Barutlu silahlarla savaş: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Makedon (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Makedon (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
24. satır:
Kuşatma silahı olarak topun kullanımında önceleri büyük çaplı toplara yönelindi. 1440’lı yıllarda Hollanda’da dökülmüş, [[Mons Meg]] adı verilen top, 8,5 ton ağırlığındadır ve 50 cm. çapında taş gülleler kullanmaktadır. Ne var ki bu büyüklükteki topların kullanışlı olmadığı hemen ortaya çıktı, bir yerden bir yere taşınması çok zordu. Taşınması çok daha kolay, daha küçük çaplı toplar kullanıldı. İster istemez seferlere çok sayıda top katılıyordu.<ref name=''p12''/>
 
[[Balkanlar]]’a topun ilk gelişi 1351’de [[Venedik Cumhuriyeti|Venedik]] tarafından, Macarlara karşı topraklarını savunmaları için Zara kentine gönderilmesiyle olmuştur.<ref name=''ç73''>GürayGiray Fidan “Çin Kaynaklarına Göre 6. Yüzyıl Osmanlı Çin İlişkileri ve Çin'deki Osmanlı Ateşli Silahları”, sh.73</ref>
 
Yine 15. yüzyılda el silahı olarak kullanılan ateşli silahlar denendi ve benimsendi. Yüzyılın sonlarına doğru İtalyan devletleri arasındaki savaşlarda ordular bu silahlarla donatılır olmuşlardı. [[Venedik Cumhuriyeti]] 1490 yılında ordudaki tüm [[tatar yayı|tatar yaylarını]] tüfeklerle değiştirmiştir.<ref name=''p23''>Parker, ”Cambridge Savaş Tarihi”, sh. 23</ref> Oysa o dönemin silah teknolojisiyle ateşli silahlar, ok gibi menzilli silahlara göre, menzil, isabet oranı ve atış yenileme hızı olarak çok zayıf durumdadır. Usta bir okçu, 200 metre mesafeye, kabul edilebilir bir isabet oranıyla dakikada altı atış yapabilirken, 16. yüzyıl başında [[arkebüz]]lerin atış yenileme hızı birkaç dakikada bir ve etkili menzili 100 metredir. Ne var ki usta bir okçu olabilmek için yıllar gerekli iken, savaş alanında işe yarayabilecek bir tüfekçinin bu seviyeye gelmesi için birkaç günlük eğitim yeterlidir. Böyle olunca çok daha fazla sayıda tüfekçiyi ordularda istihdam etmek mümkün oluyordu.<ref name=''p23''/> Tüfekçilerin daha büyük sayılarda sağlanabilir olmasına karşın, ordularda tüfeğin ana silah olması yine de bir yüzyıl almıştır.<ref>Parker, “Cambridge Savaş Tarihi”, sh. 115</ref> Bu gelişmeler yıllar içinde kılıçla dövüşen unsurları ordulardan tasfiye etmiştir, 1515 sonrasında pek görülmez oldu. Aynı şekilde baltalı kargı da (halbert) terk edildi.<ref>Parker, “Cambridge Savaş Tarihi”, sh. 24</ref>
46. satır:
İslam dünyasında ateşli silahların ilk olarak Memluklar tarafından kullanıldığı biliniyor. Ancak Çin’den mi, yoksa Avrupa’dan mı geldiği konusunda henüz kesin bir bilgi yoktur.<ref name=''ç73''/>
=== Osmanlı İmparatorluğu ===
=== Top kullanımı ===
Osmanlı’da ateşli silahların ne zaman kullanılmaya başladığı konusuna eldeki kaynaklara dayanarak kesin bir yanıt verme olanağı yoktur. Bu yüzden bu konuda farklı yaklaşımlar olması kaçınılmazdır.<ref name="g66">J. Grant, Sh.: 66</ref><ref name="y507509">Yusuf İnce, Sh. : 507 - 509</ref> En olası açıklama [[Yeniçeri Ocağı]]’na dayandığı yönündedir. Ne var ki Yeniçeri Ocağı’nın kuruluş tarihi de net değildir. Yaklaşık olarak 1362 – 1365 olarak alınabilir.