Antisemitizm: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Aybeg (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Aybeg (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
53. satır:
 
=== Orta Çağ ===
Milattan sonra 9. yüzyıldan itibaren, [[Orta Çağ]] [[İslam]] dünyası [[zımmi]] statüsünde değerlendirdiği Yahudilerin (ve [[Hristiyan]]ların) dinlerini Orta Çağ HıristiyanHristiyan Avrupa'sında olduğundan daha özgürce yaşamalarına izin vermiştir. Müslümanların yönetimi altında, [[Endülüs|İber Yarımadası]]'nda Yahudilere karşı baskıların yaşandığı 11. yüzyıla kadar [[İspanya'daki Yahudi kültürünün altın çağı]] yaşanmıştır.<ref>{{Kaynak|first=María Rosa|last=Menocal|author-link=María Rosa Menocal|başlık=The Ornament of the World: How Muslims, Jews and Christians Created a Culture of Tolerance in Medieval Spain|date=April 2003|publisher=Back Bay Books|isbn=0316168718}}</ref> On birinci yüzyıldan itibaren [[Mısır]], [[Suriye]], [[Irak]] ve [[Yemen]]'de [[sinagog]]ların tahrip edilmesini emreden çok sayıda karar da hayata geçirilmiştir. Kur'an'da yasaklanmasına rağmen, Yahudiler 12 ve 18. yüzyıllar arasında Yemen'in bazı bölgelerinde, [[Fas]]'ta ve [[Bağdat]]'da İslama geçmek ya da ölüm arasında seçim yapmaya zorlanmıştır.<ref>[http://www.jewishvirtuallibrary.org/jsource/anti-semitism/Jews_in_Arab_lands_(gen).html The Treatment of Jews in Arab/Islamic Countries]</ref> 1147 yılından itibaren [[Mağrip]] ve Endülüs topraklarını kontrolleri altına alan [[Muvahhidler]]<ref name=islamicworldeb>Islamic world. (2007). In Encyclopædia Britannica. Retrieved September 2, 2007, from [http://www.britannica.com/eb/article-26925 Encyclopædia Britannica Online].</ref> de çok daha köktenciydiler ve zımmilere oldukça sert davrandılar. Din değiştirme ya da ölüm arasında seçim yapmaya zorlanan birçok Yahudi ve Hristiyan göç etti.<ref name=frank>Frank and Leaman, 2003, p. 137-138.</ref><ref>[http://www.myjewishlearning.com/history_community/Medieval/IntergroupTO/JewishMuslim/Almohads.htm The Almohads]</ref><ref>[http://www.theforgottenrefugees.com/index.php?option=com_content&task=view&id=66&Itemid=39 The Forgotten Refugees]</ref> [[Musa ibn Meymun]]'un ailesi gibi kimileri daha ılımlı Müslüman topraklarına göç ederken,<ref name=frank/> diğerleri ise 13. yüzyıldan itibaren Yahudilerin dinlerini değiştirmeleri yönünde gitgide daha büyük bir baskı ile karşı karşıya kaldığı büyüyen HıristiyanHristiyan krallıklarına yerleşmek üzere kuzeye gitti.<ref>[http://www.jewishvirtuallibrary.org/jsource/Judaism/Sephardim.html Sephardim]</ref><ref>Kraemer, 2005, pp. 16-17.</ref>
 
