15 Temmuz Darbe Girişimi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
+
Ufak düzenleme yapıldı
79. satır:
16 Temmuz sabahı, [[Türk Silahlı Kuvvetleri]] ve [[Emniyet Genel Müdürlüğü]] personelinin gerçekleştirdiği operasyonlar sonucunda askerî darbe girişimi bastırıldı ve askerler silahları ile birlikte teslim oldu. Olaylar sonucunda 104'ü darbe yanlısı asker olmak üzere 300'den fazla kişi hayatını kaybetti, 1491 kişi yaralandı, farklı rütbelerden 8036 asker gözaltına alındı. Yargı ve sivil siyaset mensupları dahil olmak üzere toplam gözaltı sayısı 22 Temmuz tarihi ile birlikte 10 bini buldu. Bunun yanı sıra askerî, idari ve adli kurumlarda birçok kişi görevden alındı.
 
[[Gülen Hareketi]] destekli olduğu öne sürülen askerî darbe girişiminin ardından İstanbul Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı ve Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından [[Türk Ceza Kanunu]]nun anayasal düzene karşı suçlar kapsamında yer alan ‘cebir ve şiddet kullanarak [[Türkiye Büyük Millet Meclisi]]ni ve Türkiye Cumhuriyeti hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs’, ‘[[Türkiye Cumhuriyeti Anayasası]]'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye teşebbüs’, ‘halkı, Türkiye Cumhuriyeti hükûmetine karşı silahlı isyana tahrik’ ve ‘cumhurbaşkanına suikast’ suçlarından soruşturma başlatıldı. 21 Temmuz'da [[Millî Güvenlik Kurulu (Türkiye)|Millî Güvenlik Kurulu]] toplantısı sonrasında, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından anayasanın 120. maddesi gereğince üç ay süreyle [[olağanüstü hâl]] ilan edildi. İlan edilen olağanüstü hâl darbe girişiminin ardından geçen 2 yıllık süreyi kapsayacak şekilde uzatıldı. Girişimin ardından [[2016-18 Türkiye tasfiyeleri|başlatılan tasviye süresince]]; Nisan 2018 itibarıyla, OHAL süresi boyunca 160 bin kişi gözaltına alındı, [[FETÖ/PDY]] üyesi suçlamasıyla 50 bin kişi tutuklandı ve 152 bin kamu personeli görevlerinden ihraç edildi.
 
Darbe girişimi sonrası başta [[Fethullah Gülen]]'i iade etmediği gerekçesiyle [[Amerika Birleşik Devletleri]] ile birlikte; aralarında [[Almanya]] ve [[Yunanistan]]'ın da olduğu birçok [[Avrupa Birliği]] üyesi ülke ile FETÖ üyelerinin iade süreçleri ve [[sığınma hakkı]] konularında siyasi ve diplomatik krizler yaşandı. Ayrıca, darbe teşebbüsünü gerçekleştiren FETÖ mensuplarına finansal destek verdiği ve darbe girişiminin arkasında bulunduğu iddiası nedeniyle [[Birleşik Arap Emirlikleri]] ile [[Birleşik Arap Emirlikleri-Türkiye ilişkileri|ilişkiler]] gerginleşti.