Safevîler: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Nanahuatl (mesaj | katkılar)
bu kaynak da aynı şekildeymiş. Modern Türkçede "Devlet-i Safevîyye" kullanımı gözükmüyor
Nanahuatl (mesaj | katkılar)
kapsayıcı bir "tarihçe" başlığı oluşturuldu, "resmî dil">"dil" olarak değiştirildi ve kültür başlığına alındı. Tarihçe başlığı kronolojik değil, en son başlıkta tekrar kuruluşa dönüyor orada bir sıkıntı var
123. satır:
Bundan sonra [[İran]]'ının tamamını ele geçirerek, Mayıs 1502'de resmen Safevî [[Şah]]ı olan [[I. İsmail]] sonraki 250 yılda [[Orta Doğu]]'ya büyük etki yapacak bir [[Şiî]] devletinin temelini atmıştır.
 
== Resmî dilTarihi ==
=== Hanedanın kökeni ===
[[Safevi]] devletinin saray ve ordu dili [[Azerice|Azerbaycan Türkçesi]], bürokrasi dili [[Farsça]] idi. Safevilerin resmi dilinin Azerbaycan Türkçesi olduğuna dair kaynaklarda şu bilgiler vardır:
 
"Kızılbaşlar sarayda normal olarak [[Türk dilleri|Türkçe]]nin [[Azerice|Azeri]] lehçesi konuşmaktaydılar. Safevi Şahları da onlar gibi Azeri lehçesi konuşmaktaydılar. Şahların ve devlet ve hükümet ilerigelenlerin Farsçayı anadili gibi konuşmamaları Safevi hanedanı döneminde Farsçanın eski klasik saf klasik standartlarından ayrılıp bozulmasına yol açmıştır."<ref>Savory, Roger (2007) (İngilizce). ''Iran Under the Safavids''. Cambridge University Press. s. 213.
</ref>
 
"Günlük işlerin görülmesinde, Safaviler sarayında ve yüksek dereceli askeri komutanlar ve politik idareciler arasında ve aynı zamanda yüksek dinsel hiyerarşi mensuplarının hepsi tarafından kullanılan dil Farsça değil Türkçe idi."<ref>Fisher, Peter Jackson, Laurence Lockhart, J. A. Boyle, William B.; Jackson, Peter; Lockhart, Laurence; Boyle, J.A. (1986) (İngilizce). ''The Cambridge history of Iran''. Cambridge University Press. s. 950.
</ref>
 
"Safevi sarayında Türkçenin Azeri lehçesi, özellikle hanedanda dahil ilk Safevi hükümdarlar dönemlerinde, ekseriyetle kullanılmakta idi. Bu dönemde Türkçe dilbilgisi kuralları ve sözcükleri Farsça diline büyük etki yapmıştır ve bunun aksini de, yani Farsçanın grameri ve sözcüklerinin Türkçeyi etkilediğini de, söylemek mümkündür."<ref>Shaffer, Brenda (2002) (İngilizce). ''Borders and Brethren: Iran and the Challenge of Azerbaijani Identity''. MIT Press. s. 19.
</ref>
 
Safevilerin resmi dilinin [[Farsça]] olduğuna dair ise kaynaklarda bu bilgiler vardır.
 
Safevi tarihi [[uzman]]ı [[Roger Savory]]: <nowiki>''</nowiki>Şah İsmail zamanında bile sarayda [[Azerice|Türkçe]] konuşulduğu halde bütün resmi belgeler
ve diplomatik yazışmalar, hatta [[Türkçe]] konuşan devletlerle yapılan yazışmalar
bile tamamen [[Farsça]]yla kaleme alınmıştır.<nowiki>''</nowiki><ref>The Qizilbash, Education and the Arts adlı kitabının XVI. bölümünün 169. sayfası</ref>
 
