28 Şubat Süreci: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Khutuck Bot (mesaj | katkılar)
k Kaynaklar ve referanslarda düzenleme
k İmla, değiştirildi: hükümet → hükûmet , hükumet → hükûmet AWB ile
20. satır:
 
===28 Şubat sonrası gelişmeler===
4 Mart'ta dönemin Türkiye Başbakanı Erbakan, MGK kararları yumuşatılmazsa imzalamayacağını söyledi ve daha sonra da imzalamadı.<ref>http://www.tv5haber.com/19452_MGK--28-Subat-ta-Erbakan-in-Imzasi-Yok.html</ref> 21 Mayıs'ta Yargıtay Başsavcısı [[Vural Savaş]], ‘‘Ülkeyi iç savaşa sürüklediğini’’ söyleyerek, RP'nin kapatılması için dava açtı.<ref name=Dosya/> 3 Haziran'da [[Susurluk Davası]] 7 ay aradan sonra [[DGM]]'de başladı.<ref name=Dosya/> 7 Haziran'da Genelkurmay, irticai faaliyetleri desteklediğini iddia ettiği firmalara ambargo koydu.<ref name=Dosya/> 10 Haziran'da [[Anayasa Mahkemesi]], [[Yargıtay (Türkiye)|Yargıtay]] ve [[Danıştay (Türkiye)|Danıştay]] başkan ve üyeleri [[Genelkurmay Başkanlığı]]'na çağrılarak kendilerine irtica konusunda brifing verildi.<ref>http://www.haber7.com/ic-politika/haber/995704-28-subat-postmodern-darbesinin-oykusu</ref><ref>http://www.sabah.com.tr/Gundem/2012/04/13/bin-yil-once-tanklar-yurutulerek-basladi?paging=2</ref> 18 Haziran'da [[Necmettin Erbakan]] başbakanlıktan istifa etti. İstifasının nedeninin başbakanlığı [[Tansu Çiller]]'e devretmek olduğunu belirtti.<ref name=Dosya/> Ertesi gün 19 Haziran'da Cumhurbaşkanı [[Süleyman Demirel]], hükümethükûmet kurma görevini o sırada arkasında [[Türkiye Büyük Millet Meclisi|TBMM]] çoğunluğu olan [[DYP]] lideri [[Tansu Çiller]]'e vermeyip, [[ANAP]] Genel Başkanı [[Mesut Yılmaz]]'a verdi.<ref name=Dosya/> 30 Haziran'da [[Mesut Yılmaz]], [[Bülent Ecevit]] ve [[Hüsamettin Cindoruk]]'la birlikte [[55. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti|ANASOL-D Hükümeti]]'ni kurdu.<ref name=Dosya/>
 
==Süreç içerisinde değerlendirmeler==
31. satır:
{{Quote|"Askerlerimiz bir yönüyle yaptıkları bazı şeylerden ötürü bazı çevrelerce, belki antidemokratik davranıyor sayılabilirler. Ama onlar konumlarının gereğini anayasanın kendilerine verdiği şeyleri yerine getiriyorlar. Hatta dahası, ben zannediyorum, onlar, bazı sivil kesimlerden daha demokrat. Herhalde onların temsil ettikleri kuvvet şu partiler arasında birbirini istemeyen insanların elinde olsa bir gece hızlı bir baskınla gelirler hasımlarını bertaraf ederler onun yerine otururlar. Kuvvet ellerinde olduğu halde çok mantıki davranıyorlar. Çok muhakemeli davranıyorlar. Epey zamandan beri. His öne çıkmıyor burada ve kuvvet, güç gösterisi şeklinde öne çıkmıyor. Bana demokraside daha dengeli geliyorlar, o açıdan."|[[Fethullah Gülen]] (16 Nisan 1997, Kanal D<ref>[https://www.youtube.com/watch?v=KDWGB1cUH5E Fethullah Gülen'de 28 Şubat'ı Destekleyenlerdenmiş]</ref>}}
 
Sürecin önemli isimlerinden Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral [[Güven Erkaya]]'nın 25 Şubat 1997’de devletin geleceği için birinci tehdit [[PKK]] terörünün kontrol altına alındığını bundan sonra aşırı dinci akımların PKK tehdidinden daha büyük bir tehlike olduğunu iddia etmiş, bu kesimin laik cumhuriyete tehdit oluşturduğunu "Bu defa silahsız kuvvetler gereğini yapsın" sözleriyle savunmuştur.<ref name="gülen" /> [[TİSK]], [[Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu|TESK]], [[Türk-İş]] ve [[DİSK]]'in yayınladıkları "Laiklik ve demokrasi sahipsiz değil" bildirisi ise Erkaya'nın belirttiği ''silahsız kuvvetler''i oluşturuyordu.<ref name="gülen" /> Yine dönemin Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit, 23 Ocak 1999'da Hürriyet gazetesine verdiği röportajda ordu ile hükumethükûmet ilişkilerini değerlendirirken "28 Şubat sürecinin defteri kapandı" sözlerinden 5 gün sonra 28 Ocak 1999 tarihinde yapılan MGK toplantısında dönemin genelkurmay başkanı [[Hüseyin Kıvrıkoğlu]] 28 Şubat sürecini [[Refah Partisi]], Necmettin Erbakan ve destekçilerini işaret ederek; irticai faaliyetlerde bulunan bir parti ve onunla işbirliği içerisinde olanlara ve neticesi; laik Türkiye'yi korumak maksadıyla yapılmış bir hareket olarak tanımlamıştır.<ref>{{haber kaynağı|url=http://www.haberturk.com/gundem/haber/720006-kivrikogludan-ecevite-28-subat-daha-bitmedi-|başlık=Kıvrıkoğlu'dan Ecevit'e: "28 Şubat daha bitmedi!"|yayıncı=[[Habertürk]]|erişimtarihi=28 Şubat 2012}}</ref>
 
28 Şubat'ın en dikkat çeken isimlerinden birisi de dönemin Türkiye Cumhurbaşkanı [[Süleyman Demirel]] olmuştur. Süreç içerisinde "irtica" ile mücadelesi için silahlı kuvvetleri desteklemiş, Refahyol hükümetinin uygulamalarını eleştirmiş ve [[Türkiye'de askerî müdahaleler]]in ağır sonuçları olduğunu söyleyerek bir topluluk konuşmasında "Çıkın sokaklara, yıkın bu hükümeti" demiştir.<ref name="gülen-erbakan" /> Demirel, 2006 yılında [[Habertürk]]'te Melih Meriç'in sunduğu bir televizyon programında başörtüsü yasağıyla ilgili olarak şöyle konuşmuştur: