Cemal Abdünnâsır: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
k inşaa → inşa |
Teacher0691 (mesaj | katkılar) düzeltme AWB ile |
||
72. satır:
[[Bandung Konferansı]]'na (1955) katılarak [[Yugoslavya]] devlet başkanı [[Josip Tito]] ve [[Hindistan]] başbakanı [[Jawaharlal Nehru]] ile birlikte [[bağlantısızlar hareketi]]nin önderleri arasında yer alan Nasır önceleri ılımlı bir dış politika izlemeye özen gösterdi. Ama [[Birleşik Krallık]] ve [[Amerika Birleşik Devletleri|ABD]]'nin, [[Asvan Barajı]] projesinin finansmanından vazgeçmesi üzerine gerekli kaynağı sağlamak için [[Süveyş Kanalı]]nı millileştirme yoluna gitti. Ekim 1956'da [[İsrail]], [[Fransa]] ve [[Birleşik Krallık]]'ın giriştiği ortak harekatla başlayan [[Süveyş Bunalımı]] sırasında, [[İsrail]]'in [[Sina Yarımadası]]nı [[Şarmü'ş-Şeyh]]'e kadar işgal etmesine ve [[Mısır Hava Kuvvetleri]]'nin ağır bir darbe yemesine karşın, ustaca manevralarla dış müdahaleyi boşa çıkardı. [[Araplar|Arap]] dünyasındaki saygınlığını artıran bu olayın ardından daha radikal bir çizgiye yöneldi. 1958 başlarında [[Mısır]] ve [[Suriye]]'nin [[Birleşik Arap Cumhuriyeti]] adı altında birleşmesine öncülük etti. Suriye'nin 1961'de birlikten çekilmesini Arap ülkelerindeki ''gerici rejimlere'' bağlayarak Arap dünyasındaki devrimci hareketleri etkin biçimde desteklemeye başladı. Ertesi yıl Arap Sosyalist Birliği'ni kurdu.
Nasır, Mısır'ın [[sosyalist]] ülkelerle yakınlaşmaya girdiği bu dönemde özellikle [[
Nasır'ın aynı dönemde [[İsrail]]'e karşı militan bir tutum takınması, Mısır'ın Ortadoğu sorununa daha yakından karışmasına ve silahlanmaya geniş kaynaklar ayırmasına yol açtı. Mısır birliklerinin [[Yemen]]'deki [[Yemen İç Savaşı|iç savaşta]] (1962-1967) cumhuriyetçilerin yanında çarpışmasıyla [[Amerika Birleşik Devletleri|ABD]] ile ilişkileri gerginleşti. Önceleri İsrail sorununu [[Arap dünyası]]nda birliği sağlamanın amacı olarak gören Nasır, 1967'de [[Sina]]'ya kuvvet yığdı. 22 Mayıs 1967'de, [[İsrail]]'in [[Eilat]]'a deniz erişimi olan [[Tiran Boğazı]]'nın tüm İsrail gemilerine ve İsrail’e gitmekte olan diğer gemilere kapalı olduğunu ilan ederek, [[Akabe Körfezi]]ni ulaşıma kapattı, böylece İsrail'le açık çatışmaya yöneldi. Bunu izleyen [[Altı Gün Savaşı]]'nda (5-10 Haziran 1970) erken davranan İsrail'in Mısır uçaklarını yerdeyken yok etmesi ağır bir yenilgiyi getirdi. [[9 Haziran]]'da, Nasır bütün sorumluluğu üstlenerek istifa ettiyse de yaygın kitle gösterileri nedeniyle ertesi gün kararını geri aldı. Savaş sonrası dönemde radikal çizgisinden giderek uzaklaştı.
|