Orta Çağ boyunca, Avrupa'daki Yahudilere birçok yerde kan iftiraları, kovulmalar, din değiştirmeye zorlamalar ve katliamları içeren baskılar yapıldı. Avrupa'daki Yahudilere yönelik önyargının temel gerekçesi din kökenliydi. Katliamlar en üst düzeyine Haçlı Seferleri sırasında ulaştı. [[Birinci Haçlı Seferi]] (1096) sırasında, [[Ren Nehri|Ren]] ve [[Tuna]] boylarındaki Yahudi cemaatleri yok edildi. [[İkinci Haçlı Seferi]] (1147) sırasında, Almanya'daki Yahudiler çok sayıda katliama maruz kaldı. 1251 ve 1320 yıllarındaki Çoban Haçlı Seferleri'nde de Yahudiler saldırılara maruz kaldılar. Haçlı Seferleri'ni, aralarında 1290'da tüm İngiliz Yahudilerinin kovulması, 1396 yılında, 100.000 Yahudinin Fransa'dan kovulması ve 1421'de binlerce Yahudinin Avusturya'dan kovulması izledi.<ref name="hol">[http://www.holocaustcenterpgh.net/2-3.html Why the Jews? - Black Death]</ref>
81. satır:
Antisemitizm, 19. yüzyıldan itibaren Yahudi anarşistlerde de açık şekilde görülmüştür. Güney [[Fransa]]'da doğan bir Fransız Yahudisi olan Bernard Lazare, 19. yüzyıl anarşistleri arasında görülen Yahudilerin içe kapanık olmaya meyilli ve dış görünümleri itibarıyla farklı olduğu görüşünü paylaşıyordu. Yahudi [[anarşizm|anarşistler]] Yahudilikten hazzetmiyor ve Lazare'ın 1896 tarihli kitabında, aşağıdaki alıntıda belirttiği gibi, konumlarını antisemitizm olarak tanımlıyorlardı:
 
{{quote|... antisemitizmin genel sebepleri daima İsrailoğullarının kendisinden kaynaklanmıştır, onlara karşı husumet gösterenlerden değil... kendi başlarına gelen felaketlerin sorumlusu, hiç olmazsa kısmen Yahudilerin kendisidir... Yahudiye bu evrensel husumeti hangi erdemler ya da hangi ahlaksızlıklar kazandırmıştır? Neden İskenderiyeliler ve Romalılar, İranlılar ve Araplar, Türkler ve HıristiyanHristiyan uluslarının hepsinden kötü muamele ve nefret görmüştür? Çünkü, bugüne kadar, her yerde, Yahudi içe kapanık bir varlık olmuştur. Peki neden içe kapanıktı? Çünkü kendi grubuna münhasır kalmış, bunu ise hem siyasi hem de dini düzeyde gerçekleştirmiş ya da daha ziyade, siyasi ve dini mezhebine, hukukuna sıkı sıkıya sarılmıştır.}}
 
== HıristiyanlıkHristiyanlık ve antisemitizm ==
Dini antisemitizm Yahudilik karşıtlığı olarak da bilinir. İsimden de anlaşılabileceği üzere, antisemitik saldırıların belirleyici özelliği, Yahudilik dininin kendisiydi. Antisemitizmin bu türünde, Yahudilerin halk içinde dinlerinin gereklerini yerine getirmeye son vermeleri veya din değiştirmeleri, özellikle resmi veya "doğru" dine geçmeleri halinde, saldırılar sıklıkla durur, bazen de din değiştiren Yahudiler toplu ayinlerden dışlanırlardı.
 
126. satır:
 
=== 19 ve 20. yüzyıllar ===
On dokuzuncu yüzyıl boyunca ve kısmen 20. yüzyılda, Yahudilik dinine muhalefet ile ırkçı antisemitizmi birbirinden ayırmaya yönelik artan çabalara karşın Katolik Kilisesi halen güçlü antisemitik unsurları bünyesinde barındırıyordu. 1870 yılında ortadan kalkan [[Papalık devletleri]]nin son dönemlerinde, Yahudiler Getto'nun dışına çıkamıyordu. Ayrıca, [[Cizvitler]] gibi resmi örgütler de, 1946 yılına kadar " Yahudi ırkından gelen ancak babası, büyükbabası ve büyük büyükbabası açık bir şekilde Katolik inancına mensup olmayan" adaylara kapılarını kapalı tutuyordu. Brown Üniversitesi'nden tarihçi David Kretzer, [[Vatikan]] arşivlerinde yaptığı araştırmalar sonucunda, Katolik Kilisesi'nin 19 ve 20. yüzyıllarda "iyi antisemitizm" ile "kötü antisemitizm" arasında bir ayrım uyguladığını iddia ediyor. "Kötü" tür, ırklarından ötürü Yahudilere karşı nefreti körüklüyordu. Bu, gayrıgayri-HıristiyandıHristiyandı, zira HıristiyanlığınHristiyanlığın mesajı etnik kimliğine bakılmaksızın tüm insanlığa yönelikti ve isteyen herkes Hristiyan olabilirdi. "İyi" tür ise, gazeteleri, bankaları ve diğer kurumları kontrol etmek ve sadece servet birikimine önem vermek gibi kendilerine isnat edilen komplolardan ötürü Yahudilere eleştiriyordu. Birçok Katolik [[psikopos]] Yahudileri bu tür nedenler temelinde eleştiren makaleler kaleme almış, Yahudilere karşı nefreti desteklemek ile suçlandığında ise "kötü" antisemitizmi kınadığını belirtmiştir.
 
