Mecidiyeköy: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
k Taslak şablonu çıkarıldı |
Teacher0691 (mesaj | katkılar) düzeltme AWB ile |
||
71. satır:
Bölgede ilk iskan hareketi [[Osmanlı İmparatorluğu|Osmanlı]] padişahı [[Abdülmecit]]'in döneminde (hükümdarlığı [[1839]]-[[1861]]) muhacirlere bugünkü Mecidiyeköy'de toprak verilmesiyle ve buraya iskan edilmeleriyle başladı. Mecidiyeköy'ün adı da Abdülmecid'den gelmektedir. Bölgenin bu ilk iskanı sırasında, çevresinin [[dut]]luklarla dolu olduğu ve buraya özellikle dut yemek için gelindiği bilinmektedir. Dutluklar 1930'lara, hatta yer yer 1950'lerin sonlarına kadar varlıklarını sürdürmüştür. 1950'lere kadar bu bölge (Mecidiyeköy, Esentepe, Zincirlikuyu, Levent) Mecidiyeköy'deki küçük bir köy yerleşimi dışında bomboş kırlardan ibaretti. 1930'larda Büyükdere Caddesi'nin güneydoğu tarafında eski İETT garajı ve daha kuzeyde, likör fabrikasından (2012 yılında yıkıldı) başka kayda değer bina yoktu.
Yine 20.
Bölgenin kırsal görünümü 1950'li yıllara kadar sürmüş, çevresi [[dut]] bahçeleri ile dolu olan Mecidiyeköy, bu dönemden sonra hızla iskana açılarak İstanbul'un en yoğun konut, iş ve trafik merkezlerinden bir haline gelmiştir. 1970'lerden itibaren daha hızlı bir biçimde yapılaşarak bir yandan Şişli öte yandan [[Levent, Beşiktaş|Levent]] ile kesintisiz ve yoğun biçimde birleşti. Yapılaşma süreci içerisinde kırsal yapı hızla yok olurken, Büyükdere Caddesi ile 1970'lerin başlarında inşaat edilen [[Boğaziçi Köprüsü]]'nün bağlantı yolu olan ve Mecidiyeköy'den geçen [[D 100|D 100 çevre yolu]]nun çevresi tümüyle bir iş alanına dönüştü.
|