Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
düzeltme AWB ile
düzeltme AWB ile
133. satır:
Sovyetler Birliği’nin dağılması ile bağımsızlıklarına kavuşan Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan ile Türkiye arasında işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla 30-31 Ekim 1992 tarihleri arasında düzenlenen I. Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nde Ankara Bildirisi imzalanır. Zirvede yüksek hidrokarbon potansiyeline sahip Türki Cumhuriyetler ile Türkiye arasında petrol ve doğal gaz arama, üretim ve taşıma konularında ortak projeler geliştirilmesi kararı alınır. 1992-1993 yılları arasında Azerbaycan, Türkmenistan ve Kazakistan Hükümetleri ile imzalanan bire bir anlaşmalar ile Türkiye yüzyıllar sonra yeniden Avrasya coğrafyasına döner.
 
Ankara Bildirisinin imzalanmasının ardından Kazakistan Hükümeti ile görüşmelere başlanır. 10 Eylül 1992 tarihinde Kazakistan Jeoloji ve Yeraltı Bakanlığı ile Türkiye Petrolleri arasında imzalanan iyi niyet anlaşması ile Kazakistan’da faaliyet gösterecek ortak bir şirket kurulması kararı alınır. Dönemin Kazakistan ve Türkiye Cumhurbaşkanları Nursultan Nazarbayev ve Turgut Özal’ın destekleri ile TP’nin %49 ve Kazak şirketlerinin %51 hissesi ile Kazak Turk Munay şirketi 4 Şubat 1993 tarihinde kurulur ve 26.500&nbsp;km²<sup>2</sup>’lik bir alanda 7 ayrı arama ruhsatında çalışmalara başlar.
 
Türkiye Petrolleri’nin Avrasya’daki bir sonraki durağı Azerbaycan olur. 1992 yılında Türkiye Petrolleri ve Azerbaycan Millî Petrol Şirketi [[SOCAR]] ile imzalanan protokol sayesinde TP’nin [[SOCAR]] ve Azerbaycan’da faaliyet gösteren diğer uluslararası şirketlere ile arama ve üretim faaliyetlerinde bulunmak üzere ortaklık kurmasının önü açılır. Bunun üzerine Azerbaycan’daki projelere yoğunlaşma kararı alan TP, Azeri-Çıralı-Güneşli (ACG) projesi için kurulan konsorsiyuma %1.75 hisse ile ortak olur. Azeri ve Türk Hükümetlerinin yoğun teması sonucu Azerbaycan’ın projedeki %20 hissesinin %5’lik kısmı Türkiye Petrollerine devredilir ve TP’nin konsorsiyumdaki toplam payı %6.75’e çıkar. Azerbaycan’ın ilk uluslararası büyük anlaşması olan ve ülkenin en büyük petrol yatağı ACG havzasının dünya pazarları ile buluşmasını sağlayan “Asrın Anlaşması” 20 Eylül 1994 tarihinde 7 ülke ve 11 şirket tarafından imzalanır.
150. satır:
Azeri-Çıralı-Güneşli ve diğer projelerden elde edilen petrolün dünya pazarları ile buluşması için yeni boru hatlarının yapımı büyük önem taşır. Türkiye ve Azerbaycan Hükümetlerinin başlangıçta Bakü-Ceyhan Boru Hattı olarak planladığı proje Gürcistan’ın da hatta dâhil olmasıyla 1999 yılında Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Boru Hattı adını alır. Yılda yaklaşık 50 milyon ton petrol taşıma kapasitesine sahip 1760 kilometrelik BTC Boru Hattı TP’nin de uluslararası arenada ağırlığının iyice hissedilmeye başlandığı proje olur. Uzun yıllar yurtiçi petrol taşımacılığı yapan Türkiye Petrolleri BTC ile taşımacılık alanındaki bilgi ve tecrübesini uluslararası boyuta taşır. İlerleyen yıllarda Kazak ve Türkmen petrollerinin taşınmasının planladığı proje ile TP Türkiye’nin hem ulusal enerji güvenliğine katkı sağlaması hem de ülkenin önemli bir enerji oyuncusu olması adına büyük bir işe imza atar.
 
