Kumanova Muharebesi: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
Teacher0691 (mesaj | katkılar) dz |
Dz. |
||
59. satır:
Bu sırada Osmanlı Vardar Ordusu komutanı Kumanova’ya saldırı kararı veren [[Zeki Kolaç|Zeki Paşa]] kuvvetlerini konuşlandırmaktaydı.<ref name=ny3>[http://query.nytimes.com/mem/archive-free/pdf?res=9E05EFDC133CE633A25750C2A9669D946396D6CF Newyork Times olay tarihindeki haber]</ref> Zira yeni Osmanlı başkumandanı olan harbiye nazırı Nazım Paşa bütün Osmanlı savunma planlarını değiştirmişti ve bütün batı ve doğu ordularını Zeki Paşa’nın da içinde olduğu komutanlarını saldırıya zorlayan bir plan hazırlamıştı.Ancak sorun şu idi. Seferberliğini tamamlayamayan ve disiplini yeni askere alınan ve eğitime tabi olamadan yollanan askerlerden bozulan bir ordu nasıl taarruz edebilirdi. Nazım Paşa, Goltz'un planını uygulamayarak işte böyle bir hata içine düşmüştü.<ref>Erickson, Edward J. (2003). Defeat in Detail: The Ottoman Army in the Balkans, 1912–1913, Greenwood Publishing Group, s. 175. ISBN 0-275-97888-5</ref> Diğer taraftan Vardar Ordusu’nun çoğu askeri nizam denen düzenli birliklerden çok, yeni askere alınan redif birliklerden oluşuyordu. Doğu ordusundaki bir kısım birliklerin aksine uzun süredir operasyonel bir operasyonlarda bulunmamıştı dahası her ne kadar deneyimli ve tecrübeli subaylar bu orduda var olsa da, Vardar Ordusu kurmayları savaş öncesi Osmanlı üst komutanlığının büyük bir hata ile terhis edip Anadolu’ya yolladığı deneyimli askerler yerine apar topar silâhaltına alınan bu askerlerin olası bir savaştaki gücünü ve eksikliklerini bilmekten uzaktılar.{{ref label|kitap2|B|}}
Buna rağmen Halepli Zeki Paşa
Planı Vardar ordusunun Yukarı Piçinya suyundan saldırıya geçmesi bu sırada sol kanattan yapılan süvari saldırısı ile Kumanova-[[Gilan, Kosova|Gilan]] yolu, Piçinya suyu arasındaki Sırp iletişim hatlarını tahrip etmektir. Yine ordusunun 5.kolordusu piyadeleri ile Piçinya suyu boyunca kuzeye doğru ilerleyecek, bu kolordunun yan kolları Palanga'da ilerleyen düşman ordu kollarının saldırısını önlemek için doğuda kalacaktır. 6.Kolordu Yenigagoriç-Baştalı ve Bala boyunca Kuzeye ilerleyecektir. Ardından bağımsız süvari tugayı sağ kanattan düşmanı sarmak için piyadelerle koordineli olarak hareket edecek V. kolordu Yeninagoriç'te saldırdığı, kaçan düşmanı kovalayacak, 6.Kolordu Yeninagoriç ve Çetrice'de ilerlemesini sürdürecek ve 7.kolordunun bağımsız süvari kolu ile birlikte 1.orduyu sağ kanattan kuşatması sonucu arkadan sarılıp çembere alınan 1.ordu yok edilecektir veya gerilemeye zorlanacaktır.<ref name=E1/><ref>Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi Balkan Harbi (1912–1913), 3.Cilt, 1. Kısım, Garp Ordusu Vardar Ordusu ve Ustruma Kolordusu (İkinci Baskı) (Ankara: Genelkurmay Basımevi, 1993), s. 182.</ref>
69. satır:
