II. Bayezid: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Khutuck Bot (mesaj | katkılar)
k Kaynaklar ve referanslarda düzenleme
Khutuck Bot (mesaj | katkılar)
k Bağlantı güncelleme
32. satır:
 
==Padişahlık öncesi==
II. Bayezid'in doğum tarihi tarihçiler arasında tartışmaya yol açmaktadır. Güvenilir bir Osmanlılar bibliyografya ansiklopedisi doğum tarihinde bu tartışmayı karşılamak amacı ile bu tarihi Aralık 1447/Ocak 1448 olarak vermektedir.<ref name="yasamyapit"/> Bazı kaynaklar bu tarihi 3 Aralık 1447 <ref name="enfal">[http://www.enfal.de/pad4.htm www.enfal.de]</ref>, diğerleri de [[1448]] olarak vermektedirler.<ref name="osmanli700">[http://www.osmanli700.gen.tr/padisahlar/08hayati.html www.osmanli700.gen.tr]</ref>. Doğum yeri bugün [[Yunanistan]] sınırları içerisinde kalan, [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlılar]] zamanında ise [[Edirne]]'ye bağlı bir kaza merkezi olan [[Dimetoka]]'daki [[Dimetoka Sarayı]]'nda dünyaya geldi.
 
[[İstanbul'un fethi]]'nden sonra, Şehzade Beyazid 7 yaşlarındayken [[Hadım Ali Paşa]] danışmanlığında [[Amasya]] valisi olan Bayezid, burada o dönemin en ünlü [[Ulema|âlimlerinden]] dersler aldı ve [[padişah]] olacak şekilde yetiştirildi. O günlerde Amasya kenti bir [[eğitim]] ve [[kültür]] merkeziydi <ref>http://www.byegm.gov.tr/yayinlarimiz/ANADOLUNUNSESI/229/AND40.htm</ref>. Devrin meşhur âlimlerinden dersler aldı, İslami [[Bilim|ilim]]lerin pek çoğunu öğrendi. İslam ilmi alanında ders aldığı hocalarından birisi de [[Muhyiddîn Mehmed-i İskilibî|Şeyh Yavsi - Hünkar Şeyhi]] olarak bilinen Bayrami tarikat şeyhi de olan Muhyiddîn Mehmed-i İskilibî olmuştur. İslami ilmin yanı sıra [[matematik]] ve [[felsefe]] tahsili de aldı. Ayrıca [[Şeyh Hamdullah]]'tan da [[Hat sanatı|hat]] dersleri aldı. [[Arapça]] ve [[Farsça]]nın yanı sıra; [[Çağatayca|Çağatay lehçesi]] ve [[Uygur alfabesi]]ni de öğrendi.
95. satır:
 
== Yaptığı savaşlar ==
Cem Sultan Olayı ve bu olay sebebiyle Avrupalıların [[İstanbul]]'u geri alma ümitleri yeniden gündeme gelince II. Bayezid çok dikkatli ve barışçı bir dış siyaset takip etmek mecburiyetinde kaldı. Bununla birlikte kendisi gerektiğinde savaştan çekinmedi ve Osmanlı Devleti'nin sınırlarını genişletti. II. Bayezid'in tahtta kaldığı süre, hemen hemen babası [[Fatih Sultan Mehmet]] ile eşitti (yaklaşık 30 yıl). Fatih bazen iki senede bir sefere çıktığı halde, oğlu Bayezid yalnız 5 kere sefere çıktı. Padişahların bizzat başkumandanlık ettiği bu seferlere [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlılar]] tarafından Sefer-i Hümayun adı verilmiştir.
 
=== Birinci Sefer-i Hümayun ===
124. satır:
Savaş 1485 senesinin [[Mayıs]] ayında başladı. Fatih'in vefatından 4 yıl sonra başlayan savaş hiçbir zaman topyekun bir muharebe şeklinde gerçekleşmedi. İki imparatorluk hiçbir zaman tüm ordularıyla karşı karşıya gelmedi. Ne Osmanlılar ne de Memluklular birbirlerinin topraklarını ilhak etme niyetinde değildiler. Harp iki ülke toprakları arasında tampon bölge mahiyetindeki [[Çukurova]] ve [[Dulkadiroğulları Beyliği|Dulkadiroğulları]]'nın toprakları üzerinde gerçekleşen vuruşmalar seviyesinde kaldı.
 
