I. Alâeddin Keykubad: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Nanahuatl (mesaj | katkılar)
Gerekçe:şehrin o dönemki adı
86. satır:
Yassıçemen savaşından sonra Cormagon Noyan komutasında Moğollar Sivas’a kadar gelerek, buraları yakıp yıktılar. Selçuklu kuvvetleri, Moğolları Erzurum’a kadar takip ettiyse de yetişemedi. Bu Moğol akınının, [[Gürcüler|Gürcü]] kraliçesi [[Rusudan]]'ın tahrikiyle meydana geldiğinin anlaşılması üzerine, [[Gürcistan]]’a sefer düzenlendi. Gürcülerle yapılan savaşlarda, Gürcü kuvvetleri bozguna uğratıldı ve yapılan anlaşmayla Gürcistan’da bazı kaleler, Anadolu Selçuklu Devleti'ne bırakıldı. Anlaşmanın bir maddesine göre Kraliçe, [[Gürcü Hatun|kızını]] Sultan’ın oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev’e veriyordu.
==== Eyyûbîlerle ilişkiler ve Harput Artuklu kolunun yıkılması ====
Moğol tehlikesini gören Alaeddin Keykubad, doğu sınırlarını sağlamlaştırdı. Moğol akınları yüzünden Eyyûbîler Ahlat bölgesini terk etmişlerdi. Keykubad’ın görevlendirdiği Kemaleddin Kamyar, Ahlat bölgesinde başıboş dolaşan Harezmli askerlerin Selçuklu hizmetine girmesini sağladı<muammer/>. Kaleler onarıldı, Ahlat büyük bir subaşılığın merkezi oldu. Ancak Ahlat’ın Selçuklu idaresine girmesi, Eyyubîlerle ilişkilerin bozulmasına yol açtı. Mısır hükümdarı Melik Kamil’in emrindeki 100 bin kişilik ordu Anadolu’ya doğru ilerledi. Halep-Kayseri kervan yolunu takip eden bu ordu durdurulunca Eyyûbîler bu defa Adıyaman üzerinden Harput’a geldiler; [[Toros Dağları|Toroslar]]ın güneyinde yenilgiye uğradılar (1234) ve [[Harput]] Kalesi’ni Selçuklular teslim aldı. Böylece Harput Artuklu kolu sona ermiş oldu; Melik Kamil Mısır’a döndü.
 
Alaadin Keykubad ertesi yıl orduyu yine Kayseri’de Meşhed ovasında toplayıp Eyyubiler üzerine yürümek için Malatya’ya geldi. Kemalaeddin Kamyar komutasındaki ordu Siverek, Urfa, Harran ve Rakka’yı ele geçirdikten sonra kış yaklaştığı için geri döndü. Ancak Melik Kamil fethedilen yerleri dört ay içinde geri aldığı gibi Selçuklular’a destek vermiş olan Mardin Artuklu Hükümdarının ülkesini de istila etti. Buna karşılık Selçuklu ordusu Diyarbakır’ıÂmid’i kuşatmış (1236); bu sırada Selçuklu ordusunda yer alan Kayır Han kumandasındaki Hârezmli askerler Mardin ve Musul Eyyûbîleri’nin hâkim olduğu beldeleri yağmalamışlardır. Ne var ki Selçuklu ordusu Diyarbakır’ınÂmid’in sağlam surları karşısında başarılı olamadı ve geri çekilmek zorunda kaldı.
 
DiyarbakırÂmid'ıi almak arzusundan vazgeçmeyen Sultan Alâeddin Keykubad, 1237 baharında bütün ordusunu Kayseri’de topladı; amacı Eyyûbîler’i Güneydoğu’dan tamamıyla çıkarmaktı. O, orduyu toplamakla meşgulken Moğol Büyük Kağanı [[Ögeday]]’ın elçileri geldiler. Alaaddin, Ögeday’ın cihan hakimiyetini kabul ederek ona hediyeler gönderdi. Böylece Anadolu’yu Moğol istilasından kurtardı.
 
==== Ölümü ====
DiyarbakırAmid seferi için hazırlıklara devam ederek Hârzemli, Ermeni, Rum, Gürcü, Frank, Rus, Kıpçak ve KıpçaklardanKürtlerden oluşan ordusuna Kayseri'nin Meşhed ovasında bir resmi geçit yaptırdı. Büyük oğlu Gıyâseddin Keyhusrev’i eskisi gibi Erzincan meliki olarak bıraktı; küçük oğlu İzzeddin Kılıç Arslan'ı veliaht ilan ederek ve bütün devlet ileri gelenlerine bu veliahtlığı kabul için yemin ettirdi. Ramazan Bayramı'nın üçüncü günü Kayseri’de huzurunda bulunan yabancı elçiler için büyük bir ziyafet verdi ve bu ziyafette yediği kuş etinden zehirlenerek o gece öldü (31 Mayıs 1237).<ref name=muharrem/> Oğlu Gıyâseddin Keyhusrev tarafından zehirlendiği ileri sürülmüştür.
 
Sultan Mesud (1116-1157) tarafından zamanında Alâeddîn tepesinde yaptırılmış olan ve “''Kümbed-hâne''” adı ile anılan anıt mezarda defnedilmiştir.