Türkiye Petrollerinin Azerbaycan’daki bir diğer önemli projesi Güney Kafkasya Doğal Gaz Boru Hattı (SCP) olur. Yaklaşık 4 milyar dolar maliyetle 21. yüzyılın ilk mega projelerinden biri kabul edilen SCP’nin inşaatı 2 yıl gibi kısa bir sürede tamamlanır ve sürekli gaz sevkiyatına 2007 yılında başlanır. 2013 yılında Şah Deniz sahasının geliştirilmesi üzerine alınan Nihai Yatırım Kararı üzerine aynı yıl üretilen gazın uluslararası pazarlara ulaşmasını sağlayan SCP’nin de geliştirilmesine karar verilir. 2018 yılında tamamlanacak Şah Deniz Aşama-2 ile yılda 16 milyar m³<sup>3</sup> gazın Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması planlanmaktadır.
 
Türkiye Petrolleri ülkemizin kısa vadeli enerji arzı güvenliği sorununun önlenmesi için 2007 yılında öncü bir rol üstlenerek Türkiye’nin ilk ve tek yer altı doğal gaz depolama tesisini devreye alır. Yapımına 1999 yılında başlanan 2,8 milyar sm³<sup>3</sup> kapasiteli Kuzey Marmara ve Değirmenköy Yeraltı Doğal Gaz Depolama Tesislerinin geliştirilmesi için hayata geçirilen Faz-II ve Faz-III’ün tamamlanması ile 2020 yılında TP’nin doğal gaz depolama kapasitesi 4,3 milyar m³<sup>3</sup>’e ulaşarak tek başına ülkemizin mevcut tüketiminin %8’lik kısmını depolayabilecek duruma gelecektir.
 
=== 2008-2017 ===
TP’nin 2004 yılından 2010’a kadar Karadeniz’de yaptığı iki boyutlu ve üç boyutlu sismik çalışmalar sonucu gerçekleştirdiği ilk ekonomik gaz keşfi bölgeyi petrol şirketlerinin odağı haline getirir. BP, Petrobras, ExxonMobil ve Chevron ile yapılan ortak arama çalışmaları sonucu Hopa-1, Yassıhöyük-1, Sinop-1 ve Kastamonu-1 ultra derin deniz sondajları açılır. Sürmene -1 kuyusu ise TP’nin kendi imkânları ile gerçekleştirilir. Sinop-1 ve Yassıhöyük-1 kuyularında petrol aramaları dünyanın en büyük ikinci platformu ‘Leiv Eirikson’ ile yapılır. Yassıhöyük-1 ve Sürmene-1 kuyularının sondaj operatörlüğünü üstlenen Türkiye Petrolleri dünyada ultra derin denizlerde bu işi yapabilen 12 büyük şirketten birisi olur.
 
Türkiye’nin Karadeniz’deki tek doğal gaz üretim sahası Akçakoca Platformu 2011 yılında devreye alınır. 95 metrelik bölümü suyun altında yer alan 120 metre uzunluğundaki üç katlı dört platform dokuz şiddetindeki depreme ve 15 metre yüksekliğindeki dev dalgalara dayanacak şekilde imal edilir. Ana karadan 9 mil uzakta bulunan insansız dört platformdan günlük yaklaşık 2 milyon m³<sup>3</sup>doğal gaz üretilir. Denizde eş zamanlı gerçekleştirilen sondaj/üretim operasyonları ile Akçakoca Platformu hem TP hem de Türkiye için bir ilk olur.
 