Savaş [[Karagöz Mehmet Paşa]] komutasındaki [[Osmanlı Ordusu]]'nun taarruzu ile fiilen başladı. Karagöz Mehmet Paşa [[Gülek Boğazı]]'nı geçerek Çukurova'ya girdi. Böylece [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlılar]] ilk defa [[Adana]]'yı işgal etmiş oldular. Karagöz Mehmet Paşa güneye yönelerek [[Tarsus]]'u da aldı. [[Akdeniz]] sahiline kadar inince Çukurova'nın da [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı]] hâkimiyetine geçtiği sanıldı. Zaten burası Memluklular'ın kendilerine ait topraklar değildi. Onların idaresindeki [[Ramazanoğulları|Ramazanoğulları Beyliği]]'ne bağlıydı. Sonra Karagöz Mehmet Paşa [[İstanbul]]'a döndü ve sancak beyi oldu. Bu arada Memluk ordusu Çukurova'ya doğru yola çıkmıştı.
 
Memluklular önce Osmanlılara tabi Dulkadir Beyliği'nin topraklarına girdi. II. Bayezid'in kayınpederi olan [[Dulkadiroğulları Beyliği|Dulkadir Beyi]] [[Alaüddevle Bozkurt Bey]] damadından acil yardım istedi. [[Kayseri]] Sancak beyi Yakup Bey ordusu ile yardıma geldi ve Memluk ordusunu yendi. O dönemlerde Memluk idaresinde bulunan [[Malatya]] önlerine kadar gelen Yakup Bey'i Memluk Başkumandanı [[Özbek Bey]] pusuya düşürdü ve Osmanlı birliğini imha etti. Karşı koyacak bir ordu olmaması nedeniyle Özbek Bey rahatlıkla Çukurova'ya girdi. Adana ve [[Tarsus]] sancak beylerinin öldürülünceye kadar mukavemet göstermelerine rağmen Memluklular Osmanlılar'ı Toroslar'ın gerisine atmayı başardı.
176. satır:
[[1500]]'de Osmanlı, yeryüzündeki son [[Sırplar|Sırp]] topraklarını da ele geçirerek mahalli Sırp derebeyliğine son verdi. [[Osmanlı Donanması]] [[1496]]'da [[Kemal Reis]] komutasında [[Rodos]] donanmasını yok etti. Bu suretle Venedik'le yapılacak savaşta gelecek Rodos yardımının da önüne geçilmiş oldu.
 
1499 Eylül'ünde İskender Paşa, [[Udine]] şehrini işgal etmişti. Osmanlıların kendilerinden bu kadar uzak yerlerde hâkimiyet kurması [[Avrupa]]'yı telaşlandırıyordu. Hatta [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlılar]] bölgedeki [[İtalyanca]] [[coğrafya]] isimlerine [[Türkçe]] adlar takmaya başlamış, Tagliemento'ya ''Aksu'', Isonza'ya ''Doline'' adını vermişlerdi.
 
Almanya'da da ''Gemeiner Pfennig'' adı verilen ve Türklere karşı harp etmek için kullanılacak özel bir [[vergi]] çeşidi bile başlamıştı. Ayrıca [[Papa]]'nın Almanya'dan topladığı [[din]]î [[vergi]]leri de Osmanlı'ya karşı kullanılması için Almanya'ya iadesini talep etmişlerdi.
238. satır:
 
