Etnik çatışma: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
Teacher0691 (mesaj | katkılar) düzeltme, yazış şekli: hikaye → hikâye AWB ile |
Kaynak düzenleme |
||
2. satır:
sırasında dua eden bir [[Çeçen]], 1995 (Fotoğrafçı: [[Mihail Yevstafiyev]])]]
[[Dosya:Rwandan refugee camp in east Zaire.jpg|thumb|sağ|250px| [[Zaire]]'de, [[Ruanda Soykırımı]]'ndan kaçan [[Tutsiler]] için yapılmış bir mülteci kampı, 1994]]
'''Etnik çatışma''', iki veya daha fazla [[etnik grup]] arasında çıkan bir çatışmadır. Çatışmanın kaynağı [[Siyaset|siyasi]], [[sosyoloji|sosyal]] veya [[ekonomi]]k olabilirken, çatışan bireyler etnik grubunun topluluk içindeki konumu için açıkça mücadele etmelidir. Bu son kriter etnik çatışmayı diğer mücadele biçimlerinden ayırır.<ref>{{Kitap kaynağı | başlık= Ethnic Conflict and Civic Life: Hindus and Muslims in India|
Etnik çatışmanın mutlaka [[şiddet]] içermesi gerekmez. Konuşma özgürlüğünün korunduğu çok uluslu bir toplumda etnik çatışma çoğul demokrasilerin gündelik bir özelliği olabilir. Örneğin, etnik çatışma, etnik gruplar arasında bölünmüş kaynaklar için şiddet içermeyen bir mücadele olabilir.<ref name=":6">{{kitap kaynağı |başlık = Dynamics of Ethnic Competition and Conflict|
Demokratik ülkeler, şiddetle büyüyen etnik çatışmaları her zaman önleyemezken, kurumsallaşmış etnik çatışma, etnik grupların taleplerini barışçıl yollarla ifade edebilmesini sağlayarak şiddet olasılığını azaltıyor. Öte yandan, otoriter sistemlerde, etnik azınlıklar sıklıkla şikayetlerini ifade edemezler. Şikayetlerin, uzun süren etnik sessizliğin ardından şiddetli patlamanın gerçekleşmesine neden olan yaslanmaya izin verilir.<ref name=":7"/> Dolayısıyla, etnik barış, çatışmanın olmaması değil, şiddetin yokluğudur. Bir diğer sonuç da, şiddet içeren etnik isyanların, daha önce marjinalize olmuş gruplar için çoğunlukla siyasi haklara neden olmasıdır.<ref>{{Dergi kaynağı |yazar = Carlo
== Sebep teorileri ==
Etnik çatışmanın nedenleri siyaset bilimcileri ve sosyologlar tarafından tartışılmaktadır. Çıkar, iktidarın ve ekonomik kaynakların dağılımı, kültürel ya da
politik haklar, kimliksel anlaşmazlıkların yani gerek dinsel gerek ideolojik, gerekse de etnik köken
gibi kimliksel taleplerin çakışması gruplar arasında gerçekleşen çatışmalara neden olarak gösterilir.<ref name=Çelik>{{kitap kaynağı |başlık= Çatışmadan Uzlaşmaya: Kuramlar, Süreçler ve Uygulamalar |soyadı= Çelik |ad= Ayşe Betül|bölüm= Etnik Çatışmaların Çözümünde Siyaset Bilimi ve Uyuşmazlık Çözümü Yaklaşımları|yıl= 2009|yayıncı = Bilgi Üniversitesi Yayınları |yer= İstanbul |isbn= |sayfalar= 163-165}}</ref>
Açıklamalar genelde üç düşünce okulundan birine girer: ilkelci (primordiyalist), araçsalcı (instrumentalist) ve [[inşacılık|inşacı]].