[[Arnold J. Toynbee]]: "[[Hindistan]]'da Gurganı Moğol, [[Azerbaycan]]'da Safavi ve [[Türkiye]]'de [[Osmanlı İmparatorluğu]] rejimlerinin en ileri gelişmeye vardıkları dönemde Yeni Farsça bu geniş alanda rejimlerin en başta gelen edebi şahsiyetlerinin tercih ederek kullandığı dil olmuştur. Yeni Farsça bu büyük alanın 2/3'sı içinde, yani Gurganı Moğol ve [[Azerbaycan]]'lı Safavi rejimlerinin sınırları içinde, devlet idaresinin de resmi dili olmuştur."<ref>A Study of History,V, s. 514-15</ref>
 
"1722'ye kadar hüküm süren [[Safevî]] devleti esastan bir Türk hanedanı idi. [[Azerbaycan]]'ın şahın ailesinin ana vatanı olması dolayısıyla Türkçenin Azerbaycan şivesi hükümdarların, yüksek idarecilerin ve sarayın ve en nihayet [[Kızılbaş]] askeri komutanlarının ana konuşma dili idi. [[Şah İsmail]] Türkçe şiirler yazmakta idi. Buna rağmen genel olarak devlet idaresi için kullanılan dil Farsça idi ve [[Farsça]] dili diplomatik yazışmalar (inşa); edebi denemeler (adab) ve tarih yazmak için kullanılan tek dildi.<nowiki>''</nowiki><ref>Mazzaoui, Michel B.; Canfield, Robert (2002). "Islamic Culture and Literature in Iran and Central Asia in the early modern period" (İngilizce). Turko-Persia in Historical Perspective. Cambridge University Press. ss. 86-87</ref>
 
== Hanedanın kökeni ==
{{ana|Safevî Tarikatı}}
[[Wilhelm Barthold]], Safevîlerin [[Fars]]lıktan ziyade [[Türk halkları|Türk]] menşeli olduğu kanaatindedir<ref>W. Barthold, Soçineniya, C. II, bölüm I, Moskova, 1963, s. 748.</ref>
Satır 219 ⟶ 198:
}}</ref> Bu [[Şiî]] [[Türkmenler]] genelde başlarına kırmızı sarık giydikleri için, tarihi ''[[kızılbaş]]'' adını almışlar.<ref name="goldschmidt"/>
 
=== Erdebil Şeyhliğinden Safevî Şahlığına ===
[[Dosya:Map Safavid persia.png|thumb|250px]]
[[Timur]] [[Ankara Savaşı]]nda [[Yıldırım Beyazıt]]'ı yendikten sonra [[Anadolu]]'dan aldığı 30 bin esiri [[Azerbaycan]]'a götürerek [[Erdebil]]'e yerleştirdi.{{Kaynak belirt}}Erdebil Şeyhi Ali'nin ([[Şeyh Cüneyd]]'in dedesi) isteğiyle [[Timur]] esirleri serbest bıraktı ve esirler zamanla ona bağlanarak ondan tarikat dersi aldılar ve böylece [[Şeyh Ali]]'ye bağlılıklarını sürdürdüler.{{Kaynak belirt}}Başlangıçta [[Sünnilik|Sünni]] olan bu insanlar, [[Şeyh Ali]]'nin etkisiyle [[Şiî]] oldular ve [[tarikat]]ın emrine girdiler.<ref>Kırkıncı, Mehmet. Alevilik nedir?, İstanbul, Cihan Yayınları, 1990</ref>
Satır 227 ⟶ 206:
[[Dosya:Safavid Flag.svg|thumb|225px|sağ|II. İsmail döneminden itibaren kullanılan Safevi Bayrağı]]
 
