Hâkimler ve Savcılar Kurulu: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
Justinianus (mesaj | katkılar) k çalışma aktarıldı + son güncellemeler + resimler |
k düz. |
||
44. satır:
[[Dosya:MBKTürkeş.jpg|sağ|thumb|[[Alparslan Türkeş]], darbe bildirisini radyodan okurken.]]
1961 Anayasası'na göre, Yüksek Hâkimler Kurulu on sekizi asıl, beşi yedek olmak üzere toplam yirmi üç üyeden oluşmaktaydı. Bu üyelerin altısı [[Yargıtay (Türkiye)|Yargıtay]] Genel Kurulunca, altısı birinci sınıfa ayrılmış hâkimlerce gizli oy yoluyla seçilmekteydi. Geri kalan altı asıl üyenin üç tanesi [[Türkiye Büyük Millet Meclisi|Millet Meclisi]], kalan üç tanesi ise [[Cumhuriyet Senatosu (Türkiye)|Cumhuriyet Senatosu]]
Yüksek Hâkimler Kurulu üyelerinin görev süresi dört yıl olarak belirlenmişti. İki yılda bir üyelerinin yarısının seçimi yapılmaktaydı. Hâkimlik görevinde iken seçilenlerin tekrar seçilmesi mümkün değildi. Üyelerin başka bir iş ve ya görev almaları ise yasaktı. [[Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı|Adalet Bakanı]]
Hâkimlerin özlük işleri hakkında karar verme yetkisi kurula aitti. Denetimleri, kurul tarafından görevlendirilecek üst derecedeki hâkimler tarafından yapılabilecekti. Meslekten çıkarılma, genel kurulda katılımcıların salt çoğunluğunun kararı ile gerçekleşebilecekti. Adalet Bakanı, gerekli görmesi hakkında bir hâkim hakkında disiplin kovuşturması yapılması için kurula başvurabilecekti. Mahkemenin ya da kadronun kaldırılması ya da yargı çevresinin değiştirilmesi de yine bu kurulun uygun görmesine bağlı kılınmıştı.<ref name=Gözler1961/> Kurulun işleyişine ilişkin özel usûl ve esasları belirlemek için ise 1962 yılında 45 Sayılı ''Yüksek Hâkimler ve Yüksek Savcılar Kanunu'' çıkarıldı.{{Kdş|Keser|Niyazioğlu|2011|s=123}}
64. satır:
===1982 Anayasası dönemi===
====1981 tarihli kanun====
12 Eylül 1980 tarihinde gerçekleşen [[12 Eylül Darbesi|darbe]] ile [[Türk Silahlı Kuvvetleri]] yönetime el koydu. 29 Haziran 1981 tarihinde çıkarılan bir kanun ile, yeni anayasayı hazırlamak üzere bir Kurucu Meclis oluşturuldu. Bu meclis, [[Millî Güvenlik Konseyi]] ile [[TBMM 1981 Danışma Meclisi|Danışma Meclisi]]
14 Mayıs 1981 tarihinde [[T.C. Resmî Gazete|Resmî Gazete]]'de yayınlanarak yürürlüğe giren 2461 Sayılı ''Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu'' ile hâkim ve savcılar ile ilgili hükümler tek bir kanunda toplanmış oldu. Bu kanun ile, Adalet Bakanı kurulun başkanı olarak belirlendi. Yargıtay ve Danıştay genel kurulları, kendi daire başkanları ve üyeleri arasından göstereceği adaylardan, devlet başkanı (Cumhurbaşkanı) tarafınca ikişer asıl ve yedek üye seçilecekti. Ayrıca Adalet Bakanı Müsteşarı ile Özlük İşleri Genel Müdürü de kurulun üyelerinden olacaktı.<ref name=2461SK>{{web kaynağı|url=https://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/17340.pdf |başlık=Resmî Gazete - 2461 Sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu |yayıncı=T.C. Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürlüğü |erişimtarihi=26 Mart 2020}}</ref> Kurulun bağımsızlığı kanunda da vurgulanmıştı.<ref name=2461SK/> Adalet Bakanı ile Müsteşarı, kurulun tâbi üyeleriydi.{{Kdş|Keser|Niyazioğlu|2011|s=126}}
78. satır:
12 Eylül 2010 tarihinde yapılan [[2010 Türkiye anayasa değişikliği referandumu|referandumla]] birlikte 1982 Anayasası'nda değişiklikler yapıldığı gibi, kurulun işleyişinde de değişiklikler yaşanmıştır. Genel işleyişi düzenleyen 2461 sayılı Kanun ilga edilerek 6087 sayılı ''Hâkimler Ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu'' ihdas edilmiştir. Buna göre, kurul yirmi iki asıl ve on üç yedek üyeden oluşarak üç daire hâlinde çalışacaktı. Kurulun başkanı yine Adalet Bakanıydı.{{Kdş|Gözler|2014|s=409}}
Kanun, kurul üyelerinin atanması açısından önceki kanuna göre farklı düzenlemeler getirmiştir. Buna göre; kurulun dört asıl üyesi kanunda belirtilen yüksek öğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından [[Cumhurbaşkanı]]
Kurulun görevleri, genel itibarıyla yine hâkim ve savcıların özlük işlerine yönelikti. Hâkim ve savcıların mesleğe kabulü, atanmaları ve nakilleri, geçici yetkilendirilmeleri, yükselmeleri ve birinci sınıfa ayrılmaları, kadro dağıtımları, meslekte kalmaları uygun bulunmayanlar hakkında karar verilmesi, disiplin cezası verilmesi, görevden uzaklaştırılmaları gibi işlemler kurul tarafından yapılacaktı. Bununla birlikte, Adalet Bakanlığının bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlayacaktı. Bunun dışında, Anayasa ve kanunlarla kendisine verilen diğer görevleri de yerine getirecekti.{{Kdş|Gözler|2014|s=409}}
|