Celâlî isyanları: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
InternetArchiveBot (mesaj | katkılar)
Rescuing 1 sources and tagging 0 as dead.) #IABot (v2.0
düzeltme, değiştirildi: 1519 → 1519 (22) AWB ile
29. satır:
“Celâl’e mensup” anlamına gelen Celâlî tabiri, 16. yüzyıl başlarında (1519) isyan eden Bozoklu Şeyh Celâl’le ilgilidir. Celâlî isyanları başlangıçta, Osmanlı idaresinden memnun olmayan zümrelerin ve Şiî eğilimli Türkmen gruplarının Safevîlerin de tahrikiyle devlete başkaldırmaları şeklinde ortaya çıkmış, 16. yüzyılın sonlarından itibaren büyük bir mesele hâlini alarak değişik bir mâhiyet kazanmıştır. Osmanlı devlet anlayışı, bu isyanları “hurûc ale’s-sultân” olarak değerlendirmiş ve kaynaklarda bu ifade sık sık kullanılmıştır.<ref name= "celaliler">[http://www.islamansiklopedisi.info/dia/ayrmetin.php?idno=070252 İslam Ansiklopedisi, Mücteba İlgürel]</ref>
Bu ayaklanmaların adı, bu kapsamdaki ayaklanmaların ilkinin önderi olan [[Şeyh Celâl]]’den gelir. Bozoklu ([[Yozgat]]) olan Şeyh Celâl önderliğinde topraksız köylüler, ağır vergilerden ezilenler, toprakları elinden alınmış eski [[sipahi]]ler, [[sekban]]lar, yerel idarecilerin baskı ve adaletsiz yönetiminden şikâyetçi olan kitleler, [[1519]] yılında Osmanlı yönetimine başkaldırdı. [[Tokat]] yöresinde başlayan ayaklanma, aynı yıl içerisinde kanlı bir biçimde bastırıldı.<ref name= "celali isyanları">{{Web kaynağı |url=http://edergi.sdu.edu.tr/index.php/iibfd/article/viewFile/2495/2238 |başlık=Osmanlı Tarihinde Vergi İsyanları-I, Prof. Coşkun Can AKTAN |erişimtarihi=1 Haziran 2014 |arşivurl=https://web.archive.org/web/20131022182332/http://edergi.sdu.edu.tr/index.php/iibfd/article/viewFile/2495/2238 |arşivtarihi=22 Ekim 2013 |ölüurl=yes }}</ref>
 
== Celali isyanlarının nedenleri ==
[[16. yüzyıl]] ortalarında [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı Devleti]]'nde ekonomik ve toplumsal bunalım baş gösterdi. [[Anadolu]] ve [[Akdeniz]] üzerinden geçen uluslararası ticaret yollarının [[coğrafi keşifler]] sonucunda yön değiştirmesi de bunda etkili oldu. [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı Devleti]], bu ticaret yollarının ve gelirlerinin kendi topraklarından geçtiği dönemlerde sağladığı kazancı yitirdi. Öte yandan [[Avrupa]] devletlerinin güçlenmesi karşısında fetihlerin durmasıyla ganimet gelirleri de ortadan kalktı. Devlet, gereksinim duyduğu geliri sağlayabilmek için vergileri artırdı. Osmanlı yönetiminin babadan-oğula geçmemesinde titizlikle durduğu [[Tımar|tımar sistemi]] saltanat haline geldi. Oluşan bu yarı-feodal durum, vergileri ödeyemeyen köylülerin topraklarını terk etmesine, kasaba ve kentlere iş için göç etmesine yol açtı. Geçim yolu bulamayanlar ise eşkıyalığa başladılar ya da eşkıyaya katıldılar. Bütün bunların sonucunda [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı]] toplumsal ve ekonomik düzenin altüst oldu. İşsizlik ve geçim sıkıntısı, medrese öğrencisinden askerine kadar toplumun bütün kesimlerine yansıdı. Ayrıca [[Anadolu]]'da yaşayan [[Alevilik|Alevi]] halk, Osmanlı Devleti'nin [[Sünnilik]] üzerine kurulu [[Teokrasi|teokratik]] yapıda olmasına karşı çıkıyordu. Bu yüzden sık sık Osmanlı ile ters düşüyorlardı.
 