=== İlkelci nedenler ===
İlkelci yaklaşım savunucuları, "etnik grupların ve uyrukların varolduğunu iddia ediyor, çünkü biyolojik özellikler ve özellikle bölge konumu gibi ilkel objelere karşı inanç ve eylem gelenekleri vardır".<ref>{{Dergi kaynağı |yazar= Steven Grosby |yıl= 1994|başlık= The verdict of history: The inexpungeable tie of primordiality – a response to Eller and Coughlan|dergi= Ethnic and Racial Studies |sayı= 17
İlkelci bilim adamı olan Clifford Geertz, her insanın akrabalarıyla doğal bir bağlantısı olduğunu iddia ediyor. Geertz'e göre zaman tekrarlanan çatışmalarla, kişinin etnisitesiyle olan temel bağlar birleşecek ve sivil toplumla olan bağlarını bozacaktır. Etnik gruplar her zaman sivil hükümetlerin hayatta kalmasını tehdit edecek, ancak bir etnik grup tarafından kurulan ulusların varlığı değil.<ref>{{Kitap kaynağı |başlık= Old societies and new States; the quest for modernity in Asia and Africa.|
Siyaset bilimciler bir dizi etnik çatışmaların esas nedenlerinin kurumsal ve ekonomik faktörler değil, politika olduğunu savunuyor. Bu bilim adamları, etnik savaş kavramının yanıltıcı olduğunu iddia ediyor. Çünkü bazı grupların aralarında meydana gelen savaşlar, birbirleriyle kavga etmeye mahkûm edilmeleri aslında siyasi kararların bir sonucudur.<ref name=":20">{{Kitap kaynağı |başlık= Constructing Grievance: Ethnic Nationalism in Russia's Republics|
İlkelciler "ezeli nefretler" hipotezini yeniden formüle ettiler ve insan doğasının rolüne daha fazla odaklandılar. Peterson, nefret ve düşmanlığın varlığının, insan davranışını ve eylemini şekillendirmede rol oynaması için tarihte kök salmış olması gerekmediğini savunuyor: "Eğer 'ezeli nefretler', büyük kitlelerin günlük düşüncelerini tüketen bir nefrete karşılık gelirse, 'ezeli nefretler' argümanı hemen reddedilmeyi hak ediyor. Bununla birlikte, nefret bazı durumlarda tarihsel olarak şekillendirilmiş" bir "şema" olarak düşünülürse, anlayış daha ciddiye alınmalıdır."<ref name=":7"/>
Satır 27 ⟶ 26:
Araçsalcı yaklaşım, kişilerin etnik kimliklerinin tek başına sorun oluşturmadığını, yalnızca çeşitli bağlamlarda öne çıktığını ve çatışmalara yol açabildiğini savunuyor.<ref name=Çelik/>
Anthony Smith, instrümantalist yaklaşımın "1960'lı ve 70'li yıllarda [[Amerika Birleşik Devletleri|Birleşik Devletler]]'de etkili bir eritme potasında olması beklenen etnik kalıcılığa ilişkin tartışmada göze çarpıyor" olduğunu belirtiyor.<ref name="Smith">{{Dergi kaynağı |yazar= Antony Smith|yıl= 2001|başlık= Nationalism: Theory, Ideology, History|yer= Cambridge|yayıncı= Polity|sayfalar= 54–55|isbn=0745626580}}</ref> Bu yeni teori ile, topluluk liderleri "kültürel grupları, kitlesel seferberlik alanlarında, güç ve kaynaklar için yaptıkları rekabette seçmenler olarak kullandı, çünkü onları toplumsal sınıflardan daha etkili buldu."<ref name="Smith"/> Bu etnik yaklaşımda, etnisite ve ırk, belirli amaçları gerçekleştirmek için araç olarak görülüyor.<ref>{{Kitap kaynağı |ad= Stephen|
Etnik kökenin sabit bir algı olup olmadığı araçsal yaklaşımda çok önemli değildir. Bu okulun bilim insanları, genellikle etnik farklılığın birçok çatışmada rol oynadığı görüşüne karşı değildir. Sadece etnik farklılığın çatışmaların nedenini açıklamak için yeterli olmadığını iddia ediyorlar.<ref>{{Kitap kaynağı |
=== Yapısalcı yaklaşım ===
Üçüncü, teori [[İnşacılık|inşacı yaklaşım]]dır. Benedikt Anderson hayalci cemaat konseptini çizerken, etnik grupların toplumsal olarak yapılandırılmış doğasının önemini vurguluyor. [[Tutsiler|Tutsi]]/[[Hutular|Hutu]] ayrımı, 1930'larda, sığır mülkiyeti, fiziksel ölçümler ve kilise kayıtları temel alınarak Belçika sömürge imparatorluğu tarafından kodlanmış olduğundan, bu yaklaşımın savunucuları [[Ruanda]]'yı örnek gösteriyor. Kimlik kartları bu esasla çıkarıldı ve bu belgeler 1994 soykırımında önemli bir rol oynadı.<ref>{{Kitap kaynağı |ad=Mahmood|
Bazıları, inşacı anlatıların etnik şiddette yerel ve bölgesel farklılıkları açıklayamadığını savunuyor. Örneğin, Varshney, 1960'larda "ABD'de ırkçı şiddetin yoğun olarak kuzey şehirlerinde yoğunlaştığını, yoğun olarak siyasi olarak angaje olmasına karşın güney şehirlerinin ayaklanması" nın olmadığını vurguluyor.<ref name=":7"/>
İnşacı bir teoriye dayalı anlatım çoğunlukla ülke düzeyinde bir değişken olmakla birlikte, çoğunlukla bölgesel ve yerel düzeyde etnik şiddet olaylarını incelemek zorundayız.