23 Ekim günü sisli havada kuvvetlerin birbirini görmesi zordu. Sırp sol kanadındakiler 17. piyade taburunun hareketini görmesine rağmen Osmanlı askerinin Stracin'e çekildiğini sandığından bu durumu ilk başta önemsemedi.17. piyade taburunun yardımı ile Sırpların 18. Tuna Alayı’ndan 1. tümeni geriye doğru iteklenip süvarilerinde yardımıyla sol kanadındaki ilk hatları kolaylıkla ele geçirilir.<ref name=eleven>Borislav Ratković, Mitar Đurišić, Savo Skoko, ''Srbija i Crna Gora u Balkanskim ratovima 1912-1913'', BIGZ, Belgrad 1972, s. 70-71.</ref>
Sırp askerlerinin çekildiğini gören Zeki paşa Sırpların sol kanadındaki zayıflığı fark eder ve Stracin'deki 2. ordudan bir hareket gelmediğinden genel bir saldırıya karar verir. Saat 11.00'da topçu desteğinde 5. ve 6. kolordular Sırpların 1. Tuna Alayı’nın üzerine saldırırlar. Sırp 1. ordusunun ön hatları 30.000 askerden oluşmakta iken saldırıya o gün geçen Osmanlı askerlerinin sayısı 45.000 civarındadır ancak Sırpların 30.000 kişilik geride de askerî birlikleri de bulunmaktadır. Bununla birlikte bu birlikler ön cepheden geri kalmışlar ve yetişmeye çalışmaktadırlar, dahası Sırplar panik içinde o sırada ihtiyatlarında olan bazı tümenleri kullanmama gibi bir hata içine düşmüşlerdir.<ref name=E1/> Saldırıya geçen Osmanlı 13. ve 17. tümenleri, Sırp 18. Tuna Alayının ön cephesindeki 1.Tuna Tümeni'nin bozularak iyice çekilmesine neden olur. Fakat saldırının sürmesine karşın saldırının devamı için Zeki Paşa arkadan ve kanatlardan Sırpların kuşatılmasını sağlamakla görevlendirdiği [[İştip]] Redif Tümeninin cepheye ulaşmasını beklemektedir.<ref name=thirteen>Borislav Ratković, Mitar Đurišić, Savo Skoko, ''Srbija i Crna Gora u Balkanskim ratovima 1912-1913'', BIGZ, Belgrad 1972, s. 72-73.</ref> Bu durumdan yararlanan Sırplar 7. alayı,
Saat 12.00 sıralarında 7. kolordu saldırı pozisyonundan Sırp Morava 1. tümeninin tuttuğu mevzilere saldırıya geçer. Ancak o sırada Sırplar top ve piyade tümenlerini mevzilerine iyi şekilde konuşlandırmışlardır ve doğudan Osmanlı hatlarına top ateşi açmaya başlarlar.<ref name=fifteen/> Geçici ilerleme sonrası; bu kanattan yapılan Sırp karşı saldırısı ile 7. kolordu bulunduğu mevzilere doğru geri çekilmeye zorlanır. Sırplar düzenledikleri karşı saldırısı sonrası geri çekilen 7. kolordu birliklerinin üzerine, gün boyunca iyi konumladıkları topçu kuvvetleri ile ateş açıp buradaki birliklerin ileri hareketini engellerler.<ref name=sixteen>Borislav Ratković, Mitar Đurišić, Savo Skoko, ''Srbija i Crna Gora u Balkanskim ratovima 1912-1913'', BIGZ, Belgrad 1972, s. 74.</ref>
Sırpların cephe gerisinde duran 2.Tuna tümeni solda, 1. Drina Tümeni merkezde Timok Tümeni sağdadır. Dahası geride bir de topçu birliği vardır ancak bu birlikler her nedense savaşa katılmamıştır. Sırp 1. ordu komutanlığında bu beklenmedik saldırı karşısında, o sırada tam bir kargaşa hâkimdir ve sağlıklı bilgi ulaşmamaktadır. 23 Ekim 1912 tarihindeki Osmanlı saldırısı pek başarılı olmamışsa bunun payı Sırp yüksek komutanlığından değil tam aksine alt düzey subayların ve ordunun alt kademesindeki askerlerin çabası ile olabilmiştir.<ref name=seventeen>Borislav Ratković, Mitar Đurišić, Savo Skoko, ''Srbija i Crna Gora u Balkanskim ratovima 1912-1913'', Belgrade: BIGZ, 1972, page 76. Quote in [[Serbian language|Serbian latin]]: "''Iako vođena bez plana i bez uticaja komande armije, koja nije imala vezu sa divizijama, odbrana je uspela da odbije napad nadmoćnijih snaga neprijatelja zahvaljujući krajnjem požrtvovanju trupa i nižih starešina, posebno Dunavske divizije I poziva, koja je podnela najveći teret bitke i pretrpela teške gubitke.''"</ref>
