Ulusal Faşist Parti: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
düzeltme AWB ile
54. satır:
Faşist Parti iktidara geldikten hemen sonra saldırgan ve iddialı bir politika izlemeye başladı. [[Benito Mussolini|Mussolini]] [[Akdeniz]]'in bir "İtalyan gölü" olacağını ve [[Roma İmparatorluğu]]'nun yeniden canlanacağını söylüyordu. İktidar olduğunda önceleri liberallerin desteğini alan Mussolini, diktatörlüğün koyu ve keskin uygulamalarını birer birer hayata geçirmeye başlamıştı. İtalya kısa zamanda bir polis devleti haline getirildi. Kitap ve gazetelere getirilen sansür, seçim sisteminde yapılan düzenlemeler ve Faşist Parti dışındaki diğer partilerin kapanması gibi uygulamalar gerçekleştirildi. Mussolini, sendika hareketlerini de kanun dışı ilan etti ve eğitimi kontrol altına aldı. Ayrıca ekonominin faşistleştirilmesi amacıyla da tüm ülkeyi tren rayları ve otobanlarla kaplayan Mussolini, çiftçileri sürekli teşvik ederek tarım ve endüstrinin canlanmasını sağladı. Gerçekleştirdiği bu değişiklikler ve yeni uygulamalarla İtalya'da işsizlik azalmıştı ve bu da Mussolini'nin popülaritesinin artmasına neden oldu. 1922 yılının bazı dönemlerinde ülkenin iç ve dış işlerinden, kolonilerden ve kamu çalışmalarından sorumlu olan Mussolini, aynı zamanda orduyu da idare ediyordu. Tüm bakanlıkların görevlerini kendisi üstlenmişti. Bu şekilde tüm gücü elinde tuttuğuna inanan Mussolini, rekabet yaratacak herhangi bir durumun da önüne geçmiş oluyordu. Ancak bu durum kurduğu rejimin daha verimli çalışmasını engelliyor ve sıkıntı yaratıyordu.
 
Diktatörlük altındaki İtalya'da kanunlar yeniden yazılmış, üniversitedeki öğretim görevlileri faşist rejimi savunacaklarına dair yemin etmek zorunda bırakılmışlardı. Gazete editörleri Mussolini tarafından özel olarak seçiliyor ve Faşist Parti'den sertifikası olmayan hiç kimse gazeteci olamıyordu. Amaç tüm İtalyan halkını, şirketleri ve dernekleri kontrol altında tutmaktı. Mussolini'nin dış politikada amacı ise pasifist anti-emperyalizmin yerine agresif milliyetçilik getirmekti. Bunun ilk örneği 1923'te Corfu'nun bombalanması sırasında olmuştu. Ardından [[Arnavutluk]]'un kukla rejimine geçmesi ve [[Libya]]'nın yeniden fethi geldi. [[1934]]'te [[Libya]] işgal edildi ve kolonileştirildi. [[1935]]'date ise [[Etiyopya|Habeşistan]] işgal edildi ve o da kolonileştirildi. [[1936]]'da ise [[Nazi Almanyası|Almanya]] ile [[Berlin]]-[[Roma]] [[Mihver]]i kuruldu. [[II. Dünya Savaşı]] sırasında İtalyan Ordusu [[Kuzey Afrika]] ve [[Balkanlar]]'da [[Müttefikler]]'e karşı mağlup oldu. İtalya [[Nazi Almanyası|Almanya]]'dan aldığı destek ile işgal ettiği bölgelerde direndi ancak İtalya'da gücünü kaybetmeye başladı. Komünistler önderliğindeki direnişçilerin ülkede etkili olması ve müttefiklerin [[1943]]'te [[Sicilya]]'ya çıkartma yapmasının ardından Kral III. Victor Emmanuel, Mussolini'yi görevden aldı. Almanya; Kuzey İtalya'yı işgal etti ve Alman paraşütçüleri Mussolini'yi [[12 Eylül]] [[1943]]'te [[Gran Sasso]]'da tutuklu bulunduğu otelden kurtararak uçakla [[Viyana]]'ya kaçırdı. Mussolini [[Cumhuriyetçi Faşist Parti]]'yle beraber [[İtalyan Sosyal Cumhuriyeti]]'ni kurdu ve kendine bağlı birliklerle mücadeleyi sürdürdü.
 
Mussolini, Nisan, savaşın son günlerinin yaşandığı 1945'te kılık değiştirip Alman askerî üniformasıyla kaçmaya çalışırken İtalyan direnişine mensup partizanlar tarafından yakalandı ve göğsünden vurularak öldürüldü.