Anadolu Selçuklu Devleti: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Yzkoc (mesaj | katkılar)
düzeltme
Yzkoc (mesaj | katkılar)
düzeltme
128. satır:
<ref>Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi, s.90</ref><ref>Bryennios, s.794-796; Anna Komnini, I, s.94; Attakiates, s.307; G. Finlay, s.87-88</ref>.
 
Bizans'taki imparator değişikliği Anadolu Selçukluları'na yaramış ve Selçuklular; Anadolu'da fethetmedikleri yerleri de fethetmişlerdir. Bu hususu Süryani Mihail gibi müellifler; [[Nikomedia]]'nın (İzmit) Türkler'in elinde bulunduğunu belirterek doğrulamaktadırlar. Nitekim [[İstanbul Boğazı]], Türkler ile Bizanslılar arasında sınır olmuştur. I. Aleksios bu durum karşısında, bir gece baskınıyla Türkler'i boğazlardan uzaklaştırmak istemiş ama başarısız olmuştur. Bu sırada Bizans'ın Balkan topraklarına karşı çok büyük ve acilen bertaraf edilmesi gereken bir Norman tehlikesi belirmiştir. Bu yüzden I. Aleksios, Süleyman Şah'la anlaşmak zorunda kalmış ve anlaşmaya göre Selçuklular'ın Bizanslılar'a; Normanlar'a karşı olan mücadeleleri sırasında asker desteği sağlaması, yine Selçuklular'ın İstanbul Boğazı'ndan çekilmesi ve iki devlet arasındaki sınırın Drakon çayı olması kararlaştırılmıştır. Bu muahedeyle beraber Selçuklular, Marmara kıyılarına kadar bütün Anadolu'nun kendilerine ait olduğunu tasdik ettirmişlerdir. Öyle ki hukuken Bizans'a ait olan Sinop ve Antakya şehirlerinin mahalli hakimler tarafından fethi karşısında Bizans imparatorunun bir itirazda bulunmaması 1081 muahedesiyle Bizans'ın, tüm Anadolu'yu Selçuklular'a terkettiğine delalet etmektedir. 1081 muahedesinde Selçuklu-Bizans hududu olarak belirlenen Drakon çayı; W. Ramsay'a göre İzmit Körfezi'ne dökülen Kırkgeçit çayıdır. Chalandon'a göreyse Drakon çayı, Bozburun yarımadasını ayıran çaydır. [[Osman Turan]]'a göreyse bugünkü Drakos(Orhan)tepe ve onun yanındaki bir dere bahis mevzudur.<ref name="Süryani Mihael, III, s.172"/><ref>Prof. Dr. Osman Turan, Türkiye Selçukluları Tarihi, s.90-92</ref><ref>Anna ComneneKomnini, I, s.136-138; J. Laurent, Sultanat, s.181-182; aynı müellif, Seldjoucides, s.8, 11, 94; [[Louis Bréhier]], La Vie et la mort de Byzance, Paris 1948, s.287-290</ref><ref>Aleksiad, I, s.146</ref><ref>Aleksiad, II, s.63, 75</ref><ref>W. Ramsay, s.205; Chalandon, Alexis Comnene, s.72, 75</ref>.
Bu muharebeden sonra Süleyman Şah'ın, yapacağı askeri yardımı gerçekleştirdiğine dair bir kayda rastlanmamış ve Anna Komnini, [[Makedonya Cumhuriyeti|Makedonya]]'nın [[Ohri]] bölgesinde oturan ve Tadikios'un emrinde bulunan Türkler'dem bahsetmiştir ki tüm kaynaklar bunların Balkanlar'daki Şamani Türkler'e (Müslüman olmayan Türkler) mensup olduğunu teyid etmektedir <ref>Anna ComneneKomnini, I, s.151, 162; J. Laurent, Sultanat. s.182; G. Schlumberger, Sigillographie de l'Emp. Byzantin, Paris 1884, s.569</ref>.
 
==== Süleyman Şah'ın Şark Seferi Öncesi Şark Hudutları ====
178. satır:
Güneydoğu Anadolu ve Kuzey Suriye'de durum böyleyken Süleyman Şah'ın bu sefere çıkarken, başkent İznik'te yerine vekil olarak bıraktığı Ebu'l Kasım <ref>Ebu'l Kasım bir künye olup Kasım'ın babası demektir ve onun ismi günümüze kadar ulaşmamıştır.</ref>; Anadolu Selçukluları'nı idare etmeye başlamıştır. Hatta bazı rivayetlere göre Ebu'l Kasım İznik tahtına çıkmış ve kardeşi Ebu'l Gazi'yi Kapadokya (Kayseri) valiliğine tayin etmiştir <ref>Anna Komnini, Aleksiad, II, s.63, 67</ref>. Ebu'l Gazi'nin; Haçlı seferlerinde Kılıç Arslan'la beraber Ereğli savaşını yapan Hasan Bey olduğuna değinilecektir.
 
Ebu'l Kasım; devleti idareye başladıktan sonra Süleyman Şah'ın, Bizans'la imzaladığı 1081 muahedesini bozmuş ve İstanbul Boğazı ile Marmara kıyılarına akınlar başlatmıştır. Bu yüzdendir ki Bizans müellifi [[Anna Komnini]]; Bizans'ın eskiden üç kıtaya hükmeden durumuna göre şimdiki şark hududunun İstanbul Boğazı, garp hududunun ise Edirne olduğunu belirtir. Bizans imparatoru I. Aleksios, mukabil kuvvetler göndererek Ebu'l Kasım'ı sulha zorlamak istemiştir ki buna muvaffak olamamıştır. Daha önemlisi, Selçuklular Marmara kıyılarında fethettikleri ''Kios'' limanında donanma yapmaya başlamışlardır ve bu sayede Bizans'la daha iyi mücadele etmeye çalışmışlardır. Ayrıca Anadolu Selçukluları, İzmir'de beylik kurmuş ve tarihteki ilk Türk donanmasını oluşturmuş olan [[Çaka Bey]]'le ve Balkanlar'da Bizans ile mücadele halindeki bir Şamani Türk boyu olan [[Peçenekler]] ile ittifak kurmuşlardır. Öyle ki Anna Komnini, Çaka Bey'in donanmasıyla beraber denize açılıp Bizans üzerine yürüdüğü sırada Ebu'l Kasım'ın da İzmit üzerine harekete geçtiğini belirtir <ref>Anna ComneneKomnini, II, s.110</ref>.
 
Bu durumda Bizans imparatoru I. Aleksios; Makedonya'da iskan ettiği Vardar Türkleri'ne mensup Tadikios kumandasında bir orduyu İznik üzerine gönderirken donanmayı da Butumites idaresinde harekete geçirmiştir. Bizans donanması inşa halindeki Selçuklu gemilerini yakarken [[Bizans ordusu]] da İznik önünde karargâh kurmuş ve şehri kuşatmıştır. Türkler ise küçük bir baskın yapıp surların içine kapanmışlardır.