Orhan Veli Kanık: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
düzeltme AWB ile
48. satır:
 
[[Dosya:Orhan veli statue2.JPG|thumb|left|160px|Kanık'ın [[Rumelihisarı]] sahilinde bulunan heykelinin detayı]]
1939 yılında, arkadaşı Melih Cevdet Anday'la birlikte araba kazası geçirdi. Bu olayın sonucunda yirmi gün komada kaldı.<ref name="Bezirci199118"/> Kazanın sebebi, Anday'ın sürdüğü arabanın [[Çubuk Barajı]] tepesinden aşağı yuvarlanmasıydı. 1941 yılının Mayıs ayında ''[[Garip (kitap)|Garip]]'' seçkisi yayınlandı. Bu kitapta şairin yirmi dört şiirinin yanı sıra Melih Cevdet'in on altı, Oktay Rifat'ın ise yirmi bir şiiri yer aldı.<ref name = "Taşçıoğlu32">{{Harvnb|Taşçıoğlu|2004|p=32}}</ref> Kitabın içindeki şiirler kadar ses getiren [[önsöz]]ünü ise Orhan Veli yazdı.<ref name = "Taşçıoğlu32"/> Bu kitap sonradan [[Birinci Yeni]] olarak da anılacak [[Garip akımı]]nın başlangıcı oldu.<ref>Okay, Orhan. ''Şiir Sanatı Dersleri, Cumhuriyet Devri Poetikası''. [[Erzurum]], 1984.</ref> Garip akımının kurucuları olan Kanık, Horozcu ve Anday, radikal bir tutumla kendilerinden önce gelen hececilerin ve [[Ahmet Haşim]]'in şiirleriyle, [[NazımNâzım Hikmet]]'in toplumcu-gerçekçi şiirlerini reddettiler.<ref name="Ercilasun23">{{Harvnb|Bezirci|1991|p=23}}</ref> Kitaptaki şiirler ve önsöz edebiyat dünyasında büyük tartışmalara sebep oldu. Özellikle Orhan Veli'nin yazdığı "Yazık Oldu Süleyman Efendi'ye" mısrası üzerinde duruldu. Bu mısrayı kimileri tenkit ederken{{Ref_label|C|III|none}}, kimileri çalıntı olduğunu iddia etti.{{Ref_label|D|IV|none}}<ref name="Ercilasun23"/> Bir diğer grup ise Türkçede yazılmış en güzel dizelerden biri olduğunu söyledi. Bu münakaşalar sonucunda mısra çok popüler oldu,<ref name="Ercilasun23"/> hatta [[Nurullah Ataç]]'ın deyişi ile "vapurlara, tramvaylara, kahvehanelere kadar" girdi ve bir deyim niteliği kazandı.<ref name="Bezirci197242">{{Harvnb|Bezirci|1972|p=42}}</ref> Orhan Veli'nin "Yazık oldu Süleyman Efendi'ye" kadar meşhur olarak gündelik dile giren bir diğer dizesi ise Ahmet Haşim'in "Göllerde bu dem bir kamış olsam" mısrasını hicvetmek için yazdığı "Rakı şişesinde balık olsam" idi.{{Ref_label|E|V|none}}<ref name="Ercilasun28">{{Harvnb|Ercilasun|2004|p=28}}</ref><ref name="Bezirci84">{{Harvnb|Bezirci|1991|p=84}}</ref><ref name="Bezirci85">{{Harvnb|Bezirci|1991|p=85}}</ref>
 
Şair, PTT'deki görevinden [[Askerlik hizmeti|askerlik]] sebebiyle 1942 senesinde ayrıldı. 1945 yılına kadar [[Gelibolu]]'nun Kavak Köyü'nde askerliğini yaptı.<ref name="Ercilasun17"/> Bu dönemde sadece altı şiiri yayımlandı.<ref name = "Taşçıoğlu32"/> 1945 yılında [[teğmen]] rütbesiyle terhis oldu ve [[Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı|MilliMillî Eğitim Bakanlığı]]'nın Tercüme Bürosu'nda çalışmaya başladı.<ref name ="Ercilasun17"/> [[Fransızca]]'dan yaptığı çeviriler bakanlığın klasikler serisinden yayınlandı.<ref name ="Ercilasun17"/> Şair Şubat 1945'te ''[[Vazgeçemediğim]]'' isimli şiir kitabını, Nisan 1945'te ise ''Garip''<nowiki>'</nowiki>in sadece kendi şiirlerini içeren ikinci baskısını çıkardı.<ref name = "Taşçıoğlu32"/> Bu kitapları 1946 yılında yayımlanan ''[[Destan Gibi]]'' ve 1947'de basılan ''[[Yenisi]]'' takip etti.<ref name="Bezirci199119">{{Harvnb|Bezirci|1994|p=19}}</ref>
 
