Gelişmekte olan ülke: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Tunahanssgzll (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Tunahanssgzll (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
65. satır:
 
Bir ülkenin gelişmekte olduğunun birden çok göstergesi ola bilir o da işsizlik oranın ve kişi başına düşen milli gelirlerin çok önemli olduğunu bilmekteyiz ve kısım kısım olarak da görülmektedir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin Birleşmiş Milletler gözünden bakmamız gerekirse ben şu şekilde tanımadım kendimce: Gelişmişlik seviyesinin belirtilmesi de genel olarak ve genellikle bakmamız gerekirse ülkelerin ekonomik özellikleri her ülkenin kendince değerlendirilir aslında. Birleşmiş Milletlerin yaptığı sıralamaya göre bakılır ise gelişmişlik seviyesine göre temel ölçüt olarak görülen kısım kişi başına düşen millî gelirleridir. Bu açıdan bakıldığında Buna göre kişi başına düşen millî gelirin 1.000 ile 10.000 dolar arasında olduğunu bilmekteyiz bu ülkeler gelişmekte olan ülkeler diye atlandırılır. 10.000 doların üzerinde olan ülkeler ise gelişmiş ülkeler olarak bilmekteyiz. Örnek vermemiz gerekirse şu şekilde örnek verelim. Aralarındaki farklar ne kadar bir birine yakın olmasına rağmen gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin bazı özelliklerinide sınıflandırma mümkündür. Bu farkların kültürü ve doğayı sorgulama biçimi gibi sadece sosyolojik farklar değil nesnel farklar da görülmektedir. Bu özelliklerede baktığımızda bir ülkenin gelişmişlik düzeyi hakkında kolaylıkla bilgi sahibi olabiliriz.
 
 
'''Gelişmekte olan ülke ile az gelişmiş ülkelerin karşılaştırılması'''
 
Bu farklar devlet ve vatandaş arasindaki ilişkilerden tutun da soyal ilişkilere kadar bir çok alanda net bir şekilde göze çarpmaktadır. Örneğin gelişmiş ülkelerde devlet, toplum ya da bireyler için kabul edilebilir. Az gelişmiş ülkelerde bireyler devlet için kabul edilebilir. Az gelişmiş ülkelerde ulusalcı ya da resmi ideolojileri kabul edilmesi ve tartışılması kötü kabul edilir, Gelişmiş ülkelerde karşılaştırılmayacak düzey de ve bunu ifade etme özgürlügü söz konusudur. Gelişmiş ülkeler de klasik kentli toplum profili göze çarpar, Az gelişmiş ülkeler de ise feodal değerlerin nispeten daha baskin olduğu köylü kentli toplum arasinda bir yapi göze batmaktadır. Gelişmiş olmak hep iyi olmak anlamina gelmiyor aslında. Örneğin, gelişmiş ülkeler özellikle kapitalistlerin sistemin de etkileriyle egolarindan taviz vermeyen bir topluluk, bireyselciliğin tavan yaptiği, fedakarliklarin yok denecek derece ve bir o kadar da az olduğu, sosyal ve ailevi ilişkilerin inanilmaz düzey de yipranmiş olduğu yalnız ve mutsuz bireylerle dolu olduğu bir toplum yapisina sahiptır.Sosyal ilişkilerde ki bu güzel durum dejenerasyon olayli olarak uyuşturucu ve alkol kullanimini tetiklerken ve zorlarken hatta bazilari için alkol bireylerin sosyalizasyonu için tek alternatif bile olabir aslında.Durumu özetlemek gerekirse gelişmekte olan ülkelerde yaşamak özellikle eğitim, saglik vb temel standartları göz önün de bulundurulduğunda da birey için daha cazip görünse de insanlari mutlu etmek konuşun da kafası da çok fazla soru işaretleri oluşabilir. Şu farkları dikkat çekerken bir de arayi buldursak çok iyi olur. Gelişmekte olan ülkeler de devlet vatandaşı için bir çok şeyi önceden düşünmektedir. Gerekeni yaptigi ya da çözüm ürettigi için vatandaşin devlete karşi ciddi bir saygisi ve sorumluluk sahipliği vardır. Az gelişmiş ülkeler de ise bireylerin hayatla, devletin yardimi olmadan mücadele etmek zorunda olmasi onlari bir çok konuda daha dayanikli, yaratici ve pratik zekasi daha gelişmiş yapar.Az gelişmiş ülkeler de idelojik anlam da sürekli kutsanan devlet ve günlük hayatta acizligi ile karşımıza çıkarken, gelişmekte olan ülkeler de ise ideolojik ve dogmatik bir kutsama olmamasina rağmen devlet güncelde var olduğunu size her yönüyle hissettirile biliriz. En büyük farkları ise ülkeyi yönetmeleri için seçtikleri insanlardır.
 
'''Az Gelişmiş ülke ile Karşılaştırılması'''