Türkiye'de Yahudilik: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
düzeltme AWB ile
düzeltme AWB ile
46. satır:
20. yüzyılın başında, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Yahudilerin sayısı 200.000’e ulaştı (27). 1829-1913 tarihleri arasında yeni Hristiyan Balkan devletlerine kaybedilen toprakların, bu sayının üzerinde etkisi oldu. 20. yüzyıldaki Türkiye’nin problemli tarihi ve 1923 sonrası, İmparatorluktan, modern batılı ulus-devletine dönüşme dönemi, geriye kalan azınlıkların nüfusları üzerinde negatif bir etkiye neden oldu.
 
[[Osmanlı İmparatorluğu]]'nun yarı özerk iç örgütlü azınlık sistemi yeni kurulmuş [[Türkiye|Türkiye Cumhuriyeti]]'nde yer almamaktadır. Azınlık olsun veya olmasın, kişiler cemaat yoluyla değil, din, dil, ırk farkı gözetmeksizin doğrudan devlete bağlıdırlar. Bu durum karşısında Yahudiler'in özerkliği kalmadığı gibi yasalar karşısında Yahudi Türk'le Müslüman Türk'ü ayırmak olanaksızlaşmıştır.<ref name=md>Mücahit Düzgün, ''Cumhuriyet'in İlanından İsrail'in Kuruluşuna Kadar Türkiye'deki Yahudiler''</ref> Cumhuriyet'e geçiş döneminde doğan sancılı aşamalarda Türk Yahudileri ulusculuk anlayışının karşısında değil, yanında yer almıştır.<ref>Çetin Yetkin, ''Türkiye'nin Devlet Yaşamında Yahudiler'', Afa yayınları, İstanbul 1992 s.241</ref> Bu yeni kurulmuş devletin her alanını Türkleştirme çabaları, dil eksiği olan azınlıklar üzerinde zorluklar yaratmıştır. Araştırmacı Mücahit Düzgün'e göre bu Yahudiler'e karşı yapılmış bir yaptırım değil, devlet oluştururken gereken bir aşamadır. Dil eksikliği Yahudileri siyasi ve toplumsal yaşamda sekteye uğratacağından Yahudi aydınları [[Türkçe]]'nin Yahudi cemaatinde yayılması için çabalar gösterip dernekler kurdular.
 
Yeni kurulan bu devlette Yahudilerde görülen bir özellik ise [[Mustafa Kemal Atatürk|Atatürk]]'e bağlılıklarıdır. Bir Türk Yahudisi olan ünlü yazar ve siyasetçi Avram Galanti'nin yazılarından birinde şöyle der: