Honoré de Balzac: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Rakisikli (mesaj | katkılar)
kDeğişiklik özeti yok
Etiket: potansiyel vandalizm
Coolland (mesaj | katkılar)
Gerekçe: + deneme amaçlı değişiklik
32. satır:
1829'da yazdığı "Les Chouans" isimli tarihi roman tanınmasını sağladı. Bu eser Türkçeye (Köylü İsyanı 1974 ve Şu Anlar 1977 olarak) çevrildi. 1824-1834 arasında yayıncılarından aldığı parayla bohem bir yaşam sürdü. 1829-1831 arasında yergici gazetelere yazılar yazdı. 1830’lardan sonra bir toplum tarihi yazmak amacıyla, eski ve yeni romanlarını üç bölüm altında toplamaya karar verdi. Örf ve âdet incelemeleri, felsefi incelemeler ve çözümleyici incelemeler. Bu tasarı 1834-1837 arasında 12 cilt olarak gerçekleşti. 1840’ta bu yapıtların hepsine [[Dante Alighieri|Dante]]'yi anımsatan bir başlık koydu: "İnsanlık Komedisi". 1842-1848 arasında 17 ciltlik bir baskı yapıldı. 1869-1876 arasında da 24 cilt olarak yayınlandı. Eserlerinde aynı kahramanlara tekrar tekrar yer verme düşüncesini geliştirdi. Bunu gerçekçiliğin baş romanı kabul edilen ve 1834'te yayınlanan "Goriot Baba"da uyguladı. 1836 ve 1837'de [[İtalya]] gezisine çıktı. 1828'de Versailles yakınlarında pahalı bir ev yaptırdı. Borç sorunu nedeniyle Passy'de bir eve yerleşti (Bugün Balzac müzesi). Para kazanmak için tiyatroda başarısız denemeler yaptı. Edebiyatçılar Derneği başkanı olarak yazar haklarıyla ilgili girişimlerde bulundu.
 
1847'de [[Polonya]]'da sevgilisi Eveline Hanska'nın şatosunda kaldı. 1850'de Eveline ile evlendi [[Paris]]'e döndüler. Birkaç ay sonra yaşamını yitirdi. Geride 85’i tamamlanmış, 50’si taslak halinde eser bıraktı. Romanda gerçekçilik ve doğalcılık akımlarının yaratıcısı olarak kabul edilir. Mantıksal bir sıra izleyen olayların her şeyi gören bir gözlemcinin ağzından anlatıldığı, kahramanların tutarlı bir biçimde sunulduğu, kuralları belli "klasik roman tekniğini" Balzac'ın kurduğu benimsenir. Olağanüstü bir gözlem yeteneği ve güçlü bir hafızası vardı. Kendisini başka insanların yerine koyup onların duygularını paylaşmayı biliyordu. Eserlerinde nedenselliği ve arka plan ile karakterler arasındaki ilişkiyi açıklamakta ustadır. Bütün bu özellikleriyle "romanın [[Shakespeare]]'i sayılır.
Yirmi üç yaşında, bir kadına aşık oldu. Bu kişi, Balzac üzerindeki yaratıcı ve entelektüel etkisi ve tomurcuklanan sesini şekillendirmede derin bir tesiri olan “la Dilecta” olarak bilinen, kendi yaşının neredeyse iki katı kadar bir kadın olan Berny’dir. 1832’de ayrıldıklarında, daha sonraları Langeais Düşesi’liğinde yerilerek resmedildiği Marquise de Castries ile sıkıntılı bir ilişkiye girmiştir. O yıl, yabancı olarak adlandırdığı, evli ve Polonyalı soylu bir kadın olan Kontes Ewelina Hanska’dan bir hayranlık mektubu almıştır. Aralarında on yedi yıl süren tutkulu bir bağa hızla tırmanan yoğun bir yazışma başlamıştır. İkisi yaşadıkları süre boyunca yalnızca iki kez bir araya gelmiştir: bir kez tanıştıklarının ertesi yılı İsviçre’de ve bir kez de 1835’te Viyana’da. Ewelina’nın kocası öldüğünde Balzac onunla evlenmeye yemin etmiştir. Kont, 1842’de vefat etmesine rağmen, Balzac’ın kötü mali durumu çiftlerin evlenmesini engellemiştir. Zaten ölümcül derecede hasta olduğu 1850 yılının Mart ayında, Balzac’ın Paris’te ölmesinden beş ay önce, ikisi nihayet evlenmiştir.
 
