Tıp ve psikoloji alanlarında eşcinsellik bir hastalık veya ruhsal bozukluk olarak kabul edilmese de, kapalı toplumlar genelinde eşcinselliğe hâlâ bir hastalık, ruhsal sorun ve [[Dinde eşcinsellik|din kurallarına göre]] sapıklık olarak bakılmakta ve eşcinsel bireyler dışlanmaktadır<ref name=OXFORD/>. Özellikle bazı geleneksel ve manevi değerleri kuvvetli olan toplumlar eşcinsellere "öteki" olarak bakmaktadır. Bu toplumlarda cinsel roller daha çocukluktan itibaren belirlenmekte ve [[heteroseksüel]] ilişkinin dışındaki ilişkiler onaylanmamaktadır. Eşcinselliğin "insan doğasına aykırı" olduğu öne sürülmekte, insanın temel amacı olduğu varsayılan "üreme"ye ket vurduğu savunulmaktadır. Oysa bilim, cinsel kimliğin, insanın temel amaç ve/veya güdülerine etki etmediğini savunmaktadır<ref>[http://www.who.int/reproductive-health/gender/sexual_health.html WHO]</ref> . Ayrıca, Antik Yunan-Roma kültüründe görüldüğü gibi geleneksel ve manevi değerleri kuvvetli ve ataerkil olan her toplum eşcinselliğe karşı değildir.
Eşcinsellere yönelik ön yargı Türkiye'de pek çok alanda mevcuttur<ref>https://insanhaklarimerkezi.bilgi.edu.tr/media/uploads/2015/02/24/Cinsel_Yonelim_veya_Cinsiyet_Kimligi_Izleme_Raporu.pdf</ref>. Eşcinsellere yönelik ön yargı sebebiyle 2000'li yılların başlarından itibaren idari kurumlar, [[gey bar]]<nowiki/>lara polis baskını, [[LGBT hakları kuruluşları listesi|LGBTİ+ derneklerine]] kapatma davaları, eşcinsel bireylere ev baskınları, dergi ve internet siteleri sansürleri gibi pek çok ayırımcı uygulama gerçekleştirmiştir<ref>http://www.kaosgldernegi.org/resim/kutuphane/dl/lgbtt_ih_raporu_2007.pdf</ref>. Benzer şekilde, 2010'lu yıllarda [[Onur Yürüyüşü]] yasakları<ref>https://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/06/160617_onur_yuruyusu_valilik</ref> <ref>https://www.gazeteduvar.com.tr/gundem/2019/06/22/izmirde-onur-yuruyusune-izin-verilmedi/</ref> ve il sınırlarında tüm LGBTİ konulu etkinlik yasağı <ref>https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-42043386</ref> gerçekleştirilmiştir. [[Kaos GL]] Derneği'nin araştırmalarına göre, kamu kuruluşlarına iş başvurusunda bulunan ve [[Cinsel kimlik|cinsel kimliğini]] saklamayan LGBTİ'lerin 2017 yılında %27'si<ref>http://www.kaosgldernegi.org/resim/yayin/dl/kamu_calisani_2017.pdf</ref> , 2018 yılında %8'i<ref name=":0">http://www.kaosgldernegi.org/resim/yayin/dl/kamu_calisanlari_2018.pdf</ref>, 2019 yılında %11'i<ref>http://www.kaosgldernegi.org/resim/yayin/dl/kamu_calisanlari_2019_web.pdf</ref> işe alım sürecinde ayrımcılığa maruz kalmıştır. Çalışmada, başvurdukları kurumların ön yargılı olduğunu düşünen LGBTİ'ların, cinsel kimliklerini gizlemeye daha fazla eğilimli olduğu, dolayısıyla başvuran kişilerin işverenlere [[Coming out|açılmaları]] durumunda bu oranın daha yüksek olacağı belirtilmektedir<ref name=":0" />.