Öte yandan, İkinci Vatikan Konseyi, Nostra Aetate belgesi ve Papa [[II. Jean Paul]]'ün çabaları son onyıllarda Yahudiler ile Katolikliğin uzlaştırılmasına yardımcı olmuştur. Naziler, ideolojilerine ahlaki bir temel yaratabilmek için [[Martin Luther]]'in Yahudiler ve Yalanları Hakkında başlıklı kitabını kullanmışlardı.<ref>Luther, Martin. ''On the Jews and Their'' ''Lies'', cited in Robert.Michael. "Luther, Luther Scholars, and the Jews," ''Encounter'' 46 ( Autumn 1985) No.4.343-344</ref> 1994 yılında, Birleşik Devletler'deki en büyük [[Lutherci]] mezhep ve Lutherci Dünya Federasyonu'nun üyesi olan Amerika'daki [[Evanjelist]] Lutherci Kilise'nin Kilise Konseyi, kamuoyu önünde Luther'in antisemitik yazılarını reddetti. 2000 yılında, birçok Amerikalı Yahudi bilim adamı tarafından Yahudi-Hristiyan ilişkileri hakkında tartışmalara yol açan Dabru Emet belgesi yayınlanmıştır. Belge şunları söyler:
 
"[[Nazizm]] kökenlerini HıristiyanlıktanHristiyanlıktan alan bir görüngü değildir. Hristiyan Yahudilik karşıtlığı ve Hristiyanların Yahudilere uyguladığı şiddetin uzun tarihi olmaksızın Nazi ideolojisi ne tutunabilir ne de uygulanabilirdi. Nazilerin Yahudilere yönelik zulmüne çok fazla sayıda Hristiyan katıldı ya da sempati ile baktı. Diğer HıristiyanlarHristiyanlar ise bu zulmü yeterince protesto etmedi. Ancak NazizimNazizm tek başına Hristiyanlığın kaçınılmaz bir sonucu değildir."
 
== İslam ve antisemitizm ==
 
İslam'da antisemitizmin izlerini görmek mümkündür. Kur'an'da Yahudiler için 'bozguncu' ifadesi kullanılmış ve çeşitli defalar Yahudiler ile HıristiyanHristiyanların birbirlerinin dostu olduğu ve de Yahudiler ile dostluk kurulmaması gerektiği bildirilmiştir.<ref>Mâide Suresi 64. Ayet</ref><ref>Mâide Sûresi 51. Ayet</ref>
 
[[İslam ve Yahudilik|İslam bağlamında]] antisemitizmin çeşitli tanımları yapılmıştır. Müslümanlar arasında antisemitizmin boyutları seçilen tanıma bağlı olarak çeşitlilik gösterir:
 
