Peyami Safa: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok |
Teacher0691 (mesaj | katkılar) düzeltme AWB ile |
||
83. satır:
Server Bedi imzası taşıyan eserler ekonomik nedenlerle yazılmış polisiye ve halk tipi eserlerdir.<ref>{{Web kaynağı | soyadı1 = Sakallı | ad1 = Fatih | başlık = Server Bedii'nin Cumbadan Rumbayası | url = http://dergipark.gov.tr/download/article-file/143045 | yayıncı = Dergipark | erişimtarihi = 21 Şubat 2017 | arşivurl = http://web.archive.org/web/20170222111258/http://dergipark.gov.tr/download/article-file/143045 | arşivtarihi = 22 Şubat 2017}}</ref> Toker Yayınları tarafından çıkartılan "Peyami Safa" adlı kitapta yazarın kendisini iki ayrı türde yazmaya alıştırdığını ve Server Bedi imzalı eserlerin Peyami Safa imzalı olanlardan geri kalmadığı belirtilmektedir. Buna benzer ifadeler "Sevenlerin Kalemiyle Peyami Safa" adlı kitapta da tekrarlanmaktadır.<ref name=":Gazi" />
Peyami Safa bir röportajında Server Bedi imzalı eserlerinden en çok ''Zıpçıktılar'', ''Hey Kahpe Dünya'', ''Cumbadan Rumbaya'' ve bazı Cingöz Recai serilerini sevdiğini belirtmiştir.<ref>“Peyami Safa Diyor ki...”, Her Ay, '''1''', s.123 (20 Mart 1937)</ref> Bu imza ile verdiği eserleri yoğun bir şekilde eleştirilmiş, kendisi de bu eleştirilere sert bir şekilde cevap vermiştir. Buna [[Nurullah Ataç]], Selami İzzet ve eski öğrencisi ve dostu olan [[Doğan Nadi Abalıoğlu|Doğan Nadi]] ile girdiği polemikler örnek verilebilir.<ref>Beşir Ayvazoğlu, a.g.e, s.146</ref><ref>Peyami Safa (2 Ağustos 1933), "Bir Münakaşanın Sonu", Cumhuriyet.</ref><ref>{{kitap kaynağı|soyadı1=Safa|ad1=Peyami|başlık=Yazarlar Sanatçılar Meşhurlar|tarih=1994|yer=İstanbul|isbn=9754370338|sayfa=224}}</ref> Fakat bu konuda kendisine en ağır eleştiri ve ithamlar [[Nâzım Hikmet]]'
Server Bedi imzalı eserler Peyami Safa'nın kendi deyişiyle de tefrika romanlardır. Bu romanlarda ele aldığı temel konu polisiye olaylar ve kadın-erkek ilişkileridir. Bu imza ile verdiği eserlerinin çoğu ikinci baskıyı görememiştir. Bazı tefrikalarını sonradan düzeltme yoluna da gitmiştir. Bu imza ile bir çocuk romanı bir de casusluk romanı yazmıştır. ''Amerika'da Bir Türk Çocuğu'' adlı eser ısmarlama şeklinde yazılmıştır. Bu ısmarlama bilgisine kitabın başında değinilmiştir. Aynı durum ''Cingöz Merih'te'' adlı romanda da görülmektedir.<ref name=":Gazi" />
92. satır:
Peyami Safa'nın 1914-1918 yılları arasındaki ilk hikâye deneyimlerinde dönem şartlarına uygun "entrika" ağırlıklıdır. ''Yirminci Asır'' gazetesinde ''Asrın Hikâye''{{'}}leri başlıklı hikâyeleri onun ilk ciddi deneyimleri olmuştur. Hikâyelerinin beğenilmesi ve çevresindeki yazarlarca teşvik edilmesinden sonra itibar ve güven kazanmıştır. Kısa bir süre sonra yirmi üç yaşında iken ilk romanı olan ''[[Sözde Kızlar]]''{{'}}ı yayımlamış ve kamuoyunda daha da tanınmaya başlamıştır. Bu roman ilk başta Serâzâd imzasıyla ''Sabah'' gazetesinde tefrika edilmeye başlanmışsa da yarıda kalmıştır. Peyami Safa bu romanını kendi açıklamasına göre sadece geçim kaygısı güttüğü için kaleme almıştır.<ref>[[Cahit Sıtkı Tarancı]], a.g.e, s.4</ref> ''Sözde Kızlar'' Peyami Safa'nın ilerleyen süreçte sıklıkla değindiği ve eserlerinde kullandığı Doğu-Batı konusunun ilk izlenimleridir. Ayrıca bu romanının olumlu/olumsuz eleştirilere hedef olmasından sonra ikinci baskısının ''Mukaddime'' kısmında birtakım açıklamalara yer vermiştir. Ayrıca bu eseriyle beraber ''Mahşer'' ve ''Cânân''{{'}}ı "çocukluk eserlerim" diye tanımlar. Özellikle de ''Cânân''{{'}}ı "ele alınmayacak kadar" kusurlu bulur.<ref>“Peyami Safa Diyor ki”, Her Ay, nr. 1, 1937.</ref>
''Sözde Kızlar'', ''Mahşer'', ''Cânân'' ve ''Süngülerin Gölgesinde'' Peyami Safa romancılığının ilk evresine ait eserlerdir. Romancılığın ikinci evresine ait eserlerin başında ise ''Şimşek'' ve ''Bir Akşamdı'' gelmektedir. Özellikle ''Şimşek'' adlı eseri Peyami Safa'nın sonraki süreçte vereceği ürünlerin bir prototipidir. 1920-1930 yılları arasına ait bu eserler onun gerçek doygunluğa geçmesindeki önemli süreçlerden biridir. Eserlerinde zaman kavramı oldukça önemli olmuş, devrin özelliklerini yansıtmıştır. ''Cânân'' ve ''Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'' [[I. Dünya Savaşı]] dönemi, ''Sözde Kızlar'', ''Şimşek'', ''Mahşer'', ''Bir Akşamdı'', ''Bir Tereddüdün Romanı'' ve ''Biz İnsanlar'' Mütareke Dönemi ve sonrası, ''Fatih-Harbiye'' İnkılap dönemi, ''Matmazel Noraliya'nın Koltuğu'' ve ''Yalnızız'' ise [[II. Dünya Savaşı]] ve sonrasına ait eserleridir. Kendisi roman konusunda [[Guy de Maupassant|Maupassant]]'ın tesirinde kalmış, onu [[Gustave Flaubert|Flaubert]]'
Peyami Safa'nın ''[[Sözde Kızlar]]'' adlı romanı Sabah gazetesinde tefrika edilmeye başlandı. Fakat gazetenin kapanması ile tefrika yarım kaldı. Kitap olarak ilk Orhaniye Matbaasında basıldı. Peyami Safa bu romanında yozlaştırılmış Batı kültür ve yaşamına eleştirel bir üslupla yaklaştı. Bu tarz bir hayatı benimseyenlerin vatanlarının işgal edilmesini bile umursamayıp keyfi bir yaşam sürmeleri romanın ana konusu olurken, asıl işlenen Doğu-Batı arasındaki kültürel çatışmalar ve bunun insanlar üzerine olan etkisidir.<ref name=":SÜ" />
|