Türkiye Petrolleri Türkiye’nin enerjisini taştan çıkaracak kaya gazı çalışmalarına 2011 yılında start verir. Türkiye’nin petrol ve gaz kaynaklarını geliştirmek ve yerli üretimi daha üst seviyelere çekmek için kaya gazı açısından zengin Doğu Anadolu ve Trakya Bölgesi’nde dünyanın önde gelen petrol şirketleri ile ortaklaşa çalışmalar yürütülür. Ülkemizin sürdürülebilir enerji geleceği için yoğun teknoloji ve kalifiye insan gücü ile ankonvansiyonel faaliyetlere devam eden TP bu yönüyle de bölge ülkeleri arasında da öncü bir rol üstlenir.
180. satır:
Trakya’da kara alanlarında yoğun olarak sürdürülen doğal gaz arama faaliyetleri yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve uygulanmasıyla birlikte sığ ve derin hedefli doğal gaz arama projelerine ağırlık verilmiştir.
 
Son yıllarda Doğu Anadolu Bölgesi ve Trakya bölgelerinde yoğunlaşan ankonvansiyonel faaliyetler de büyük bir ilerleme kaydedilmiştir. 2013 yılında Güney DoğuGüneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ankonvansiyonel arama projelerini başlatan Türkiye Petrolleri 2014 yılında Konacık-1 kuyusunda Türkiye’nin ilk şeyl petrol keşfini gerçekleştirdi. Halliburton ve Shell ile bölgede çalışmalara devam edilirken, Trakya Bölgesi’nde de açılan Çeşmekolu-1 kuyusu ile bölgedeki ilk şeyl gaz keşfi yapılmıştır.
 
2023 yılına kadar yurt içinde yapılacak arama faaliyetlerine yaklaşık 11 milyar dolar kaynak aktarılması planlanmaktadır.
189. satır:
Türkiye Petrollerinin bağlı kuruluşu Turkish Petroleum Overseas Company 1998 yılında imzaladığı Katılım Anlaşması ile projeye dâhil olmuş ve 21 Aralık 2011 tarihi itibarıyla de projede operatör olmuştur.
 
Alov Arama Projesi; Güney Hazar Denizi’nin orta kesiminde yer alan Sharg, Alov ve Araz adlı 3 ayrı prospektten oluşmaktadır. Üç yıllık arama süresi olan bu projede 1.400&nbsp;km²<sup>2</sup> 3B sismik etüt yapılmış olup, proje mükellefiyeti olan 3 arama kuyusundan ilkinin açılması için Hazar Denizi’nin statüsünün belirlenmesi beklenmektedir.
 
==== Libya ====
203. satır:
Yurt dışında Rusya, Azerbaycan ve Irak’ta (Missan ve Badra) yaklaşık 60 bin varil petrol üretimi gerçekleştirilmektedir. Bu rakam TP’nin toplam üretiminin %60’ına denk gelmektedir. Türkiye Petrolleri son 10 yılda yaptığı yatırımlarla yurt dışındaki en büyük Türk yatırımcı olmuştur. 2016 yılında da yaklaşık 1,8 milyar dolar yatırım yapılması planlanmaktadır.
 
2014 yılında, Ortaklığımız doğal gaz sahalarından ise toplam 251,8 milyon sm³<sup>3</sup> gaz üretilmiştir. Bu üretimin, %95,8’i Trakya, %4,2’si Batman ve %0,2’si Adıyaman Bölgesinden karşılanmıştır. 2014 yılı için programlanan doğal gaz üretimi %87 oranında gerçekleştirilmiştir.
 
Böylece Ortaklığımız tarafından 2014 yılında üretilen toplam hidrokarbon miktarı 13,75 milyon petrol varil eşdeğerine ulaşmıştır.
212. satır:
 
===== Şah Deniz =====
Türkiye Petrolleri 2014 yılında TOTAL’in hissedeki %10’luk payını satın alarak dünyanın en yükse rezerve sahip gaz sahaları arasında yer alan Şah Deniz’de projenin en büyük ikinci ortağı oldu. Şah Deniz yapısı, Güney Hazar’da Bakü’nün 70&nbsp;km güneydoğusu ve Azeri-Çıralı- Güneşli Sahasının 70&nbsp;km güneybatısında yer almaktadır. 450 milyar sm³<sup>3</sup> doğal gaz ile 640 milyon varil kondensat rezervine sahip olan projenin birinci aşaması kapsamında, Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan’a gaz ihracı yapılmaktadır.
 