<ref>Yusuf İnce, Sh. : 508</ref> Dahası, kuruluşundan sonraki bir tarih aralığında ateşli silahların ordu kullanımına alındığı kabul edilmelidir. Buna göre 14. yüzyılın ikinci yarısı içinde bir tarihten itibaren top kullanıldığına hükmetmek gerekecektir.<ref name="g66"/><ref name="y507509"/> [[İsmail Hakkı Uzunçarşılı]], topun Osmanlı ordusunda 1389 tarihli [[I. Kosova Savaşı]]'ndan itibaren kullanılmaya başlandığını, ordunun merkezinde konuşlandığını, bu tarihte orduda Haydar isminde bir topçu bulunduğunu bildirmektedir. Bu muharebede [[Sırplar]]'ın da Osmanlı karşısında top kullandığı bilinmektedir.<ref name="gf">Giray Fidan, [http://acikarsiv.ankara.edu.tr/browse/5945/tez-pdf.pdf?show ''Çin Kaynaklarına Göre 16. Yüzyıl Osmanlı Çin İlişkileri ve Çin'deki Osmanlı Ateşli Silahları'']</ref> Bunu destekleyen bazı belgeler vardır, Müslüman devletlere gönderilen "zafernameler"de top kullanıldığının açıkça belirtilmiştir.<ref>Salim Aydüz, Sh.: 267</ref> Diğer yandan [[Halil İnalcık]] yürüttüğü arşiv çalışmalarına dayanarak top kullanımını [[II. Murad]] dönemine (1421 – 1451) koymaktadır. Yine [[İdris Bostan]] bir [[tımar]] icmal defterindeki kayda göre [[Yıldırım Bayezid]] döneminde (1389 – 1402) topçuluğun orduda bir kurum olarak başladığına, dolayısıyla kuruluşunun çok daha eskilerde olabileceğini belirtmektedir. Top kullanımıyla ilgili diğer bir bilgi [[İsmail Hami Danişmend]] tarafından verilmektedir. Danişmend, Osmanlı ordusunda 1364 yılında yapılmış bir top olduğunu ve bunun aynı yıl [[Karamanoğulları|Karamanlılar]]'la yapılan savaşta kullanıldığını belirtmektedir. Bunun gibi belgeler, Osmanlı'nın 14. Yüzyıl ortalarından itibaren top kullanımına bütün bütün yabancı olmadıklarını, ellerinde çok kısıtlı sayıda da olsa top bulunduğunu göstermektedir.<ref>Salim Aydüz, 268</ref> Yine de Avrupa'da topların savaş alanlarında daha erken ortaya çıkmasına ve 15 Mayıs 1373 tarihinde Papa XI. Gregoire'nin yayımladığın bir emirle Türklere savaş aletleri yapım malzemeleri ve silah satışını yasaklaması, Osmanlı'nın elinde bulunan topların kaynakları hakkında bir fikir vermektedir. Nitekim 1389 Kosova Muharebesi'nde kullanılan topların [[Dubrovnik]]'ten satın alınmış olduğu ileri sürülmektedir.<ref>Salim Aydüz, Sh.: 269</ref>
 
Kuşatma amaçlı büyük çaplı topların nakliye olanaksızlığı, top dökümü için gerekli tüm hammadde ve malzemenin develerle ya da sığırların çektiği arabalarla savaş bölgesine taşınması ve kuşatılacak kentin yakınlarında bir yerde dökülmesiyle çözülmüştü.<ref>Yunus İnce, Sh. : 510</ref> [[II. Murad]] dönemi (1404 – 1451), kuşatılan kalelerin yakınında top dökülmeye başlandığı dönem olarak belirtilir. Germehisar ve Semendire kuşatmalarında (1440), Akçahisar'da (1448) kale yakınlarında top dökümhaneleri kurulmuştur.<ref>Salim Aydüz, Sh.: 270</ref><ref>Jonathan Grant, [http://ataturkilkeleri.istanbul.edu.tr/wp-content/uploads/2013/03/ydta-19-20-ayduz.pdf Osmanlı "Gerilemesini" Yeniden Düşünmek, Osmanlı Devleti'nde Askeri Teknolojinin Yayılması (15. Yüzyıldan 18. Yüzyıla Kadar)] Sh.: 66</ref>
Teknoloji nereden gelirse gelsin Osmanlı’da ateşli silahların artık etkin bir şekilde kullanıldığı dönem olarak II. Mehmed dönemi (1451 - 1481) gösterilmektedir.<ref>Yusuf İnce, Sh. : 509</ref>
 