=== KültürYükselişi ===
== Safevîlerin yükselişi ==
[[Dosya:Shah Ismail I.jpg|thumb|160 px|I. İsmail'in Avrupalılarca yapılmış temsili bir resmi]]
==== Kuruluş ====
[[Anadolu]]'da 15. yüzyıl boyunca Osmanlı ilerlemesi devam etmiş [[Türkmenler]] de kontrol altına alınmıştı. Kuruluş döneminde heterodoks zümrelere daha müsamahakar davranan [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı Devleti]] bu sıralarda kontrol etmekte zorlandığı göçebe Türkmen boylarını yasadışı ilan ederek baskı altına almıştı{{Kaynak belirt}}. İşte bu ortamda Erdebil Safeviye şeyhi İsmail, [[Azerbaycan]]'dan Anadolu içlerine kadar yayılmış bulunan küskün Oğuz-Türkmen boy ve oymaklarını ruhani otoritesiyle birleştirerek 1501'de zamanın en güçlü Sünni Türkmen federasyonu olarak bilinen Elvend Mirza liderliğindeki [[Akkoyunlular]]'dan [[Tebriz]] şehrini kendi yönetimine aldı.
 
Satır 240 ⟶ 219:
Uzun yıllardır [[Şah İsmail]]'in faaliyetlerini yakından izleyen ve onun 1511'de [[Anadolu]]'da çıkarttığı [[Şah Kulu]] ayaklanmasıyla ne kadar etkili olabileceğini gören Osmanlı sultanı [[Yavuz Sultan Selim]], nihayet 1514'te Safevileri ezmek maksadıyla [[Doğu Anadolu Bölgesi]] ve [[Azerbaycan]] üzerine yürüdü.{{Kaynak belirt}}Ve bununlada iki Türk devletinin sonuçları çok ağır olan savaşına yol açtı. Osmanlıların top ve tüfeklerine karşın Safevi ordusu çok daha ilkel silahlarla savaşa hazırlanmıştı. İki tarafın ordusu başlarında bizzat hükümdarları olduğu halde [[Tebriz]]'in batısında [[Çaldıran]]'da karşılaştı. Safeviler yenilgiye uğradı. Tebriz'i kolayca ele geçiren Osmanlı kuvvetleri I. Selim'in bütün ısrarlarına karşın Safevi ordusunu izlemeyi reddettiler. Kışın yaklaşmasıyla Tebriz terk edildi. Bu savaş yıllar sonra Şah [[I. Tahmasp]] ile Sultan [[I. Süleyman]] (Kanuni) arasında aynen kendini tekrarlayacaktı.
 
==== Devlet Mezhebi Olarak Şiîlik'in Tesisi ====
[[Dosya:Tahmasb.PNG|thumb|200px|Şah Tahmasb]]
{{anamadde|Safevîlerin İran'ı Şiileştirmesi}}
Satır 249 ⟶ 228:
Osmanlılarla süregelen savaşlar nedeniyle 1548'de [[Şah]] [[I. Tahmasp]] başkentini [[Tebriz]]'den bir iç bölge şehri olan [[Kazvin]]'e taşıdı. Daha sonra Şah [[I. Abbas]] (Büyük Abbas) buradan da vazgeçerek, Orta İran'da yer alan eski [[İsfahan]] şehrinin hemen yanına inşa ettiği yeni İsfahan'ı başkent yapacaktır. Başkent yapılmaktayken buraya çok sayda [[Azeriler|Azeri]]'ler köçürülmüştür.
 
==== Şah Abbas dönemi ====
[[Dosya:Shah Abbas I engraving by Dominicus Custos - Antwerp artist printer and engraver.jpg|thumb|225px|sağ|Safevi hükümdarı Şah Abbas'ın 1600'de Dominicus Custos tarafından bakır üzerine oyulmuş gravürü]]
 
Satır 268 ⟶ 247:
Şah Abbas'ın uzun hükümdarlığı sonunda devletin sınırları bugünkü [[İran]], [[Irak]], [[Ermenistan]], [[Azerbaycan]], [[Gürcistan]] ile [[Türkmenistan]], [[Özbekistan]], [[Afganistan]] ve [[Pakistan]]'ın bazı kısımlarını içine almaktaydı.
 
