Osmanlı-Suudi Savaşları: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Kekibec (mesaj | katkılar)
Kekibec (mesaj | katkılar)
44. satır:
 
==Sonuç==
Suud ailesinden pek çoğu kuşatmadan önce kaçtı. Kalanlar Mısır'da ve İstanbul'da hapishanelere gönderildi. Önce Medine’ye sonra da Mısır’a götürülen Abdullah bin Suud ise, kâtibi ve hazinedarı ile birlikte deniz yoluyla İstanbul’a gönderildi. 14 Aralık 1818’de, Haliç’te Defterdar İskelesi’ne çıkarıldıktan sonra zincirlere vurulmuş bir şekilde halka teşhir edilerek Bâbıâli’ye getirildigetirilerek Sadrazam'ın huzuruna çıkarıldı. Sadrazam, Abdullah bin Suud ve hapsedildiadamlarını Mısır’dan getiren Kapı Kethüdasına, Tatar Ağasına, geminin kaptanına ve diğer görevlilere samur kürkler hediye etti ve her birine ömür boyu gelir bağladı. Abdullah bin Suud ve adamları, Bostancıbaşı’nın hapishanesine gönderilip Mekke ve Medine'den gasp ettiği malların tespiti için üç gün kadar burada sorguya çekildi. Sorgular sırasında Mekke ile Medine’den ve Hz. Hüseyin’in Kerbela'daki türbesinden çaldıkları bazı mallar hakkında Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa tarafından hapsedilen öteki adamlarının bilgi sahibi oldukları öğrenildi. Bu konuda Kavalalı Mehmed Ali Paşa'ya gereken yazılar yazıldı. 17 Aralık 1818 günü Sultan II. Mahmud o gün yapılan cirit ve mızrak oyunlarını seyretmek için Beyazıt'taki eski saraya gitmişti. Andullah bin Suud'u adamlarıyla beraber eski saraya götürüp padişahın huzuruna çıkardılar. Sultan II. Mahmud mahkûmları bir müddet seyrettikten sonra idamlarını emretti. Abdullah bin Suud, Sultan II. Mahmud'un huzurunda Bostancıbaşı Halil Ağa'nın kılıcıyla padişahın gözleri önünde kellesi kesilerek idam edildi. <ref>[http://www.ibnsaud.info/main/9456.htm Abdullah bin Saud's execution] {{webarchive|url=https://web.archive.org/web/20100106111328/http://ibnsaud.info/main/9456.htm |date=2010-01-06 }}, King Abdullah Ibn Saud Information Resource</ref> Bu zafer, hac yollarının güvenliğini tekrar sağlamış olduğundan Kavalalı ailesine büyük prestij kazandırdı. Nitekim 1821 yılında başlayan [[Yunan İsyanı]]nda Sultan II. Mahmud tekrardan Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın yardımına başvurdu.
 
== Ayrıca bakınız ==