Etnik çatışma: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
düzeltme AWB ile
20. satır:
İlkelci bilim adamı olan Clifford Geertz, her insanın akrabalarıyla doğal bir bağlantısı olduğunu iddia ediyor. Geertz'e göre zaman tekrarlanan çatışmalarla, kişinin etnisitesiyle olan temel bağlar birleşecek ve sivil toplumla olan bağlarını bozacaktır. Etnik gruplar her zaman sivil hükümetlerin hayatta kalmasını tehdit edecek, ancak bir etnik grup tarafından kurulan ulusların varlığı değil.<ref>{{Kitap kaynağı |başlık= Old societies and new States; the quest for modernity in Asia and Africa.|soyad= Geertz|ad= Clifford|yayıncı= Free Press of Glencoe|yıl=1963|isbn=|yer= Londra}}</ref> Dolayısıyla, ilkel bir objektif aracılığıyla ele alındığında, çok etnikli toplumda etnik çatışma kaçınılmazdır.
 
Siyaset bilimciler bir dizi etnik çatışmaların esas nedenlerinin kurumsal ve ekonomik faktörler değil, politika olduğunu savunuyor. Bu bilim adamları, etnik savaş kavramının yanıltıcı olduğunu iddia ediyor. Çünkü bazı grupların aralarında meydana gelen savaşlar, birbirleriyle kavga etmeye mahkûm edilmeleri aslında siyasi kararların bir sonucudur.<ref name=":20">{{Kitap kaynağı |başlık= Constructing Grievance: Ethnic Nationalism in Russia's Republics|soyadın= Giuliano|ad= Elise|yayıncı= Cornell University Press|yıl=2011|}}</ref> Ayrıca, ilkel yaklaşım etnik şiddette mekânsal ve zamansal farklılıkları açıklamaktadır. Bu 'ezeli nefretler' her zaman insanların bilincinin ön saflarında yer alıyorsa, etnik gruplar sürekli şiddete maruz bırakılıyor. Böylece, etnik şiddet, dağınık patlamalarla ortaya çıkar. Örneğin, Varshney, Yugoslavya'nın 1990'lardaki etnik şiddet nedeniyle parçalanmasına rağmen, [[Sovyetler Birliği|SSCB]]'nin çöküşünden bu yana uzun bir barışın yaşandığına dikkat çekiyor. Bu nedenle, bazı bilim adamları, yalnızca ilkel etnik farklılıkların 1990'lı yıllarda şiddetin patlak vermesine neden olabileceğini iddia ediyor.<ref name=":20"/> Lakin bu artık pek kabul gören bir yaklaşım değildir.
 
İlkelciler "ezeli nefretler" hipotezini yeniden formüle ettiler ve insan doğasının rolüne daha fazla odaklandılar. Peterson, nefret ve düşmanlığın varlığının, insan davranışını ve eylemini şekillendirmede rol oynaması için tarihte kök salmış olması gerekmediğini savunuyor: "Eğer 'ezeli nefretler', büyük kitlelerin günlük düşüncelerini tüketen bir nefrete karşılık gelirse, 'ezeli nefretler' argümanı hemen reddedilmeyi hak ediyor. Bununla birlikte, nefret bazı durumlarda tarihsel olarak şekillendirilmiş" bir "şema" olarak düşünülürse, anlayış daha ciddiye alınmalıdır."<ref name=":7"/>