=== Karamanoğulları'nın son taht teşebbüsü ===
Osmanlılar, Venedik'e karşı savaşırken [[Karamanoğlu Mustafa Bey]], [[Karamanoğulları]]'nın tarihteki son ayaklanmasını çıkardı. [[Akkoyunlular]]'ın misafiri olarak [[Tebriz]]'de büyüyen Mustafa Bey 1500 yılında II. Bayezid Mora'da iken [[Mersin]]'e geldi. Burada etrafına topladığı Türkmenlerle [[Karaman]]'ı kuşattı. [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlılar]]'ın fazla önem vermedikleri bu olay üzerine [[Konya]]'da bulunan Bayezid'in 4. oğlu Şehzade Şehenşah, Karamanoğlu Mustafa Bey'in üzerine bizzat gitmemiş, [[Beyşehir]] sancak beyi olan oğlunu göndermişti. Vuruşmayı göze alamayan Karamanoğlu Mustafa Bey, İçel'e çekildi. 1500 yılı sonlarında Şehzade Şehenşah bizzat İçel'e gelmiş fakat Karamanoğlu Mustafa Bey'i yakalayamamıştı. 1501 baharında [[Vezir-i Azam]] Hacı [[Mesih Paşa]] da İçel'e geldi. Bunun üzerine [[Tarsus]]'tan gemiye binip [[Suriye]]'ye kaçan Karamanoğlu Mustafa Bey, [[Memluk Devleti|Memluklular]]a sığındı. Osmanlılarla yeni bir anlaşmazlığa düşmek istemeyen Memluk Sultanı da Karamanoğlu Mustafa Bey'i öldürttü.
 
=== Safeviler'in İran'da başa geçmeleri ===
259. satır:
Safevi Şah'ı İsmail 1507 yılında hem [[İstanbul]]'un hem de [[Kahire]]'nin göstereceği tepkiyi görmek amacıyla [[Dulkadiroğulları Beyliği]]'nin üzerine yürüdü. Asıl sebebi bu olmamakla beraber görünüşteki sebep, Dulkadir Beyi [[Alaüddevle Bozkurt Bey]]'in [[Şii]] olan Şah'a kızını vermek istememesiydi. [[Şah İsmail]] [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı]] topraklarından geçerek [[Kayseri]] üzerinden Dulkadir topraklarına girdi. Savaşta yenilen Alaüddevle Bozkurt Bey kaçtı ve Şah İsmail Bey'in bir oğlu ile iki torununu ele geçirerek öldürttü. Bunun üzerine [[Kahramanmaraş|Maraş]]'a ve [[Elbistan]]'a giren Şah İsmail Dulkadir Hanedanı'nın mezarlarını yaktırdı. Sonradan da [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı Devleti]]'ne bir mektup yazıp topraklarını çiğnediğinden dolayı da özür diledi.{{Kaynak belirt}}
 
Senelerden beri [[Dulkadiroğulları Beyliği]]'nin kendilerine bağlı olduğunu iddia eden [[Memluk Devleti|Memluklular]] ve [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlılar]] bu hareketi cevapsız bıraktılar. Bu da Şah İsmail'in [[Anadolu]]'daki prestijini artırdı. Memluklular tamamıyla sessiz kalsa da Osmanlıların sessiz kalmaları mümkün değildi. Zira [[Trabzon]] sancak beyi [[I. Selim|Şehzade Selim]], anne tarafından Dulkadir Beyi Alaüddevle Bozkurt Bey ile akrabaydı. Şehzade Selim ve [[Şehzade Korkut]] [[Alaüddevle Bozkurt Bey]]'in kızı olan aynı anneden dünyaya gelmişti. Bir dayısına ve iki dayı oğluna yapılan bu harekete karşı Şehzade Selim [[Azerbaycan]]'a kadar Safevi topraklarına girerek Safevi Hanedanı'na mensup bazı kişileri esir alıp Trabzon'a getirerek dayısına yapılanın intikamını aldı. Babası Bayezid bile hiçbir şey yapmamış iken Şehzade Selim'in bu hareketi gözlerin ona çevrilmesine neden oldu.{{Kaynak belirt}}
 
Bu arada II. Bayezid [[Şah İsmail]]'in herhangi bir seferine karşı [[Orta Anadolu]]'ya asker yığdı. Bu nedenle Şah İsmail Anadolu'nun içlerine girmekten çekinmiştir. Sayısı 115.000'i bulan bu orduyu gözüne kestiremeyen Şah, II. Bayezid'e ''Şanlı büyük babam'' diye hitap ettiği bir mektup yazarak [[1508]] yıllarının ilk aylarında [[Diyarbakır]]'a çekildi.{{Kaynak belirt}}
"https://tr.wikipedia.org/wiki/II._Bayezid" sayfasından alınmıştır