular. Ülkenin pek çok yerinde yeni kurumlar ve yapılar inşa ettiler. Bunlar [[cami]], [[medrese]], [[kervansaray]], hastane, [[köprü]], çeşme, [[imaret]], [[Han (konaklama)|han]], hamam, [[türbe]] ve [[kümbet]] gibi yapılardı.