Batı Çerkesleri: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
ülke ismi dz. AWB ile
YBot (mesaj | katkılar)
k vb gibi → gibi
39. satır:
* Adıgeler arasında kökü çok eskilere,Milat öncesine dayanan destan ve söylenceler vardı, kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze getirilen ve önemli bir bölümü kaydedilen bu söylentiler içinde [[Nartlar]] destanı en geniş yeri tutmaktadır (Son düzenlemesi 8 cilt).Destanın ana kişileri bilge kadın Setenay-guaşe ile onun taş içinden doğan oğlu [[Savsırıko]] ya da Sosrıko'dur.Kıvılcımlar saçan ateşten bir oğlan biçiminde doğan,Ateş Tanrısı da olan Demirci Tlepş (Лъэпшъ) tarafından dizlerinden maşa ile tutulup suya daldırılan ve adı Tlepş tarafından konan Setenay-guaşe oğlu Savsırıko'nun,maşayla tutulduğu için suya değmeyen ve bu nedenle yumuşak kalan dizleri dışındaki çelikleşmiş vücuduna silah işlemiyordu;ama yine de,gerektikçe hileye başvuran,doğaüstü yeteneklerini kullanan ve insanlara ateşi getiren bir kahramandır.Savsırıko'nun atı Thojıy de (Тхъожъый),[[Kerç Boğazı]]nda (Destandaki adı:Khı T'uale/Хы ТӀуалэ),bir adada yaşayan ve bir tekne içinde uçan bir "neğuç'ıtse"nin (НэгъучӀыцэ;sırtında tek memesi olan tehlikeli bir büyücü kadın) bir kısrağının, deniz dibinde yaşayan bir aygır ile çiftleşmesi sonucu deniz dibinde doğmuştur,normal bir yarış atından yedi misli daha hızlıdır,önsezili ve akıllıdır,sahibi ile konuşur ve onu korur,tek zayıf yanı taşlık alanda hızını yitirmesidir.Savsırıko ve atı,bu sırları,zayıf noktaları keşfedildikten sonra alt edilebilmiştir.Savsırıko'nun kuzeni (teyze oğlu) Nart [[Peterez]],Tanrılara kafa tutabilen,sırrı öğrenilemediği sürece kendisine silah işleyememiş olan,hiçbir şeyden korkmayan ve Nart Khasesi (Meclis) Başkanı "Nesren-Jak'e"yi,Tanrılık iddiasındaki Pak'o tarafından zincirlendiği Oşhamafe ([[Elbruz]]) tepesinden kurtarıp özgürlüğüne kavuşturan ve ateşi Nart topluluğuna yeniden getirmiş bir yiğit,diğer kuzeni Şebatınıko ise "Yeme içme,düğün-dernek ve kız peşinde dolanıp durmayan" salt bir kahramanlık örneğidir.Geceleri ellerinden ışık saçılan Nart gelini Adıyıf da,karanlıkta Nartların yolunu aydınlatmaktadır,vb (bk.Нартхэр адыгэ эпос,ХьэдэгъэлӀэ Аскэр,"Нартхэр" bölümü,cilt I,s.9-70,Мыекъуапэ,1968,Türkçesi için bk.Jineps,sayı 20-27;Asker Hadeğatle,"Çerkes Nart Öyküleri, Hedefini Kendi Bulan Nart Tlepş'in Oku",çeviren Murat Papşu,Ankara,2005;Kafkasya Kül.Der.,sayı 39-42,s.108-121,Ankara,1973).Destan bunun gibi çok sayıda kadın erkek kahramanın yaşamını konu edinmektedir (Daha geniş bilgi için tıklayın-[[Nartlar]],ayrıca bk.Asker Hadeğal,"Adıge Yiğitlik Destanı Nartlar",Jineps gazetesi,sayı 20-27;Kafkasya,internet).
Bazı parçaları besteli şarkılar biçiminde söylenen Nart destanı dışında, "Aydemirkan" (Andemirkan) destanı ve "Hatkhı oğlu [[Koç'as]]" (Хьатхым ыкъо КъокӀас/Hatxım yıqo Qoçvas),vb şarkı ve anlatılar da ünlüdür.
