Hüsn-i hat: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
CommonsDelinker (mesaj | katkılar)
Mahmutcelaleddinpasa.jpg adlı dosya, Túrelio tarafından Commons'tan silindiği için kaldırıldı. Gerekçe:Copyright violation: http://www.turizmhaberleri.com/koseyazisi.asp?ID=3587
Muhakkik (mesaj | katkılar)
kDeğişiklik özeti yok
1. satır:
[[Dosya:Ya latif hamid.png|küçükresim|271x271px263x263px|Hamid Aytaç, "Ya Latif" Esma-ül Hüsna.|alt=]]
{{Osmanlı kültürü kenar}}
'''Hüsn-i hat''' ya da '''hat sanatı''', özellikle İslâm kültüründe, yazı ve güzel yazı mânâlarında kullanılmıştır. Hüsn-i hat, estetik kaidelere bağlı kalarak, ölçülü, güzel yazma san’atıdır; fakat yalnız İslâm yazıları için kullanılan bir tâbirdir. San'atkârına verilen en eski lâkab [[kâtip]], [[muharrir]] ve [[verrak]] kelimeleridir. Takrîben 10. asırdan sonra [[hattat]] denilmiştir.
 
İslâm milletlerinin müşterek geliştirdikleri ve sanat seviyesine yükselttikleri hat sanatı, [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlıların]] İslâm dünyasında mihver devlet rolünü devralmaları İle [[İstanbul]]'da şaheserlerini vermiştir. Hat sanatında Amasyalı [[Şeyh Hamdullah]] ile açılan yeni üslûb dört asır daha Osmanlılar'ın ince sanat mevhumu ve zevkleriyle şekillenerek, [[19. yüzyıl|XIX. asırda]] tekamülünü tamamlamış, millimillî bir karakter kazanmıştır.<ref>Kalkaşendî, Subbu'l-a'çâ, c. III, s. 20, 21.</ref>
 
== Etimoloji ==
62. satır:
 
== Osmanlı İmparatorluğu'nda hat sanatı ve üslûplar ==
[[Dosya:Karahisari.jpg|küçükresim|Ahmed Karahisârî hattıyla müselsel besmele ve satrançlı kûfî.|403x403pik405x405px]]
Osmanlı hat san'atında üslûp arayışı ve ilk yenilik hareketleri [[II. Mehmed|Fâtih Sultan Mehmed]] devrinde ve [[II. Bayezid|İkinci Bâyezîd]]'in yirmi altı sene süren Amasya vâliliği esnâsında başladı. Bunu, İstanbul’un fethiyle Türk İslâm mefkûresini gerçekleştiren Fâtih'in cihâd-ı ekber olarak îlân ettiği ilim ve güzel san'atlarda başlattığı hamlelerin netîcesi olarak kabul etmek gerekir.<ref>Fatih Mehmet II Vakfiyeleri, Vakıflar Umum Müdürlüğü Neşriyâtı, Ankara 1938, Faksimilesi, s. 34, 37;
 
208. satır:
 
Mecelletü Medreseti tahsinil. butîti'l-melekiyye, I, Kâhire 1362/1943, s. 22; “Aziz Efendi", İst. A. III 1707.</ref>
[[Dosya:Mehmed Esad Yesari.png|küçükresim|429x429pik432x432px|Mehmed Es’ad Yesârî'nin Nesta'lik kıt'ası.]]
 
=== Osmanlılarda Aklam-ı sitte haricinde gelişen hat çeşitleri ve üslûplar ===
300. satır:
 
Celî (kalın) yazılar için, kalın kargı kalem veya sert bambu kamışlar kullanılır. Kamış kalemi açmak için tutan avuç içine koyup cidârı bâdem şekline gelene kadar, aşağıya doğru meyilli olarak dikkatlice yontulur. Kalemin dil ve ağız kısımları aynı hizada bırakılırken ağız kısmı daha genişçe bırakılırsa buna çakşırlı kalem denilir. Kalemin dili uzunsa süratli yazmaya yardım eder, kısa bırakılırsa ağır yazılır. Kalem ucunun kenarları yazı genişliği ne kadar olması gerekiyorsa ona göre daraltılır. Yontma merhalesi bittikten sonra kalemin ağız makta üstünde kamış boyuna müvazi olarak birkaç santimetre uzunluğunda düz bir hat halinde çatlatılarak iki yakaya ayrılmasına şakk-ı kalem denir. bu çatlağın eğri olmaması gerekir. Kalem ucunda hazne vazifesi yapan bu çatlak, mürekkebi tutarak, yazarken aşağıya doğru devamlı akar. Kaleme kalemtraş müdahalesi yapılırken maktâ üzerindeki yuvaya yatırılması mühimdir. Kalemin ağız kısmının eğri şekilde kat edilmesi de maktâ vasıtasıyla yapılır. Bu son kesme faslına katt-ı kalem denilir. Kalem kullanıldığı süre zarfında ağzı tahrip olduğunda hat da bozuşmaya başlarsa tekrar maktâ'a vurulur. Harflerin muvazenesi nokta ile tespit edildiği, nokta büyüklüğünün de kalemin açılış şekline bağlı olması sebebiyle, kalemin kalitesi, hat sanatında kabiliyetin yanında en mühim vasıtadır.
[[Dosya:Ottoman kalemdan.png|küçükresim|501x501pik386x386px|Divit]]
 
=== Divit, kubur, kalemdan ===
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Hüsn-i_hat" sayfasından alınmıştır