* Claude Cahen ve Shelomo Dov Goitein, bunu sadece Yahudilere karşı takınılan ve genel olarak gayrı-Müslimleregayrimüslimlere karşı uygulanan ayrımcı uygulamaları içermeyen hasmane tutum olarak tanımlar.<ref name="Shelomo Dov Goitein">[[Shelomo Dov Goitein]], A Mediterranean Society: An Abridgment in One Volume, p. 293</ref><ref name="Cahen">"Dhimma" by Claude Cahen in [[Encyclopedia of Islam]]</ref><ref name="OxfordDic">The Oxford Dictionary of the Jewish Religion, ''Antisemitism''</ref> Bu uzmanlara göre, Orta Çağ'da İslam dünyasında antisemitizm genel ve yaygın olmaktan ziyade yerel ve münferit düzeydeydi [Shelomo Dov Goitein],<ref name="Shelomo Dov Goitein"/> hiç yoktu [Claude Cahen]<ref name="Cahen"/> ya da nadiren görülüyordu.<ref name="OxfordDic"/>
* Bernard Lewis'e göre, antisemitizm iki açık özelliğe sahiptir: Yahudiler diğerlerine uygulanandan farklı bir standarda tabi tutulur ve "kozmik kötülük" ile suçlanırlar.<ref>Lewis, Bernard. "The New Anti-Semitism", The American Scholar, Volume 75 No. 1, Winter 2006, pp. 25-36. The paper is based on a lecture delivered at Brandeis University on March 24, 2004</ref> Lewis'e göre, 19. yüzyıl sonundan itibaren, Müslümanlar arasında, ilk defa tam anlamıyla antisemitizm olarak hareketler ortaya çıkmaya başlamıştır.<ref>Lewis(1984), p.184</ref>
 
148. satır:
[[Muhammed bin Abdullah|Muhammed]]'in yaşadığı dönemde, [[Arap Yarımadası]]'nda, özellikle de [[Medine]]'nin içi ve çevresinde Yahudiler de yaşıyordu. Muhammed'in kendilerine yaptığı din değiştirme ve kendisini [[Peygamber]] olarak kabul etme teklifini reddettikleri söylenir.<ref>F.E.Peters(2003), p.103</ref> F.E. Peters'a göre, (bir [[Medine Sözleşmesi|barış antlaşması]] imzalamış olmalarına rağmen) Muhammed'in [[Mekke]]'deki düşmanları ile O'nu devirmek için gizliden gizliye komplo kurmaya başlamışlardı.<ref name="Sameul">Samuel Rosenblatt, ''Essays on Antisemitism: The Jews of Islam'', p.112</ref><ref>F.E.Peters(2003), p.194</ref><ref>The Cambridge History of Islam (1977), pp.43-44</ref> Her büyük savaşın ardından, Muhammed Yahudi kabilelerinden birini ihanet ile suçlayarak yok etmiştir. İki Yahudi kabilesi sürülmüştür. Samuel Rosenblatt bu olayların salt Yahudilere yöneltilmiş politikaların bir parçası olmadığını ve Muhammed'in putperest Arap akrabalarına yabancı tek tanrıcılara davrandığından çok daha sert davrandığını belirtir.<ref name="Sameul"/>
 
"Zillet" ve "küçülme" kelimeleri Kur'an'da ve sonraki dönem Müslüman yazılarında Yahudiler ile bağlantılı olarak sıklıkla kullanılır. Lewis'e göre, "İslami bakış açısından, bu, geçmişteki isyankarlıklar için kendilerine verilen adil bir ceza idi ve HıristiyanlıkHristiyanlık ve İslamın kudretli güçleri arasındaki mevcut güçsüzlükleri ile kendini gösteriyordu." Kur'an'da Yahudilere yönelik standart atıf Bakara Suresi'nin 61. Ayeti'dir: "Siz şöyle demiştiniz: "Ey Musa, biz bir tek yemeğe asla dayanamayız; bizim Rabbine dua et de bize yerin bitirdiklerinden baklasından, acurundan, sarımsağından, mercimeğinden ve soğanından çıkarıversin." Musa şöyle demişti: "Siz daha aşağı bir nimete daha üstün bir nimeti mi değiştirmek istiyorsunuz? "İnin bir kasabaya; istediğiniz sizin olacaktır." Ve üzerlerine zillet, eziklik ve yoksulluk damgası vuruldu, Allah'tan bir gazaba çarpıldılar. Bu böyle oldu, çünkü onlar Allah'ın ayetlerini inkar ediyor ve haksız yere peygamberleri öldürüyorlardı. İsyan ettikleri için böyle oldu. Sınır tanımıyor, azgınlık yapıyorlardı."<ref name = "Lewis p128">Lewis (1999), p. 128</ref>
 