* Adıgelerin "Geguak'o-Vısak'o kuph'er" (ДжэгуакӀо-УсакӀо купхэр/Halk Şarkıları ve Dansları Toplulukları) adı verilen gezici ve profesyonel sanatçı toplulukları vardı ("Kafkasya Kül.Der.",sayı 39-42,s.138,Ankara,1973). Bunlar "şık'epşıne" (шык1эпщынэ-kemane),"epepşıne" (saz),"kamil" ve "bjamıy" (kaval ve flüt) vb gibi halk enstrümanlarını kullanırlardı.Bu çalgıcılar ve ozanlar, en önde,marşlar çalarak ve şarkılar söyleyerek savaşlara katılır,savaşçıları yüreklendirir,savaşta gördükleri her şeyi şarkılarında dile getirirlerdi.Bu şarkıcı gruplarının kalıntıları, Türkiye'de 1950'li yıllara değin varlıklarını sürdürmüşlerdir ("Geguak'o-Vısak'o Toplulukları ve Bir Şarkı Şöleni",internet ).
 
=== Modern edebiyat ===
82. satır:
 
=== Mülkiyet anlayışı ===
* Özel mülkiyet yanında,köy meraları,orman ve su kaynakları gibi mallar üzerinde ortak toplum mülkiyeti vardı.Miras konusunda ise,demokratik topluluklar ve [[köle]]ler (pşıtlı/пщылӀы) kadına erkek ile eşit miras hakkı (ah/Ӏахь;ah qehın/Ӏахь къэхьын;ç'en/кӀэн) tanırken,feodal topluluklar ile Ubıhlar tanımıyorlardı.Adıge ailesinde erk (yaptırım gücü) en büyük kardeşin olur,baba evi (asıl mülk) ise, en küçük kardeşe kalır,böylece ailede demokratik denge,büyük ailede (l'ako/лӀакъо) de birliktelik anlayışı korunmuş olurdu.Demokratik topluluklarda,bir kişi boş bulduğu bir yeri çitle çevirip işleme hakkına sahipti.Böyle yerler azatlı köle ve yoksullar açısından rağbet görür,yoksulluğun düşkünlüğe dönüşmemesi,baskı gören insanların da özgür yörelere sığınmalarına destek sağlanmış olurdu.Köleler üzerinde sahiplerinin özel mülkiyet hakkı vardı.Özellikle en alt düzey köleler (vıneut) toplantı ya da ziyafetlerde ayakta,elleri üst üste ve sessizce kapı kenarında hizmete hazır bekletilirlerdi.Özgürlüğünü bir bedel karşılığı satın alan kölelere,[[azatlı köle]] (pşıtlı şhaşefıj/пщылӀы шъхьэщэфыжь) denirdi,bunlar özgür köylü (feqotl/фэкъолӀ) haklarına sahip olsalar da,yine de,eskiden köle oldukları bilinir ve kendilerine mesafe konurdu.Çok sıkı bir soy ve şecere takibi vardı.Adıgeler,özel durumlar dışında,Adıge olmayan kızlarla evlenmezlerdi.Çoğu kez,erkek tarafı,kız tarafında ailevi (genetik) bir hastalık,hırsızlık,yalancılık,vb gibi kötü özellikler bulunup bulunmadığını araştırır,kız tarafı da erkek tarafı için aynısını yapar,sonunda kız ve erkeğin anlaşmasıyla ve çoğunca da kızın kaçmasıyla evlilik yapılırdı.Adıgelerde "Çirkin gelin soy kurutur" (Nıse ayer djegu paş'he wıts'eph/Нысэ Ӏаер джэгу пашъхьэ уцӀэпхъ) özdeyişi vardı.Kız ve erkek,evlilik görüşmesi (psetlıhu/псэлъыхъу) için,üçüncü ve gerektiğinde dördüncü kişilerin de bulunması koşuluyla kapalı yerlerde konuşabilirdi.
