Nükleer manyetik rezonans: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
→‎Tarihçe: Kaynakça düzenlemesi
düzeltme AWB ile
1. satır:
{{düzenle|Eylül 2018}}
[[Dosya:HWB-NMR - 900MHz - 21.2 Tesla.jpg|350px|sağ|thumb|Bir NMR spektrometresi; 900MHz - 21.2 Tesla]]
'''Nükleer manyetik rezonans''' ('''NMR''') atom çekirdeklerinin manyetik özelliklerine bağlı bir fiziksel olgudur. Tek sayılı [[nükleon]] içeren tüm [[çekirdek]]ler ve çift sayılı olan bazı diğer çekirdeklerin bir [[manyetik moment]]i vardır. En yaygın kullanılan çekirdekler [[hidrojen]]-1 ve [[karbon]]-13'dürtür, ancak çoğu başka elementin de bazı izotopları da gözlemlenebilir. NMR, bir manyetik çekirdeği incelemek için onun manyetik momentini dışarıdan uygulanan kuvvetli bir [[manyetik alan]] ile aynı doğrultuya sokar, sonra momentlerin yönlenmesi bir [[elektromanyetik dalga]]nın etkisiyle bozulur.
 
Manyetik alan tarafından yönlendirilmiş olan çekirdeğin momenti yer alabileceği iki enerji seviyesı vardır, biri manyetik alanla aynı yönde olan düşük enerjili bir seviye, öbürü manyetik alana ters yönde olan, yüksek enerjili bir seviye. Bu iki seviye arasındaki enerji farkına karşılık gelen frekansta bir [[foton]] soğurulursa moment bir an için yön değiştirir, dolayısıyla o frekansta bir [[rezonans (fizik)|rezonans]] gözlemlenir.
18. satır:
Nükleer  Manyetik  Rezonans  (NMR),  atom  çekirdeğinin  manyetik  momentinin  rezonansını  ifade eden  ve  çekirdeğin  elektromanyetik  ışımayı  soğurup,  geri  yaydığı  fiziksel  olgunun  adıdır.  NMR’ı 1938 yılında kimyasal maddelerin ayrıştırılmasında kullanarak bilim dünyasına kazandıran Amerikalı fizikçi Isidor Isaac Rabi olmuştur. Rabi bu çalışmalarından ötürü 1944 yılında Fizik Dalında Nobel Ödülüne layık bulunmuştur. Daha sonra Nükleer manyetik rezonans [[1946]]'da [[Felix Bloch]] ve [[Edward Mills Purcell]] tarafından birbirlerinden bağımsız olarak keşfedilmiş ve bu keşifleri için ikisi [[1952]] [[Nobel Fizik Ödülü]]'nü paylaşmışlardır.
 
Rezonans  frekansının  manyetik  alan  şiddetiyle  doğru  orantılı  olması  NMR  tekniğinin  tıbbî görüntülemede  kullanılmasının  anahtarıdır.  Tekdüze  olmayan  bir  manyetik  alana  konulan  bir numunenin  farklı  bölgeleri  farklı  rezonans  frekansına sahip  olacaktır.  1950  yılında Herman  Carr  tek eksende  monoton  değişen  manyetik  alan  kullanarak  bir  boyutlu  manyetik  rezonans  görüntülemeyi başarmıştır. <ref>Carr, Herman Y. (July 2004). "Field Gradients in Early MRI". Physics Today (American Institute of Physics) 57 (7)</ref> 1973  yılında  Paul  Lauterbur,  karmaşık  bir  radyo  frekans  darbe  düzeni  ve manyetik alanı  ana  eksenden  anlık olarak hafifçe  saptıran  manyetik  gradyan darbeler  kullanarak  Nükleer  Manyetik  Rezonans Görüntülemeyi  başarmıştır. <ref>Lauterbur PC (1973). "Image Formation by Induced Local Interactions: Examples of Employing Nuclear Magnetic Resonance". Nature 242 (5394): 190–191.</ref> O  tarihten  itibaren  tıp  alanında  kullanılmaya  başlayan  bu görüntüleme  tekniği,  nükleer  kelimesinin  yanlış  çağrışımlarından  dolayı  olacak  yalnızca  “Manyetik Rezonans Görüntüleme” ya da Türkçemizdeki yaygın şekliyle kısaca  Emar(MR)  diye anılmaya başlanmıştır. İngilizce’de ise “Magnetic Resonance Imaging” ya da MRI (emaray) şeklinde anılmaktadır. Lauterbur tıp tarihini değiştiren buluşundan tam otuz yıl sonra 2003’te Sir Peter Mansfield  ile birlikte Tıp Alanında Nobel ödülüne layık görülmüştür.  Bu ödül aynı dönemlerde MR üzerinde benzer çalışmaları bulunan ve kendisininde  bu  ödülü  paylaşması  gerektiği  düşünülen <ref>"Does Dr. Raymond Damadian Deserve the Nobel Prize for Medicine?". The Armenian Reporter. 2003-11-08. Retrieved 2007-08-05</ref> Ermeni  asıllı  ABD'liAmerikalı fizikçi Raymond Vahan Damadian'ın (Damatyan) sert eleştirilerinin hedefi olmuştur.
 
== Kaynakça ==
{{Kaynakça}}
 
[[Kategori:Nükleer manyetik rezonans| ]]