Şahin Giray: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Kekibec (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Kekibec (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
47. satır:
}}
 
'''Şahin Giray''' (d. [[1745]]- ö. [[1787]]), 47. ve son [[Kırım]] hanıdır. Birinci hanlık dönemi [[1777]]-[[1781]] ve ikinci hanlık dönemi [[1782]]-[[1783]] yılları arasında gerçekleşti.<ref>Gayvoronskiy О. "Созвездие Гераев". [[Akmescit]]: Доля, 2003. – 107 saifesi</ref><ref>Halim Giray sultan "Gülbün-i hanan yahud Kırım tarihi" [[Akmescit]]: Доля, 2004</ref> Şahin Giray, Kırım’ın bağımsız bir idareye kavuşmasını benimseyerek Batı tarzında reformist düşüncelerle hareket etti. Eski [[Cengiz Han|Cengiz]] atalarının izinde Kırım ve çevresine tamamen hakim olarak büyük bir Karadeniz imparatorluğu kurmak gibi ideallere sahipti. Çariçe [[II. Katerina]] tarafından kendisine bağlı bir idareci durumunda olacağı düşünülerek uzun süre kollandı. Şahin Giray, [[Ruslar]]’ın yardımıyla Han olmakla birlikte Kırım'da bağımsız bir devlet kurma fikrine iyice inanmıştı ve başlangıçta Ruslar’ın bağımsızlık vaatlerinde samimi olduğunu düşünüyordu. Çeşitli meselelerle uğraşan ve [[Rusya]] ile giriştiği savaştan yenik çıkan [[Osmanlı Devleti]]ne bağlı kalarak Kırım’ın modern tarzda yeniden düzenleneceğine inanmıyordu. Bunun için mevcut kabile hiyerarşisini, iyice kökleşmiş mali ve toplumsal yapılanmayı hesaba katmadan hızlı bir şekilde reformlara girişti. Fakat izlediği siyasetin Kırım’ın Ruslar tarafından işgaline sebep olması, adının nefretle anılmasına yol açmış, gerek Kırım Tatarları gerekse buranın elden çıkmasını bir türlü hazmedemeyen Osmanlı Devleti idareci ve tarihçileri tarafından ''gâvur ortağı'', ''hain'', ''kâfir'' gibi ağır sıfatlarla anılmıştır. Devrin Osmanlı vakanüvislerinden Ahmed Vasıf, onun şeriata aykırı bulduğu davranışlarının, alışılmadık vergiler koymasının, askere Frenk elbiseleri giydirmesinin ve bunlara karşı çıkanları idam ettirmesinin meydana getirdiği büyük hoşnutsuzluğu çarpıcı bir şekilde anlatır.<ref name="ReferenceA">''TDV İslâm Ansiklopedisi'', c.4, s.458.</ref>
 
==Hayatı==
57. satır:
Şahin Giray büyük bir Tatar kuvvetiyle Kırım Seraskeri İbrahim Paşa'nın yanına gelerek Osmanlı askerinin derhal Kırım'dan çekilmesini bildirdi. Osmanlı kuvvetleri kayıklara binerek, Kefe valisi Mehmed Paşa da bir gemi ile Kefe'yi terk etti. Şahin Giray'ın Ruslar ile olan bu işbirliğine hayrete düşen Kırım Seraskeri İbrahim Paşa ise Kefe'yi terk etmeyerek direnme kararı aldı ancak [[Taman Yarımadası]] tarafından gelen Ruslar'a esir düştü. [[Ruslar]], [[Kırım]]'da Osmanlı Devleti'nin elinde bulunan [[Kerç Boğazı]]'nın her iki tarafındaki [[Yenikale]] ve Kerç kaleleri ile [[Sudak]] ve [[Kefe]] limanı başta olmak üzere tüm stratejik noktaları ellerine geçirdiler.
 