Kur'an Yahudileri dinler arası sürtüşme ve rekabet ile ilişkilendirir (Bakara: 113). Yahudilerin bir kısmı kendilerinin Tanrı'nın çocuğu olduğuna ([[Maide Suresi|Maide]]:18) inandıklarını belirtir. Kur'an'a göre, HıristiyanlarınHristiyanların İsa'nın Tanrı'nın oğlu olduğunu iddia etmeleri gibi, Yahudiler de [[Üzeyir]]'in (Ezra) Tanrı'nın oğlu olduğunu ([[Tevbe Suresi|Tevbe]]: 30) ve Tanrı'nın elinin bağlı olduğunu (Maide: 64) iddia ederek küfrederler. "İnsanların iman edenlere en şiddetli düşmanlık duyanlarını Yahudilerle şirke batanlar arasında bulursun" (Maide: 82). Yahudiler arasından bazıları, "kelimeleri yerlerinden kaydırırlar" ([[Nisa Suresi|Nisa]]: 46), kabahat işlemişler, bu yüzden Tanrı "daha önce kendilerine [[helal]] kılınmış tertemiz şeyleri, Yahudilere [[haram]]" kılmıştır (Nisa: 160), "yalancılık etmek için dinlerler" (Maide: 41), ve yine bazıları yasaklanmış olmasına rağmen ribayı almaktadır ve küfre sapanlarına "korkunç bir azap" hazırlanmıştır (Nisa: 161). Kur'an, HıristiyanlarınHristiyanların Yahudilerin İsa'ya tuzak kurdukları iddiasına da katılır, fakat "Allah da tuzak kurdu. Ve Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır" (Ali İmran: 54). Müslümanların bakış açısından, İsa'nın çarmıha gerilmesi bir göz aldanmasıdır ve bu yüzden de Yahudilerin O'na karşı komploları tamamiyle başarısız olmuştur.<ref>Lewis (1999), p. 120</ref> Birçok ayette ([[Ali İmran Suresi|Ali İmran]]: 63; Ali İmran: 71; Nisa: 46; Nisa: 160-161; Maide 41-44; Maide 63-64; Maide: 82; Enam: 92)<ref>Gerber (1986), p. 91</ref> Kur'an Yahudileri kasıtlı olarak kutsal kitapları tahrif etmek ve çarpıtmakla suçlar.
 
İslam ve Yahudilik vahiy ile inen Kutsal Kitap fikrini paylaşırlar. Her ne kadar tam olarak metin ve tefsiri konularında birbirlerinden ayrılsalar da, İbrani Tevratı ile Müslümanların Kur'anı önemli miktarda öykünün yanı sıra emri de paylaşırlar. Tevrat'ın geleneksel olarak tomar, Kur'an'ın ise kitap şeklinde olması ise her iki dinin yaşı hakkında bir fikir vermektedir.
163. satır:
*TEVBE SÛRESİ (30): Yahudiler, “Üzeyr Allah’ın oğludur” dediler. Hristiyanlar ise, “İsa Mesih Allah’ın oğludur” dediler. Bu onların ağızlarıyla söyledikleri (gerçeği yansıtmayan) sözleridir. Onların bu sözleri daha önce inkar etmiş kimselerin söylediklerine benziyor. Allah onları kahretsin. Nasıl da haktan çevriliyorlar!
 