Etnik çatışma ve iç savaşlar bilginleri, üç geleneksel düşünce okulunun her ikisinden de anlayışlar çıkaran kuramlar geliştirdiler. Örneğin, Monica Duffy Toft, ''The Geography of Ethnic Violence: Identity, Interests, and the Indivisibility of Territory'' isimli kitabında, etnik grupların yerleşim kalıpları, sosyal olarak yapılandırılmış kimlikler, etkili liderler, bölünmezlik yaratma ve emsal düzenlemeyle ilgili devlet endişesini göstermektedir; bu da rasyonel aktörlerin bir anlaşmazlığı şiddetle tırmandırmasına yol açabilir. Bu nedenle muhalif grupların çatışmasının daha da kötüye gitmesi muhtemeldir.<ref name="Toft">{{Kitap kaynağı |ad=Monica Duffy|
== Etnik çatışma ve kamusal kaynağın sağlanması ==
Çok etnikli demokrasilerde etnik çatışmanın önemli bir kaynağı, devlet himayesine erişimdir. Etnik gruplar arasında devlet kaynakları uğruna çıkan çatışmalar etnik şiddet olasılığını artırabilir. Etnik açıdan bölünmüş toplumlarda, her bir etnik grup özellikle etnik grubunda hedeflenen fayda temelli kamu yararına olan talep azalmaktadır.<ref>{{Dergi kaynağı|yazar=Kolev, Wang|yıl=2010|başlık=Ethnic Group Divisions and Clientelism|dergi= APSA Annual Meeting Paper|doi=}}</ref> Diğer tüm etnik gruplar bu gruplara girseler de bu çıkarlar daha az değer kazanacaktır. Amaçlanan çıkarlar daha caziptir; çünkü etnik gruplar, diğer etnik gruplara göre toplumsal ve ekonomik durumlarını güçlendirebilir veya yükseltebilirken, geniş programatik politikalar göreceli değerlerini artırmaz. Politikacılar ve siyasi partiler, aynı zamanda, maddi menfaatlerin dağılımında toplu etnikleri, kendilerini destekleme konusunda teşvik ederler. Uzun vadede, etnik kimliğin siyasal önemi arttıkça kendini tatmin edici bir denge sağlayacak siyasi partilerin ve parti sisteminin etnifikasyonuna yol açacaktır. Eğer politikacılar sadece etnik kökenden fayda sağlıyorsa, seçmenler kendilerini öncelikle bir etnik gruba ait edecek ve politikacıları aynı şekilde görecekler. Sadece aynı etnik gruba mensup politikacılara oy vereceklerdir. Politikacılar, kamu mallarını sunmaktan kaçınacaklar, çünkü kendi etnik gruplarına ait olmayan ve seçici olarak kendilerine oy vermeyen insanlara hizmet vermek istemeyeceklerdir. Politikacıların, ortak etnik kökenleri olan topluluklara karşı aşırı ılımlı politikaları, demokratikleştirmede etnik kökensizliğe yol açabilir.<ref>{{Kitap kaynağı|başlık=From Voting to Violence: Democratization and Nationalist Conflict|
Yerel politikacılar ve etnik gruplar arasında patronaj ağlarının varlığı, etnik gruplar arasında seferberlik yaparak etnik grupları seferber etmeyi kolaylaştırıyor ve etnik şiddeti seçmen kazançlarıyla öne sürüyor. Etnik grupların etnik kökenli yerel politikacılar üzerinden devlet kaynaklarına erişimine bağımlı olması, muhtemelen onları diğer etnik gruplara karşı şiddet çağrılarına karşı daha duyarlı hale getirir.<ref name=":13">{{Dergi kaynağı|
Etnik heterojenlik ile kamu desteğinin sağlanması altındaki bağlar genel olarak kabul edilmekle birlikte, bu ilişkinin altında yatan nedensel mekanizma etrafında pek az fikir birliğine varılmıştır. Olası nedensel hikâyeleri tanımlamak için James Habyarimana ve Macar Humphreys [[Uganda]] [[Kampala]]'da yerel katılımcılarls ciddi bir deney gerçekleştirdiler.<ref name=APSR>{{Dergi kaynağı|url= https://www.cambridge.org/core/journals/american-political-science-review/article/div-classtitlewhy-does-ethnic-diversity-undermine-public-goods-provisiondiv/36C285D07DC0DE604BFC123F53060DF6|başlık= Why Does Ethnic Diversity Undermine Public Goods Provision? |dergi= American Political Science Review |sayı= 101|yıl= Kasım 2007|sayfalar= 709-725|doi= 10.1017/S0003055407070499}}</ref>
|