Topun, hükümdarlık yılları 1481 – 1512 olan [[II. Beyazıt]] dönemine kadar sadece kuşatmalarda yer aldığı<ref>D. E. Streusand, Sh. : 96</ref>, tüfeğin ise daha geç bir tarihte, 15. yüzyılın ilk yarısında kullanıldığı ileri sürülmektedir.<ref name="g66"/><ref name="y507509"/> Her halükarda Osmanlı'nın ateşli silahları daha doğudaki Müslüman devletlerden önce kullanıma aldığı ortadadır.<ref>Salim Aydüz, Osmanlı Askeri Teknoloji Tarihi, Ateşli Silahlar, Sh.: 266</ref>
=== Tüfek kullanımı ===
[[Balkanlar]]'daki istilalarda [[Boşnak]] ve [[Sırplar]]'la yapılan savaşlarda çok sayıda tüfek ele geçirildiği, buralardaki tüfek imalathanelerinin üretimlerine Osmanlı gözetiminde devam edildiği bilinir. Osmanlıcada benimsenen ''tüfenk'' sözcüğünün de Boşnakçadan geldiği anlaşılmaktadır.<ref>Yunus İnce, Sh. : 509, dipnot 22</ref>
Osmanlı kuvvetleri 1421 yılında [[II. Murat]] saltanatı sırasında [[Selanik]]'i ele geçirilmesinde, 1442'de Sivrihisar kuşatmasında tüfek kullanılmıştır. [[Varna Muharebesi]]'nde (1444) top ve tüfek önemli ölçüde kullanıldı.<ref>Mücteba İlgürel, [http://www.journals.istanbul.edu.tr/iutarih/article/view/1023003270/1023002874 ''Osmanlı İmparatorluğunda Ateşli Silahların Yayılışı] Sh. : 301</ref> Muhtemelen Yeniçeri'lerin ateşli silahlarla donatılması II. Murat dönemine denk gelmektedir.<ref>Douglas E. Streusand, ''Ateşli Silahlar Çağında İslam İmparatorlukları Osmanlılar, Safeviler, Babürlüler'' Sh. : 95</ref>
 
Osmanlı ordusunun ateşli silahlarla donatılmış olması hem batıda hem de doğuda yayılmasında önemli rol oynamış, ateşli silahlarla donatılmamış geleneksel ordular karşısında kesin bir üstünlük sağlamıştır. Özellikle topçu, ana kütlesi süvari olan ordular karşısında, ilk anda yarattığı patlamalarla üstünlük sağlamıştı. Süvari atları hiç alışkın olmadıkları bu ses karşısında paniğe kapılmış ve sevk edilemez hale gelmiştir.<ref>Yunus İnce, Sh. : 511 - 513</ref> Bu durum en belirgin olarak Osmanlı ile [[Memlûk Sultanlığı]] ve [[Safevî Devleti|Safevi İmparatorluğu]] arasındaki savaşlarda görülmektedir. Safevi hükümdarı [[I. İsmail|Şah İsmail]] ordusu karşısında 1514 tarihindeki [[Çaldıran Muharebesi]]'nde Osmanlı ordusunun ancak topların desteği sayesinde yenilgiden kurtulduğu ve hatta bu sayede savaşı kazandığı görgü tanığı Venedik elçisi tarafından belirtilmektedir.<ref>Yunus İnce, Sh. : 511, 512</ref> Kuşkusuz bu son anda topçu ateşiyle sağlanan zafer Osmanlı yöneticileri için çok önemli bir deneyim olmuştur. Çaldıran Muharebesi, sahra toplarının ilk kullanıldığı muharebedir.<ref>Salim Aydüz, Sh.: 272</ref>
 
