Peyami Safa: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Cihanşinas (mesaj | katkılar)
Etiket: 2017 kaynak düzenleyici
Bjelica (mesaj | katkılar)
67. satır:
 
== Yazın hayatı ==
[[File:Peyami Safa is working in Yedigün.png|thumb|250px|Peyami Safa ''Yedigün Mecmuası'nda' dergisinde çalışırken]]
{{Ayrıca bakınız|Peyami Safa bibliyografyası}}
Peyami Safa, edebi hayatına henüz on bir yaşında iken yazdığı ''Piyano Muallimesi'' adlı hikâye ile başladı. On üç yaşına geldiğinde ''Eski Dost'' adında bir roman denemesi yaptı. Bu dönemlerde şiir de yazan Safa, dedesi, babası ve amcaları gibi şiirde ısrar etmedi. [[Vefa Lisesi|Vefa İdadisi]]'nde öğrenci iken ''Bir Mekteplinin Hatıratı/Karanlıklar Kralı'' (1913) adlı hikâyesini çıkardı. Rehber-i İttihad'da öğretmenlik yaptığı dönemlerde ''[[Servet-i Fünûn edebiyatı|Servet-i Fünûn]]'' ve ''Fağfur'' gibi dergilere hikâye, makale ve tercüme denemelerini gönderdi. ''Yirminci Asır''{{'}}da imzasız olarak yayımladığı ''Asrın Hikâyeleri'' ile ismini duyurdu. [[Abdullah Cevdet]]'in etkisinde olduğu gençlik dönemlerinde fikirleri henüz temellenmemiş biriydi. Mütareke döneminde ise [[Pozitivizm|pozitivist]] ve [[Materyalizm|materyalist]] düşüncelerin etkisinde kaldı. İlk uzun hikâyesi olan ''Gençliğimiz'' ve aynı yıl yayımladığı ''[[Sözde Kızlar]]'' adlı ilk romanıyla Mütareke İstanbulu'ndaki ahlaki kırılmaları eleştirdi. Yine bu yıllarda geçim sıkıntısını hafifletmek için ''Server Bedi'' imzasıyla aşk ve [[Polisiye|polisiye romanları]] yayımladı. 1924 yılında [[Maurice Leblanc]]'ın ''[[Arsen Lüpen]]'' adlı roman karakterinden esinlenerek [[Cingöz Recai]] tiplemesini yarattı ve oldukça ilgi gördü. 1924-1928 yılları arasında toplamda onar kitaplık ''Cingöz Recai'nin Harikulâde Sergüzeştleri'' ve ''Cingöz Recai Kibar Serseri'' kitap serilerini yayımladı. Gençlik dönemlerinde etkisinde kaldığı [[Abdullah Cevdet]]'in ilerleyen süreçte [[Manda (diplomasi)|İngiliz mandasını]] savunması üzerine ondan uzaklaştı. Kendisinin düşünce anlamındaki temelleri [[I. Dünya Savaşı]] ve Mütareke yıllarında belirginleşti. [[Türkiye siyasi tarihi|Cumhuriyet döneminin]] ilk yıllarında ise bohem bir yaşam sürdü. Bu dönemlerde başta [[felsefe]] olmak üzere diğer sosyal bilim dallarına olan ilgisi arttı. [[Mustafa Şekip Tunç]] ve [[Hilmi Ziya Ülken]] gibi birçok felsefeciyle yakın dostluklar kurdu. Türk Felsefe Cemiyeti'nin 1931 yılındaki ikinci kuruluşunda etkin rol aldı. Cemiyetin oldukça tartışmalı konferanslarından ilkinde felsefe ve [[diyalektik]] üzerine bir bildiriyi hazırlayıp sundu (13 Ocak 1931). Bu yıllarda [[Rasyonalizm (felsefe)|rasyonalist]] bir düşünceye kapılan Peyami Safa, ''[[Kültür Haftası]]''{{'}}nda<ref>{{Web kaynağı | yazar1 = Fatih Demir | başlık = Kültür Haftası ve Ağaç Dergileri Üzerine Bir İnceleme | url = https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tarama.jsp | yayıncı = [[Gazi Üniversitesi]] | erişimtarihi = 19 Aralık 2016 | tarih = ''218367'' nolu tez | arşivurl = https://web.archive.org/web/20161008185432/https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tarama.jsp | arşivtarihi = 8 Ekim 2016 | ölüurl = no }}</ref> yayımladığı "Seziş Tahlil ve Riyâziye" başlıklı yazısında bu konudaki düşüncelerini açıkladı. Doğu ve Batı üzerine olan düşüncelerinin şekillenmesinde Avrupa'ya yaptığı seyahatin de etkisi oldu. Döndüğünde ''Büyük Avrupa Anketi'' ile fikri eserlerden sayılan ''Türk İnkılâbına Bakışlar''{{'}}ı yayımladı. Hilmi Ziya Ülken bu eseri Türk inkılâbının felsefi monografisi olarak yorumladı. Eserinde Avrupa medeniyetini "riyâziyeleşmek" ve "siteleşmek" kavramları üzerinden anlatarak; Avrupa medeniyetinin gelişmesinde Türk mutasavvıfların rolü tezini savundu.<ref name=":TDVİA" />
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Peyami_Safa" sayfasından alınmıştır