Şahin Giray, 1771’de Kırım'a giren ve buranın bağımsız bir hanlık olması yolunda propaganda yapan General Dolgorukij’in beyannamesini görüşmek üzere kurulan heyetin başında elli altmış kadar mirzayla beraber 1771 Kasımında gittiği [[Saint Petersburg|St. Petersburg]]’da bir taraftan anlaşmayla ilgili müzakerelere katılırken diğer taraftan Çariçe [[II. Katerina]] ve Rus ileri gelenleriyle tanışma fırsatı buldu. 4 Aralık 1771’de Çariçe II. Katerina, Şahin Giray'ı resmen kabul etti ve büyük bir ayrıcalık olarak yanında oturttu. Bu diplomatik görevi Şahin Giray'ın hayatının dönüm noktası oldu. St. Petersburg’da Rus kültürünü tanıdı, tiyatroları, eğlence yerlerini, müzeleri, kütüphaneleri gezdi. Bu sıralarda Rus üniforması giyip çariçenin yaverleri arasında yer aldığı da belirtilir. Batı kültürüne olan yakınlığı sebebiyle Çariçe II. Katerina’nın takdirini kazandı. Çariçe II. Katerina, Fransız yazar [[Voltaire]]’e yazdığı mektupta Şahin Giray'dan çok zeki, kültürlü, yakışıklı ve sevimli bir Tatar genci diye söz etmiştir. Şahin Giray, Çariçeden sadece Rus menfaatlerine uygun hareket etmesi sebebiyle değil bu yönleriyle de büyük destek aldı. Çariçe, St. Petersburg’da hayli isim yapan ve bu arada epeyce borçlandığı anlaşılan Şahin Giray’a 10.000 ruble tahsis etti ve ayrıca 12.000 rubleyi bulan borçlarını da ödedi.<ref name="ReferenceA">''TDV İslâm Ansiklopedisi'', c.4, s.458.</ref> 1773 yılında Kırım hanlığı için Ruslar’ın kuvvetli bir adayı olarak Kırım’a döndü. Kalgay olarak [[Simferopol|Akmescid]]’de oturdu. Şahin Giray, Akmescid'te bulunduğu bu dönemde Ruslar’la sürekli irtibat halindeydi. Bu sırada Rusya’da patlak veren Pugaçev isyanı II. Katerina’nın Kırım’a olan ilgisini bir süre için geri plana attı ve Şahin Giray’ı yeterince destekleyemediğinden onu [[Poltava]]’ya getirterek kendisine 1000 ruble tahsisat ayırdı.<ref>[http://www.runivers.ru/lib/book4555/54880/ А. А. Гирс. Россия и Ближний Восток. Материалы по истории наших сношений с Турцией. стр. 3]</ref>.
 
Osmanlı-Rus savaşının sonunda 1774’te iki taraf arasında imzalanan [[Küçük Kaynarca Antlaşması]]'nın üçüncü maddesi ile Osmanlı Devleti, kendisine ait olan ve savaş enasında Rusların eline geçen [[Kerç Boğazı]]'nın her iki tarafındaki [[Yenikale]] ve Kerç kaleleri ile [[Kefe]]'nin Ruslar'a ait olduğunu Kırım Hanlığının ise bağımsız olduğunu kabul etmek zorunda kaldı. Küçük Kaynarca Antlaşması, Kırım Hanlığını bağımsız hale getirmişti ve artık kendi hanlarını kendileri seçeceklerdi. Fakat dini meselelerde Hilâfet makamına tabi olmaya devam edeceklerdi.<ref>[http://www.thesis.bilkent.edu.tr/0001807.pdf The Deterioration of Ottoman Administration In the Light of the Ottoman-Russian War of 1768-1774, Metin Bezikoğlu, Bilkent Üniversitesi Master tezi, Eylül 2001, sayfa 43.]</ref> Ancak antlaşmanın imzalanmasından sonra Kırım uleması ile Kırım mirzaları ve ileri gelenlerinden bazıları heyet halinde İstanbul'a gelerek asırlardır süren beraberlikten sonra yine Osmanlı Devleti tarafından himayelerini ve hanların padişah tarafından tayinini, hutbe ve sikkelerin padişah adına olmasını ve Kırım Hanına hanlık menşuru gönderilmesini rica ettiler. Bu esnada Kırım'ın yine eskisi gibi Osmanlı Devletine bağlı kalması isteği ile tekrar harekete geçerek Han olmak isteyen [[IV. Devlet Giray]], mirzaları kendi tarafına çekerek hanlığı ele geçirdi. Şahin Giray'ın abisi II. Sahib Giray tahtı bırakarak İstanbul'a kaçtı. Yeni Kırım Han'ı IV. Devlet Giray tarafından İstanbul'a gönderilen ikinci bir heyet yine eskisi gibi Osmanlı Devletine taabi olmak istediklerini bir kez daha bildirdi. Bunun üzerine İstanbul'dan IV. Devlet Giray'a hanlık menşuru ve berat gönderildi.<ref name="öztürk">{{Web kaynağı | url = http://www.ozturkler.com/data/0003/0003_05_22.htm | başlık = Kırım Hanlığı, Öztürkler | erişimtarihi = 19 Eylül 2007 | arşivurl = https://web.archive.org/web/20090130010652/http://www.ozturkler.com/data/0003/0003_05_22.htm | arşivtarihi = 30 Ocak 2009 | ölüurl = no }}</ref>
 