1946 seçimlerinden sonra [[Hasan Âli Yücel]]'in MilliMillî Eğitim Bakanlığı görevinden ayrılması sonucunda Yücel'in kurduğu Tercüme Bürosu da önemini yitirdi. Kısa bir süre sonra Kanık istifa etti. İleriki yıllarda ayrılışına neden olarak [[Reşat Şemsettin Sirer]]'in bakan olmasından sonra oluşan baskıcı havadan rahatsız olmasını gösterdi.<ref name="Bezirci199119"/><ref>Onger, Fahri. ''Orhan Veli Kanık''. Yenilik Dergisi. Aralık 1953</ref> Bu istifanın sebebini Orhan Veli'nin memuriyete uyum sağlayamaması olarak yorumlayanlar da oldu.<ref name="Kurnaz8">{{Harvnb|Kurnaz|2000|p=8}}</ref> Ayrılmasının ardından [[Mehmet Ali Aybar]]'ın çıkardığı ''Hür'' ve ''Zincirli Hürriyet'' gazetelerinde denemeler ve eleştiriler yazdı. 1948'de [[La Fontaine]]'nin masallarını Türkçeye çevirdi, [[Ulus (gazete)|''Ulus'']] gazetesinde ''Yolcu Notları''<nowiki>'</nowiki>nı yayınladı.
 
Bakanlıktaki değişimin ardından kendisiyle benzer durumda kalan [[Bedri Rahmi Eyüboğlu]], [[Abidin Dino]], [[Necati Cumalı]], [[Sabahattin Eyüboğlu]], [[Oktay Rifat]] ve [[Melih Cevdet]] gibi arkadaşlarıyla buluşmaları sonucunda 1948 yılı sonunda bir dergi çıkartmaya karar verdiler.<ref name = "Taşçıoğlu32"/> Masraflarını [[Mahmut Dikerdem]]'in karşıladığı [[Yaprak (dergi)|Yaprak]] isimli bu dergi on beş günde bir yayınlanıyordu.<ref>Sazyek, Hakan. ''Cumhuriyet Dönemi Türk Şiirinde Garip Hareketi''. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. 1996. Sayfa 257.</ref> Dikerdem'in yardımlarına rağmen derginin sahibi ve yazı işleri müdürü Orhan Veli'ydi. Bu yüzden zaman zaman ortaya çıkan para problemleriyle kendisi ilgilendi ve dergiye devam edebilmek için paltosunu satmak zorunda bile kaldı.<ref name = "Taşçıoğlu32"/> Son sayıyı yayınlayabilmek için ise [[Abidin Dino]]'nun kendine hediye ettiği resimleri elden çıkardı.<ref name = "Taşçıoğlu32"/> İlk sayısı 1 Ocak 1949'da çıkan, [[Cahit Sıtkı Tarancı]], [[Sait Faik Abasıyanık]], [[Fazıl Hüsnü Dağlarca]], [[Cahit Külebi]] gibi yazar ve şairlerin eserleri yayınlanan Yaprak, 1 Haziran 1950'ye kadar 28 sayı yayınlandı.<ref name ="Ercilasun17"/> ''Yaprak''<nowiki>'</nowiki>la birlikte Orhan Veli'nin şairliğinin yanı sıra fikir adamlığı yönü de ortaya çıktı. Şairin yaklaşan seçimlerle ilgili fikirleri bu dergide yayınlandı. Ayrıca, Melih Cevdet ve Oktay Rifat'ın toplumsal şiirleri de ''Yaprak'''ta yer buldu. Aynı günlerde Orhan Veli, Oktay Rifat ve Melih Cevdet, [[NazımNâzım Hikmet]]'in hapishaneden çıkartılması için açılan kampanyaya katılarak üç gün açlık grevi de yaptılar.<ref>Doğan, Mehmet H., ''Yaprak döneminde Orhan Veli''. [[Türk Dili dergisi|Türk Dili]], sayı 291. Aralık 1975, sayfa 722 - 731</ref> Orhan Veli, Yaprak'ın yayınlandığı 1949 yılı boyunca [[Nasreddin Hoca]] hikâyelerini şiirleştirdi, ''[[Karşı]]'' isimli son şiir kitabını yayınladı ve Charles Lamb'ın uyarladığı [[Shakespeare]]'in ''[[Hamlet]]'' ve ''[[Venedik Taciri]]'' isimli eserlerini Şehbal Erdeniz'le birlikte Türkçeye çevirdi.<ref name="AdnanVeli13">{{Harvnb|Kanık|1953|p=13}}</ref><ref name="Bezirci199120">{{Harvnb|Bezirci|1991|p=20}}</ref>
 