=== 24 Ekim ===
78. satır:
Sırp 1. ordu komutanlığı 23 Ekimi -24 Ekim’e bağlayan gece yarısına kadar hâlâ [[Kumanova]]'da Osmanlı Vardar Ordusu’nun ana kuvvetlerinin olmadığını sanmaktadır. Onların planına göre Osmanlılar ana kuvvetlerini Ovçe Pole'de (Koyun ovasında) toplamışlar ve burada kuvvetlerince etrafı sarılıp yok edilecektir. Kuzey Kumanova'daki Osmanlı birlikleri ise sadece orada bulunan ileri müfrezeler sanılmaktadır. Buna göre güneye ilerlemeyi sürdürürler. Gece yarısı 1. Tuna Tümeni’nin ağır kayıp haberleri Sırp komutanlığına ulaştığında artık emirleri değiştirmek için çok geçtir.<ref name=eighteen>Borislav Ratković, Mitar Đurišić, Savo Skoko, ''Srbija i Crna Gora u Balkanskim ratovima 1912-1913'', BIGZ, Belgrad 1972, s. 76.</ref> Bununla birlikte gerideki 1. ordu birlikleri bütün gece hızla yürümeye zorlanarak 24 Ekim günü sabaha karşı saldırıya geçmek üzere cephe hattına ulaşmış ve Osmanlı ordusunun geçici kuvvet üstünlüğü zora girmişti.<ref>Erickson, Edward J. (2003). Defeat in Detail: The Ottoman Army in the Balkans, 1912–1913. Greenwood Publishing Group, s. 179. ISBN 0-275-97888-5</ref>
23
Zeki Paşa 24 Ekim günü zafere ulaşacağını umaraktan saldırıların sürdürülmesine karar vermiştir.<ref name="eighteen"/> 24 Ekim günü sabaha karşı 5.30'da saldırıya geçen Osmanlı sağ kanadında; 6. kolordu cepheden saldırıya geçerken İştip piyade tümeni yine kanattan saldırı ve çevirme ile görevlendirilmişti. Sırp Tuna 1. tümeni yine zor duruma düşmüşse de, saat 10.00 sıralarında Tuna 2. tümeninin çeşitli birlikleri cepheye gelince Osmanlı saldırısının durumu iyice zora girdi. Bir de üstüne Sırp süvari tümeni cepheye ulaşıp Strevica'ya ilerleyen Osmanlı birliklerinin üzerine saldırıya geçerek ilerlemelerini durdurdu. Saat 12.00'da Tuna 2. tümeni bütün unsurları ile cepheye yerleşmiş ve Osmanlı birliklerinin ilerlemesi tam anlamıyla durdurulmuştu.
114. satır:
== Notlar ==
:A. {{note|kitap1}}'''Defeat in Detail: the Ottoman Army in the Balkans, 1912-1913 p.181''' bu kitaba göre Türklerin kayıpları firarlar hariç 7000 asker civarındadır bir kısım Sırp kaynakları Türklerin kayıplarını 12.000 olarak açıklasa da bu pek mümkün değildir,4500 gibi Sırp ve Türk kaybı da pek olası değildir. Sırpların kaybı da yine Sırp kaynaklarında verilen 1000-1300 ölü yaralı şeklindeki gibi düşük değildir. Zira bu kitap yazarına göre Sırplar kendilerine saldıran Osmanlılara karşı göğüs göğse piyadeleri ile çarpışmaya girmek ve Osmanlı hatlarına ateş altında yüklenmek suretiyle resmen 1905 yılında Ruslara Japonların yaptığı gibi bir insan seli ile mevziilerinden çıkarak süngülerle banzai saldırısı gibi saldırmak zorunda kalmışlardır; bu sebeple Sırplarında Osmanlılarla eşit en az 7000 ölü, yaralı ve kayıp vermiş olmaları gerekmektedir.
