Âdıd: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
k Cobija, Âzıd sayfasını Âdıd sayfasına taşıdı
+
1. satır:
{{Kraliyet bilgi kutusu
| isim = ÂzıdÂdıd
| başlık =
| resim =
12. satır:
| eşi =
| çocukları =
| tam ismi = El-ÂzıdÂdıd li-Din-Allah
| hanedan = [[Fatımi Devleti|Fatımi Hanedanı]]
| babası = [[Hâfız (Fatımi)|Hâfız]]
29. satır:
{{Batıniyye|collapsed=1}}
 
'''ÂzıdÂdıd''' veya ''El-ÂzıdÂdıd li-Din-Allâh'' (d. 1149 [[Kahire]] - ö. Kasım [[1171]], Kahire) Tam künyesi: ''Ebu MuHammed El-ÂzıdÂdıd li-Din-Allâh, Abdullah İbni Yusuf el-Ḥafıẓ'' ( [[Arapça]]: {{Arap yazısı|أبو محمد "العاضد لدين الله" عبد الله بن يوسف بن الحافظ }}).
 
1160 -1171 döneminde on dördüncü ve son [[Fâtımîler Hâlifeliği|Fâtımî Hâlifesi]] olmuştur.
37. satır:
== Yaşamı ==
 
1149'da Fatımiler Halifesi olan [[Hâfız (Fatımi)|El-Hâfız]]'ın ikinci oğlu olarak doğmuştur. Halifeliğe geçinceye kadar Abdullah İbni Yusuf El-Hâfız adını taşımıştır. 23 Temmuz 1160'da ağabeyi ve Onüçüncü [[Fatımi halifeler listesi|Fâtımi Hâlifesi]] olan [[Faiz (Fatımi)|El-Fâiz Bi-Nasrallâh]] öldüğü zaman daha 11 yaşında iken Fatımiler Halifesi tahtına çıkartılmış ve "El-ÂzıdÂdıd Li-Dinallâh" taht adını almıştır.
 
Fatımiler Devleti'nin son döneminde halifeler iktidar güçlerini kaybetmişler ve devletin idaresi Vezir'in eline geçmişti. Vezirler ise 1121'de Vezir Afdal Şahinşah'ın öldürülmesinden sonra kendilerini iktidarda tutabilmek için rakipleri ile ölümcül mücadeleye girmekteydiler. 1121-1162 döneminde 7 vezir iktidara gelmiş ve bunlardan 6'sı görevde iken öldürülmüşlerdi. 1160'lu yıllar başlarında Yukarı Mısır'da vali olan Şavar sonra Kahire'de sarayda görev almış ve Aralık 1162'de kendini tutan saraylılar kliği ile hazırladığı komplo ile o zaman Vezir olan El-Adil Rüzzik'i ve tüm ailesini öldürtmüş ve böylece Vezir olmuştu. Sonra da [[Fâtımîler Hâlifeliği]] ordusu komutanı unvanını da almıştı. Bu görevde iken kendi ailesi mensuplarını kayırıp onlatri devletin anahtar mevkilerine atamıştı. Bunların gayet rüşvet yeyici ve kendi menfaatlerini devamlı korur tutumları saraylıları Şavar'in idaresinden gayet hoşnutsuz yapmıştı. Şavar bu görevi aldıktan 9 ay sonra 1163'de saray nazırı ve Şavar'in yakın danışmanı olan Dirgam kendini destekleyen saraylılarla birlikte bir komplo düzenleyerek Şavar'i Vezirlikten indirdi ve Dirgam yeni Vezir oldu.
43. satır:
Eski vezir Şavar 1164'de gizlice Suriye'de Şam Emiri olan Nureddin Mahmud Zengi'nin yanına gitti ve ondan yardım istedi. Şavar, Nureddin Mahmud Zengi'ye İslam dünyasındaki iki başlılık problemini halledebileceğini; müslümanları tekrar haçlılara karşı birleştirebileceğini ve Mısır'ı ele geçirebilceğini inandırdı. Nureddin Zengi, [[Fâtımîler Hâlifeliği]]'ni Mısır'dan atmak için 1163'te bir askeri sefer hazırladı. Bu orduya Zengi'nin çok inandığı bir general olan [[Esedüddin Sirkuh|Sirkuh]] komuta etmekteydi. Bu orduda eski [[Fâtımîler Hâlifeliği]] veziri Şavar ve Sirkuh'un yeğeni olan genç [[Selahaddin Eyyubi|Selahaddin]]'de bulunmaktaydı.{{sfn|Maalouf|2006}}<ref name="runciman2">Runciman, Steven (çev. Fikret Işıltan) (1992), ''Haçlı Seferleri Tarihi: II. Cilt Kudüs Krallığı ve Frank Doğu'', Ankara:Türk Tarih Kurumu Yayınları ISBN 975-16-0497-4</ref>
 