===Hanlık dönemi===
66. satır:
Şahin Giray, Kırım’ın ancak Rusların yardımıyla modern tarzda yeniden düzenleneceğine inanıyordu. Bu işi zamana yayıp dengeleri gözeterek gerçekleştirmek yerine tıpkı vaktiyle Çar [[I. Petro]]’nun yaptığı gibi keskin biçimde ve hızla yapmak istiyordu. Öncelikle devlet idaresinde bazı değişiklikler yaptı, divandaki üye sayısını değiştirdi ve ulemayı dışarıda bıraktı. Yönetim merkezini [[Bahçesaray]]’dan [[Kefe]]’ye taşımaya teşebbüs etti ve yeni bir saray inşaatını başlattı. Askeri reformlara girişerek doğrudan hanlığa bağlı Batı tarzında ve Rus askeri sistemine göre 20.000 kişilik bir tümen teşkil etti. Bunlara yeni üniformalar giydirdi. Nogaylar'dan seçtiği 800 genci Avrupa usulünde eğitip yeni bir askeri sistem kurmaya çalıştı. ''Beşliler'' diye anılan bu hassa ordusu yeni Rus silahlarıyla takviye edildi. Mirza ve beylerin feodal haklarını kaldırıp herkesi vergiye bağladı, bir kısım toprakları köylülere dağıttı, vakıf topraklara el koydu. Kendi adına para bastırmayı da ihmal etmedi, bütün bu işler için yüklü miktarda borç aldı. Ruslar onun bu hareketlerini dikkatle izliyor ve menfaatlerine aykırı bazı hareketlerini tasvip etmemekle birlikte müdahale etmiyorlardı. Ulemayı toplayıp Osmanlı Devletine tâbi olmadan Kırım hanı tayin edilebileceğine, onlara karşı savaşılabileceğine ve bu yolda Ruslar'dan yardım alınabileceğine dair fetva aldı. Ancak Kırım halkı bunları büyük bir tepkiyle karşıladı. Osmanlı Devletinin de desteğiyle Şahin Giray’a karşı büyük bir nefret oluşmaya başladı. Hoşnutsuzluk ortamı Kefe'de bir isyana yol açtı. Şahin Giray'ın isyanı bastırmak için Kefe’ye yolladığı 2000-3000 kişilik birlik de isyancılara katıldı. Şahin Giray hayatını zorlukla kurtararak Ruslar’a sığındı.<ref name="uzunçarsılı">Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (2003 5. Baskı) ''Osmanlı Tarihi IV. Cilt 2. Kısım: XVIII. Yüzyıl'', Ankara:Türk Tarih Kurumu, ISBN 975-16-0016-2 s.385-389</ref>
 