=== Ölümü ===
91. satır:
 
===== Eski şiirleri =====
Orhan Veli'nin ilk şiirleri 1 Aralık 1936 tarihinde Varlık Dergisi'nde yayınlandı. O günlerde [[Ahmet Hamdi Tanpınar]], [[Ahmet Muhip Dıranas]], [[Ahmet Kutsi Tecer]], [[Necip Fazıl Kısakürek]] gibi şairler [[Ahmet Haşim]]'in [[Fransızlar|Fransız]] [[Sembolizm|sembolistlerinden]] ilham alarak oluşturduğu simgelerin gücünden yararlanan şiirlerinin takipçisiydi.<ref name = "Taşçıoğlu63">{{Harvnb|Taşçıoğlu|2004|p=63}}</ref> Ahmet Haşim'in saf şiir anlayışını benimseyen bir diğer şair olan [[Cahit Sıtkı Tarancı]] ise diğer dönemdaşlarından aksine gündelik yaşamı da şiirlerinin içine almaya çalışıyordu.<ref name = "Taşçıoğlu63">{{Harvnb|Taşçıoğlu|2004|p=63}}</ref> [[NazımNâzım Hikmet Ran]] ve [[Ercüment Behzat Lav]] ise biçim ve özde yenilik yaparak vezinsiz, serbest ve toplumcu şiirler yazıyorlardı.<ref name="Ozkirimli7">[[Atilla Özkırımlı|Özkırımlı, Atilla]]. ''25. ölüm yıldönümünde Orhan Veli: Kendisinden önceki şiir ne değilse onu yazmaya çalışan şair''. [[Milliyet Sanat Dergisi]]. [[14 Kasım]] 1975. Sayı: 158, Sayfa 7.</ref>
 