Sirkuh'un ordusu Nisan 1164'te Suriye'den harekete geçerek [[Ürdün Nehri]]'ni doğu yakasından takip ederek [[Ölü Deniz]]in güneyine gelip buradan batıya dönerek Sina Yarımadası kuzeyinden Akdeniz kıyılarına geldi. 24 Nisan'da Mısır'ın en doğuda limanı olan [[Bilbays]]'i eline geçirdi. 1 Mayıs'da [[Kahire]] önünde kampa girip şehri kuşatmaya başladı. 13 yasında olan [[Fâtımi]] Sultanı El-ÂzıdÂdıd Li-Dinallâh'ın veziri ve gerçek devlet idaresinde elinde bulunduran Veziri "Dirgam" bu ordunun gelişine çok şaşırmıştı ve nasıl bir mukavemet sağlayacağını bilemedi. Her şeyi geride bırakıp kaçmakta iken yakalanıp öldürüldü. Yerine daha önce vezir olan ve Sirkuh'la birlikte gelen [[Savar|Şavar]] tekrar [[Fâtımîler Hâlifeliği]]'nin vezirliğine getirildi.
 
Fakat iktidara gelen Şavar Sirkuh'un Mısır'dan ayrılmasını istedi. Şavar bu isteğini Sirkuh ve Suriye ordusuna kabul ettirmek için Mısır'daki [[Fâtımîler Hâlifeliği]]'nin ordusuna güvenemiyordu. Bu nedenle Şavar haçlı Kudüs Krallığı kralı olan [[İ. Amalrik|I. Amalrik]]'e bir elçi göndererek ondan askeri yardım istedi. I. Amalrik bu fırsatı elinden kaçırmak istemedi ve Temmuz 1164'de ağır süvari şövalyelerden oluşan bir Haçlı ordusunu Sina üzerinden Mısır'a gönderdi. 1164'te bu Haçlılar şövalyeler ordusu Mayıs'dan beri Mısır'da bulunup [[Bilbays]] önünde savunma mevkileri hazırlamış olan Sirkuh'un ordusu ile muharebeye girişti. Sirkuh ordusu burada haftalarca Haçlı hücumlarına karşı durdu. Bu sırada Nureddin Zengi Suriye'de haçlılara karşı "Harim Muharebesi" kazanmıştı. Eline geçen Haçlı bayraklarını ve ölen Haçlı şövalyelerinin kellelerini bir torbaya koyarak bir emin habercisi ile Mısır'a Bilhays'ta muharebeye devam eden Sirkuh'a gönderdi. Bunlar Bilbays'da bulunan Haçlı ordularına teşhir edildi. Moralleri çok bozulan Haçlı ordusu ve şövalyeleri Bilbays'ı bırakıp Filistin'e geri dönmeye karar verdiler. Kudüs Kralı I. Amalrik Sirkuh ile barış müzakerelerine girdi ve bu müzakereler sonunda her iki ordunun da Mısır'dan ayrılması üzerinde anlaşıldı. Ekim 1044de Haçlı ordusu Filistin'e döndü ve Sirkuh ile Suriye ordusu da aynı geliş güzergahlarını takip ederek 2 hafta içinde Şam'a geri döndü.{{sfn|Maalouf|2006|p=162-164}}
55. satır:
Amalrik ise tecavüzkar olarak yeni bir Haçlı ordusu kurdu ve dördüncü bir defa bir daha Mısır seferi açarak. Ekim 1168'de Kral Amalrik yeni bir Haçlı şövalyeler ordusu ile Mısır'a girdi. Bilhays kalesine yöneldi ve kaleyi eline geçirdi. Hiçbir açık sebep olmadan yeni Haçlı ordusu büyük bir katliama girişerek kale savunucularını ve şehirde yaşayan erkek, kadın, çocuk ayrımı yapmadan ve Müslüman ve Koptik mezhepli Hristiyan farkını hiçe sayarak Mısırlı sivil halkı tümüyle öldürdüler. Bu büyük katliam haberi Mısır'a hemen yayıldı ve Haçlılara karşı büyük bir aksi reaksiyon ortaya çıktı. Bilhays'ta olanların haberleri yayılınca Kahireliler sonucu her ne olursa olsun Haçlılar ordusuna direnme göstermeye karar verdiler. Haçlılar ordusu Kahire'ye doğru ilerlerken [[Fâtımîler Hâlifeliği]] veziri Şavar Kahire'nin sivil halkının yaşadığı eski şehri yakıp harabeye döndürmeye ve Haçlılara yanmakta olan bir harebe bırakmaya karar verdi. Şehrin sivil halkı o zamana kadar sadece saray, hukûmet binaları, askeri kışlalar ve el-Ezher mederesesi bulunan Kahire kalesi surlarıyla çevrili yeni Kahire'ye çekildiler. Eski şehirdeki her türlü yapıya 20.000 küp kadar nafta döküldü ve bunlar ateşe verildi. Çıkarılan yangının 54 gün sürdüğü ve eski Kahire'nin yerle bir olduğu bildirilir. Şavar bu tedbiriyle Kral Amalrik'i bu Haçlı istila hareketinden vazgeçmeye zorlayabileceğini sanmaktaydı.{{sfn|Maalouf|2006}}
 