Osmanlı Devleti han olarak tayin ederek III. Selim Giray’ı Kırım'a gönderdi. Ancak Şahin Giray yine Ruslar’ın desteğiyle III. Selim Giray'ı başarısızlığa uğratmayı başardı. Bu durum pek çok Kırımlının Osmanlı idaresi altındaki topraklara göç etmesine yol açtı, Ruslar onlardan boşalan yerlere Rusları yerleştirmeye başladı. Ruslar'ın asıl amacının Kırım’da hakimiyet kurmak olduğunu anlamaya başladı. Osmanlı etkisinin öneminin iyice farkına vardığından hanlığının tanınması için İstanbul’a bir heyet gönderdiyse de bundan bir sonuç çıkmadı. Kırım'daki istikrarsızlık neticesinde savaş eşiğine gelen Rusya ve Osmanlı Devleti, 1779'da Fransa'nın arabuluculuğu ile [[Aynalıkavak Antlaşması]]nı imzaladı. Aynalıkavak Antlaşmasıyla Osmanlı Devleti, sonraki hanların seçimi için padişahın halife olarak onayı alınması ve Kırım'daki Rus kuvvetlerinin geri çekilmesi koşuluyla Şahin Giray'ı hayatta olduğu sürece Kırım hanı olarak tanımayı resmen kabul etti. Bu antlaşma, Şahin Giray için önemli başarı oldu. Çünkü Osmanlı Devleti onun hanlığını tanımış Ruslar da anlaşmaya göre Kırım’dan askeri kuvvetlerini çekmişlerdi. Şahin Giray, duruma hakim olduktan sonra reformlarını sürdürmeye çalıştı, ancak Ruslar’ın tesiriyle Kırım’daki Urumlu denilen ve Türkçe konuşan Hıristiyanlar Rus topraklarına göç etmeye başladı. Şahin Giray ülke ekonomisini derinden sarsan bu olayı önlemeye gayret etti, fakat başarılı olamadı. Harcamaları hesapsızdı, Ruslar'dan yine para desteği aldı ve [[Polonya]]’dan yeni silahlar getirtti. 1781 Nisanında Nogaylar isyan ederek Soğucak’taki Osmanlı güçlerinden yardım talebinde bulundu. Şahin Giray'ın kardeşleri Aslan Giray ve Bahadır Giray isyan eden güçlerin başına geçti. Şahin Giray’ın etrafında kimse kalmadı. Halim Giray adlı bir kişi asilerin başında Kefe’ye saldırdı ve Şahin Giray’ın 300 kişilik beşli askerini yendi. 14 Mayıs 1781'de Şahin Giray maiyetiyle birlikte Ruslar’a sığındı.<ref name="ReferenceA">''TDV İslâm Ansiklopedisi'', c.38, s.275.</ref> Kırımlılar Bahadır Giray’ı han seçti. Çariçe II. Katerina, 4 Ağustos 1782'de General Potemkin’e bir emir yollayarak Şahin Giray’ın korunmasını istedi. General Potemkin ise artık Kırım’da Rus idaresinin kurulma vaktinin geldiği görüşünü bildirdi. 1782 Ekiminde Kırım’a giren General Potemkin Rus işgalini başlattı. Rus ordusu, 30.000 Kırım Tatar'ının hayatına mal olduğu belirtilen bu askeri harekat sonucu Kırım’da tam anlamıyla hakimiyet kurdu. Bu arada Azak’ın kuzeyindeki Petrovski Kalesi’nde bulunan Şahin Giray Kefe’ye getirildi ve Kerç’teki Rus birliğine sığındı. Ruslar’ın harekâtı üzerine Tatar ve Nogay kabilelerinin bazıları onu yeniden han olarak tanıdı. Ancak Ruslar artık Şahin Giray’ı tamamen gözden çıkarmıştı. Nitekim Samailof’un çabalarıyla bazı vaadler alıp hanlıktan ayrılmak zorunda kaldı. Ruslar da 8 Nisan 1783’te Kırım’ın ilhakını resmen ilan ettiler.<ref>''[[:uk:Домановський Андрій Миколайович|Domanovskiy A. M.]]'' [https://folio.com.ua/system/books/samples/000/000/237/original/%D0%94%D0%BE%D0%BC%D0%B0%D0%BD%D0%BE%D0%B2%D1%81%D0%BA%D0%B8%D0%B9_%D0%9A%D1%80%D1%8B%D0%BC%D1%81%D0%BA%D0%BE%D0%B5_%D1%85%D0%B0%D0%BD%D1%81%D1%82%D0%BE.pdf?1536370638 Осколок Золотой Орды, или Загадки рождения Крымского ханства], saife 11</ref>
 
===Sürgün hayatı ve ölümü===
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Şahin_Giray" sayfasından alınmıştır