Sevgi ve sabrın zarif ve kalıcı bir zafer şarkısı olan yazışmaları, Honoré de Balzac’ın Madam Hanska’ya Mektupları’nda toplanmıştır. İşte küçük ama lezzetli bir çeşni:
 
Haziran, 1835
 
Sevgili meleğim,
 
Neredeyse delirmek istediğim kadar, sana kızgınım: Kendini onların arasına sokmadığın iki fikri bir araya getiremem. Artık senden başka hiçbir şey düşünemiyorum. Kendime rağmen, hayal gücüm beni taşıyor. Seni yakaladım, seni öpüyorum, seni okşuyorum. En aşk dolu okşamaların binlercesi beni ele geçiriyor. Her zaman içinde olacağın kalbim gibi… Şu anda da fazlasıyla oradasın. Orada sana dair nefis hislerim var. Ama Tanrım, beni nedenimden mahrum edersen, benim için ne olacaksın? Bu, bu sabah beni korkutan bir monomania (sabit fikir, saplantı). Her an ayağa kalkıp kendime şunu söylüyorum, “Gel, oraya gidiyorum!”. Sonra yükümlülüklerimin duygusuyla hareket edip tekrar oturuyorum. Korkunç bir çatışma var. Bu bir hayat değil. Daha önce hiç böyle olmadım. Her şeyi mahvettin. Seni düşünürken kendimi aptal ve mutlu hissediyorum. Bir anda bin yıl yaşadığım lezzetli bir rüyada koşuşturuyorum. Ne korkunç bir durum! Sevgiyle aşmak, her bakışında sevgiyi hissetmek, yalnızca sevgiyle yaşamak ve kendini kederlerin tükettiğini görmek ve binlerce örümceğin ağına takılmak… O, sevgilim Eva, bunu bilmiyordun. Kartını aldım. Benden önce orada ve şimdi sanki buradaymışsın gibi konuştum. Seni dün gördüğüm gibi görüyorum, çok güzel, şaşırtıcı derecede güzel. Dün, bütün akşam boyunca kendi kendime “O benim!” dedim. Ah! Cennet’te melekler benim dün olduğum kadar mutlu değiller!
 
Bu mücevher aynı zamanda Tüm Zamanların En Büyük 50 Aşk Mektubu‘nda bize Virginia Woolf ve Vita Sackville-West’in nefes kesen aşk mektuplarını da sunan muhteşem ciltte bulunmaktadır. Nabokov, Mozart, Beethoven, Cézanne ve Einstein’ın aşk mektuplarıyla birlikte bir tamamlayıcıdır.
 
***
 
6 Ekim, 1833
 
Aşkımız her zaman daha adil, daha taze, daha zarif, çünkü gerçek bir aşk ve bu gerçek aşk her geçen gün artıyor. Bu, yıldan yıla kalpte büyüyen, avuçlarını ve dallarını uzatan, her mevsim görkemli demetlerini ve büyüleyici kokusunu ikiye katlayan güzel bir bitki; ve sevgili hayatım, bana her zaman tekrarla, hiçbir şeyin kabuğunu veya narin yapraklarını zedeleyemeyeceğini, hem sevilen, özgür, özen gösterilen kalbimizde, hem de hayatımızda bir yaşam gibi büyüyeceğini söyle…
kaynak: https://www.mektup.gen.tr/bir-monomania-balzactan-bir-ask-mektubu/
Geride 85’i tamamlanmış, 50’si taslak halinde eser bıraktı. Romanda gerçekçilik ve doğalcılık akımlarının yaratıcısı olarak kabul edilir. Mantıksal bir sıra izleyen olayların her şeyi gören bir gözlemcinin ağzından anlatıldığı, kahramanların tutarlı bir biçimde sunulduğu, kuralları belli "klasik roman tekniğini" Balzac'ın kurduğu benimsenir. Olağanüstü bir gözlem yeteneği ve güçlü bir hafızası vardı. Kendisini başka insanların yerine koyup onların duygularını paylaşmayı biliyordu. Eserlerinde nedenselliği ve arka plan ile karakterler arasındaki ilişkiyi açıklamakta ustadır. Bütün bu özellikleriyle "romanın [[Shakespeare]]'i sayılır.
 
1789’la başlayan ve uzun bir süreç alan Fransız Devrimi sırasında gelişen toplumsal değişimi anlatan; çatışmaları, iyiyi kötüyü ortaya koyan, Cumhuriyetçiler ve Kraliyetçiler’in 1830’da ülkeyi bırakıp gitmek zorunda kalan X. Charles’e dek yaptıkları kanlı kansız tüm çekişmeyi özellikle göz önüne seren, bireylerin bu çatışmadaki ulu düşüncelerin altında aslında kendi çıkarlarını nice korumaya çalıştıklarını betimleyen; sevgi, güç gibi evrensel konuları tüm çıplaklığı ve eleştirel bir yaklaşımla inceleyen; günümüz okuruna sıkıcı gelebilecek ama öncelikle Fransa ve demokrasiyi algılayabilmekte yardımcı olması bakımından tüm dünya için önemli bir Roman yazardır. Fransız Devrimi’nin geçmişsel belgesidir kitapları.