Aruz ölçüsü: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
Tevfikturan (mesaj | katkılar) k →Aruz ölçüsünün Türk Edebiyatı'ndaki yeri: "Öğrenciler için uygun" ibaresi çıkarıldı. |
→Aruz ölçüsünün Türk Edebiyatı'ndaki [[yeri]]: düzeltme AWB ile |
||
143. satır:
== Aruz ölçüsünün Türk Edebiyatı'ndaki [[yeri]] ==
Aruz vezni [[Arap edebiyatı]]nın resmi [[Şiirde ölçü|ölçü]]südür. Eski çağlardan beri, halk şiiri ve hece vezninin Türk edebiyatında güçlü bir yeri olmuştur. [[İranlılar]] [[İslâmiyet]]’i kabul edince [[Araplar|Arap]] [[kültür]]ünün de büyük tesiri altında kaldılar. Şiirde, Arapların kullandığı nazım ölçüsü olan aruz’u kullanmaya başladılar. Ancak [[Araplar]]ın kullandıkları aruz ölçüsünü olduğu gibi kabul etmediler. Kendilerine göre bir ayıklamaya tabi tutarak kulaklarına hoş, tabiatlarına uygun gelenleri seçtiler ve kullandılar. [[Talas Savaşı]] sonrasında, [[
[[Türkçe]]nin yapısının [[Arapça]] ve [[Farsça]]'ya benzememesi ve [[Türkçe]]de uzun sesli bulunmaması Türk şâirlerin aruz ölçüsünü kullanırken güçlüklerle karşılaşmasına yol açmıştır. Bu problemler ilk zamanlarda hece ölçüsüne en yakın olan kalıpların seçilmesiyle aşılmıştır. Divan şiirinin ünlü [[şâir]]leri arasında [[Fuzûlî]], [[Bâki]], [[Nef'i]], [[Nâbi]] ve [[Nedim]] sayılabilir. Aruz, birkaç ünlü divan [[şâir]]i dışında, ancak [[19. yüzyıl|19.]] ve [[20. yüzyıl]]larda [[Tevfik Fikret]], [[Cenap Şahabeddin]], [[Mehmed Akif Ersoy]], [[Yahya Kemal]] gibi [[şâir]]lerin elinde bir Türk aruzu durumuna gelmiştir. [[1911]] yılında başlayan [[Milli Edebiyat]] akımıyla ve özellikle [[Ziya Gökalp]]'in “Aruz sizin olsun, hece bizimdir.” söyleyişiyle, aruzdan kopan [[şâir]]ler [[hece vezni]]ne sarılmışlar.
|