:B. {{note|kitap2}}Yine Osmanlı'nın seferberlik sisteminde de hatalar vardı zira askere alınacak kişiler askere alındıkları ordunun yakınındaki bölgelerden alınırdı, bu seferberlik açısından silâh altına alma ve askerlerin bölgeyi tanıması, zorlanmaması gibi belli bir kolaylık sağlasa da dezavantajları çoktu zira savaşılan bölgeye yakın ordunun olduğu yerde silâhaltına alınan bu kişiler, eğer silâhaltına alındıkları yerler cephe hattı ve düşman işgali tehlikesi olan yerlerdeyse bu bölge yakınında köylerinin, şehirlerinin başına gelenlerden derhal haberdar olduklarından bu durum onları demoralize edip dikkat dağınıklığı ve ailelerini korumak için firarlara sebep oluyordu.Örneğin Priştine ve Üsküp şehirlerinin ileride Sırpların eline geçtiğini veya buraya Sırplarının yürüdüğünü öğrenen, cephede savaşan tümenlerdeki Üsküplü Arnavut ve Türk redif askerlerin pek çoğu ailelerinin durumundan endişelenerek kurtarmak için panik içinde bulundukları yerleri terk edip bu yerlere gitmişlerdir. Sonuçta da Osmanlı ordusunda bu firarlar ağır sorunlara neden olmuştur. Ancak 1.Dünya Savaşındaki seferberlik programında imparatorluk bu sistemden dönebilmiştir. Balkan savaşındaki firar sorununun temel nedenlerinden biri de budur.<br>Balkan
:C. {{note|kitap3}}[[Hüseyin Rahmi Apak]], "Yetmişlik Bir Subayın Hatıratı" eserinde şunlardan bahsetmektedir.''"Türk ordusunda savaş kavramını bilen kumandan yok gibiydi. Örneğin Batı Ordusunda Merkez Grubu Kumandanı Zeki Paşa, iyi bir askeri akademi hocasıydı. Ama savaş adamı değildi. Halim selim, yumuşak huylu, nazik bir adamdı.. Ve o kadar..1878 yılından beri Osmanlı ordusu savaşı unutmuştu. Abdülhamid devrinde ordu, savaş için yetiştirilemiyordu. Meşrutiyet'ten sonra orduya el atılmıştı, ama canlanma yetersizdi. Alayları, taburları, tümenleri, hatta daha yukarı birlikleri yönetecek kumandan yoktu.
:D. {{note|kitap4}}[http://query.nytimes.com/mem/archive-free/pdf?res=9507EEDC1E3AE633A2575BC0A9649D946396D6CF Bununla birlikte '''Newyork Times'da yayınlanan bir haber''' de Kumanova'da savaşan Vardar ordusunun %25inin Makedonya'
:E. {{note|kitap5}}[http://query.nytimes.com/mem/archive-free/pdf?res=9902E6DC1E3AE633A25754C2A9679D946396D6CF '''NYtimes "Turks had wooden bullets" başlıklı haber'''-o kadar ki Makedonya’da bazı savaşan birliklere gerçek mermiler yerine Osmanlıların farkında olmadan tatbikatlarda kullanılan öldürücü niteliği olmayan tahta fişekleri bile gönderdikleri ve bununda Makedonya’daki kötü performansın nedenlerinden biri olduğu iddialar arasındadır.]
:F. {{note|kitap6}}Selanikli Bahri, "Balkan Harbi'nin Garp ordusu" adlı eserinden :''"Balkan Harbinde birçok yerlere, daha barış zamanında, çok miktarda erzak depo edilmişti. Bazılarına da, seferberliğin ilanından sonra depo edildi. Buna rağmen ordu, harekat sırasında hesapsız sıkıntılar çekti. Açlıklara uğradı. Çünkü bunlar bu depolardan, gerekli yerlere sevk edilememişti. Örneğin Komanova muharebe alanında böyle oldu. Halbuki Komanova'dan çekilirken, istasyonda vagonlarla un, arpa, fasulye, pirinç terk edildi ve bunların hepsi Sırpların eline geçti !..'' <ref name=anekdot/>
|