Kanık'ın ilk şiirleri, Necip Fazıl, Ahmet Muhip, Ahmet Hamdi ve Cahit Sıtkı kuşağına bağlıdır.<ref name="Bezirci197714">{{Harvnb|Bezirci|1977|p=14}}</ref> Bu eserler, içerik, biçim, dil ve tarz olarak klasik ve geleneğe bağlı olarak yazıldılar. Daha sonraki çalışmalarının aksine şiirlerinde uyak da kullanan Orhan Veli ayrıca benzetmelere ve sıfatlara geleneksel bir şekilde yer verdi.<ref name="Ercilasun21">{{Harvnb|Ercilasun|2004|p=21}}</ref> Ölüm, doğa, rüya, zaman, aşk gibi temaların işlendiği bu dönem eserlerinde hiç ironiye rastlanmaz. Şair henüz kendine ait bir dil geliştiremediği için şiir anlayışı ve mısra yapısında [[Baudelaire]]'in; konu, işleyiş, dil ve üslupta ise Necip Fazıl'ın etkisi altındaydı.<ref name="Bezirci199134">{{Harvnb|Bezirci|1991|p=34}}</ref>
106. satır:
==== Garip dönemi ====
[[Dosya:Garipciler.jpg|thumb|240px|Orhan Veli (soldan birinci), [[Garip akımı]]nın kurucusu olan diğer iki şair [[Oktay Rifat Horozcu|Oktay Rifat]] (soldan üçüncü) ve [[Melih Cevdet Anday|Melih Cevdet]] (soldan dördüncü) ile birlikte. Üçlünün yanındaki diğer isim Şinasi isimli bir arkadaşlarıdır.<ref name="Thema93">''Théma Larousse: Tematik Ansiklopedi'', [[Milliyet (gazete)|Milliyet]], 1993-1994. Cilt 6. Sayfa 93.</ref>]]
1941 yılında Orhan Veli, Melih Cevdet ve Oktay Rifat'la birlikte ''[[Garip (kitap)|Garip]]'' adlı şiir kitabını yayınladı. Bu kitapla birlikte şairin tarzının önceki dönemine göre daha tutarlılaşmış ve gelişmiş olduğu düşünülür.<ref name="Bezirci64">{{Harvnb|Bezirci|1991|p=64}}</ref> Kanık, kitabın önsözünü kendi yazdı ve şiir hakkındaki düşüncelerini açıkladı. Bu önsöz Garip akımının manifestosu kabul edilir.<ref name="Ercilasun22">{{Harvnb|Ercilasun|2004|p=22}}</ref> Orhan Veli, o günlerin aydınlarının şiir anlayışı sebebiyle kendisine "garip" gözüyle baktıklarını açıklamıştır. Akımın adının da bu bakış açısından geldiği sanılmaktadır.<ref name="Ercilasun23">{{Harvnb|Ercilasun|2004|p=23}}</ref> Garip akımı kendisinden önceki şiir anlayışına bir tepki olarak doğdu.<ref name="Ercilasun23"/> Kanık ve arkadaşları [[Ahmet Haşim]]'in eserlerini, [[NazımNâzım Hikmet]]'in toplumcu şiirlerini ve hececileri reddetmişlerdi.
 
Şair bu dönemdeki şiirlerinde klasik uyak düzenini ve vezni kullanmadı. Ona göre hakiki şiir için vezin ve kafiye mutlak gerekli olan şeyler değildi.<ref name="Ercilasun22"/> Kanık, kafiyeyi reddetse de düzensiz ses yinelemelerine sık sık başvurdu ve onlara anlam vurgusunu oluşturan temel bir işlev yükledi.<ref name="Taşçıoğlu70">{{Harvnb|Taşçıoğlu|2004|p=70}}</ref> Eserleri incelendiğinde sanatçının ses yinelemeleri, sözcük öbeği yinelemeleri, söz dizimsel yinelemeler, ek yinelemeleri ve dizelerin aynen yinelenmesi gibi tekrarlara başvurduğu görülebilir.<ref name="Taşçıoğlu75">{{Harvnb|Taşçıoğlu|2004|p=75}}</ref>
128. satır:
Orhan Veli, 1937-1941 yılları arasında Ki-Ka-Ku isimli Japon şairinin 30 [[haiku]]sunu Türkçeye çevirdi.<ref name="Fuat99">{{Harvnb|Fuat|2000|p=99}}</ref> Bu şiirler aralıklarla Varlık Dergisi'nde basıldı. 19 Mart 1946'da ise Tercüme Dergisi'nin Şiir Özel Sayısı'nda ''Hai-Kai<nowiki>'</nowiki>ler'' başlığı altında tümü yayımlandı.<ref name="Fuat124">{{Harvnb|Fuat|2000|p=124}}</ref> 1945 yılında yayımlanan ''Üç Hikâye'' isimli kitapta [[Gogol]]'un üç öyküsü bulunuyordu. Bunlardan ''Burun'' ve ''Fayton''<nowiki>'</nowiki>u Orhan Veli çevirmişti.<ref name="Ercilasun34"/> Charles Lamb tarafından çocuklar için hikâyeleştirilmiş [[William Shakespeare]]'in ''[[Venedik Taciri]]''<nowiki>'</nowiki>ni ise 1949 yılında Şehbal Erdeniz'le birlikte çevirdi.<ref name="Ercilasun34"/>
 