[[Anadolu]]'da ilk büyük Celali Hareketleri, [[medrese]] öğrencilerinin (suhte ya da softa) hareketi olarak ortaya çıktı. Medrese öğrencileri ve medrese bitirip iş bulamayanlar [[Yozgat]], [[Amasya]], [[Adıyaman]], [[Sivas]] ve [[Malatya]] yörelerinde büyük ayaklanmalar başlattılar. Bu ayaklanmalar tarihe ''Suhte ayaklanmaları'' olarak geçti. Daha sonra, Osmanlı askeri sınıfından [[Osmanlı Donanması|levent]] ve [[sekban]]lar da ayaklandılar. Bu arada [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı Devleti]]'nin yerel yöneticileri, güç kullanarak halktan vergi toplamaya başladılar. Yerel yöneticilerin zulmü merkezi hükûmet tarafından önü alınamaz duruma gelince, [[III. Murat]] ([[1574]]-[[1595]]), [[III. Mehmet]] ([[1595]]-[[1603]]) ve [[I. Ahmet]] ([[1603]]-[[1617]]) soygunlara, yöneticilere ve memurlara karşı köylülerin silahla mücadele etmesini isteyen fermanlar çıkardılar. Bu dönemin önemli ismi [[Şeyhülislam]] [[Mustafa Sunullah Efendi]] olmuş ve [[devşirme]] [[sadrazam]]lara karşı verdiği [[fetva]]lar ile Anadolu'daki Türk varlığının yaşamasını sağlamıştır.
 
== Destekleyen gruplar ==
40. satır:
 
== Anadolu'daki önemli Celali ayaklanmaları ve önderleri ==
Şeyh Celâl isyanının bastırılmasından sonra [[1525]] yılında İçel Sancağındaki vergi memurunun Süklün Koca adlı ihtiyara kötü davranışları sonucu Süklün Koca, diğer adıyla Kadri Hoca Baba, köylüleri etrafına toplamış, oğlu Süklün Şah ya da Şah Veli de kendisine katılmıştır. Daha sonra o çevrede büyük saygı gören [[Baba Zünnun]] da köylülerin başına geçerek ayaklanma çıkardı. Çıkan ayaklanma [[1526]] yılında bastırıldı. Anadolu'da artan mali sıkıntılar yanında yeni düzenlemelerden memnun olmayan ve yoğun Safevi propagandasından etkilenen Türkmen gruplarının destek verdiği Kalender Çelebi İsyanı,1526 Mohaç Seferi sırasında patlak verdi. İsyan Orta Anadolu'da süratle yayıldı. [[1527]] yılında sadrazam [[Pargalı İbrahim Paşa]] komutasındaki Osmanlı güçlerinin, [[1527]]' de [[Elbistan]] dolaylarındaki galibiyeti sonucu Kalender'in öldürülmesiyle isyan bastırıldı.<ref name= "celali isyanları" />
 
16. yüzyılda Anadolu’da önemli bir nüfus artışı olmuş, fakat tarım alanlardaki artış buna cevap verememişti. Bu nüfus artışı Anadolu’da yersiz yurtsuz bir kalabalığın meydana gelmesine yol açtı. Toprakların yetmemesi sonucu çiftbozan olan bu gruplar için devlet ve beylerin kapısında “kapı halkı” olmak tek çıkar yoldu. Bunların bazıları sınır kalelerine azap, yeniçeri, donanmada levent ve gönüllü de olabiliyorlardı. İş bulamayıp boşta kalanlarsa “garip-yiğit” adları altında çoğunluğu teşkil ediyordu. Bunların bir kısmı medreselere giriyor, ancak çoğu istihdam edilemedikleri için imaretlerin etrafında başıboş gruplar oluşturuyorlardı. Bütün bunlar bazı sosyal karışıklıklara zemin teşkil ediyordu. [[II. Selim]] devrinde başıboş kalabalık grupların zararları yavaş yavaş görülmeye başlandı. Bunun üzerine henüz büyümemiş bu tehlikeye karşı mahallinde müdafaa tedbirleri düşünüldü. Hükumet, köylüler arasından seçilen bir yiğitbaşı ile onun idaresinde köy delikanlılarından meydana gelen otuz kırk kişilik yerel koruma birliklerinin kurulmasını teşvik etti. Köy halkı bir yiğitbaşı ve onun emrinde il erleri seçmek suretiyle bu grupların saldırılarından korunmaya çalıştı. İl erleri teşkilatı Celâli mücadelesinde önem kazandı.<ref name= "celaliler"/> Ancak daha sonraları halkın arzusu ile teşkil olunan il-erleri'nin başında bulunan yiğitbaşılar bile bölükleriyle beraber Celâlî olmaya başladılar. Mesela suhtelere karşı uzun zamandan beri yiğitbaşı olarak kendisini tanıtan Neslioğlu, bu vaziyetinden faydalanarak köylülerin başına geçmiş, [[Afyonkarahisar]] ve [[Isparta]] taraflarında en bilinen bir Celâli olmuştu. [[Kastamonu]] ve [[Çankırı]] taraflarına şöhret salan Urgancıoğlu Mehmed Pehlivan da aynı şekilde idi.<ref name= "celali">[http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/26/1017/12335.pdf Celali Fetreti, Mustafa Akdağ]</ref>
 
[[16. yüzyıl]]ın sonlarına değin Celali ayaklanmaları, daha çok yöresel bir özellik taşıyordu. [[1598]]'de [[Sivas]] ve [[Maraş]] bölgesinde çıkan [[Karayazıcı Ayaklanması]], Celali hareketlerinin niteliğini değiştirdi. Sekban askerlerinin komutanıyken ayaklanan Karayazıcı’ya, dirlikleri ellerinden alınan sipahiler, topraklarını terk eden köylüler, işsiz kalan sekbanlar, yönetimden hoşnut olmayan beyler ve paşalar da katıldı. 20 bin kişilik bir ayaklanmacı ordusunu yöneten Karayazıcı, büyük kentlere bile baskınlar düzenleyip çekiliyordu. Karayazıcı üzerine gönderilen Osmanlı ordusu karşısında [[Tokat (ilçe)|Tokat]]'a çekildi ve [[1601]]'de öldü.
 