==== Devletin kuruluşunda rol oynayan oymaklar ====
Safevî Devleti'nin kurulmasında ve gelişmesinde rol oynayan oymaklara bakıldığında , genelde yaygın olan teze aykırı olarak devletin kuruluşunda esas rolü [[Akkoyunlu]] ve [[Karakoyunlu]] Türkmenlerinin değil, orijinal ve yeni Anadolulu (Rumlu) ve Suriyeli (Şamlu) Alevi Türkmen topluluklarının oynadığı ortaya çıkmaktadır{{Kaynak belirt}}. Devletin kuruluşunda rol oynayan büyük oymaklardan ilki Rumlu olup, [[Sivas]]'ın [[Koyulhisar]] (Koylahisar) ve Karahisar ([[Şebinkarahisar]] - Şimdi Giresun'a bağlı) yöreleri ile [[Tokat (ilçe)|Tokat]] ve [[Amasya]] bölgelerindeki köylü [[Kızılbaş]] Aleviler tarafından meydana getirilmiştir{{Kaynak belirt}}. Ustacalu oymağı ise Sivas, Amasya, Tokat bölgesinde yaşayan ve bazı oymakları [[Kırşehir]]'e kadar yayılan Ulu Yörük topluluğuna ait bir oymaktı{{Kaynak belirt}}. Adından da anlaşılacağı üzere Antalya bölgesi Türkmenlerinden oluşan [[Tekelü]] oymağı içinde Hamit-ili ([[Isparta]], [[Burdur]]) ve Menteşe-ili ([[Muğla]]) Türkmenleri de yer alıyordu{{Kaynak belirt}}.
 
Satır 277 ⟶ 256:
[[Dosya:Flag of Shah Tahmasp I.svg|thumb|[[I. Tahmasb|Tahmasp]] döneminde kullanılan bayrak.]]
Devletin kuruluş ve örgütlenmesinin esasını oluşturan bu oymaklardan başka, daha sonra Safevi siyasal örgütlenmesine katılan Akkoyunlu ve Karakoyunlu boyları da olmuştur. Ancak bunların çoğu Kızılbaşlığı kabul ettikleri halde önemli statüler elde edememişlerdir. Bunlardan [[Kaçarlar]] 15. yüzyıl sonlarında Bozok'tan Gence'ye göç etmiş bir [[Akkoyunlu]] boyudur. Bir diğeri, Karamanlu oymağı, [[Karakoyunlu]] Ulusundan olup Karabağ'da yerleşmişti. Devletin kuruluşunda rol almayıp, sonradan dahil olan boylardan en önemli rol oynayan Türkmen boyudur. Bu boy Akkoyunlu bakıyelerinden olup, Akkoyunluların Musullu ve Pürnek (Purnak) boylarına Safeviler, komple Türkmen demişlerdi. Son olarak, İran 'da yerleşmiş olan Afşarlar da kuruluştan sonra önemli sayılan statüler aldılar.
 
=== Kültür ===
== Kültür ==
{{anamadde|Safevî sanatı}}
[[Azerbaycan]]'ın ve İran'ın kültürü [[Safevî]] himayesinde gelişti. I. İsmail'in bizzat kendisi [[Hıtayi]] daha sonradan da [[Hatayî]] ya da [[Şah Hatayi]] mahlasıyla [[Azerice]] pek çok şiirler yazdı. Şah Tahmasp bir ressamdı. Şah [[II. Abbas]] ise [[Tanî]] mahlasıyla Türkçe şiirler yazan bir şair olarak da tanınmıştı.
Satır 291 ⟶ 271:
Abbasi döneminin en önemli tarihçisi Türkmen [[İskender Bey Münşi]]'dir. Şah Büyük Abbas dönemini anlattığı [[Tarih-i Âlemârâ-i Abbasî]] adlı eseri, Abbas'ın ölümünden birkaç yıl sonra kaleme alınmış olup, tarihi olayların ve şahısların nüanse edilmiş derinliklerini gözler önüne seren çok değerli bir yapıttır.
 