Fakat Şavar ve etrafındaki kliği [[Fâtımîler Hâlifeliği]] idarecilerinin ve saraylılarının desteğini kaybetmişti. Şavar aleyhinde olan [[Fâtımîler Hâlifeliği]] kliği [[Fatımi halifeler listesi|Fâtımi halifesi]] ve Sultanı El-ÂzıdÂdıd li-Din-Allâh'ı de Savar aleyhine çevirebilmişdi. Halifesi ÂzıdÂdıd Halep'deki Nureddin Zengi'ye çok hissi bir mektup göndererek ondan yardım istedi. Bu mektupla birlikte halife birkaç tutam saç göndermişti; bunların kendi harem kadınlarının saçları olduğunu ve bunların kadınlarının kendilerini Frenklerin zulmünden kurtarmasını sağlamak için ona yalvarıp ondan yardım istediklerini gösterdiğini ifade etti. Nureddin Zengi, Sirkuh'a üçüncü defa bir Suriye ordusuyla Mısır'a gitmek için emir verdi. Amalrik olanlardan haberdardı. Kahire'nin kendine teslim edileceğine yakılıp harabeye döndürülmesinden çok etkilenmişti ve Mısır halkının Haçlılara devamlı karşı olacağını anlamıştı. Nureddin'in Suriye'den yeniden göndereceği ordu ile kuzeyden ve Şavar'in [[Fâtımîler Hâlifeliği]]'nin ordusu ile güneyden birlikte hücumlarına karşı koyamayacağını bilmekte olan Amalrik, bu nedenle 2 Ocak 1169'da Haçlı ordusuyla birlikte Mısır'dan çekilip Filistin'e geri dönüşe başladı. Sihruh ve Suriye ordusu hiç Haçlılar ile karşılaşmadan 8 Ocak 1169'da Kahire'ye girdi. Harabeye dönmüş şehirlerinde Kahireliler ve vezir Şavar dahil [[Fâtımîler Hâlifeliği]] idarecileri bu orduyu çok büyük bir tezahüratla kurtarıcı olarak karşıladılar. Şavar, son birkaç hafta Haçlılara karşı savaşmakla beraber, onları çağıran ve onlarla anlaşma yapan bir idareci olarak bilinmekteydi. Savar Hristiyan haçlı orduları ile müttefiklik yaptığı için, [[Fatımi halifeler listesi|Fâtımi Hâlifesi]] ÂzıdÂdıd'in de kabulü ile, 18 Ocak'da yakalandı ve idam edildi. Bazı tarihler onun Selahaddin tarafından şahsen öldürüldüğünü açıklarlar.{{sfn|Maalouf|2006}} Yerine aynı gün Mısır'da [[Fâtımîler Hâlifeliği]] Veziri olarak Sirkuh atandı. Sirkuh, Savar'in vezirlik ikametgahına gittiği zaman evin bütün eşyalarının yağmalanmış olduğunu, üzerinde oturacak bir minder bile kalmadığını gördü.
 
Fakat Sirkuh da bu görevde iki ay kaldıktan sonra Sarayda zengin bir ziyafet yemeğinden sonra birdenbire bir kriz geçirip öldü. Sirkuh'un ölümünden sonra, [[Fatımi halifeler listesi|Fâtımi Hâlifesi]] ÂzıdÂdıd'ın danışmanları ölen Sirkuh'un yerine genç yeğeni Selahaddin Yusuf'un vezir seçilmesini tavsiye ettiler. Buna bir neden de genç ve tecrübesiz bir idareci olacağı için halifenin ve danışman saraylıların yeniden iktidar gücünü kazanabilme ihtimali idi. Böylece Selahaddin Eyyubi henüz 31 yaşındayken [[Fatımi halifeler listesi|Fâtımi Hâlifesi]] ÂzıdÂdıd tarafından "el-melik el-nasır" unvanı ile vezir tayin edildi ve Mısır'daki Suriye birliklerinin komutanı oldu.
 
