Cemiyet-i Müderrisin: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Bjelica (mesaj | katkılar)
iç bağ.
→‎Teâlî-i İslâm Cemiyeti dönemi: düzeltme, değiştirildi: 1920 → 1920 AWB ile
43. satır:
Din ve devlet ayrılığına taraftar olmadan bilimsel, ahlaki ve sosyal yollarla siyasi hayata etkide bulunmaya çalışmış, [[Hürriyet ve İtilaf Fırkası]]’nı desteklemiş ve Anadolu hareketine cephe almıştır. Merkezi [[İstanbul]]’da bulunan bu cemiyet Konya ve civarında yoğun faaliyet göstermiştir.
 
19 Şubat 1919'da kurulan Müderrisîn Cemiyeti'nin 24 Kasım 1919'da genel kurul toplantısındaki karar gereğince [[Teâlî-i İslâm Cemiyeti]] ismini aldı ve [[Mustafa Sabri Efendi]]'nin şeyhülislam olması üzerine başkanlığa İskilipli Mehmed Âtıf Hoca getirildi. Cemiyet, ilk olarak [[İzmir]]'in Yunanlar tarafından işgalini protesto eden ve yeni bir tehlike olarak ortaya çıkan [[Bolşevizm]]'e ve işgal kuvvetlerine karşı beyannameler yayımladı.<ref name=":0">TDV İslâm Ansiklopedisi, cilt: 22,  sayfa: 583</ref> Anadolu'nun çeşitli yerlerinde şubeleri açıldı. [[Teâlî-i İslâm Cemiyeti]]'nin Konya şubesi [[1920]] tarihli [[Türkiye Büyük Millet Meclisi|TBMM]] seçimlerine katılmak istemişlerdir. [[Mustafa Kemal Atatürk|Mustafa Kemal]] ise bunda bir mahzur görmemiştir.<ref>Tarık Zafer Tunaya, [[Türkiye'de Siyasi Partiler|Türkiye'de Siyasal Partiler]] Cilt 2, Sayfa:384-385</ref>
 
İstanbul hükümetinin baskıları sonucu meşihat makamınca hazırlanıp [[Teâlî-i İslâm Cemiyeti]] adına [[Türk Kurtuluş Savaşı|Millî Mücadele]] aleyhinde dağıtılan bir beyannâme cemiyeti töhmet altında bıraktı. Böyle bir beyannamenin hazırlandığını öğrenen [[Tâhir'ül Mevlevî]], [[İskilipli Mehmed Âtıf Hoca]] ve diğer bazı üyeler buna tepki gösterdiler. Yapılan müzakerede [[Mustafa Sabri Efendi]]’nin damadı [[Bergamalı Zeki Efendi]] cemiyetin beyannâmeyi kabul etmesini, aksi durumda vatana hıyanet sayılacağını söyledi, ancak beyannamenin aleyhinde olanların daha güçlü olduğunu görünce kabul edilse de edilmese de hükümetin bu beyannâmeyi Anadolu’ya göndereceğini söyledi. Bu yoğun baskı altında yapılan oylamada kabul ve red oylarının eşit gelmesi üzerine o sırada başkan olan İskilipli Mehmed Âtıf Hoca’nın olumsuz oy vermesiyle beyannâme usulen reddedildi; buna rağmen mühürsüz ve imzasız olarak Yunan uçaklarından [[Anadolu]] üzerine atıldı.<ref>TDV İslâm Ansiklopedisi, cilt: 40,  sayfa: 207</ref>