Kanık ilk oyun tercümesini Oktay Rifat ile birlikte 1943 yılında [[Alfred de Musset]]'nin ''Bir Kapı Ya Açık Durmalı Ya Kapalı'' isimli eserini çevirerek yaptı.<ref name="AdnanVeli12">{{Harvnb|Kanık|1953|p=12}}</ref> Ertesi yıl aynı yazarın ''Barberina'''sını Türkçeye kazandırdı. Bu çeviri MilliMillî Eğitim Bakanlığı Dünya Edebiyatından Tercümeler serisinin 53. kitabı olarak yayımlandı.<ref name="AdnanVeli12"/> Sanatçı, 1944'te [[Moliere]]'in üç oyununu çevirdi. Orhan Veli'nin çevirisini yaptığı [[Jean Anouilh]]'in ''Antiogone'' isimli oyunu ise şairin ölümünden önce basılamadı. Bu oyun şairin vefatının ardından [[İstanbul Devlet Tiyatrosu]]'nca sergilendi.<ref name="AdnanVeli13"/> Ölümünün ardından basılan ve sergilenen bir diğer çevirisi ise [[Jean-Paul Sartre]]'ın ''[[Saygılı Yosma]]''<nowiki>'</nowiki>sı oldu. Kanık, son olarak İrène Nemirovsky'nin ''Les Chiens et les Loups'' adlı oyununu ''İtlerle Kurtlar'' ismiyle Türkçeye tercüme ediyordu. Sanatçı, 245 sayfalık bu eserin 105. sayfasını çevirmesinin ardından hayata gözlerini yumdu.<ref name="AdnanVeli13"/> Orhan Veli'nin tamamlayamadığı diğer iki çalışma ise Moliere'in ''Elit Prenses''<nowiki>'</nowiki>i ve [[Madame de Sévigné]]'nin seçme mektuplarıydı.<ref name="AdnanVeli14">{{Harvnb|Kanık|1953|p=14}}</ref>
 
==== Nesir yazıları ====
138. satır:
Her şeyin şiire konu edinilebileceğine inanan Orhan Veli ve arkadaşlarının Türk şiirine yaptığı en büyük katkılardan biri de bu inançlarını eserlerinde uygulamaları oldu.<ref name="Taşçıoğlu91">{{Harvnb|Taşçıoğlu|2004|p=91}}</ref> Bunun için de ilk olarak sıradan insanı kendilerine konu edindiler. Böylece, eski şiirlerdeki kahramanlaştırılan ideal insan tipinin yıkılmasını sağladılar. [[Divan edebiyatı|Divan şiirinde]] insan, aşkın arayıcısı olan kusursuz ve soyut bir varlık; [[Namık Kemal]], [[Tevfik Fikret]] ve [[Mehmet Akif]] gibi şairlerin eserlerinde toplumu için mücadele eden bir kahraman iken Orhan Veli'nin şiirlerinde gündelik sorunların peşinde koşan sıradan bir vatandaştı.<ref name="Taşçıoğlu91"/> Örneğin ''Kitabe-i Seng-i Mezar'' şiirinin kahramanı olan Süleyman Efendi, hayattaki en önemli sorunu nasır olan, Allah'ın adını sık anmasa da günahkar sayılmayan, varoluş problemi yaşamayan bir adamdı.<ref name="Taşçıoğlu94">{{Harvnb|Taşçıoğlu|2004|p=94}}</ref> Süleyman Efendi'yle ilgili olarak Orhan Veli: "Ben hayatı sadelik içinde geçmiş basit bir adamın hayatından bahsetmek istedim. Acayiplik olsun diye yazmadım şiiri, neşretmeden evvel de bu kadar yadırganacağını tahmin etmiyordum." dedi. Nasırı önemseyip edebiyata soktuğu için eleştirenlere ise şu cevabı verdi: "Hayatından daha büyük manevi ızdırapları olmayan bir insan için nasırın mühim olduğunu telakki ediyorum".
 
Toplum eleştirisi teması da Orhan Veli tarafından sık sık kullanıldı.<ref name="Taşçıoğlu96">{{Harvnb|Taşçıoğlu|2004|p=96}}</ref> Fakat şair, bu konuyu kendisinden önce bu türün örneklerini veren Namık Kemal, [[NazımNâzım Hikmet]] ya da Tevfik Fikret gibi isimlerin aksine ironi ve parodi tekniklerini kullanarak işliyordu. ''Hardalname'', ''Cımbızlı Şiir'', ''Vatan İçin'', ''Bedava'' ve ''Kuyruklu Şiir'''in örnek olarak verilebileceği şiirlerinde sadece durum tespiti yapıp herhangi bir ideolojiyi savunmaması sebebiyle sanatçı burjuva şairi olmakla da suçlandı.<ref name="Halman8">{{Harvnb|Halman|1975|p=8}}</ref>
 