Türkiye’nin bu ortaklıkla şu anda Şah Deniz-I Sahası’nda 6,6 milyar m³<sup>3</sup> gazın çıkarılması, Güney Kafkasya Boru Hattı ile taşınması ve satılmasından kaynaklı gelirleri büyük oranda artış gösterecek.
 
Dünyanın en önemli doğalgaz rezervlerinden birine sahip sahanın yerinde gaz miktarı yaklaşık 1 triyon m³<sup>3</sup> ve kondensat miktarı ise yaklaşık 2,2 milyar varil olarak tahmin edilmektedir. 2006 yılında faaliyete geçen Şah Deniz-I kapsamında halen günlük 27 milyon m³<sup>3</sup>gaz ve 54 bin varil kondensat üretimi gerçekleşmektedir.
 
2018 Aralık ayında üretime başlanması planlanan Şahdeniz-II’den çıkarılacak gazın 2019 yılından itibaren TANAP ile Türkiye’ye, buradan da Avrupa’ya ulaştırılması planlanıyor. Yıllık 16 milyar m³<sup>3</sup> ve günlük 105 bin varil kondensat üretim yapılacak sahadaki gazın 6 milyar m³<sup>3</sup>’ünü Türkiye kendi iç tüketimi için kullanırken, kalan 10 milyar m³<sup>3</sup> ise Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınacak. 
 
Türkiye’nin enerji arz güvenliğine büyük katkılar sağlayacak anlaşma, Türkiye’nin her yıl artan enerji talebinin karşılanması için ilave gaz arzının sağlanmasında da önemli bir rol üstlenecektir.
243. satır:
 
=== Doğalgaz depolama ===
1996 yılında yapımına başlanan ve Türkiye’nin ilk yeraltı doğal gaz depolama tesisi olan “Kuzey Marmara ve Değirmenköy Sahaları Yeraltı Doğal Gaz Depolama Tesisleri” ile Türkiye’de bir ilk başarılarak, ülkemizin doğal gaz arz güvenliğinin sağlanması yolunda büyük bir adım atıldı. 2007 yılı başlarında devreye alınan 1,6 milyar sm³<sup>3</sup> kapasiteli Kuzey Marmara ve Değirmenköy Yeraltı Doğal Gaz Depolama Tesislerinin kapasitesi, 2016 yılında 2,8 milyar sm³<sup>3</sup>’e çıkartılmıştır. Ayrıca maksimum 16 milyon sm³<sup>3</sup>/gün enjeksiyon ve maksimum 20 milyon sm³<sup>3</sup>/gün geri üretim kapasitesi bulunmaktadır.
 
Kuzey Marmara ve Değirmenköy Yeraltı Doğal Gaz Depolama Tesisleri için 1993-2013 yılları arasını kapsayan süreçte toplam 136 milyon USD’lik yatırım gerçekleştirilmiştir. Mevcut depolama tesislerinin geliştirilmesi için 2013-2019 yılları arasında hedeflenen yatırım miktarı ise yaklaşık 1 milyar 85 milyon USD olarak hesaplanmaktadır.
 
2018 yılında Türkiye’nin doğal gaz ihtiyaç projeksiyonu 56 milyar m³<sup>3</sup> olarak hesaplanmaktadır. 2020 yılında tamamlanacak Faz-III ile birlikte Türkiye Petrollerinin doğal gaz depolama kapasitesi 4,3 milyar m³<sup>3</sup>’e ulaşarak tek başına ülkemizin mevcut tüketimin %8’lik kısmını depolayabilecek duruma gelecektir. 2020 yılında günlük 75 milyon m³<sup>3</sup> geri üretim kapasitesine sahip olacak tesislerimiz Türkiye’nin kısa vadeli enerji arzı güvenliği sorunlarının önlenmesinde önemli bir rol oynayacaktır.
 