Osmanlı İmparatorluğu'nun Balkanlar üzerinden Avrupa içlerine doğru yayılması, [[Venedik Cumhuriyeti]], Osmanlı'nın ilgisini Asya'ya kaydırmak stratejisiyle [[Akkoyunlular]]'ı Osmanlı ile savaşa ikna etmek üzere bir elçi göndermişti. Elçinin yanında götürdüğü hediyeler arasında "… birkaç top, bomba malzemeleri, tüfek, barut, gülle, kurşun ve 3.000 [[Duka|Venedik Dukası]] değerinde çeşitli silahlar vardır. Akkoyunlu hükümdarı [[Uzun Hasan]], Venedik'ten beklediği top ve tüfekler ile bunlara ait mühimmat geciktiği için saldırıya geçmiş ve Osmanlı ateşli silahları karşısında yenilgiye uğramıştır.<ref>Yunus İnce, Sh. : 510 - 513</ref>
 
Osmanlı İmparatorluğu’nun sadece ateşli silahların ana silah olarak kullanılmasında değil teknolojide de, örneğin top dökümü ve barut imalatı, en azından erken yüzyıllarda ve Asya uygarlıklarına göre belirgin bir ilerleme gösterdiği anlaşılmaktadır. Bu teknolojiyle savaş halinde olmadığı İslam devletlerine ateşli silahlarla ilgili yardımlarda bulunmuştur.<ref>Yusuf İnce, Sh. : 513, 514</ref> Örneğin 16. yüzyılın hemen başlarında bir Portekiz filosunun [[Hint Okyanusu]]’nda Uzakdoğu limanları ile [[Kızıldeniz]] arasındaki deniz ticaret yolunu kesmesi üzerine [[Memlûk Sultanlığı]]’na gemi yapımıyla ilgili yardımların yanında önemli ölçüde top ve barut gönderdiği bilinmektedir.<ref>Yusuf İnce, Sh. : 513 - 515</ref> Çeşitli tarih kaynaklarından anlaşılmaktadır ki Osmanlı yönetimi, düşmanlarına karşı mücadelelerinde ateşli silahları sadece savaşlarda değil, onların düşmanlarını desteklemek için de kullanmıştır. Osmanlı'ya karşı Safevi İmparatorluğu'nu destekleyen Portekiz'e karşılık olarak [[Etiyopya]]'ya, Hindistan'a ve Sumatra'ya, Safeviler'e karşı [[Özbekler]]'e ateşli silahlar ve bunlarda donatılmış askerler göndermiştir.<ref name="gf/>
 
Tüm bunlara karşın Osmanlı'nın askeri alandaki başarısı ve bu sayede çok geniş topraklara yayılması, sadece ateşli silahlara dayanmamaktadır. Esas başarı, Avrupalı rakiplerinin çok daha sonra geliştirecekleri, doğrudan sultana bağlı daimi, profesyonel bir askeri güç oluşturmaları temelinde yükselmiştir. "Sultanın kulları" olan bu muvazzaf askerler, sultana "şiddeti –zoru- kullanma tekeli" sağlamıştır. Taşra eliti kontrolündeki askeri güçlerden, esas olarak [[sipahi|tımarlı sipahi]]den, çok daha organize olan bu askeri güç, sultanın otoritesini onun şahsında merkezileştirmiştir.
 
=== Safevi İmparatorluğu ===
=== Babür İmparatorluğu ===
Satır 57 ⟶ 76:
* Geoffrey Parker, “Cambridge Savaş Tarihi”
* Geoffrey Parker, “Askeri Devrim, Batı’nın Yükselişinde Askeri Yenilikler 1500-1800”
* Yunus İnce, [https://www.selcuk.edu.tr/dosyalar/files/303/41_%20Osmanl%C4%B1%20Devletinde%20Barutun%20ve%20Ate%C5%9Fli%20Silahlar%C4%B1n%20Kullan%C4%B1m%C4%B1n%C4%B1n%20Yayg%C4%B1nla%C5%9Fmas%C4%B1%20-%20Ar%C5%9F_%20G%C3%B6r_%20Dr_%20Yunus%20%C4%B0NCE.pdf ''Osmanlı Devleti’nde Barutun ve Ateşli Silahların Kullanımının Yaygınlaşması'']
 
[[Kategori:Türlerine göre savaşlar]]