Zekeriyâzâde Yahyâ Efendi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Nushirevan11 (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Yeni Üye (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
38. satır:
İstanbul'da [[1561]] yılında doğmuştur. Babası [[III. Murat]] devrinde şeyhülislamlık yapmış olan [[Bayramzade Zekeriya Efendi]] olup [[1592]]de ölmüştür. Babasının adı dolayısıyla Zekeriyâzâde Yahyâ Efendi olarak da bilinmektedir.<ref name="cengiz">Cengiz, Halil Erdogan (1983) ''Divan Siiri Antolojisi'', Ankara: Bilgi Yayinevi say.490-</ref>
 
Şeyhülislam Yahyâ çok mükemmel ve başarılı bir medrese eğitiminden sonra, devlet görevinde üstün zekası ve derin bilgisi sayesinde hızla yükselmiştir. Hicri 994 yılında babası ile birlikte hacca gitmiştir. Döndükten sonra Hicri 995'te Atik Ali Paşa Medresesi, Hicri 998de998'de Haseki Sultan medresesinde müderrisliğe atanmıştır. İstanbul'da daha başka medreselerde müderrislikten sonra Hicri 1004'te [[Halep]] Kadısı tayin olunup İstanbul'dan ayrılmıştır. Sonra sırasıyla [[Şam]], [[Bursa]] ve [[Edirne]] kadılığı görevlerini ifa etmiştir. KasimKasım 1603'te İstanbul Kadılığına atanmış; ertesi yıl azlolunmuş ise de AralikAralık 1605'te Anadolu Kazaskeri görevine atanmış; sonra da Nisan 1606-1607'da Rumeli Kazaskerliği yapmıştır. Rumeli Kazaskeri görevini Ocak 1610-SubatŞubat 1611 döneminde ikinci kez ve 1617-1619 döneminde üçüncü kez ifa etmiştir.<ref name="cengiz"/>
 
Sultan [[I. Mustafa]]'nın ikinci sultanlığının son yılında [[1622]]'de ilk defa şeyhülislamlık makamına getirilmiştir. Bu arada [[I. Mustafa]]'nin ikinci defa saltanatı sırasında SadrıazamSadrazam olan [[Mere Hüseyin Paşa]]'nin azledilip edilmemesi meselesine karışmıştır. Ancak bir yıl sonra yeni Sadrıazam olan [[Kemankeş Ali Paşa]] ile geçinmediği için bu makamdan azledilmiştir.
 
İki yıl sonra [[1624]]'te Sultan [[IV. Murad]]'in velayet altında olduğu devirde ikinci defa şeyhülislamlık makamına atanmış ve 7 yıl bu makamda hizmet etmiştir. 7 Subat 1632de Sadrıazam [[Hafız Ahmed Paşa]] aleyhinde yapılan komplolar sonucu ortaya çıkan kargaşalıkta binlerce kişi Topkapı Sarayı'na yürümüş ve aralarında Sadrazam, Yeniçeri Ağası ve Şeyhülislam Yahya Efendi'nin ismi de bulunan 17 kişilik bir listeyi idam edilmeleri isteği ile padişaha sunmuşlardır. Sadrazaman [[Hafız Ahmed Paşa]]'nın hunharca öldürülmesi ile durulan bu ayaklanma dolayısıyla Şeyhülislam Yahya Efendi görevinden çekilmek zorunda kalmıştır. Fitne durulduktan sonra Sultan [[IV. Murad]] şaire iltifat ederek "Bunlar seni azlittiler amma ben azl etmedim. Çiftliğine git, bize dua ile meşgul ol. Padişahın padişah olduğu vakit sen de kemakan müfti olursun" dediği bildirilmiştir.
46. satır:
Şair önce Sultan Selim civarındaki konağına ve sonra da Topkapı'daki çiftliğine çekilmiştir. [[1633]]'de Sultan [[IV. Murad]] yeni bir ayaklanmayı şiddetle bastırıp eski ayaklanma elebaşılarını ve onları kişkırtan devlet adamlarını ortadan kaldırıp devlet idaresini kendi eline aldıktan sonra, Yahya Efendi üçüncü defa şeyhülislamlık makamına atanmış ve bu kez ölümüne kadar bu makamda kalmıştır.<ref name="cengiz"/>
 
Zekeriyazade Yahya Efendi'nin seyhülislamlığının son yılında Cinci Hoca ortaya çıkarak padisahpadişah I. Ibrahimİbrahim üzerinde tesir yapması devlet islerinde Zekeriyazade Yahya Efendi'nin etkilerini hemen hemen hiçe indirmisindirmiş ve onun bir kenara atılmasına neden olmuştur. Ölümü İstanbul'da Şubat [[1644|1644']]dedir. OlumundeÖlümünde yaşı sekseni geçmişti. Cenazesi İstanbul halkı tarafından eller üzerinde taşınmıstaşınmış Sultan Selim'de babasının mezarimezarı yanına gömülmüştür. Bir şair ve iyi bir insan olarak halk tarafından da sevildiği cenaze namazındaki çok büyük bir kalabalık ile anlaşılmaktadır..
 
Şeyhülislam Yahya Efendi 92-93 yıl yaşamış ve 20 yıl süre ile üç defa şeyhülislamlık makamında bulunmuştur. Çağdaşları tarafından hoşsobhet, nüktedan, mütevazı, kerim bir zat olarak tanınmıştır. Özellikle Sultan [[IV. Murad]] tarafından son derece sevgi ve saygıya layık görülmüş; hatta padişah Şeyhülislam Yahya Efendi'nin elini bile öpmüştür. Bu Sultan döneminde alışılmış geleneklerin aksine Şeyhülislam Yahyâ Efendi, uğur getirir inancı ile, [[IV. Murad]]'ın [[Revan Seferi]] ve [[Irak Seferi]] (ve Bağdat'in Fethine) iştirak ettirilmiştir.