=== Boru hatları ile taşımacılık ===
258. satır:
 
==== Güney Kafkasya Doğal Gaz Boru Hattı (SCP) Projesi ====
Bakü-Tiflis-Ceyhan Ana İhraç Ham Petrol Boru Hattı (BTC) Projesi ile aynı güzergâhtan Gürcistan-Türkiye sınırına ulaşan SCP Projesi, yaklaşık 692&nbsp;km uzunluğundadır. Hattın kapasitesinin ilave yatırımlarla yıllık 24 milyar m³<sup>3</sup> olabileceği öngörülmektedir.
 
Güney Kafkasya Doğal Gaz Boru Hattı (SCP) Projesi Boru hattı, Şangaçal Terminalindeki tek kompresör istasyonu ile yıllık 9 milyar m³<sup>3</sup> gazı Türkiye sınırına taşıyacak kapasitededir. İlave kompresör istasyonları ve/veya looping ile bu kapasitenin yıllık 24 milyar m³<sup>3</sup>’e çıkarılması mümkün olacaktır. 2014 yılı içinde toplam 9,8 milyar m³<sup>3</sup> gaz taşınmış olup, bu miktarın 5,9 milyar m³<sup>3</sup>’ü BOTAŞ’a satılmıştır. Projenin ana hedefi, ikinci aşamada bölgede üretilecek doğal gazın Türkiye üzerinden Avrupa’ya iletilmesidir.
 
26 Mayıs 2014 tarihinde TOTAL ve Ortaklığımız arasında TOTAL şirketine ait Şah Deniz ve SCP projelerinin %10’arlık hisseleri için toplam 1,45 milyar ABD Doları (Şah Deniz: 1,325 milyar ABD Doları ve SCP: 125 milyon ABD Doları) baz fiyat üzerinden alım-satım anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşma gereği, 29 Ağustos 2014 tarihinde  % 10 TOTAL hissesi SCP Projesi satın alma bedeli olarak 154 milyon ABD Doları ödenmiştir.
278. satır:
 
== Ankonvansiyonel ==
Ülkemizdeki ankonvansiyonel hidrokarbon potansiyelinin anlaşılması ve ticari değerinin belirlenmesi amacıyla ilk kez 2011 yılında Güney DoğuGüneydoğu Anadolu Bölgesi’nde çalışmalara başlayan Türkiye Petrolleri, bugün faaliyetlerini ağırlıklı olarak ankonvansiyonel kaynaklar açısından zengin Trakya ve Güney DoğuGüneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yürütmektedir.
 
Güney DoğuGüneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Dadaş formasyonunda yapılan çalışmalar sonucu elde edilecek veriler değerlendirilerek pozitif görülen yerlerde yapılacak hidrolik çatlatma operasyonları ve geri akış yöntemi ile üretim değerleri hesaplanacaktır. Konacık-1 kuyusunda yapılan hidrolik çatlatma sonucu Türkiye’nin ilk şeyl petrolü üretilmiştir.
 
Trakya Bölgesi’nde ise Hamitabat formasyonunda yürütülen çalışmalarda da bölgenin ankonvansiyonel kaynakları tespit edilerek yine hidrolik çatlatma operasyonları ile üretim potansiyeli ortaya konulacaktır. Ankonvansiyonele yönelik ilk pilot kuyu olan Çeşmekolu-1 kuyusunun sondajı 2015 yılında tamamlandı. Çeşmekolu-1 kuyusu ile Trakya baseninde ankonvansiyonel kaynakların varlığı ispatlanmıştır.