=== OrduDil ===
[[Safevi]] devletinin saray ve ordu dili [[Azerice|Azerbaycan Türkçesi]], bürokrasi dili [[Farsça]] idi. Safevilerin resmi dilinin Azerbaycan Türkçesi olduğuna dair kaynaklarda şu bilgiler vardır:
 
"Kızılbaşlar sarayda normal olarak [[Türk dilleri|Türkçe]]nin [[Azerice|Azeri]] lehçesi konuşmaktaydılar. Safevi Şahları da onlar gibi Azeri lehçesi konuşmaktaydılar. Şahların ve devlet ve hükümet ilerigelenlerin Farsçayı anadili gibi konuşmamaları Safevi hanedanı döneminde Farsçanın eski klasik saf klasik standartlarından ayrılıp bozulmasına yol açmıştır."<ref>Savory, Roger (2007) (İngilizce). ''Iran Under the Safavids''. Cambridge University Press. s. 213.
</ref>
 
"Günlük işlerin görülmesinde, Safaviler sarayında ve yüksek dereceli askeri komutanlar ve politik idareciler arasında ve aynı zamanda yüksek dinsel hiyerarşi mensuplarının hepsi tarafından kullanılan dil Farsça değil Türkçe idi."<ref>Fisher, Peter Jackson, Laurence Lockhart, J. A. Boyle, William B.; Jackson, Peter; Lockhart, Laurence; Boyle, J.A. (1986) (İngilizce). ''The Cambridge history of Iran''. Cambridge University Press. s. 950.
</ref>
 
"Safevi sarayında Türkçenin Azeri lehçesi, özellikle hanedanda dahil ilk Safevi hükümdarlar dönemlerinde, ekseriyetle kullanılmakta idi. Bu dönemde Türkçe dilbilgisi kuralları ve sözcükleri Farsça diline büyük etki yapmıştır ve bunun aksini de, yani Farsçanın grameri ve sözcüklerinin Türkçeyi etkilediğini de, söylemek mümkündür."<ref>Shaffer, Brenda (2002) (İngilizce). ''Borders and Brethren: Iran and the Challenge of Azerbaijani Identity''. MIT Press. s. 19.
</ref>
 
Safevilerin resmi dilinin [[Farsça]] olduğuna dair ise kaynaklarda bu bilgiler vardır.
 
Safevi tarihi [[uzman]]ı [[Roger Savory]]: <nowiki>''</nowiki>Şah İsmail zamanında bile sarayda [[Azerice|Türkçe]] konuşulduğu halde bütün resmi belgeler
ve diplomatik yazışmalar, hatta [[Türkçe]] konuşan devletlerle yapılan yazışmalar
bile tamamen [[Farsça]]yla kaleme alınmıştır.<nowiki>''</nowiki><ref>The Qizilbash, Education and the Arts adlı kitabının XVI. bölümünün 169. sayfası</ref>
 
[[Arnold J. Toynbee]]: "[[Hindistan]]'da Gurganı Moğol, [[Azerbaycan]]'da Safavi ve [[Türkiye]]'de [[Osmanlı İmparatorluğu]] rejimlerinin en ileri gelişmeye vardıkları dönemde Yeni Farsça bu geniş alanda rejimlerin en başta gelen edebi şahsiyetlerinin tercih ederek kullandığı dil olmuştur. Yeni Farsça bu büyük alanın 2/3'sı içinde, yani Gurganı Moğol ve [[Azerbaycan]]'lı Safavi rejimlerinin sınırları içinde, devlet idaresinin de resmi dili olmuştur."<ref>A Study of History,V, s. 514-15</ref>
 
