Mehdî (Abbâsî halifesi): Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
LuCKY (mesaj | katkılar)
k →‎Bizans'a karşı Anadolu'ya saldırılar ve savaşlar: Yazım hatası düzeltildi: hikaye → hikâye AWB ile
97. satır:
782'de Harun ve büyük Abbasiler ordusu Bağdat'tan ayrıldı. Abbasiler ordusu Gülek Boğazı'ndan Toroslar geçip Anadolu'ya girdi. Bizanslıların Torosların kuzeyini korumak için kullandıkları "Magida (modern [[Niğde]])" kalesini ellerine geçirdiler. Ordu hızla Bizans ordu yollarından Anadolu'nun batısına ilerledi. Harun yardımcılardan Hacib el-Rabi bin Yunus'a "Nakoleai (modern [[Seyitgazi]])" kalesini kuşatmak ve ordusunun gerisini korumak görevini verdi. Bermakiler ailesinde olan bir yönetici (muhtemelen Yahya ibni Halid) 30.000 kişilik bir ordu ile batı Anadolu'ya gönderildi. Harun komutanı olduğu ana Abbasiler ordusu ile Bizans [[Opsikion Theması]] topraklarina girdi. Bundan sonra Harun ve ordusunun güzergâhı üzerinde zamanın kronik tarih yazarları (Bizanslı ''Theofanis (aziz)|Günah Çıkartıcı Theofanis]]'', ''[[Suriyeli Mihail]]'' ve [[Ebu Cafer Taberî]]) değişik bilgiler vermektedirler.
 
Batı Anadolu'ya Bermaki komutası altında gönderilen ordu [[Trakya Theması]] askeri valisi olan Mihail Lachanodrakon komutasındaki bir Bizans yerel ordusu ile "Darenos" adı verilen bir mevkide [[Darenos Muharebesi]]'ne girişip büyük bir yenilgiye uğradı ve büyük (Theopehnes'e göre 15,000 kişi, Suriyeli Mihail'e göre 10,000 kişi) zayiat verdi. Hacib el-Rabi bin Yunus'un "Nakoleai (modern [[Seyitgazi]])" kalesini kuşatması sonucu da tartışmalı olarak verilmektedir. Theophanes kaleyi eline geçirdiğini; Suriyeli Mihail ise büyük zayiat verip kaleyi alamadığını bildirir. Tabari ise ek olarak ana Abbasiler ordusunun bir kısmının "Reşit bin Mazyad el Şaybani" komutasında ayrılıp Nicea (modern [[İznik]]) yakınlarında [[Opsikion Theması]] askeri valisi Neketas ile karşılaştığını; muharebe sonucunun iki komutan arasında teke tek düello tipi çarpışma ile ortaya cikan sonuç olmasında anlaşmaya varıldığını; Niketas ve Şaybani'nın teke-tek çarpıştığını; Niketas'ın atından düşürülerek yaralandıgi icin Bizans ordusunun yenikliği kabul ettiğini ve mağlup general Niketas'in "İmparatorluk Muhafızları Birliği"nin toplanmış olduğu [[Nicomedia|Nicomedia'ya (modern İzmit)]] kaçtığını hikayehikâye eder. Harun ve ana Abbasiler ordusu bu yan sonuçlara ilgi göstermeden Boğaz kıyılarına ''[[Hrisopolis]]''{{'}}e (modern [[Üsküdar]] varmıştır. Fakat elinde gemiler ve kuşatma aletleri olmadığı için Boğazı geçip Konstantinopolis'i kuşatmaya hiç yeltenmemiştir. Bazı tarihçiler Harun'un Hrisopolis'e gelişinin sırf gösteri olduğunu ve Harun'un hiçbir zaman Konstantinopolis'i kuşatma amacı olmadığını bildirirler.
 
Bunun üzerine Harun Konstantinopolis'in Asya'da olan varoşlarını talan ettikten sonra ana Abbâsîler ordusu ile geri dönüşe başlamıştır. Bu dönüş [[Sakarya Nehri]] vadisinden olmakta idi. Bu sırada "Nicomedia (İzmit)"'de toplanmış bulunnan "İmparatorluk Muhafızlari Birliği" tarafından önünden ve general Tatzates'in askeri valisi olduğu [[Boukellarion (thema)|Boukellarion Theması]] orduları tarafından arkasından sarılmış bulunmaktaydı.