=== HıristiyanlıkHristiyanlık ile farklılıklar ===
Bernard Lewis Müslümanların büyük ölçüde Hristiyanların olduğu şekilde antisemitik olmadıklarını belirtir:
 
174. satır:
 
=== Müslüman hakimiyeti altında Yahudilerin statüsü ===
Geleneksel olarak, Müslüman topraklarında (HıristiyanlarHristiyanlar ile birlikte) zımmi statüsünde olan Yahudilerin kendi dinlerini yaşamalarına ve kendi iç işlerini yönetmelerine, bir takım koşullara uymaları şartıyla, izin veriliyordu.<ref name = "Gerber p10,20">Lewis (1984), pp.10,20</ref> Müslümanlara [[Cizye]] (her özgür gayrı müslimgayrimüslim erkekten kişi başına alınan vergi) ödemek zorundaydılar.<ref name = "Gerber p10,20"/> İslami yönetim altında, zımmiler daha düşük bir statüdeydiler. Silah taşımalarının ya da Müslümanların da dahil olduğu davalarda şahitlik etmelerinin yasak olması gibi çok sayıda sosyal ve hukuki kısıtlamaya tabiydiler.<ref>Lewis (1987), p. 9, 27</ref> Söz konusu kısıtlamaların çoğu oldukça sembolikti. En haysiyet kırıcı olanı ise, aslında Kur'an'da da hadislerde de yeri olmadığı halde Orta Çağ'ın başlarında [[Bağdat]]'da ortaya çıkan ve düzensiz şekilde uygulanan ayırt edici kıyafet uygulamasıydı.<ref>Lewis (1999), p.131</ref> Yahudiler nadiren öldürülmüş veya sürgün edilmiş ya da din değiştirmeye zorlanmış ve çoğunlukla ikamet ve meslek seçimlerinde serbest bırakılmışlardır.<ref>Lewis (1999), p.131; (1984), pp.8,62</ref>
 
Yahudilere yönelik kayda değer katliamlardan biri de, Müslüman bir güruhun kraliyet sarayını basarak Yahudi vezir Joseph ibn Naghrela'yı çarmığa gerdiği ve şehirdeki Yahudi nüfusun büyük bölümünü katlettiği 1066 Gırnata Katliamı'dır. "1.500'den fazla Yahudi aile, toplam 4.000 kişi bir günde öldürüldü."<ref name = "Gottheil-1906">[http://jewishencyclopedia.com/view.jsp?artid=412&letter=G&search=Granada Granada] by Richard Gottheil, [[Meyer Kayserling]], ''[[Jewish Encyclopedia]]''. 1906 ed.</ref> Bu, Yarımada'da İslami yönetim altında Yahudilere yönelik ilk saldırıydı. Ayrıca, 12. yüzyılda Endülüs'deki Muvahhid hanedanının hükümdarları tarafından da öldürüldüler ya da din değiştirmeye zorlandılar.<ref>Lewis (1984), p. 52; Stillman (1979), p.77</ref> İkamet seçimlerinin Yahudilerin elinden alındığı durumlara verilebilecek en önemli örneklerden biri ise, Fas'ta 15. yüzyılda başlayan, özellikle de 19. yüzyılın başlarından itibaren Yahudilerin duvarlarla çevrili mahallelerde (mellahlar) toparlanması uygulaması gelir.<ref>Lewis (1984), p. 28</ref> Din değiştirme olaylarının birçoğu ise gönüllü olmuş ve çeşitli sebeplere dayanmıştır. Ne var ki, 12. yüzyılda, Kuzey Afrika ve Endülüs'teki Muvahhid hanedanının yanı sıra, [[İran]]'da da Yahudilerin din değiştirmeye zorlandığı kimi olaylar yaşanmıştır.<ref>Lewis (1984), pp.17,18,94,95; Stillman (1979), p.27</ref>
183. satır:
Yahudi karşıtı duygular genelde Müslümanların siyasi veya askeri açıdan zayıf düştüğü ya da Müslümanların kimi Yahudilerin İslam hukuku tarafından kendilerine emredilen aşağı konumun sınırlarını aştığını hissettiği durumlarda alevlenmiştir.<ref>Lewis (1999), p. 130; Gerber (1986), p. 83</ref> Endülüs'te, ibn Hazm ve Ebu İshak Yahudi karşıtı yazılarında bu suçlamalardan ikincisine yoğunlaşmıştır. 1066 Gırnata katliamının ardındaki başlıca neden de bu olmuştur. 1033 yılında da Fez'de de 6.000 Yahudi katledilmiştir.<ref name=Morris10>[[Benny Morris|Morris, Benny]]. ''Righteous Victims: A History of the Zionist-Arab Conflict, 1881-2001''. Vintage Books, 2001, pp. 10-11.</ref> Bu şehirde, 1276 ve 1465 yıllarında da başka katliamlar yaşanmıştır.<ref>Gerber (1986), p. 84</ref>
 