* Kölelerin ve yabancıların yanında şifreli bir dil (werqıbze/оркъыбзэ) kullanılırdı.Kölelerin "vıneut" (унэӀут;ev,kapıkulu köle,yani mülksüz ya da mal olan köle) denilen kesimi,Adıge geleneğinden en az yararlanan kölelerden oluşurdu ve bunlar satılabilirdi."Pşıtlı" (пщылӀы;beyin adamı) ya da "hatıvel" (хьатыол) denilen toprak kölelerinin ([[serf]]ler) ise ,özel mülkiyeti ve hukuku bulunur,bunlar satılmazdı;ama efendilerinin tarlalarında çalışır,hayvanlarına bakar,angarya hizmetleri görür,kazançlarının ve kızları için aldıkları başlık bedellerinin (vase/уасэ) bir bölümünü/çoğunca yarısını efendilerine verir ve efendilerini terk edemezlerdi;ama böylesine zavallı kimselerin oğlan,özellikle güzel kız çocuklarının kaçırılarak satıldığı durumlar da görülürdü;köleleri itaat altında tutmak için konmuş çok katı kural ve sert yaptırımlar vardı.
* Demokratik bir toplum sayılmalarına ve soylu sınıfı bulunmamasına karşın,Ubıhlar arasında,bir veriye göre tüm nüfusun dörtte biri oranında bir köle (pşıl'ı/пщылӀы) nüfusu da vardı.Bu nedenle Ubıhlar arasında,köle emeği sayesinde çalışmadan geçinen ve "Kuaşkha" denen, yönetimde de etkili olan,köle sahibi ve sömürücü bir zengin köylü sınıfı bulunuyordu."Başlıca ihracat köle kızlardan oluşuyordu ve bunlar haremler için Osmanlı'ya götürülüyorlardı".Ubıh kuaşkhalar Çerkesya'nın en zengin kişilerinden olduklarından,yoksul bölgelerde yaşayan Abadzeh,Ciget ve Abhazlar gibi kendi kölelerini değil,Abadzehler'den ve diğerlerinden satın aldıkları köleleri,gerekli eğitimleri de vererek Osmanlı esir tüccarlarına satarlardı.Asıl köle ihracatı ise,nüfusunun onda biri köle olan Abadzeh bölgesinin köle avcıları ya da esir tüccarları tarafından doğrudan ya da Ubıhlar aracılığıyla Ubıh limanları üzerinden Türkiye'ye yapılıyordu (L.İ.Lavrov,Vubıkh'lar Hakkında Etnografik Bir Araştırma,Kafkasya Gerçeği Der.,sayı 8,Samsun,1992,s.46-59).Abadzeh bölgesinde Şhaguaşe Irmağı (Belaya Irmağı) sol yakasında ve bugünkü Adıge Cumhuriyeti'nin Maykopskiy rayonunun Kamennomostskiy beldesi yakınlarındaki bir yerde büyük bir 'Abadzeh Köle Pazarı' bulunuyordu.Bu arada Ubıh zenginler (kuaşkha'lar),özel olarak eğittikleri çok güzel köle ya da esir kızları,yüksek para ya da armağanlar karşılığı Osmanlı haremlerine (özellikle Saray'a) gönderirlerdi.Osmanlı esir tüccarları satın aldıkları güzel kız ve güçlü oğlanları gemilerle,özellikle Trabzon'a ve İstanbul'a götürürlerdi.Nitekim son dönem Osmanlı padişahlarının çoğu,bu yolla getirilmiş Ubıh köle ([[odalık]] ve [[cariye]]) kadınlardan doğmadır.