Fakat Selahaddin şahsen iktidara hemen hakim oldu. Kendisine itaat etmeyeceği düşündüğü [[Fâtımîler]] saraylılar ve bürokratlarını işlerinden atıp onların yerine kendi adamlarını devlet idaresine yerleştirdi. [[Fâtımîler Hâlifeliği]] muhafız askerlerinin ortaya çıkardığı isyan hareketi Selahaddin'in kardeşi [[I. Adil|Adil]] tarafından çok sertçe bastırıldı. Elebaşları olan Nubiyalı muhafızların kışlası basılıp hepsi elimine edildi ve [[Fâtımîler]] Ermeni muhafızlarının kışlaları yakıldı.<ref name="runciman2"/>
65. satır:
Selahaddin ile Kudüs Haçlıları arasında barış müzakerelerinin başladığı bilinmektedir. Fakat zamanının tarihçileri müzakerelerin nasıl gelişip nasıl sonuçlar doğurduğu hakkında kesin gerçekleri bildirmemektedirler. Barış anlaşması hakkında da değişik kaynaklar farklı gerçekler vermektedirler. Bunun için günümüzde gerçekte yapılan barışın şartlarının neler olduğu bilinmemektedir. Ama bu barış şartlarına göre 13 Aralık 1169'da Haçlı ordusu kuşatma mancınıklarını yakarak Dimyat önünden ayrıldı ve Filistin'e fazla zayiat vermeden geri dönebildi. Bizans donanması ise Akdeniz'de kötü hava ve fırtına dolayısıyla çok büyük zayiat verdi ve donanma komutanı Contostephanus bile ancak [[Tarsus]]'a Kılıkya kıyısına çıkabildi ve karadan Konstantinopolis'e dönebildi.<ref name="runciman2"/>
 
Haziran 1171'de Selahaddin'in ismen tabi olduğu Nureddin Zengi ona Mısır'ın Şii İsmaili [[Fatımi halifeler listesi|Fâtımi Hâlifesi]] ÂzıdÂdıd yönetimden ayrılıp sünni Abbasi halifesinin adına yöneltilmesini istediğini bildirdi. Selahaddin Şafii fakihi Necmeddin El-Habusanı'nın da fetvasını alarak bu değişmeyi sağlamak için iki ay planlar yaptı. Bu değişmeye Mısırlı yerliler özellikle Şii olanlar hiç sonuç vermeyen itirazlarda bulundular. Selahaddin itirazlarda bulunan birkaç Şii Mısır emirini öldürmek zorunda kadlı. Fakat Vezir olarak Selahaddain [[Fatımi halifeler listesi|Fâtımi halifesi]] ÂzıdÂdıd'a verdiği raporda bunların ayaklanmacı oldukları için öldürüldüklerini bildirdi.
 
Tam o sirada [[Fatımi halifeler listesi|Fâtımi halifesi]] ÂzıdÂdıd bir hastalık geçirmeye başladı. Bazı tarihçiler onun zehirlendiğini bildirmektedirler. Bu hastalığı sırasında Veziri Selahaddin'e kendisi ölürse genç olan çocuklarının hayatlarını koruması için yemin vermesini istedi. Fakat Selahaddin bunun bir politik tuzak olacağını ve Mısır'ın sünni olma planina bir set koayacağını sanıp ÂzıdÂdıd'ın bu talebini reddetti. Eyyubi'nin hatıralarında sonradan halife ÂzıdÂdıd'in gerçekten sadece kendi çocuklarını düşündüğü için kendisinden bu yemini istediğini analdığını ve bunu vermemkle bir hata ettiğini yazmıştır.
 
13 Eylül 1171'de [[Fatımi halifeler listesi|Fâtımi halifesi]] ÂzıdÂdıd geçirdiği hastalıktan dolayı vefat etti. Onun ölümü ile 990'dan beri devam eden [[Fâtımîler Hâlifeliği]] sona erdi.
 
Sellahadın Eyyubi 18 Eylül 1171'de Mısır'da Sii Fatimi halifeliğine son vererek Sünniliğe dönüldüğünü ve Bağdat'taki Abbası halifeliğine bağlılığını ilan etti. Kahire, Fustat ve Mısır şehirleri camiilerinde verilen hutbeler Bağdad'daki [[Abbasi halifeler listesi|Abbâsi Hâlifesi]] [[Mustadhi (Abbasi)|Mûstezî]] adına verildi.
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Âdıd" sayfasından alınmıştır