İslam hukuku, her ikisi de zımmi statüsündeki Yahudiler ile Hristiyanlar arasında bir ayrım yapmaz. Bernard Lewis'e göre, modern zamana kadar Müslüman yönetimlerdeki normal uygulama şeriatın bu yönü ile tutarlı olmuştur.<ref name = "Lewis p128"/> Bu görüşe, tüm zımmiler arasında Yahudilerin en düşük statüye sahip olduğunu savunan Jane Gerber karşı çıkar. Gerber, [[Osmanlı İmparatorluğu]]'nun verdiği [[Osmanlı İmparatorluğu kapitülasyonları|kapitülasyonlar]] çerçevesinde HıristiyanHristiyan cemaatlerinin Yahudilerin yararlanamadığı korumalardan faydalanabildiği sonraki yüzyıllarda bu durumun özellikle belirginlik kazandığını savunur. Örneğin, 18. yüzyılda [[Şam]]'da bir festival düzenleyen bir Müslüman soylu, tüm sosyal sınıfları önem sırasına göre davet ederken, Yahudiler sadece köylüler ve fahişelerin üzerinde kalmışlardı.<ref>Gerber (1986), pp. 84–85</ref> 1839 yılında, tüm Osmanlı vatandaşları için [[Tanzimat|eşitlik ilan edildiğinde]], buna ilk karşı çıkanlar, Müslümanların ardından ikinci sırada gelen [[Rumlar]] olmuştu. Bazı Rumlar, "Devlet bizi Yahudilerle aynı yere koydu. Biz, İslamın üstünlüğünden memnunduk," şeklinde itirazlar gelmişti.<ref>Lewis (1999), pp. 136–137; Gerber (1986), p. 86</ref>
 
Kimi uzmanlar, "antisemitizm" kelimesini modernizm öncesi dönemlerdeki Müslüman kültürü için kullanmanın ne kadar doğru olduğunu da sorgulamıştır.<ref>Cahen, Cl. "[http://www.brillonline.nl/subscriber/entry?entry=islam_SIM-1823 ḎH̲imma.]" Encyclopaedia of Islam. Edited by: P. Bearman, Th. Bianquis, C.E. Bosworth, E. van Donzel and W.P. Heinrichs. Brill, 2006. Brill Online.21 November 2006></ref><ref name="autogenerated1" /><ref>[[Mark Cohen]] (1995) p. xvii</ref><ref>Nissim Rejwan, ''Israel's Place in the Middle East: A Pluralist Perspective'', University Press of Florida, p.31</ref> Robert Chazan ve Alan Davies, modernizm öncesi İslam ve HıristiyanHristiyan dünyaları arasındaki en bariz farkın, Müslüman ülkelerdeki "ırksal, etnik ve dini toplulukların zengin çeşitliliği" olduğunu, bunun içinde de "daha önce çok tanrıcılığın hakim olduğu dünyada ya da sonraları Orta Çağ HıristiyanHristiyan dünyasının büyük bölümünde olduğunun aksine, Yahudilerin hiçbir şekilde yalnız muhalifler olarak göze çarpmadığı"nı savunuyorlar. Chazan ve Davies'e göre, böylesi bir eşsizliğin yokluğu Orta Çağ İslam dünyasında Yahudilerin içinde yaşadığı şartları iyileştirmiştir.<ref>Encyclopedia of religion, anti-semitism article.</ref> Norman Stillman'a göre ise, Yahudilerden Yahudi oldukları için nefret edilmesi anlamında antisemitizm "Orta Çağ Arap dünyasında, hoşgörünün en yüksek seviyede olduğu dönemde dahi vardı."<ref>Stillman (1979), p. 63</ref>
 
=== 19. yüzyıl ===
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Antisemitizm" sayfasından alınmıştır