"1722'ye kadar hüküm süren [[Safevî]] devleti esastan bir Türk hanedanı idi. [[Azerbaycan]]'ın şahın ailesinin ana vatanı olması dolayısıyla Türkçenin Azerbaycan şivesi hükümdarların, yüksek idarecilerin ve sarayın ve en nihayet [[Kızılbaş]] askeri komutanlarının ana konuşma dili idi. [[Şah İsmail]] Türkçe şiirler yazmakta idi. Buna rağmen genel olarak devlet idaresi için kullanılan dil Farsça idi ve [[Farsça]] dili diplomatik yazışmalar (inşa); edebi denemeler (adab) ve tarih yazmak için kullanılan tek dildi.<nowiki>''</nowiki><ref>Mazzaoui, Michel B.; Canfield, Robert (2002). "Islamic Culture and Literature in Iran and Central Asia in the early modern period" (İngilizce). Turko-Persia in Historical Perspective. Cambridge University Press. ss. 86-87</ref>
 
== Askeriye ==
Safevî şahlarının başvuracakları aşiretleri olmadığından, ilk yıllarda yalnızca, eski [[Moğollar|Moğol]] adıyla, "sadak taşıyan" diye anılan kişisel korumaları doğrudan emirleri altında olan tek birlikti. Savaşa gittiklerinde "sadak taşıyanlar"ın çevreledikleri safın tam ortasında yer alırlardı. [[Kızılbaşlar]], her aşiretin bir birlik olarak yer aldığı savaş düzeninde, doğrudan kendi aşiret reislerinin koruması altında savaşırlardı. Her aşirete, saygınlığına ve gücüne göre sağ ya da sol, iki kanattan birinde yer verilirdi. [[Kızılbaşlar]] ordunun büyük bölümünü oluştururlardı ve at sırtında savaşırlardı. [[Lurlar]]'dan da destek alınırdı. [[Şehname]]'deki minyatürlere bakıldığında tüm askerlerin kılıç da mızrak da kullansalar sadakları ve okları olduğu görülür. Yani [[Safeviler]] ordularını hafif süvarilerden oluştururdu. [[Safeviler]] batıda [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı Devleti]] gibi [[Avrupa]]'nın düzenli, gelişmiş ve ateşli silahlar ile donatılmış ordularından birine karşı savaşırken doğuda ise [[Özbekler]]'in [[Moğollar]] kadar tehlikeli aşiret atlılarına karşı başarılı olmak zorundaydılar. [[Çaldıran Muharebesi]]'nde yeğeni [[Durmuş Han Şamlu]]'nun [[Şah İsmail]]'e Osmanlı ordusunun mevzilenmesini beklemeyi önermesi ve bunun sonucunda alınan ağır yenilgi [[Safeviler]]'in [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı Devleti]]'ne karşı bundan sonraki tüm savaş taktiklerini değiştirmiştir. [[Safeviler]], Osmanlı ordularına karşı genel olarak meydan savaşlarında karşı karşıya savaşmak yerine Osmanlı ordularının zayıf noktası olan lojistiğine saldırma taktiğini kullandı ve ateşli silahlar, daha etkin yönetim, daha fazla nüfus gibi dezavantajlarına rağmen başarılı da oldu. Safeviler top kullanımını fazla önemsemediler. Büyük ihtimal ile bunun nedeni çevik Safevi süvarisinin top kullanılması durumunda yavaşlayacak olmasıdır. [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı Devleti]]'ne göre çok daha zayıf olan [[Safevi Devleti]] bu anlayış sayesinde [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı Devleti]]'nin güçlü olduğu sahaya girmemiş ve böylece bağımsızlığını korumuştur.<ref>Chase, Kenneth (2003), Firearms: A Global History to 1700, Cambridge University Press, ISBN 0-521-82274-2</ref>
 
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Safevîler" sayfasından alınmıştır