94. satır:
* Abadzeh ve Şapsığ gibi topluluklarda ve batılı diğer Çerkes topluluklarında,karşılaşılan kişiler,gelenek ve nezaket kuralları gereği,selamlaşmadan hemen sonra,"Buyur" (Къеблагъ) denilerek,özellikle Abadzehlerde,konuk olması için eve davet edilirlerdi.Yaşlılar bir başına yemek yemeyi sevmez,çoğunca bir başkası ya da komşu bir yaşıtı çağırılıp onunla yerdi.Her varlıklı evin "haç'eş" (xьак1эщ) denilen bir konuk odası ya da ayrı bir küçük evi olurdu.Bir aile bütün bir servetini bir konuk ziyafetinde harcayabilirdi,bu denli bir cömertlik anlayışı vardı, konuğa, saygınlığı ölçüsüne göre,o denli büyük bir önem verilirdi.Toplum içi yardımlaşma ve paylaşmanın yaygın ve gelişmiş olması nedeniyle,çok yoksul ve düşkün insanlarla,özellikle dilencilerle hiç karşılaşılmazdı.
 
Adıgeler boza (шъуатэ,макъсымэ) ve balsuyu içer,alkollü içkileri içmezlerdi.İçki,Rus istilası sonrasında Rus,Türk,Tatar,vb gibi yabancı toplumlarla olan birliktelikler sonucu yayılmıştır.Rus işgalini ya da yönetimini yaşamamış,Ruslarla ilişki kurmamış olarak Türkiye'ye sürülmüş olan Adıgeler arasında içki içme geleneği yoktu ve içki içmek çok kötü karşılanırdı;sonraları da,özellikle 1970'li yıllara ([[asimilasyon]]un hızlandırıldığı döneme) değin içki,pek kullanılmıyordu.Ancak,Ubıh zenginleri,1864 yılı öncesinde de,Abhazlar ve Türklerle ilişkiler sonucu içki içiyor ve içki kullanmayı sürdürüyorlardı.Türkiye'deki Şapsığ,Abadzeh ve Ubıh karma nüfuslu köylerde,görünür biçimde içki içilmez,içki içmek kötü-yakışıksız bir şey olarak karşılanırdı.Günümüzde ise,az içki kullanan Kafkasya dışındaki Adıge/Çerkeslere karşın,Kafkasya'daki Adıge erkekleri arasında,özellikle Sovyet döneminden beri,içki kullanımı yaygınlaşmıştır.Kafkasya'da içki yüzünden kızların ürkütüldüğü,kız ailelerinin Adıge erkeklerine olan eski güvenlerini yitirdikleri,bu yüzden geleneksel halk danslarına kadın katılımının iyice azaldığı,folklor ekibi gösterileri dışında geleneksel halk oyunlarının (джэгу),eskiden seferlerde ve [[köle]]ler arasında görüldüğü gibi,"Hugegu" (Хъуджэгу;erkek erkeğe dans) biçimine dönüştüğü,geleneksel anlamdaki kız ve erkek yakınlığının kalktığı görülmektedir.
* Her ikisi de demokratik toplum üyesi olmakla birlikte,sözgelişi bir Abadzeh ile Şapsığ arasında da farklılıklar vardı.Örneğin,bekar bir Abadzeh delikanlısının bir bebeği kucağına alıp gezdirmesi,"çocuk bakıcısı oldu" biçiminde alay konusu olabilirken,Şapsığ ve Ubıhlarda tam tersi geçerliydi,yeğenler,akraba ya da tanıdık çocukları kucakta gezdirilebilirdi.Abadzeh ketum ve kendi çevresi dışındakilere karşı mesafeli durur ve kendi topluluğu içinde bile farklılıklar göterirken,Şapsığlar daha açık fikirli ve sakin insanlar olarak tanınıyorlardı.Şapsığlar kendi halinde,tarım,hayvancılık ve balıkçılıkla geçinen,aile ve akrabaları çerçevesinde kalan, politikayla pek ilgilenmeyen kimseler iken,Ubıh ve Kabartayların içinden politikacılar ve usta diplomatlar yetişmiştir.
Köleler her yerde aşağılanırken,örneğin Şapsığlar arasında [[kölelik]] kurumu yoktu,vb (Ayrıca bk.Jebağı Baj,"Çerkesya'da Sosyal Yaşayış-Adetler",Ankara,1969;"Kafkasya Kül.Der.",sayı 39-42,Ankara, 1973).