[[Karayazıcı]]'nın ölümünden sonra ayaklanmacıların başına kardeşi [[Deli Hasan]] geçti. [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı Devleti]], Orta [[Anadolu]]'ya egemen olan Deli Hasan kuvvetlerini bastıramayınca, onunla anlaşma yolunu seçti. Deli Hasan’ı paşa unvanıyla [[Bosna]] [[beylerbeyi|beylerbeyli]]ğine atadı. Ancak devletin bu tavrı öbür Celali önderlerini cesaretlendirdi. [[1603]]-[[1608]] arasında Celali ayaklanmaları bütün [[Anadolu]]'ya yayıldı. [[Tavil Ahmed]], [[Canboladoğlu]] ve [[Kalenderoğlu]] gibi Celali önderler devlet otoritesini ortadan kaldırdılar. [[Anadolu]]’daki köylüler canlarını kurtarmak için yerlerini terk ederek dağlara, korunaklı şehir ve kasabalara sığınmak zorunda kaldılar. [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı]] tarihine bu dönem "Büyük Kaçgun" olarak geçmiştir.
 
Sonunda [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı Devleti]], Celalileri kesin olarak ortadan kaldırmaya karar verdi. Sadrazam [[Kuyucu Murat Paşa]] büyük bir orduyla [[1606]]’da1606’da [[Anadolu]]'ya geçti. [[1610]] yılına kadar isyancı Celalileri ve adamlarını acımasızca öldürerek cesetlerini açtırdığı kuyulara doldurttu. Bu dönemde öldürttüğü insan sayısının 65 bin civarında olduğu rivayet edilir.
 
[[Erzurum]] [[beylerbeyi]] [[Abaza Mehmed Paşa]] [[1622]]'de yeni bir ayaklanma başlattı ve bu ayaklanma ancak [[1627]]’de1627’de bastırılabildi. Sultan [[I. İbrahim]] döneminde ([[1640]]-[[1648]]) [[Sivas]] Valisi [[Varvar Ali Paşa]] ve [[Isparta]] yöresinde Kara Haydaroğlu ile [[Katırcıoğlu Mehmet Paşa|Katırcıoğlu]] ayaklanmaları çıktı. Ama [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı Devleti]], ayaklanmacılara karşı siyasetini belli ölçülerde değiştirdi ve onları denetim altına alma yolunu kullandı. Katırcıoğlu, [[Karaman]] beylerbeyliğiyle ödüllendirilerek etkisiz hale getirildi. Bu devredeki diğer bir asi, Gürcü Abdünnebi adlı kapıkulu süvarisiydi. Kapıcılar kethüdâlığına kadar yükselip Niğde ve Bor taraflarında çiftlikler elde ederek nüfuzunu arttıran ve Safed [[Voyvoda (Osmanlı)|voyvoda]]lığını elde eden Abdünnebi, saltanat değişikliğinden dolayı İstanbul’a gönderdiği paranın hükumet tarafından yeniden talep edilmesi üzerine mağdur duruma düşmüştü. Ayrıca İstanbul’da Sultanahmed Vakası’nda öldürülen sipahilerin kanlarını da dava ediyordu. İstanbul üzerine yürüyen Abdünnebi Üsküdar’da Bulgurlu civarında yenilgiye uğratıldı; daha sonra, “Anadolu bizim, Kütahya’da otururuz, Rumeli sizin olsun” diyerek çekildiyse de Kırşehir mutasarrıfı İshak Paşa tarafından Karapınar’da yakalanıp idam edildi.<ref name= "celaliler"/> [[1658]]'de ayaklanan Abaza Hasan Paşa'ya da devlet görevi verildi. [[Anadolu]]'da [[17. yüzyıl]] ortalarından sonra görülen yerel Celali toplulukları da [[II. Viyana Kuşatması]]'ndan sonra [[Avusturya]] ve müttefiklerine karşı yürütülen savaşlarda asker olarak orduya verildi. Bundan sonra Anadolu’da yer yer mahalli isyan hareketlerine rastlanmakla beraber büyük bir isyan çıkmadı. Bu döneme ait kaynaklarda Celâli kelimesine tesadüf edilmekle birlikte daha çok “eşkıya” veya “türedi eşkıyası” tabirleri kullanılmıştır.
 
== Celali ayaklanmalarının sonuçları ==