Orhan Veli ''Dedikodu'', ''Söz'', ''Tahattur'', ''Şanolu Şiir'', ''Sereserpe'', ''Eski Karım'', ''Aşk Resmigeçidi'' gibi pek çok şiirinde ise aşk ve cinsellik konusunu işledi. Öte yandan çocukluk şairin hem Garip öncesi hem de Garip döneminde sık sık kullandığı temalardan biriydi. Bu temanın örnekleri arasında ''Ağaç'', ''Kuş ve Bulut'', ''Rüya'', ''Robenson'' sayılabilir. Sanatçının çocuk algısıyla yazdığı şiirlerde duygu tonu diğer şiirlerine göre çok daha fazladır.<ref name="Taşçıoğlu101">{{Harvnb|Taşçıoğlu|2004|p=101}}</ref>
202. satır:
* ''[[Tartuffe]]'', Molière (1944, Maarif Basımevi)
* ''Üç Hikâye'', [[Nikolay Gogol]] (1945, Alaaddin Kıral Basımevi, Erol Güney'le birlikte)
* ''Turcaret'', Alain Rene Lesage (1946, MilliMillî Eğitim Basımevi)
* ''Fransız Şiir Antolojisi'', (1947, Varlık Yayınevi)
* ''La Fontaine<nowiki>'</nowiki>in Masalları'', [[La Fontaine]] (1948, Doğan Kardeş Yayınları)
223. satır:
== Notlar ==
<div class="references">
'''<small>I</small>.''' {{Note_label|A|I|none}} <small>[[Mehmet Kaplan]] ileriki yıllarda o günlerde Orhan Veli'ye olan tepkisini "Yeniye karşı olan kuvvetli temayülüme rağmen Orhan Veli ve arkadaşlarını bir türlü şair olarak kabul edemiyordum." diyerek açıkladı. [[Cemil Meriç]] ise Kanık hakkında "Sevimli ama gülünç ve zavallı. Kartaldan çok bir kümes hayvanına benziyor bu şiir. Yumurtası olmayan garip bir kümes hayvanı. Orhan nesli yeni fetihlere koşmadı. Göz boyacılığını, jonglörlüğü, ucuzu erişilemeyene tercih etti. Fikret'in, Hamit'in hatta Haşim'in kanat çırpışları yok onlarda. Ya kolej talebesinin küçük şikayetleri, ya gazete fıkrası. Hangi batı, hangi yenilik? Bir cüceler edebiyatı. Bir mikro edebiyat." diye yazdı. [[Yahya Kemal]] 1956 yılında verdiği bir röportajda "Ahmet Haşim şiirden ne anlar... [[NazımNâzım Hikmet]] şair değildir... [[Halit Ziya Uşaklıgil|Halit Ziya]] hiçbir şey değildir... [[Sait Faik]] çok şişirildi... Oktay Rifat da Orhan Veli de cahil ve geri kimselerdir." diyerek birçok şair ve yazarla birlikte Orhan Veli ve arkadaşlarını da eleştirmiştir.</small></div>
'''<small>II</small>.''' {{Note_label|B|II|none}} <small>Kanık'ın Türkçeye çevirdiği oyunlar arasında Oktay Rıfat'la birlikte çevirdiği [[Alfred de Musset]]'nin ''Bir Kapı Ya Açık Durmalı Ya Kapalı''<nowiki>'</nowiki>sı, [[Jean-Paul Sartre]]'ın ''[[Saygılı Yosma]]''<nowiki>'</nowiki>sı, Moliere'in ''[[Tartuffe (oyun)|Tartuffe]]''<nowiki>'</nowiki>ü gibi oyunlar yer alır.</small>
<div class="references">
288. satır:
| year = 2004
| title = Orhan Veli Kanık, Hayatı, Sanatı, Eserlerinden Seçmeler
| publisher = MilliMillî Eğitim Bakanlığı Yayınları
| periodical =
| issue =
359. satır:
| year = 2000
| title = Ölümünün 50. Yılında Belgelerle Orhan Veli
| publisher = MilliMillî Eğitim Bakanlığı Yayınları
| periodical =
| issue =